Kaynak: Gavs'ül Azam Seyyid Abdulkadir Geylani ve Kadiri Tarikatı - M. Şefik Korkusuz, Menzil Yayınevi-Adıyaman, 1995
Yine onun kerametlerinden biri de; meclisinde bulunup da gerek yakınında ve gerekse uzağında bulunanlar onun sesini aynı derecede işitirlerdi. Her ayağa kalktığında, herkes kalkar. Onun sesinden başka çıt bile çıkmazdı. Yalnız bazen Rical Ül Gayb'-in gökten yere düşen bir cismin sesi gibi çıkan sadaları duyulurdu.
İyi bir hanım onun müridi olmuştu, mürid olmadan önce bu hanıma ahlaksız bir adam aşıktı. Bir gün bu kadın dağda iken bir ihtiyaç için mağaraya girdiğinde o ahlaksız adam da ardından mağaraya girip, kadına sataşmaya başladı. Kadın kaçıp kurtulacak bir yer bulamadı, Hz. Gavs'ın adını anıp imdat istedi. O anda Hz. Gavs medresede abdest alıyordu, ayaklarındaki tahta nalınları çıkarıp fırlattı. O ahlaksız adam arzusuna kavuşamadan nalınlar kafasına ulaştı ve ölünceye kadar adama vurdular. Adam ölünce nalınlar da durdu. Kadın da o nalınları alıp Hz. Gavs'a getirip olayı anlattı.
hz. Gavs birgün bir mahalleden geçerken bir müslümanla bir hristiyanın münakaşa ettiklerini gördü, sebebini soydu, müslüman; "Bu hristiyan bizim peygamberimiz sizin peygamberinizden üstündür" diyor, ben de tam tersini iddia ediyorum, dedi.
Hz. Gavs hristiyana: "İddianı hangi delille ispat edersin?" diye sordu. Hristiyan: "Bizim peygamberimiz ölüyü diriltiyordu" dedi.
Hz. Gavs "Ben peygamber değilim, ama peygambere uyan bir müslümanım. Eğer ben ölüyü diriltirsem, peygamberimize inanır mısın" dedi. Hristiyan "Evet, inanırım" dedi. Hz. Gavs "Bana harap birine zar göster" demiş, Hristiyan da çok harap bir mezar göstermiş.
Hz. Gavs: "Hz. îsa ölüyü dirilttiği zaman ne söylerdi?" diye sormuş. Hristiyan: "Kum biiznillah" derdi.
Hz.Gavs: "Bu mezarda yatan sağken şarkıcılık yapıyormuş, istersen kalktığında şarkı söyleyerek kalksın" demiş ve ayağını mezara vurarak "Kum biiznillah." demiş. Derhal mezar açılarak içindeki kişi şarkı söyleyerek ayağa kalkmış. Hristiyan bu olay karşısında hayran ve sekran olarak hemen h£ Gavs'ın ellerine kapanıp şehadet getirmiş.
Hz.Gavs bir defa Medine-i Münevvere'ye geldi. "'Ravzayı ziyaret ederek tam kırk gün ayakta âdab üzere durdu ve elleri göğsünde şu münacaatta bulundu:
"Günahlarım denizin dalgalarından daha çok "..
Yüce dağlara benzer, hatta daha büyük.
Lakin affedici Kerim olanın huzurunda,
Sinek kanadı kadar hatta daha da küçük.
Şeyh Abdullahi Belhi "Havarikul ahbab fi ma'-rifetil aktab" isimli kitabın 25. babında Şah-1 Nakşibendi anlatırken diyorki: "Hace-i Sermest'ten duydum o da, Buhara'da yaşayan kamil zatlardan duymuş, onlar şöyle anlatırlardı: "Hz. Gavs birgün cemaatle terasta otururken birara Buhara taraflarına dönüp güzel bir koku almış ve: "Benim vefatımdan 157 sene sonra Muhammedi meşreb birisi dünyaya gelir, ismi; Bahaeddin Muhammed Nakşibendi'dir. Bana mahsus nimetlere kavuşur." buyurdu ve gerçekten öyle oldu.