Konuyu özetler ve bu hususta yapılacakları tekrarlarsak, diyebiliriz ki, şükür, Allah'ı tanıma, O'na ta'zim ve dua etmedir. O'na inanıp ibadet/kulluk etmedir. O yüzden şükür, imanî bir kavramdır. Düşünülerek yapılan şükür, bizdeki kulluk şuurunu canlı tutar. İnsanların Allah'a muhtaç olduklarını, Yüce Allah'ın ise, her şeyden müstağnî olduğunu, kimsenin şükrüne Allah'ın ihtiyacı olmadığını günümüz insanı iyice kavramalı ve gerektiği gibi iman etmelidir.
Şükür, nimetşinaslık, kadirşinaslıktır. "Küfür"le aynı kökten gelen nankörlüğün zıddıdır. En küçük bir iyilik yapana bile teşekkür etmeyi insanlık görevi biliyoruz. Halbuki, bizi ve bize iyilik yapanı yaratan, yapılan iyiliği, nimeti yoktan var eden, iyilik yapana bu güzel özelliği veren ve sevdiren, bizi o iyilikten zevk alacak şekilde vücuda getiren, her şeyin gerçek sahibi Allah'tır. Öyleyse her şeyden önce, O'na şükretmeliyiz. Bize hediye getirmede aracı olan postacıya teşekkür edip, hediyeyi postalayan gerçek ikram sahibini unutmak uygun olur mu?
Sabahlara kadar, göz yaşıyla ıslattığı secde yerinden kalkmayan en çok şükreden zât’a, hanımı; "Geçmiş ve gelecek günahların mağfiret olduğu halde, kendini sıkıntıya sokacak kadar niye ibadet ediyorsun?" diye sorduğunda, şu cevabı almıştı: "Şükreden bir kul olmayayım mı?" Peki, bizim, bunca nimete bunca isyanla cevap verirken, şükreden, hamdeden bir kul olmaya ihtiyacımız yok mu?
"Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu hamd ile, övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (17/İsrâ, 44) buyruluyor. Allah'ın bütün mahlukatını kuşatan nimetleri, özellikle insanoğlunu daha çok kucaklamaktadır. Diğer varlıklardan daha çok nimetlere muhatap olduğumuz halde; bir taş kadar, bir çiçek, bir böcek kadar hamd etmeden, şükretmeden, nasıl yaratıkların en şereflisi olacağız?
Hamdetmek, şükretmek; iyimser olmaktır. Hayata güzel ve olumlu pencereden bakabilmektir. Mutlu olabilmek, mutluluk elbisesi giymektir şükür. Şikâyetçi ve karamsar karakterlerin kararttığı karanlık insanların dünyasını ancak şükür şuuru aydınlatabilir.
Vücut organlarına şükür, onları Allah’ın istediği doğrultuda kullanmaktır. Diğer nimetler için de aynı hüküm geçerlidir.
“Nimet ve ilâhî rahmetin fiyatı şükürdür.”
“Nimete karşılık vermede elin kısa kalırsa, şükür yolunda dilini uzun eyle!”
“Şükür bir itiraftır; âcizlik ve kulluk itirafı. Şükür, şükürden âciz olduğunu bilmektir.”
“Şükür, nimete değil; nimeti verene bakmaktır.”
“Şükrün çok çeşitleri vardır; Tüm çeşitleri içinde toplayansa namazdır.”
“Şükür, nasıl nimetleri arttırıyorsa, şikâyet de musibeti arttırır.”
Şükredenlerden kıldığı için şükürler olsun O Şekûr olan Allah’a.
Ve âhıru da'vânâ eni'l-hamdü lillâhi rabbi'l-âlemin: Dâvâmızın sonu âlemlerin Rabbı Allah'a hamdetmek, şükretmektir.