Kaynak: Altun Silsile - Şeyh Muhammed Zahid Kevseri, ter.Vehbi Şahinalp ve Zahid Kalfagil, Silm Matbaası, İzmir-1983
Harakani'nin çok acayip kerametleri olup hayatını uzunca anlatan kitaplarda bunlar nakledilmişlerdir. Şeyh Feridüddin Attar, Tezkiretü '1-Evliya ia şöyle demektedir: "Bir çok tecrübelerle sabittir ki, kim her iki elini Onun kabri üzerine koyup da Allah1 a yalvarırsa Cenab-ı Hak, onu, maksad ve ihtiyacına o anda kavuşturur." Kendisinin, Esrarü 's -Sülük fi adabi't-tarika adında bir risalesi__vardır.
İmam Fahreddin er-Razi yine el-Metalibü' l-Aliyye nin 18. faslında bir kaç mukaddime yaptıktan sonra şöyle demektedir: "Bu mukaddimeler anla şıldıktan sonra deriz ki, kim, kuvvetli ruhlu, olgun cevherli ve manevi te'siri şiddetli bir zatın kabrine gider de orada bir saat kalıp ruhu o türbeden te'sir alırsa, O kişinin ruhu ile vefat etmiş olan zatın ruhu arasında bir alaka meydana gelmiş olur. Böylelikle ziyaretçi ile kabirdeki zatın ruhları arasında bir karşılaşma meydana gelerek her iki ruh, birbirine yansıyan iki parlak ayna gibi dururlar. Böylece,ziyaretçinin ruhunda delile dayalı bilgiler, çalışmaya bağlı ilimler, Allah'a itaat ve kadere rıza göstermeden dolayı meydana gelen üstün ahlaklar meydana gelince j ondan ölü olan o insanın ruhuna bir nur yansır. Keza: kabirdeki zatın ruhunda şerefli ilimler, kıymetli ve mükemmel eserler meydana gelince ondan da diri o-lan o ziyaretçiye bir nur yansır. İşte bu yolla yapılan bu ziyaret, her ikisinin ruhları için büyük fayda ve sevinç meydana getirmesine sebep olur.Bu da ziyaretin meşru olmasının temel sebebidir.
"Ve Şeyhlerin reisi saliklerin sığnağı, kadri yüce ve yüksek mertebe sahibi olan Gucdevanî'nin hür-'metine."
Beyitte geçen "Gucdevanî " Buhara köylerinden bir köyün adıdır. Gucdevanî'den maksad ise ehl-i tarikatın önderi, erbab-ı hakikatin maksudu, fazilet ve güzel ahlakın zirvesi, marifet timsali ve feyz-iSeme-dani'nin sahibi olan "Abdulhaliku'l-Gucdevani" (K.S.) dır. O, büyük ariflerden ve hakka erişen kamil zatlardandır. Rivayete göre muhterem babası Şeyh Abdulcemil hazretleri Hızır aleyhisselam ile dost olduklarından hanımı hamile iken kendisini salih bir oğlan çocuğu ile müjdelemiş ve adını da doğmadan önce ı Abdulhalik koymuştur. Çocuk büyüyünce Hz.Hızır(A. S.) yanına gelip onu manevî oğul yapmış kendisine/ zikr-i hafiyi sadat arasında meşhur olan nefy ve is-batın keyfiyetini telkin ettirmiş ilm-i tedün meme-sinden kendisini emzirmiştir. Ve bu sayede onun yanında yüce ve değerli mertebelere erişmiştir.
Sonra onun izni ile Şeyh Yusuf el-Hemedani '-den irşad vazifesi almak için Maveraunnehr'e gidip'' onun hizmetinde bulunmuş ve ondan kavuşmak iste-diği her şeye kavuşmuş onun himmetiyle olgun kişi- ler safına katılıp onun has mürit ve arkadaşlarından olmuştu, ölümünden sonra da onun yerine geçmişti .
