Tevhid kelimesi, buna inanan insanla, Allah’a teslimiyetten hiç ayrılmayan, Allah’ı her an tesbih eden kâinat ve işleyişleri arasında bir uyum, bir kardeşlik ilişkisi şeklinde bir düzen kurar:
a- Lâ ilâhe illâllah, sadece insan varlığıyla ilgili değil; tüm varlıklarla ilgili, tüm varlıklar için bir hayat düzeni belirlemekte ve bu düzeni hatırlatmaktadır.
b- Kâinattaki bütün varlıkların kanununu Allah belirlemiştir. Dolayısıyla onlar üzerinde Allah’tan başka hâkim ve tasarruf sahibi yoktur. Tabiat kanunları denilen şey, Allah’ın tabiattaki yasaları, sünnetidir (sünnetullah).
c- Yeryüzünde Allah’ın hükmünü/nizamını hâkim kılmak veya bunun için gayret sarfetmek (cihad), sadece âhiret ödülü için değildir. Âhiret dünyanın devamı ve tamamlaycısıdır. Tevhid, insanı dünyada huzura eriştirdiği gibi, âhirette de mutluluğu kemâle ve sonsuzluğa eriştirir.
d- Allah yerde de gökte de (tek) ilâhtır. Her şeyin düzeni ve irâdesi O’nun elindedir.[1]