2- Tevhid, Bir İnkılâp Projesidir

 

Tevhidi kabul eden insanın beyninde, kalbinde ve kalıbında, bedeninde ve rûhunda bir inkılâp gerçekleşir. Bu devrim sonucunda müslümanda duygu, düşünce ve eylemler kesin ve köklü bir imanla kendisini gösterir. Her anlamda ve her alanda köklü değişim ve dönüşüm geçiren muvahhid şunları kabul etmiş ve Allah’a şunlar için söz vermiş olur:

a- Allah’ım, beni yarattın ve yaşatıyorsun. Ben ancak Senin hükümlerine/emirlerine uyarım; Sana güvenir, dayanır, Sana bel bağlarım.

b- Gerçek anlamda cezalandıracak ve mükâfatlandıracak ancak Sensin. Senin dışında mutlak olarak korkulacak ve mutlak sevilecek, her konuda yardım edebilecek kimse yoktur.

c- Emirlerini ve yasaklarını bildiren, insanlığa yasa, ahlâk nizamı, insanlar arası ilişkiler, inanç ve ibâdet usûllerini öğreten Kitabına inanıyor ve onu yaşamaya söz veriyorum. En güzel emir, Senin emrin; en mükemmel hüküm Senin nizamların ve kanunlarındır.

d- Beni Sen rızıklandırıyor, bana nimetleri Sen bahşediyorsun. Senin rızan için yaşayacağım, Senin emrine uymayan hiçbir fikri, düşünce ve hükmü benimsemeyeceğim. Tüm tâğutları ve tâğûtî düzenleri reddediyorum.

e- Sana yönelmeyenlere, Seni tanımayanlara, Senin emirlerinin tümünü veya bazısını reddedenlere, Senin dinini tahrif etmek isteyenlere, Senin emirlerini ucuz dünya çıkarı karşısında satanlara, hakka bâtılı karıştıranlara, Sana isyan eden, Senin dinini yalanlayan veya alaya alanlara, tuğyan edip hakkı aşanlara gücümün yettiğince karşı koyacağım.

f- Hiçbir zararın veya yararın Senin takdirin olmadan gelmeyeceğine, bütün dünya birleşse Sen istemeyince en küçük bir fayda veya zarar veremeyeceklerine inanıyorum ve bu inancıma uygun davranacağıma söz veriyorum.

g- Bütün rûhum, varlığım ve tüm gücümle sadece Sana kul olacak ve kulluk yapacağım. Hayatımın her ânını bu inanç ve bilinçle yaşayacağım.

h- Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Senin rasûlün/elçin olduğuna, dünya ve âhiret saâdetinin ancak onun örnekliğinde gerçekleşeceğine, tek önderin Peygamber olduğuna inanıyorum.

ı- Benim efendim, imamım, örneğim ancak Rasûlullah’tır. Onun izinden gideceğim. Onun sünnetini/yolunu tâkip edeceğim, ona ters düşenleri sevmeyeceğim, ondan başkasına kesin bir şekilde bağlanmayacağım, ondan ilham almayanları tanımayacağım, onun düşmanlarıyla mücâdele edeceğim.[1]


 

[1] Ahmet Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri.