İskender el-Ekber Tâifesi:

 

Kendisini önce mehdî, sonra peygamber ilân edip  “Risâlet Nurları” isimli bir de -hâşâ- Allah tarafından kitap indirildiğini iddia eden mistik Mihr’cilerin tahrifi de rasyonalist 19’cuların tahrifiyle özde aynıdır. İşte Kur’an’dan sonra dünyaya indirilen “Risâlet Nurları”ndan âyetler(!):

“Onlara aralarındaki anlaşmazlıkları halletmelerini söyle. Hepsi ile ayrı ayrı toplantı tertip et. Sonra Demirel, Erbakan, Türkeş ve Feyzioğlu kullarımızla toplan.”[1] “Bugün öğleden sonra Sanayi Bakanlığına git. Soner’in sağ tarafında sana yardımcı kıldıklarımızdan birini göreceksin. Ona bu satırları göster sana biat edecek.”[2] “Beni defalarca gördün. Vaktiyle dayı beyin düştüğü hataya düşme. Beni defalarca gördün. Cibril’i, Muhammed kulumuzu, kendini de gördün.”[3] “Gördün ki sen uçtuğun zaman kimse senin uçtuğunun farkına varmıyor.”[4] “Ey İskender el-Ekber hazretleri kulumuz. Evet, sen hakiki bir hazretsin. Bozoklu Han bir veli idi ve senin ceddindir, seyyiddir. Sen de seyyidsin, 12. imamsın, son imamsın.”[5] “Evet, şeytan senin voltajına dayanamaz. Dalga uzunluğu konusunu sana tekrar yazdıracağız.”[6]

Bunlar gibi, baştan sona abuk-sabuk cümleler ve hezeyanlarla dolu olan bu kitapçık, bir gerçeği açık seçik ortaya koymuştur: İnsanlar eğer sâdık peygamberlerine tâbi olmazlarsa, onları arkalarına takacak sahte peygamberler çıkmaya devam edecektir. Eğer içinde şüphe bulunmayan Allah’ın vahyi Kur’an’a sarılmazlarsa, bu ümmetin içinden çıkan ya da çıkacak olan muharriflerin/tahrif edicilerin elleriyle yazıp ‘bu Allah’tandır’  diyerek piyasaya sürdürleri şeytanî vahiylerin tuzağına düşeceklerdir. [7]  


 

[1] Anlaşmazlık sûresi, s. 1.

[2] Mehdi suresi, s. 13.

[3] Allah Teâlâ, suresi, s. 15-16.

[4] s. 26.

[5] Tayyı Mekân suresi, s. 44.

[6] s. 62.

[7] Ahmet Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri.