NEO-KLASİK İKTİSAT

 

1870'lerden 1920'ye kadarki dönemde, özellikle üç değişik ülkede (ingiltere, İsviç­re, Avusturya) gelişen iktisadî akımdır. Nco-klasİk iktisatçılar esasta liberal ideolo­jiyi sürdürmüşlerdir. Getirdikleri en büyük yenilik, değeri marjinal (nihai, son) faydaya indirgemeleridir. Aslında bu olgu klasik İk­tisatçıların şahsi menfaata verdikleri öne­min bir devamıdır. Nco-klasikler klasik ik­tisatçılara, özellikle tarihçi ve sosyalist okulların yaptıkları tenkitleri dikkate al­mışlardır. Ancak onlar da klasiklerin evren­sellik, tümdengelim ve soyutlama yöntem­lerini devam ettirmişler, iktisadi insan (ho-mo economicus), tabii iktisadi düzen ve lam rekabet varsayımlarını kabul etmişler­dir. Yalnız onlar sistemlerinin esası olarak kimsenin karşı çıkamayacağı psikolojik gerçeği, yani marjinal faydanın belirleyici­liğini benimsemişlerdir.

Marjinalizmin temeli, faydacı felsefedir. Ancak iktisadi anlamda H. Gossen (1810-1858) önemli bir nokta oluşturur. Ondan sonra rasyonel davranan, tüketicinin tüketi­minden azami fayda elde ederek dengeye varmayı hedeflediği kabul edilmiştir. Gos­sen bunun için üç ilke ileri sürmüştür: a) Azalan marjinal fayda yani tüketilen birim­ler arttıkça bunların ilave faydasının azal­ması, b) Tüketicinin dengeye ulaşmak için tükettiği birimlerden elde ettiği marjinal faydalan eşitlemesi, c) Faydanın nedretten doğması ve sübjektif kıymet taşıması. Gos-sen'in bu fikirleri Neo-klasik iktisat tarafın­dan tam rekabet şartları alünda azami fay-

danın ve refahın sağlanmasında temel kabul edilmiştir.

Neo-klasİk iktisat Menger, Walras ve Je-vons tarafından sırasıyla Avusturya, isviçre ve İngiltere'de kurulmuştur. Bunların yaşa­dıkları dönem aynıdır.

Avusturya (Viyana) Okulu: Marjinaliz-mi psikolojik temellere dayandırırlar. Buna göre mal ve faktör fiyatlarının belirlenme­sinde temel etken, marjına! birimlerinin sağladığı faydadır.

isviçre (Lozan) Okulu: Marjinalizmi ma­tematik yönden ifade etmişlerdir. Öncüleri Cournot, kurucuları Walras ve Pareto'dur. Bugün kapitalist iktisat büyük ölçüde bun­ların denge fikrini ve analizini devam ettir­mektedir.

ingiltere Okulu: Jevons tarafından kurul­muş, fayda-zahmet konusu matematiksel yöntemlerle formüle edilmiştir. Cambridge Okulu tarafından devam ettirilmiş, Fisher gibi Amerikan iktisatçılar da bu okula men­sup olmuşlardır. Klasiklerin aksine tüme­varıma büyük önem veren MarshalI ile, Re­fah ekonomisi kavramıyla adeta özdeşleşen Pigou, bu okulun önemli simalarıdır.Klasik iktisadın uğradığı tenkitler ve ka­pitalizmin XIX. yüzyılın ikinci yarısında aldığı şekil Marjinalist yöntemi kullanan Neo-klasik iktisadın oluşmasında etkili ol­muştur.

Neo-klasiklcr de tıpkı klasikler gibi, tüm­dengelim yöntemini ve homo economicus ile tam rekabet varsayımlarını esas almış­lardır. Ancak Neo-klasİk toplumsal değil, ferdî davranışları açıklamaya çalışarak psi­kolojiye dayanmışlar ve böylece evrensel gerçeğe ulaşılabileceğini düşünmüşlerdir. Faydanın iyileştirilmesine dayanan denge analizleri genel dengeye ulaştırılarak ferdî

gerçekten bölüşüm gibi sosyal (ve ideolo­jik) bir açıklamaya nesned kılınmıştır.

Ahmet T AB AKOĞLU

 Bk. Klasik iktisat