Abdullah b. Ömer radıyallahu anh der ki: «İnsanlar ne kadar güzel görse de tüm bid’atler sapıklıktır.»[1]
Abdullah b. Mes’ûd da radıyallahu anh şöyle der: «Sünnetteki iktisad, bid’atteki içtihattan daha hayırlıdır.»[2]
Yine der ki: «Sizden öncekilere uyun, bid’at çıkarmayın. Size yetecek bir miras bırakıldı. Geçmişlerin bıraktığı bu mirasa yapışın.»[3]
Büyük Tâbiî Hasan b. Atıyye rahimehullah sünnete bağlılığı tasdikleyen şu sözü söylemiştir:«Allah karşılığında benzeri bir sünneti çekip almadıkça bir kavim dininde bid’at çıkarmaz. Sonra kıyamet gününe dek o sünneti iâde etmez.»[4]
İmam Evzâî radıyallahu anh şöyle der. «Bid’at çıktığında ilim ehli onu inkâr etmezse gün gelir bu bid’at Sünnet diye bilinir»[5]
İmam Eyyub es Suhtiyânî radıyallahu anh der ki: «Bid’at sahibi, bid’atinde çaba gösterdikçe Allah’tan uzaklaşır.»[6]
İmam Süfyan-ı Sevri de radıyallahu anh şunları söyler: “Bid’at şeytana ma’siyetten daha sevimli gelir. Zira m’asiyetten tevbeyle kurtulunur ancak bid’atin tevbesi olmaz.»[7]