JAKOBENİZM

 

Fransız devrimi sırasmda Versailles'de kurulan Jakobenler Derneği'ne mensup olanların savundukları ve iktidarda bulun­dukları yıllarda uygulamaya çalıştıkları şiddet ve teröre dayalı siyasî akım. Genel kullanımda "tepeden inmeci tavır" şeklin­de özetlenen devrim yoluyla işbaşına gel­miş siyasî eliti İfade etmektedir. Bu akımı benimseyen "Societe des Amis de la Con-stitution'un (Anayasa Dostları Derneği) üyeleri Paris'te bir Jakoben manastırında toplandıklarından "Jakobenler" diye anıl­mışlardır. Bu derneğin kökü Club Bre-ton'a dayanmakta olup devrimden sonra ortaya çıkan adı "societe" ile başlayan pek çok ünlü dernekle ortak niteliklere sahip­tir.

Jakobenler Derneği'nin en ünlü üyeleri Marquis de la Fayette, Mirabeau ve Ro-bespierre'dir. Her üçü de üstadlık derece­sine ulaşmış birer mason olup liderleri Robespierre idi. Dernek 1790'da 52 şube­ye sahip olmuş ve bunlardan sadece Paris şubesine 1200 kişi üye kaydolmuştur. İki yıl sonra kraliyet mensuplarının tutuklan­maları üzerine dernek ikiye bölünmüş; bir tarafta ılımlılar, diğer tarafta da solcu cumhuriyetçiler yer almış ve asıl Jakoben-cilik ikinci grubun bünyesinde kimliğine kavuşmuştur. Eylül 1971*de derneğin is-

mi "SocidtĞ des Jacobins Amis de la Liber-te et de 1'Egalİte" (Özgürlüğün ve Eşitli­ğin Dostu Jakobenler Derneği) şeklinde değiştirilmiştir.

1793 ve 1794 yıllarında gücünün zirvesi­ne tırmanan Jakoben lideri Robespier-re'in konvansiyon iktidarı, esasen jakobe-nîzmin iktidarıdır. Robespierre'in iktida­rı, ihtilalin en hareketli devri olmuş, giyo­tin hiç durmadan inip kalkmıştır. Temsilî demokratik yöntemlerle iktidarı ele geçir­miş olmasına rağmen, Robespierre, reji­mi bir anda merkeziyetçi bîr çerçeveye so­kup ülkenin içinde bulunduğu derin sefa­let, açlık, kıtlık ve hayat pahalılığına acele reçeteler yazmaya başlamıştır. Mecliste alınacak kararların daha önceden Jako­ben kulüplerinde enine boyuna tartışılma­sı, sonra da usulen mecliste oylanması ola­ğan uygulamalar haline dönüştürülmüş­tür. Rejimin geleceği komünist toplum düzeninin tesisi şeklinde belirlenmiştir. Kanlı bîr İktidar kisvesine bürünen Jako-benizm dine, gazetecilere, yabancılara amansıztaarruzlar başlattı. Dine karşı sal­dırı ve propaganda Fransa'yı baştan başa sardı. Hem Jakoben kulübün, hem de Fransa'nın başında bulunan Robespier­re, ihtilalin önde gelen en önemli isimleri­ni bile giyotine yollamaktan çekinmedi. Uygulamalar tam bir devlet terörizmine dönüştü. 1793-1794 devri Jakobenciliğin gücünün zirvesine ulaştığı devir oldu. Bu zaman periyodu içinde kulübe 500.000 üyenin kayıtlı olduğu biliniyor. Sonunda Robespierre'in iktidarı bir karşı devrimle Temmuz 1794'te son buldu ve Robespier­re de giyotine gitmekten kurtulamadı. Ku­lüp kapatıldıysa da ünlü komünist Grado hus Babeuf ün çabalarıyla başka bir ad al­tında yeniden kuruldu.                      

Jakobenizm daha çok sosyalizm tarihi açısından önemlidir. Fransız sosyalizmi­ne ihtilalci karakterini kazandıran Babae-uf, Blanqui ve Buonoaretti gibi kişiler Ja-kobencilikten geçmişlerdir. Bunların ço­ğunun giriştiği İhtilal denemelerinde özel­likle Babeuf olayı ve Blanqui'nin sayısız ihtilal girişimlerinde hedef olarak, 1794'de Robespierre'in planlayıp da uy­gulamaya koymaya vakit bulamadığı ana­yasa değişikliğinin gerçekleştirilip yolun komünist ihtilale açılması alınmıştır. Bu ruh 1800'lerin ortalarında Mars'a kadar ulaşmış ve Paris Komünü hareketlerinde başı çekmiştir.

1800'lerin başından beri İtalya'yı, 1820'lerden sonra da Fransa, İspanya ve diğer ülkeleri kasıp kavuran Karbonari derneği de aynı düzlemde hayat bulmuş­tur.

Zaten Buonarotti ve Blanqui'den başka La Fayette ve Mirabeau da karbonaridir-ler. Marquis de la Fayette'in karbomerya teşkilatında üstad-ı azam olduğu anlatılır. 1830'lann ünlü gizli derneklerinin tama­mı, Blanqui'nin ve Jakoben-Babeuf çü ge­leneğin etkisinde kurulmuş ve dönemin si­yasî ve sosyal pek çok ihtilalci hadiselerde doğrudan aktif rol almışlardır. 1830 ihtila­linden 1848 ihtilaline kadar görülen bir çok ihtilal bu cümledendir. Jakobencilik 1789 Fransız ihtilalinin komünist ihtilale dönüştürülmesi sürecinde politika sahne­sine çıkmış, iktidarın 1794'de, ideolojisi­ni Kari Mars'ın ortaya çıkışıyla kaybetmiş bir akım olarak değerlendirilebilir.

(SBA)