Katolik kilisesinin
dini inançlara karşı gelenleri cezalandırmak amacı ile kurduğu kilise
mahkemelerine verilen addır. İlk engizisyon mahkemesi 1203 yılında kuruldu.
Mahkeme sadece kilise mensuplarım yargılamakla kalmıyor, dinsizleri yakalayıp
cezalandıran bir ceza mahkemesi görevini de görüyordu.
Engizisyon
mahkemelerinde sorgulama işkence akında yapılabiliyordu, köıü ruhu kovmak
için çeşitli ayinler düzenlenebiliyor, sanığın kollan ve bacakları
koparıldıktan sonra, kemikleri kırılıp yakılıyordu.
Mahkeme dinden
çıkanları da aynı şekilde cezalandırıyordu. Papa İTİ. Innccent (1160 -1216)'in
emri ile kurulan mahkeme, yargı görevini Dominiken tarikatına veriyordu.
Donıi-nikenler bu yetkiyi başta Kathar'lar olmak üzere diğer tarikatlara karşı
da silah olarak kullandılar. Aryancılar, Nesturiler ve Protestanlar da aynı
şekilde Domİnİkcnler tarafından işkenceye uğratıldılar. Büyücüler de ağır
cezalara çarptırılıyordu. Genellikle yakma ile sonuçlanan cezalar arasında
kırbaçlama ve dağlama da uygulanıyordu.
Bir bölgede engizisyon
mahkemesi kurulduğunda, mahkeme bir emirname yayınlayarak bütün dindarları,
dinsiz ve günahkarları ihbara çağırıyor ve bu çağrıya bilerek katılmayanları
aforoz ediyordu. Günahkarlar kendileri başvurarak bağış dileyebiliyorlar, bu
da genellikle açlık cezası ve manastıra kapanma cezaları ile sonuçlanıyordu.
Ceza görenlerin sahip oldukları tüm mallar çoğunlukla kilisenin denetimine
geçiyordu.
XIII. yüzyılda
Engizisyon bütün Avrupa'ya yayılmıştı. Dinsizlik, dine ve din adamlarına
saygısızlık, büyü ve sihir, zina suçlarını İşleyenlere en ağır cezalarla
cezalandırılıyordu.
Fransa kralı IV.
Philippe (Güzel Philippc) Engizisyon mahkemesinin yetkilerini sınırlandırdı.
Bunun sonucu olarak Protestanlar krallık mahkemesinde yargılanmaya başladılar.
Bu arada 1402 yılında Prag Üniversitesi rektörü olan Jean Hus 1415 yılında
yakılarak öldürüldü. 1429 yılında ise Jean d'A re yakılarak Öldürülecekti.
Jean d'Arc'ın öldürülmesi üzerine Engizisyon mahkemelerine karşı tepki giderek
arttı. Aynı yıllarda Batılı sömürgeciler ulaştıkları ülkelerde korkunç
işkenceler yapıyorlar, sömürge mahkemelerinde insanlık dışı sahnelere yaşanıyordu.
Avrupa'nın diğer
bölgelerinde engizisyon mahkemeleri etkinliğini yitirirken Papa VI. Sixtus'un
İspanya hükümdarına Engizisyon mahkemesi teşkili konusunda yetki vermesi
üzerine İspanya'da Engizisyon zulmü hiç bir dönemde raslanmadık ölçüye ulaştı.
Domİni-kenlcr binlerce kişjyi diri diri ateşe attı. Kardinal Cisneros ve
Dominiken Torquemada'nm ortaklaşa düzenledikleri yargılama törenleri ile zülüm
had safhaya ulaşmıştı. Giderek krallığın düşmanları, hırsızlar ve katiller de
engizisyon kapsamına alındı. Engizisyon mahkemelerinin bir diğer muhatabı ise
Müslümanlar ve Yahudilcrdi. Bu zulüm sonucu Müslümanlar ve Yahudiler ülkeden
göçe başladılar. Müslümanlar Fas'a doğru giderken, Yahudiler İstanbul'a
gittiler. O dönemde Yahudileri Osmanlı devleti dışında hiç kimse kabul etmek
istememişti.
Engizisyon mahkemeleri
ancak 1830'da tamamen ortadan kaldınlabildi.
Abdurrahman DİLİPAK