Sırat-ı müstakim, iman edenlerin yolu demek olduğuna göre ilk şart imandır. Allah Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: "Doğrusu Allah, iman edenleri mutlaka doğru yola eriştiricidir." (22/Hacc, 22) "Kim Allah'a sarılmışsa, doğru yola iletilmiştir." (3/Âl-i İmran, 101) "Allah'a inanıp O'na yapışanları (Allah), kendinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve onları doğru bir yola iletecektir." (4/Nisâ, 175).
İman'dan yoksun olanlar için "doğru yolda" olma şansı söz konusu değildir. "Allah'ın ayetlerine inanmayanları Allah, doğru yola eriştirmez." (16/Nahl, 104) O halde, sırat-ı müstakimde olmanın ilk adımı, asgari şartı İslam imanıdır. "Müslüman olanlar doğru yolu aramış (bulmuş)lardır." (72/Cinn, 14). İmanda aranan nitelik ve kaliteyi "kâmil, sağlam, tahkîkî" kelimeleriyle ifade etmek gerekmektedir. Böylesi bir imanın tezahürü ise, gerekirse candan geçebilecek bir tereddütsüzlüktür. "Şayet onlara 'kendinizi öldürün' ya da 'memleketinizi terkedin!' diye emretmiş olsaydık; pek azından başkaları bunu yapmazlardı. Kendilerine verilen öğüdü yerine getirmiş olsalardı, onlar için, daha hayırlı ve daha sağlam (bir güvence) olurdu. O zaman, onlara büyük bir ecir verir ve onları sırat-ı müstakime, doğru yola eriştirirdik." (4/Nisâ, 66-68).