IRK

 

Modern çağlarda pek az kavram, ırk kav­ramından daha az anlaşılmış ve daha faz­la yanlış kullanılmaya maruz kalmıştır. Irk hakkında fiziksel antropoloji alanında çok farklı görüşler ortaya çıkmış ve bu gö­rüşler zamanla değişikliğe uğramıştır. Ör­neğin Amerika'da 1932 ile 1969 arasında yayınlanan 20 antropoloji ders kitabından 13'ü (% 65'İ), insan ırklarının varolduğu­nu kabul ediyor. 3'ü (% 15'i) ırkların var olmadığım iddia ediyor, geriye kalan 4' üy-se bu konuya dokunmuyorlardı bile. Öte yandan 1970 ile 1979 yılları arasında ya­yınlanan 38 ders kitabından yalnızca 12'si (ya da % 32'si) insan ırklarının var oldu­ğunu ifade ediyor. 14'ü (% 37'si) ırkların var olmadığını iddia ediyordu; geriye ka­lan 12*si ise ya konuya ilgisiz kalıyor, ya ırk konusunu zikretmeye değer bulmu­yor, ya da konu üzerinde uzlaşma bulun­madığına işaret ediyorlardı.

Buradan da anlaşılıyor ki, Amerika'da insan ırklarının var olduğunun yaygın bi­çimde kabulü 1970'lerden itibaren sarsıl­mış gözükmektedir. Tabii Amerikandaki

durumun bütün dünyadaki fiziksel antro­poloji çalışmalannca da desteklenmediği ve yapılacak araştırmaların oralarda so­nuçlar verip vermeyeceği şüphelidir. Ama şurası bir gerçek ki, ırk konusunda bir konsensüs oluşmasıyla da, ırk kavramı son yapılan araştırmalarda eleştirel ola-rakyenidensorgulanmaktadır.Bu durum­da bizim de ırk kavramının anlamını sor­gulamamız ve açıklamamız gerekmekte­dir. Irk, temelde biyolojiye ait bir kavram olduğundan, onu biyolojik bir kavram ola­rak açıklamakla işe başlayacağız. Biyolojik Bir Kavram Olarak Irk: Pek çok canlı türleri coğrafî olarak ve de­ğişen ekolojik hücreler boyunca yayılabi-len nüfuslara sahiptirler. Bir tür içerisin­de alt-ayrımları bulup çıkartmak amacıy­la biyologlar, bir türü meydana getiren çe-şitlİ grupları tasnif etmek üzere alt-türler, ırk ve nüfus (population) gibi terimler kul­lanmışlardır. Böylece, içerisinde iki ya da daha fazla alt-türün bulunduğu kabul edi­len bir tür içinde yer alan bir ırk, nüfusla­rı ya da alt-tür kümelerini kapsar. Irk teri­mi sık sık değişik tarzlarda nitelenmiştif: biyologlar 'coğrafi ırkları* (ki alt-türle eşanlamlı sayılabilir); bir tür içerisinde ekolojik olarak farklılaşmış (nüfusların or­taya çıktığı 'ekolojik ırkları' ve yerel atıfta bulunan 'mikro-coğrafi ırklar'ı kabul ederler. Her ne kadar ayrıntıda birçok gö­rüş ayrılıkları varsa da, ırkın geçerli bir bi­yolojik kavram olduğu konusunda anlaş­ma sağlanmıştır. Klasik olarakbir tür için­deki ırklar arasındaki farklar onların mor-folojileriyle, yani gözlemlenebilir fiziksel yapılarıyla tesbit edilegelmiştir. Fakat 1950'lerden sonra biyologlar daha çok tür içindeki alt-aynmlann genetik kompo­zisyonunu incelemişler ve dikkatlerini morfolojik-olmayan  özelliklere kaydırmışlardır. Bu kalıtımsal karakterler ana-     jik özelliklere dayandırıldı; deri rengi, Uz edildiğinde, bir tür içindeki ırklar ve nü-     saç, saç yapısı ve vücut büyüklüğü gibi. foslar arasında hiçbir katı ve sabit sınırın       Büyük ırklar arasındaki gensel değişme-mevcut olmadığı ortaya çıkmıştır. Özetle     nin ırk içindeki değişmeye oranla düşük söyleyecek olursak, ırk biyolojik bir kav-     olduğu tesbit edildi ve insan ırklarının tas-ramdır. Irklar coğrafi, ekolojik ve morfo-     nifi İçin biyolojik bir temel olup olmadığı lojik faktörlerin birleşimi yoluyla ve artan     konusunda kuşkular belirdi. Son yapılan ölçüde XX. yüzyılın son çeyreğinde, te-     araştırmalar Zenci ve Kafkas-Mongoloid melde morfolojik olmayan, biyolojik-kîm-     grupların, birbirinden günümüzdenyakla-yasal bileşenlerin sayılarındaki sıklıkları-     şık 34.000 ile 110.000 yıl kadar önce ayni­nin dağılımını analiz etmek yoluyla ayırd     dıklarını; öte yandan Kafkas ve Mongolo-edilir.                                                         id grupların ise yaklaşık 15.000 ile 41.000

İnsan Biyolojisinde Irk:                              yıl kadar Önce ayrıldıklarını ortaya koy-

Biyolojideki ırk kavramı, belirttiğimiz gi- muştur. Tabii ki, bu tahminler yeni verile-bi insan türünün üyelerine de uygulanmış- rin ortaya konmasıyla değişebilir nitelikte-tır. En azandan İsveçli naturalİst ve siste- dir ve bir takım varsayımlara dayandınl-matist Linnaeus'un (1707-78) zamanın-     mıştır.

dan beri tüm yaşayan İnsanlar, biçimsel Kısaca İfade etmek gerekirse, nüfus ge-yönden tek bir türün, homo-sapiens'in netikçilerinin en modern analitik işlemle-üyeleri olarak sınıflandırılmışlardır. Bu- ri kullanılsa da, ırk kavramı modern insa-günkü insanların atası olarak kabul edi- na uyulanabüen bir kavramdır ve bu tür lenhomo-sapiens, muhtemelen günümüz- uygulamalar höristik (heuristic) değere den yarım milyon yıl kadar önce ortaya     sahip bulunmuştur.                               :

çıkmıştır. Homo-sapiens Eski Dünya'ya       Irk Kavramının Yanlış Kullanımları ve ve ardından Yeni Dünya'ya yayıldıkça, in-     Hataları:

santurüdeğisikcografibölgelerdeveeko- Irk kavramını çevreleyen çeşitli yanlış lojik konumlarda çok sayıda nüfusa bölün- anlayışlar arasında 'ırk saflığı'na ilişkin dü. Günümüzde yaşayan insanlığın çeşitli düşünceler, ırkın melezleşmesinin etkile-büyük ve pek çok küçük alt- ayrımlara bö- ri, * üstün ve aşağı ırklar*, ırk ve ruhsal (zi-lündüğü bir durum karşısındayız. Nite- hinsel) farklılıklar, ırk ve kültür gibi konu-kim nüfuslar morfolojik farklarda göste- lar sayılabilir. Her ne kadar farklı görüşle-ririer.                                                          ri temsil etseler de, aşağıda ırk hakkında

Morfolojik özellikler üzerinde duran fi- , söylenen fikirlerin bu çağdaki fiziksel an-ziksel antropologlar uzun zamandır insan- tropologlar, insan biyologları ve insan ge-hğı büyük coğrafi ırklara ayırırlar. Tasnif- netikçilerinin büyük çoğunluğunun görüş­lerin çoğunluğu üç büyük alt- ayrım oldu- lerini yansıtması şaşırtıcı olmasa gerektir, ğunu kabul eder: Negroid (siyah ırk), 1- Irk biyolojiden ödünç alınmış bir kav-Mongoloid (sarı ırk) ve Kafkasoid (Kaf-     ramdır.

kas ırkı). Bazı araştırmacılar da diğer bü- 2- İnsan topluluklarını incelemenin te yük ırkları kabul ederler: Ameind ve okyg- mel önemde olduğu bir aşamada morioto nuslu gibi. Diğer canlı türlerinde olduğu jikveonunnesneHasnifmedayahnrkkaV gibi homo-sapiens tasnifleri de morfolo-     ramı, çeşitli canlı türlerini ve Homo sapıtılmıştır. Bu kalıtımsal karakterler ana- jik özelliklere dayandırıldı; deri rengi, Uz edildiğinde,bir tür içindeki ırklar ve nü- saç, saç yapısı ve vücut büyüklüğü gibi. foslar arasında hiçbir katı ve sabit sınırın Büyük ırklar arasındaki gensel değişme-mevcut olmadığı ortaya çıkmıştır. Özetle nin ırk içindeki değişmeye oranla düşük söyleyecek olursak, ırk biyolojik bir kav- olduğu tesbit edildi ve insan ırklarının tas-ramdır. Irklar coğrafi, ekolojik ve morfo- nifi için biyolojik bir temel olup olmadığı lojik faktörlerin birleşimi yoluyla ve artan konusunda kuşkular belirdi. Son yapılan ölçüde XX. yüzyıluı son çeyreğinde, te- araştırmalar Zenci ve Kafkas-Mongoloid meldemorfolojikolmayan,biyolojik-kim- grupların,birbirindengünüraüzdenyakla-yasal bileşenlerin sayılarındaki sıklıkları- şık 34.000 ile 110.000 yıl kadar önce ayni­nin dağılımını analiz etmek yoluyla ayırd dıklarım; öte yandan Kafkas ve Mongolo-edilir.                                                          id grupların ise yaklaşık 15.000 ile 41.000

İnsan Biyolojisinde Irk:                              yıl kadar önce ayrıldıklarını ortaya koy-

Biyolojideki ırk kavramı, belirttiğimiz gi- muştur. Tabii ki, bu tahminler yeni verile-bi insan türünün üyelerine de uygulanmış- rin ortaya konmasıyla değişebilir nitelikte-tır. En azından İsveçli naturalist ve siste- dir ve bir takım varsayımlara dayandırıl-matist Linnaeus'un (1707-78) zamanın-     mıştır.

dan beri tüm yaşayan insanlar, biçimsel Kısaca ifade etmek gerekirse, nüfus ge-yonden tek bir türün, homo-sapiens'in netikçilerinin en modern analitik işlemle-üyeleri olarak sınıflandırılmışlardır. Bu- ri kullanılsa da, ırk kavramı modern insa-günkü insanların atası olarak kabul edi- na uyulanabUen bir kavramdır ve bu tür lenhomo-sapiens,muhtemelengünümüz- uygulamalar haristik (heuristic) değere den yarım milyon yıl kadar önce ortaya     sahip bulunmuştur.                               ;

çıkmıştır. Homo-sapiens Eski Dünya'ya Irk Kavramının Yanlış Kullanımları ve ve ardından Yeni Dünya'ya yayıldıkça, in-     Hataları:

santürüdeğişikcoğrafîbölgelerdeveeko- Irk kavramını çevreleyen çeşitli yanlış lojikkonumlardaçoksayıdanüfusabölün- anlayışlar arasında 'ırk saflığı'na ilişkin dü. Günümüzde yaşayan insanlığın çeşitli düşünceler, ırkın melezleşmesinin etkile-büyük ve pek çok küçük alt-ayrımlara bö- ri, 'üstün ve aşağı ırklar*, ırk ve ruhsal (â-lündüğü bir durum karşısındayız. Nite- hinsel) farklılıklar, ırk ve kültür gibi komı-kim nüfuslar morfolojik farklarda göste- lar sayılabilir. Her ne kadar farklı görüşle-rirler.                                                          ri temsil etseler de, aşağıda ırk hakkında

