Bid’at tevessül; sevmediği ve razı gelmediği söz, fiil ve inançlarla Allah’a yakınlık aramaktır. Bu tevessül türü şeriatta sabit değildir. Buna rağmen tevessülde bulunanların pek çoğu Allah’ın şeriatında var kıldığı ve onlara çağırdığı tevessül türlerinden gaflete düşüp uzaklaşmışlardır. Bid’at tevessülle uğraşları, onları meşru tevessül türlerinden mahrum bırakmıştır. Meşru tevessül hakkında bilgi sahibi olduktan sonra bid’atte ısrarları tüm çabalarının boşa gitmesine neden olmuştur. Böylece Rabbimizin geçmiş ümmetler hakkında haber verdiği duruma düşmüşlerdir.
«Onlara kesin deliller verdik. Kendilerine ilim geldikten sonra ancak aralarındaki kinden dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verecektir.» (Câsiye, 45/17)
Bu durumun sebebi, tevessülün tevkifi[1] bir ibadet oluşudur. Şeriatta sınırları belirlenmiş tevessül kavramı, bid’at tevessül türlerini barındırmamaktadır. Allah Resûlü’nün sallallahu aleyhi ve sellem sünnetiyle uyuşmayan bir amel bid’attir ve onunla Allah’a yakınlık ve ibadet caiz olmaz.
Nitekim Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur.
«Sünnetimizle uyuşmayan bir ameli işleyenin bu ameli geri çevrilir.»[2]
Müslümanlara nasihatı İslâm risaletini tebliğ ve bu konuda malumat olsun amacıyla bid’at tevessül çeşitlerinden bir kısmını aktarmaya çalışacağız.