YANILSAMA

 

Bir algı ile algılanan şeyi kaydeden bir cetvel ya da hız ölçüsü gibi güvenilir bir ale­tin göstergesi arasındaki farka yanılsama denilebilir.

Bir yanılsama hakkında Önceden bilgi sahibi olsak bile algı kusurumuzun değiş­memesi onun somut bir gerçek olduğunun göstergesidir. Ayrıca yan il sam ah algının tek gözle değerlendirilmesi halinde ortadan kalkması, algılanan figürlerin normal bü­yüklüklerinde görülmesi bir başka deyişle yalnızca her iki gözün kullanılarak bakıldı­ğı durumlarda ortaya çıkması, yanılsamaya yol açan nedenin gözün retina tabakasında değil, beyinde olduğuna işaret eder.

Duyu organlarımızda bulunan reseptör­ler (alıcılar) öylesine yapılaşmışlardır ki, çevreden gelen enerjiyi (uyaranları) çö­zümleyebilirler, bazı enerji türlerini seçe­rek onu bir sinir impulsu haline getirebilir­ler. Sonuçta bu impuls beynin uygun bir alanına giderek görsel, işitsel ve diğer du­yularla ilgili imajlar oluşur. Bu imajlar kişi­nin önceki yaşantılarına ve yorumlamaları­na bağlı olarak bir anlam kazanırlar. Kısaca özetlenen bu süreç, algılamadır. Eğer bu al­gılama çeşitli nedenlerle dış dünyadaki şeyleri olduklarından farklı ve yanlış olarak kavrıyorsa bir yanılsama söz konusudur. Yanılsama en genel anlamda başta tanım­landığı gibidir. Bu tür normal yanılsamalar, ne bireyin sinir sistemindeki bir bozukluk­la, ne de bireyin önceki yaşantılarının ne­den olduğu çarpıtmayla ilgili olup her nor­mal bireyde görülür. Normal yanılsama­larla ilgili bir çok teori olmasına rağmen ne­den meydana geldikleri tam olarak bilinme­mektedir.

Patolojik yanılsamalar ise normal yanıl­samalardan farklıdırlar. Zehirlenme ve en­feksiyon gibi algılama yollarındaki geçişin uygunluğunu veya beynin kendisine gelen impulslan değerlendirme, bütünleştirme ve çözümleyici işlevlerini bozan hastalıklar­da, yine algı mekanizmaları üzerinde olum­suz etki yapan sinir sisteminin kendi hasta­lıklarında yanılsamalar oluşabilir. Bunlar organik kökenli patolojik yanılsamalardır. Eğer algılama süreci, en son aşamasındaki bireyin önceki yaşantıları ve yorumlamala­rı tarafından çarpıtılırsa ortaya psikolojik yanılsamalar çıkar. Bu tür yanılsamalarda bireyin önceki yaşantılarına ait düşünce ve istekleri (ki bunlar büyük ölçüde bilinçdışı nitelikte olup farkedilemezler) ve algılama sırasındaki duygu durumu önemli rol oy­nar. Bireyin kendisini zorlayan beklenti ve korkulan yanılsamah yorumlara bir zemin hazırlarlar. Örneğin çökkün, suçluluk duy­gulan ve cezalandınlma istekleri içindeki bir kişinin çevresindeki rüzgârın çıkardığı sesleri kendisine kötülük yapmak isteyen­lerin sesleri olarak yorumlaması bir yanıl­samadır.

Yanılsama bir başka algılama bozukluğu olan halüsinasyon'dan, algılanan bir nesne­nin veya durumun gerçekten varolması, fakat yanlış kavran ması y la ayrılır. Halüsinas-yon'da ise ortada algılanan bir nesne veya durum yoktun duyu organları gerçekte yan­lış uyarılmıştır.

EroIGÖKA