Morfolojik özellikler üzerinde duran fi- , söylenen fikirlerin bu çağdaki fiziksel an-ziksel antropologlar uzun zamandır insan- tropologlar, insan biyologları ve insan ge-hğı büyük coğrafi ırklara ayırırlar. Tasnif- netikçilerinin büyük çoğunluğunun görüş­lerin çoğunluğu üç büyük alt-ayrım oldu- terini yansıtması şaşırtıcı olmasa gerektir, ğunu kabul eder: Negroid (siyah ırk), 1- Irk biyolojiden ödünç alınmış bir kav-Mongoloid (sarı ırk) ve Kafkasoid (Kaf-     ramdır.

kas ırkı). Bazı araştırmacılar da diğer bü- 2- İnsan topluluklarını incelemenin te-yük ırkları kabul ederler: Ameind ve okyg- mel önemde olduğu bir aşamada morf olo-nuslu gibi. Diğer canlı türlerinde olduğu jik ve onun nesnel tasnifine dayah ırk kav-gibi homo-sapiens tasnifleri de morfolo-     ramı, çeşitli canlı türlerini ve Homo sapiens türündeki ilk insanları tasnif etmeye folojik analizi kimi ırkların üstün, diğerle-yaramışür. Genetik analizin ilerlemesi ve rinin ise aşağı olduğunu doğrulamayı ba-genetik farklılaşmanın CHnes'in insan ırk-     saramamıştır.

larının farazi sınırlarını aştığının keşfedil- 10- Coğrafya ve tarihin rastlantıları ile mesiyle birlikte, u"k kavramı farkedilir bir bölge, fiziksel çevre ve iletişim güçlükleri-şekilde zaafa uğradı.                                    nin farklı toplulukların insan kültürünün

3- Kimi nüfus genetikçileri ırk kavramı- ilerlemesine ve uygarlığa yaptığı katkıları mn hala canlı varlıkların genetik benzer- hesaba katmak yeterlidir. İlklerinin incelenmesinde yararlı bir 11-Kültür, dil ve dünya görüşü belirli ge-amaç olarak hizmet ettiğini tesbit eder- netîk ya da morfolojik ırki özelliklere kop-ken, başka araştırmacılar onu ırkı bütü- maz biçimde bağlıdır; örneğin, insanın nüyle ihmal etmelerine neden olacak ka- gerçek kültürü, bugün evriminin yönünü dar ihmal edilebilir bir kavram olarak gör- değiştirmektedir. Türün dünyanın dört düler.                                                          bir yanına yayılması ve kültürel ve ırki ay-

4- Eğer, bu analizin amaçları için biz di- rıhğın büyük bölgeler üzerinde kültürel ğer (canlı türlerinde olduğu gibi) insan ve ırkî anlaşmalara yol vermesi durumları ırklarının mevcudiyetini kabul, ırkların     gibi.

mutlak(hk)lar halinde değil, kendisiyle 12- Saf ırk efsanesinin tamamen yanlış farklı morfolojik ve genetik özelliklerin olduğu kanıtlanmıştır. Hiçbir saf (genetik farklı nüfuslar içinde meydana geldiği olarak ya da morfolojik olarak homojen) için farklılaştığını kaydetmemiz gerekir.        insan ırkı yoktur ve fosillere bakılacak

5-  Homo-sapiensin genlerinin ezici ço-     olursa, hiç bir zaman da olmamıştır. ğunluğu tüm insanlık tarafından paylaşıl-       13- Irk saflığının istenilir bir şey olduğu mıştır; nisbeten küçük bir oranın, ırkları     fikrini destekleyecek hiçbir kanıt yoktur, birbirinden farkhlaştıran özellikleri kon-       14- Irk grupları son derece değişken var-trol ettiğine inanılır.                                     lıklardır; pek çok özellikler açısından

6- Modern insan ırklarının oluşumu nis-     irk-içi değişkenlik, ırklararası değişkenli-beten yeni bir süreçtir ki, onlara rastla-     ğe oranla daha büyüktür. Aracılar bir ırk mak   için   zaman   içinde   muhtemelen     ile ondan sonraki arasında bulunur. 100.000 yıl geri gitmek yeterlidir.                    15- Tüm ırkların üyeleri tüm diğerleri-

