“Babana ve anana hürmet et, ta ki, Allah’ın Rabbin sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun.” (Kitab-ı Mukaddes, Çıkış, 20/12, s. 74). “Çünkü babasına, yahut anasına lânet eden her adam mutlaka öldürülecektir; babasına yahut anasına lânet etmiştir, kanı kendi üzerinde olacaktır.” (Kitab-ı Mukaddes, Levililer, 20/9, s. 120). “Babasını ve anasını hor gören lânetli olsun. Ve bütün kavm: Amin, diyecek.” (Kitab-ı Mukaddes, Tesniye, 27/16, s. 204). Ve Markos İncilinden Hz. İsa’ya atfedilen bir ifade: “Zira Musa demiştir: Babana anana hürmet et; ve Babaya yahut anaya kötü söyliyen mutlaka öldürülsün.” (Markos, 7/10, s. 7; Çıkış, 20/12; Tesniye, 5/16; Levililer, 20/9)
Bir tarafta bu hükümler, öbür tarafta Hz. İsa’nın ana-babaya buğzu emretmesi: “Eğer bir kimse bana gelir, ve kendi babasına, anasına, karısına, çocuklarına, kardeşlerine, kızkardeşlerine, evet hattâ kendi canına buğzetmezse, benim şakirdim olamaz.” (Luka, 14/26, s. 77). “Yeryüzüne selâmet getirmeğe (sulh yapmak için) geldim sanmayın; ben selâmet değil, fakat kılıç getirmeğe geldim. Çünkü ben adamla babasının, ve kızla anasının, ve gelinle kaynanasının arasına ayrılık koymağa geldim ve adamın düşmanları kendi ev halkı olacaktır.” (Matta, 10/34-36, s. 11). “Ben dünyaya ateş atmağa geldim; eğer şimdiden tutuşmuş ise, daha ne isterim? Dünyaya selâmet getirmeğe mi geldim sanıyorsunuz? Size derim ki: Hayır, fakat daha doğrusu ayrılık getirmeğe geldim; çünkü bundan sonra, bir evde beş kişi olacak, üçü ikiye, ikisi üçe karşı ayrılacaklar. Baba oğula karşı, oğul babaya karşı; ana kıza karşı, kız anasına karşı; kaynana geline karşı, gelin kaynanasına karşı olacaklar.” (Luka, 12/49, 51, 52, 53, s. 75).
Anasına itaat konusunda Hz. İsa’nın davranışlarında da benzer çelişki vardır: “Onlarla beraber indi; Nasıra’ya geldi ve onlara itaatli oldu.” (Luka, 2/51, s. 59). Burada Hz. İsa’nın ana-babasına(!) itaatli olduğu ifade edilirken, başka yerde, hiç de bu itaat gözükmez. İsa (a.s.) anasına saygısız davranır: “İsa ona dedi: Kadın, benden sana ne?” (Yuhanna, 2/4, s. 93). “İsa halka henüz söylemekte iken, işte, anası ve kardeşleri, onunla söyleşmek istiyerek dışarda durdular. Ve biri İsaya dedi: İşte, anan ve kardeşlerin seninle söyleşmek istiyerek dışarda duruyorlar. Fakat İsa cevap verip kendisine söyliyene dedi: Benim anam kimdir? Ve kardeşlerim kimlerdir? Ve elini şakirtlerine doğru uzatıp dedi: İşte, benim anam ve kardeşlerim. Çünkü göklerde olan Babamın iradesini kim yaparsa, benim kardeşim, kızkardeşim ve anam odur.” (Matta, 12/46-50, s. 13-14)