‘Vesile’ Kur’an’da iki âyette geçmektedir. Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’tan ittika edin (korkup-sakının) ve O’na (yaklaşmaya) vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 35)
Tefsirciler buradaki ‘vesile’yi, emirlerine itaat, yasaklarından kaçınmak, ya da O’nun rızasını kazandıracak sebeplerle mü’mini Allah’a yakınlaştıracak şey diye açıklamışlardır. (Muh. Ibni Kesir, 1/511) Yalnız buradaki yakınlık mekan yönünden bir yakınlık değil, sevgi ve O’nun rızasına bir yakınlıktır. Kimleri de buradaki ‘vesile’yi, ‘sevgi ile kendinizi Allah’a sevdirmeye çalışınız’ şeklinde açıklamışlardır. Nitekim ‘vesile’ kelimesinin geçtiği diğer âyette şöyle buyuruluyor: “Onların taptıkları da, -hangisi daha yakındır diye- Rablerine (yaklaşmak için) bir vesile arıyorlar. O’nun rahmetini umuyorlar ve azabından korkuyorlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı korkunçtur.” (Isra, 57)
Putperestlerin taptıkları putlar veya putların arkasında var zannedilen ruhlar, cinler ve melekler, bazı insanların medet umduğu ölmüşler ve azizler bile; birakın başkalarına yardım etmeyi, kendileri Allah’ın rahmetini umarak O’na yaklaşmak, O’nun sevgisini kazanmak için bir vesile arıyorlar. Öylese mü‘minler de, Allah’ın sevgisine götürecek sebepleri, imkanları arayıp bulmalılar.
Bu vesilenin anlamı, Allah’a boyun eğerek, O’ndan korkarak ve O’nu razı edecek ameller işleyerek O’nun yakınlığını kazanmaya çalışmak demektir. [1]