ANTROPOMORFİZM

 

Yunanca antropos (İnsan) ve morphos (bi-Çim) kelimelerinden oluşan ve Türkçe'de "in­şa nbiçi m çili k" kelimesiyle karşılanan antropo­morfizm, en genel anlamda insani ya da insa­nımsı özelliklerin çeşitli insan dışı formlara, özellikle deTanrı'ya atfedilmesini dile getiren bir terimdir. En sık kullanımı, tabiat-üstü var­lıklara ilişkin inançlara yapılan atıflarda orta­ya çıkar. Bu lür inançlar, ruhlar gibi dinî olabi­leceği kadar, yeraltı hazinelerini bekleyen cin­ler gibi dindışı şekillerde de sözkonusu olur. Bunlar anatomik, fizyolojik, psikolojik, duy­gu, coşku, davranış ya da sembole ilişkin nite­likler de olabilir. Sosyal bilimlerde terimin kul­lanımı genel kullanımdan pek farklı değildir. Başka deyişle antropomorfizm, tabiat-üslü varlıklarla ilgili inançların bir parçasıdır. O, te­rimin tcolojik ve edebi kullanımlarından şu bakımdan ayrılma eğilimindedir: Antropor-morfizmin başlıca vurgusu (tanrıcı) (teistik) inançlar üzerinde odaklanmaz, aynı zamanda, herşeyi ruhlarla İlişkili olarak algılayan animis-tik inançları da içerir.

İlk Çağ Yunan inanışında Tanrı'nın insan şeklinde algılanması esastır. Yunanlılar he­men bütün doğa varlıklarını ve güçlerini birer tanrı olarak kabul ederlerdi. Mitolojilerde, sözgelimi kozmogoni (evrenin yaratılışı)'ler-de, aynı anlayış çarpıcı bir şekilde ortaya çı­kar. Homcros IHada ve Odysseia'da, bir an­lamda da Hesiodos'un Thcogonia (Tannlann doğuşu) ve Efga kai hemera (İşler ve Gün/er) adlı epik şiirlerinde bu anlayışı sergilerler. Ge­rek Yunanlıların, gerekse Homeros, Hesio-dos gibi yazarların antropomorfist anlayışına İyonyalı şair ve filozof Ksenophanes (M.Ö. yaklaşık 580-500) karşı çıkarak Teklanrı (vah­daniyet) inanışını savunacaktır.

Başka deyişle antropomorfizm, tabial-üstü varlıklarla ilgili İnançların bir parçasıdır. O, le-rimin tcolojik ve edebi kullanımlarından şu bakımdan ayrılma eğilimindedir: Antropor-morfizmin başlıca vurgusu (tanrıcı) (teistik) inançlar üzerinde odaklanmaz, aynı zamanda, herşeyi ruhlarla ilişkili olarak algılayan aninıistik inançları da içerir. İlk Çağ Yunan İnanışında Tanrı'nın insan

şeklinde algılanması esastır. Yunanlılar he­men bütün doğa varlıklarını ve güçlerini birer tanrı olarak kabul ederlerdi. Mitolojilerde, sözgelimi kozmogoni (evrenin yaratılışı)'ler-de, aynı anlayış çarpıcı bir şekilde ortaya çı­kar. Homeros İlİada ve Odysseia'ûa, bir an­lamda da Hesiodos'un Theogonia (Tannlann doğuşu) ve Erga kai hanem (İşler ve Günler) adlı epik şiirlerinde bu anlayışı sergilerler. Ge­rek Yunanlıların, gerekse Homeros, Hesio-dos gibi yazarların antropomorfist anlayışına İyonyalı şair ve filozof Ksenophanes (M.Ö. yaklaşık 580-500) karşı çıkarak Tcktanrı (vah­daniyet) inanışını savıınacakiır.

Baba, Oğul ve Kutsal Rulı unsurlarından oluşan Hıristiyanların teslis inancı antropo-r morfist bir mahiyet ve nitelik taşır. Orta Çağ Skolastik felsefesinde teslisin açıklanması hu­susunda ortaya çıkan yoğun felsefi tartışmalar üçleme'nin yanında, bunun açıklanmasında başvurulan tecessüd (incarnaiioıı) görüşü de Tanrının insan biçiminde veya niteliklerinde kavranıldığı sonucuna götürür.

Yaygın olmamakla, etkisi kısıtlı ve belli bir zamanla sınırlı kalmakla beraber Kıtr'ân ve ha­dislerin bildirdiği bazı esasları (sözgelimi mü-teşabih ayetler gibi), yanlış yorumlayanlar ol­muştur, bunlara Müccssime veya Mübcşşihe denilir. Onlara göre, Allah'ın "el"İnden, "yüz'Tınden "arş"ın üzerinde oturduğundan sö-zedilcbilir. Ancak İslâm'ın itikadi esaslarına İlişkin nasslarının sıkı, titiz, ciddi ve İslâm'ın ruhuna uygun yorumların ortaya çıkışıyla bir­likte "Müccssime", "Müşebbihc" gibi görüşle­rin itibar görmediği ve unutuldukları söylen­melidir.

Demek oluyor ki, antropomorfizm,Tcktanrı-cı ve Çoktanncı mitolojik ve felsefe temelli Tanrı anlayışlarında ortaya çıkabilmektedir. Tektanrıcı Yahudilik ve Hıristiyanlık başlan­gıçta böyle olmamalarına rağmen, daha sonra antropomorfik bir Tanrı inanışına saplanmış­lardır. Vahdaniyet esasına dayalı Allah inanışı­nın bugün için İslam'dan başka bir dinde ko­runduğu naşı] söylenemezse, aynı şekilde antropomorfik, Tanrı anlayışından münezzeh kaldığı da belirtilmelidir. Antropomorfizm'in karşıtı, İnsanın 'Tanrı suretinde" olduğu inan­cını savunan tcomorfizmdir.

(SBA)

Bk.Animizm[1]

 



[1] Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, Risale Yayınları: 1/62-63.