Kur’an’da Sırât-ı Müstakîm:

 

Kur'ân-ı Kerim'de 32 âyette geçen sırat-ı müstakîm'in Kur'an'daki öteki isimleri şunlardır: a- Es-sıratu's seviyy: Düz yol (20/Tâhâ, 135; 19/Meryem, 43)  b- Sevâu's-sırat: Yolun doğrusu (38/Sâd, 22)  c- Sebîlu'r- Reşad: Murada erdiren yol (7/A'râf, 146; 40/Mü'min, 38, 39).

Sırât-ı müstakîmin Kur'ân-ı Kerim'deki zıddı (karşıtı): Sırat-ı cahıym: Cehennem yolu'dur. (37/Saffat, 23; 4/Nisâ, 168-169). Kur'ân-ı Kerim'de ayrıca ve açıkça bir sırât-ı cennet'ten söz edilmediğine göre, sırât-ı müstakîm  "Cennet yolu"  anlamını da taşıyor demektir.

Allah’ın ve Kur’an’ın öngördüğü sistemin bir diğer adı, Cenâb-ı Hakk’ın bile bağlı olduğu (11/Hûd, 56) sırât-ı müstakîm/dosdoğru sistem (19/Meryem, 36); 23/Mü’minûn, 73...) olup İblis’in, Allah’a meydan okuyarak insanoğlunu saptırıp uzaklaştıracağını söylediği şey de bu sırât-ı müstakîmdir (7/A’râf, 16). Kur’an’da sırât-ı müstakîm üzere bulunduklarına tanıklık edilen karakterler olark: -Allah’ın, her kimi isterse sırât-ı müstakîme ileteceğini bildiren âyetlerin (2/Bakara, 142; 6/En’âm, 39; 10/Yûnus 25) tefsiri sadedinde- peygamberleri (6/En’âm, 87; 16/Nahl, 121; 22/Hacc, 67...), Allah’a iman edip O’na sımsıkı sarılanları (4/Nisâ, 175...) ve Allah’ın rızâsını arayanları (5/Mâide, 16) görüyoruz.