Alıcı veya satıcı, satışın gerçekleşmesini bazı şartlara bağlayabilirler. Böyle alış-verişlere muhayyer satış denir. Muhayyerliği şart koşan, şartlar gerçekleşmeyince alış-verişi bozabilir. Peygamberimiz böyle alış-verişler hakkında şöyle buyurur: "Alıcı ve satıcı alış-veriş yaptıklarında, birbirlerinden ayrılıncaya kadar pazarlıktan dönmekte muhayyerdir, veya alış-verişleri muhayyerdir. Eğer alış-verişlerinde muhayyerlik varsa alış-veriş (muhayyerlik şartları ile) gerçekleşmiş olur.” (Müslim, Büyû’ 10)
Alıcı ve satıcı için üç gün muhayyerlik müddeti tanınmıştır. İmam A'zam’a göre alış-verişte muhayyerliği şart koşanlar üç gün içinde bu alış-verişten cayma hakkına sahiptirler. Bu müddetin sona ermesinden sonra alış-verişten cayma hakkı kalmaz.
Satıcı muhayyerliği şart koşmuşsa satılan mal onun mülkiyetinde kalır. Üç gün içinde bu mal alıcının elinde helâk olursa onu tazmin eder; yani bedelini satıcıya vermek zorundadır. Ancak alıcı muhayyerlik şartı ileri sürerse söz konusu mal satıcının mülkiyetinden çıkmıştır. Üç gün içinde alıcı vazgeçerse malı iâde eder. Fakat bu üç gün içinde alıcının elindeki mal yok olursa satış bedeli alıcı tarafından mal sahibine ödenir. Bu duruma göre muhayyerliği şart koşan taraf bu müddet içinde alış-verişi bozabilir veya geçerli kılabilir.
Bir kimsenin, görmediği bir malı satın alması câizdir. Buna göre malı gördüğü zaman muhayyerlik hakkına sahip olur. Malı gördüğünde isterse kabullenir, isterse malı geri çevirir. Malın bedeli olarak önceden konuşulmuş olan fiyat geçerlidir. Alıcı bu fiyatı kabullenir. Malı görmeden aldığını ve râzı olduğunu söylese bile, malı gördüğünde isterse geri verebilir. Satıcı ise, kendisine ait olup da görmediği bir malı sattığında muhayyerlik hakkına sahip değildir. Yani sattıktan sonra malını görüp de pişman olursa bu satıştan dönemez.
Satılan malların tümünün görülmesi şart değildir. Numûnesinin görülmesi yeterlidir. Ancak malın geri kalan kısmı numûnenin aynı olmalıdır. Buna göre malı görmeden satın alan kimsenin bu malı kabullenmesi veya geri vermesi husûsunda muhayyerdir. Zîra aldanması söz konusu olabileceğinden dolayı bu muhayyerlik hakkı müşteriye verilmiştir.
Bir müşteri satın aldığı malın bir kusurunu görse, satın alıp almama konusunda muhayyerdir. İsterse bedeli karşılığında alır, isterse malı geri verir. Malın belirli bir özellikte olduğu söylenirse, o özellik bulunmayınca satış bozulabilir. Meselâ on beş kg. süt vermesi şartıyla satın alınan bir inek daha az süt verirse alıcı bu satışı bozabilir.
Birkaç mala ayrı ayrı fiyat biçilip müşterinin bunlardan birini tercih etmekte muhayyer olması da sözkonusudur. Malın değerini düşüren bir ayıp veya kusur olursa, yine alıcı muhayyer olur; Alınan bir kumaşın defolu olması gibi. Ama müşteri bir maldaki kusuru görerek ve bilerek alırsa bu durumda alıcının muhayyerliği olmaz. Ancak satın aldığı kumaşın değerini yükseltecek şekilde boyasa, dikse ve ondan sonra kusurunu görse bundan dolayı ortaya çıkan değer eksikliğini satıcıdan alma hakkına sahiptir. Satıcı böyle bir işlemden geçen malı satış bedeli ile geriye almak isterse bu hakka sahip değildir; malı artık geri alamaz.