2) Dört İmamın Taklitten Sakındıran Sözleri

 

İmam Ebû Hanife radıyallahu anh der ki: «Hadîs sahih olursa, mezhebim odur»[1]

İmam Ebû Hanife radıyallahu anh yine der ki: «Nereden aldığımızı bilmeksizin sözümüzü kabullenmek bir kimseye helâl olmaz.[2]

Yine onun sözlerinden bir kaçı:

«Delilimi bilmeden benim görüşümle fetva verene yazıklar olsun...»

«Bizler insanız. Bugün bir söz söyler, yarın ondan döneriz.»

«Yazık sana ey Yakub! Benden her duyduğunu yazma. Bugün bir görüşte olurum, yarın onu terk ederim. Yarın bir görüş bildiririm, öbür gün onu terk ederim.»

«Allah’ın Kitabına ve Resûl’ün haberine aykırı bir görüş bildirdiysem onu terk edin.»[3]

İmam Mâlik de radıyallahu anh der ki: «Ben bir insanım. Doğru söyleyebilirim, yanılabilirim de... Görüşüme bakın. Kitap ve Sünnete uyan her şeyi alın, uymayanları da terk edin.»[4]

Yine onun sözü: «Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hariç, sonrakilerin sözü alınır da, bırakılır da...»[5]

İmam Şâfiî’ye radıyallahu anh geçelim. Der ki: «Dediğimin aksine nakil ehli katında Allah Resûlü’nden sallallahu aleyhi ve sellem geldiği sahih olan her meselede hayattayken de, öldükten sonra da ben dönüyorum.»[6]

«Hiç kimse yok ki! Allah Resûlü’nün sallallahu aleyhi ve sellem sünnetinden bir şeyler kaçırmış olmasın. Ne zaman bir görüş bildirir veya bir usûl ortaya koyarım da onun aksine Allah Resûlü’nden bir söz nakledilir. Benim sözüm; Allah Resûlü’ nün sallallahu aleyhi ve sellem söylemiş olduğudur.»[7]

«Müslümanlar, kendisine Allah Resûlü’nden bir Sünnet zahir olup da başka birinin sözü için bunu bırakana yaptığının helâl olmadığı noktasında icmâ etmişlerdir.»[8]

«Kitabımda Allah Resûlü’nün sallallahu aleyhi ve sellem Sünnetine aykırı bir şey bulursanız Allah Resûlü’nün sallallahu aleyhi ve sellem Sünnetini alın, benim dediğimi bırakın.»[9]

«Hadîs sahih olursa, mezhebimdir.»[10]

«Peygamber’den sallallahu aleyhi ve sellem dediğimin aksine bir rivayet sahih olduğu halde beni görüş bildirirken görürseniz, bilin ki aklım başımda değildir.»[11]

«Benden duymazsanız da Allah Resûlü’nden sallallahu aleyhi ve sellem gelen her hadîs benim görüşümdür.»

«Allah Resûlü’nden sallallahu aleyhi ve sellem dediğimin aksine sahih bir hadîs varsa, onun hadîsi kabul edilmeye daha lâyıktır. Bu durumda beni taklit etmeyin»[12]

«Beni taklid etmeyin. Mâlikî, Şâfiî’yi, Evzâî’yi, Sevrî’yi taklit etmeyin. Aldıkları yerden siz de alın.»[13]

«Cüzzî’nin, Mâlik’in, Ebû Hanife’nin görüşleri neticede birer görüştür. Bence hepsi birdir. Hüccet, ancak nakledilen haberlerdedir.»[14]

«Allah Resûlü’nün sallallahu aleyhi ve sellem hadîsini reddeden helâk olmanın eşiğindedir.»[15]

İmamların radıyallahu anhüm bu konudaki sözleri daha pek çoktur. Bu sözler, derin kavrayışlarının birer göstergesidir.

«Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka dostlar edinip de uymayın. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz.» (A’raf, 7/3)

Büyük âlim Muhammed Emin Şenkıtî rahimehullah der ki: «Sonradan gelenlerin, sahabe ve diğer hayırla anılan çağlarda yaşamış olanlara muhalefet ettiği taklit türü, tüm âlimleri bırakıp tek bir şahsa bağnazca tutunmaktır. Bu tür taklit hakkında ne Kur’ân’da, ne de Sünnette bir delil yoktur. Ne sahabeden ne de hayırla anılan çağlarda yaşamış birinden nakledilen bir söz de mevcut değildir. Bu taklit, imamların sözlerine de aykırıdır. Onlardan hiçbiri, tüm âlimleri bırakıp bir şahsın görüşlerine bağlanmayı söz konusu etmemiştir.

Belli bir şahsı taklit, hicretin dördüncü asrında ortaya çıkan bir bid’attir. Aksini iddia eden ilk üç asırda belli birini taklit eden bir kimse göstersin. Gösteremez, çünkü böyle birşey yoktur.[16]


 

[1] İbn Abidin, Haşiye, cilt.15, shf. 63.

[2] İbn Abidin, Haşiye.

[3] İbn Abdilberr, İntika.

[4] Fulânî, Îkaz.

[5] İbn Abdilberr, Câmi; Fulânî, İkaz..

[6] Ebû Nuaym, Hilye.

[7] Fulânî, İkaz.

[8] Fulânî, Îkaz, shf. 68.

[9] Nevevî, Mecmu’ul-Feteva

[10] Nevevî, Mecmu’ul-Feteva.

[11] İbn Ebî Hatim, Âdâbı Şâfiî.

[12] İbn Ebî Hatim, Âdâbı Şâfiî. shf. 63..

[13] İbn Kayyum-i’lam.

[14] İbn Abdilberr, Câmi.

[15] İbn Cevzî, Menakıb.

[16] Edvau’l-Beyan, cilt 7, shf. 458.