“Eğer bir kimse bana gelir, ve kendi babasına, anasına, karısına, çocuklarına, kardeşlerine, kızkardeşlerine, evet hattâ kendi canına buğzetmezse, benim şakirdim olamaz.” (Luka, 14/26, s. 77). “Yeryüzüne selâmet getirmeğe (sulh yapmak için) geldim sanmayın; ben selâmet değil, fakat kılıç getirmeğe geldim. Çünkü ben adamla babasının, ve kızla anasının, ve gelinle kaynanasının arasına ayrılık koymağa geldim ve adamın düşmanları kendi ev halkı olacaktır.” (Matta, 10/34-36, s. 11). “Ben dünyaya ateş atmağa geldim; eğer şimdiden tutuşmuş ise, daha ne isterim? Dünyaya selâmet getirmeğe mi geldim sanıyorsunuz? Size derim ki: Hayır, fakat daha doğrusu ayrılık getirmeğe geldim; çünkü bundan sonra, bir evde beş kişi olacak, üçü ikiye, ikisi üçe karşı ayrılacaklar. Baba oğula karşı, oğul babaya karşı; ana kıza karşı, kız anasına karşı; kaynana geline karşı, gelin kaynanasına karşı olacaklar.” (Luka, 12/49, 51, 52, 53, s. 75).
İsa (a.s.) anasına saygısız davranır: “İsa ona dedi: Kadın, benden sana ne?” (Yuhanna, 2/4, s. 93). “İsa halka henüz söylemekte iken, işte, anası ve kardeşleri, onunla söyleşmek istiyerek dışarda durdular. Ve biri İsaya dedi: İşte, anan ve kardeşlerin seninle söyleşmek istiyerek dışarda duruyorlar. Fakat İsa cevap verip kendisine söyliyene dedi: Benim anam kimdir? Ve kardeşlerim kimlerdir? Ve elini şakirtlerine doğru uzatıp dedi: İşte, benim anam ve kardeşlerim. Çünkü göklerde olan Babamın iradesini kim yaparsa, benim kardeşim, kızkardeşim ve anam odur.” (Matta, 12/46-50, s. 13-14)