7- Irk ayrımı uygulamaları, ırk hakkında-     nin, yani teste tabi tutulmuş olanların tü-ki bazısı açıkça, bazısı da gizli varsayımla-     münün üyeleriyle karışacak üreme yetene-rı kesin kabul eder. Bu varsayımlar şunlar-     ğine sahiptir.

dır:                                                                16- Irk karışmasının sonucunda ortaya

a) Irklar saf ve diğerlerinden ayrı varlık- çıktığı varsayılan kötülükler, bilimsel bu­lardır; b) Bir ırkın tüm üyeleri birbirine değeri haiz değildir; ne kısırlık, ne azalan benzer şekilde görür ve düşünür; c) Kimi verimlilik, ne de fiziksel bozulmanın ırk ırklar diğerlerinden daha iyidir.                    karışmasının biyolojik bir sonucu olduğu

8- İnsan topluluklarının bilimsel incele-     kanıtlanmamıştır. Bu tür karışmadan do-mesi bu varsayımları gerekli kılacak en     ğan bazı istenmeyen etkiler varsa da, bun-ufak bir kanıt sunmamiştır.                           lar sosyal (biyolojik değil) olup sözkonu-

9- İnsan topluluklarının genetik ve mor-     su toplulukların diğer üyelerinin melezle-

1W

re bakış tarzından kaynaklanır gözükmek­tedir.

17- İnsan ırklarının incelenmesi, fiziksel ve genetik özelliklere dayandırılmıştır; zi­hinsel karakteristikler insan ırklarının tas­nifinde kullanılmamış olup onlar böyle bir amacı yararlı da bulmamışlarlardır.

18- Bilimsel incelemeler, farklı insan ırk­larının üyelerinin sahip olduğu türden si­nir sistemleriyle ilgili genetik olarak belir­lenmiş varyasyonlar, ne de farklı ırkların üyelerinin gösterdiği davranış kalıplarıyla ilgili herhangi bir genetik olarak belirlen­miş farklılık.

19- Genetik faktörlerin zeka seviyesi üzerinde etkili olduğu ve siyah ve beyaz­lar arasında test sonuçlarında ortaya bü­yük farklılıklar çıktığı yolundaki iddia, bir takım araştırmalarda ciddi olarak sorgu­lanmıştır. Görülmüştür ki, bu tür iddiala­rın ortaya atılmasına neden olan farklılık­lar genetik olarak değil, daha büyük bir oranda çevresel olarakbelirlenmiştir. Jen-sen'in Amerikan zencilerinin beyazlar­dan zeka bakımından genetik olarak daha düşük olduğu yolundaki hipotezini ortaya atmasından İtibaren biriken yayınlar, hi­potezin arkasındaki düşüncede gizli ola­rak bulunan pek çok kusuru ortaya çıkar­dı. Başlıca düşünülen şey, bu incelemele­rin çoğunun 'halihazırda ulaşılabilir veri­lerin bu sorunu her iki yönde çözmeye el­verişli olmadığı' şeklindedir. Diğer yan­dan bazı araştırmacılar çevresel hipotezi geliştirmeye   koyuldular.    Söz   gelimi Scarr, incelemelerinde iki-hathbir hipote­zi destekleyecek kanıtlar elde etti: karşı-i aştır il ab il ir topluluklar arasında var olan türden farklılıkları o, kısmen çevresel fak­törlere, kısmen de kültürel faktörlere at­fetmektedir. Bu eklenen kültürel hipotez üzerine Scarr "eğitimin evden okula akta-

rılması, muhtemelen zenci çocuğun işine beyaz çocuktan daha az yaramıştır. Açık­çası, bilgisizliğimizin bu aşamasında test yapılmış olsa da, zekayı işin içine sokmak haksız bir davranış olur" demektedir.

(SBA)

Bk. Etnik Grup; Evrim; Genetik; Irkçılık.