Burada bu sözden kasıt onun manasıdır. Mücerred onun lafzı değildir. Cahil kâfirler ise Peygamber sallallahü aleyhi vesellem’in bu sözden maksadının yalnızca yüce Allah’a bağlanmak olduğunu, Allah’tan başka kendisine ibadet olunan bütün varlıkların inkâr edilerek onlardan uzak kalmayı ifade ettiğini biliyorlardı. O kendilerine “lâ ilâhe illallah” deyiniz deyince, onlar da:”Acaba o bunca ilâhı bir tek ilâh mı yaptı? Muhakkak bu çok şaşılacak bir şeydir.” (Sad, 38/5) diye cevab vermişlerdir.
Müellifin “bu söz” ile kastettiği “lâ ilâhe illallah” sözüdür. O bu ifadelerinde de, önceki ifadelerinde olduğu gibi lâ ilâhe illallah’ın Allah’tan başka hak mabud olmadığı anlamına geldiğini, müşriklerin bu lafızdan bunu anladıklarını ve bunu söylemekten maksadın soyut olarak bunu telaffuz etmekten ibaret olmadığını, asıl maksadın Allah’tan başka hak mabud olmadığının kastedildiğini anlamışlardır. İşte bundan dolayı onlar biricik yaratıcı ve rızık vericinin Allah olduğunu inkâr etmemekle birlikte bu anlamını inkâr etmişlerdi.