Reşahat'da geçtiği üzere onun en büyük kerameti beş vakit namazı Kâbe-i Muazzamada kılmas -dır. Kendisinden büyüklerin nakletmiş oldukları kerametleri kitaplara sığmayacak kadar çoktur. Şeyhi'nin menkibelerine dair Makamatu' 1-Hemedani ile Risa-letü'1-Vasiyye fi adabi't-Tarikat adında eserleri vardır. 575 senesinde Gucdevan'da vefat etmişti.
Hazreti Mevlâna bu beyit ile Hz. Azizan(K.S.)'a
işaret etmektedir. Tibyanu' 1-Vesil' de onun Mevlâna Celalettin-i Rumi ile arkadaşlık yaptığı ve kendisine Şah-ı Nakşibendi'ye ulaşması için "ism-i zat-ı Azam'ı" telkin etmiştir. Çünkü o, melekût aleminde Şah-ıakşibendiyi keşfedip nasut aleminde zuhur e- deceğini haber vermiştir. Kendisinin garip kerametleri ve güzel sözleri olup Reşahat da bu sözlerin bazıları zikredilmiştir. Sağlam kaynaklara göre hicri 700 yılında vefat etmiştir. Nitekim el-Vesail de böyle zikredilir. Kabri Harzemde maruf ve meşhur olup ziyaret edilmekte, hayır ve berekete vesile kılınmaktadır.(K.S.)
- "Sonrâ insanların imdadına yetişen önderimiz, tarikat ehlinin kutbu Şah-ı nakşibend hürmetine. O, ilimlerin denizi marifetlerin hazinesi olup en kâmil insanların erişemediği bir rütbeyi haizdir."
(Beyitte geçen) Gıyas kelimesi yardım eden, imdada yetişen manasına gelmektedir.
Seyyid(-i Şerif): "Gavs, kendisine iltica edildiği zaman kutba verilen addır. Sair zamanlarda ise kendisine gavs denmez." demektedir.
Kutub ise, Cenab-ı Allah'ın her zaman nazar-gâhı kendisine -indinden- tılsım-ı azam'ı vermiş olduğu ve elinde feyzin ölçeği bulunan tek kişidir ki, onun ölçüsü ilmine, ilmi Hakkın ilmi ise henüz tahakkuk etmemiş olan mahiyetlere tabidir ki, işte yere ve göğe hayat veren de o ilimdir.
İmam Rabbanî'nin "Kübreviyye" , "Şettariye " vs. tarikatla da alakası vardır. O, şöyle derdi: "Bana Kur'an-ı Kerim'in müteşabih ayetlerinin ince manaları ve huruf-ı mukattanın sırları keşf olunup her bir harfin altında Cenab-ı Hakkın yüce zatına delalet eden öyle ilim denizleri buldum ki, onlardan küçük bir şeyi açıklayacak olsaydım şu boynum kesilirdi."
Yine, O, "Cenab-ı Hak bana öyle bir hidayet kuvveti vermiştir ki, kuru bir ağaca dahi teveccüh edersem onu yeşertirim" buyurmuştur.
Kitabımızın müellifi Merhum Muhammed Zahid Efendi, kitabın te'lif edildiği tarihe kadar Nakşibendi tarikatı şeyhlerinin büyüklerini sırasıyla rikr etmiştir. Günümüze kadar uzanan Nakşibendi tarikatı ise Mevlana Halid el-Bağdadî'den bir çok kollara ayrılarak devam etmiştir: Bunlar arasında Mevlana Ha-lid'e en yakın olanlarım ilk sıralarda zikretmek üzere tesbit ettiğimiz bir kaç tarikat kolunun isimlerini kaydetmeyi uygun bulduk.
Allah Taala şefaat sahibi zatların şefaatlerini üzerimizden eksik etmesin.
Çevirenler
A- l- Mevlana Halid el-Bağdadi
2- Seyyid Taha Hakkari
3- Seyyid Taha Harirî
4- Şeyh Es'ad Efendi
B- l- Mevlana Halid el-Bağdadî
2- Seyyid Abdullah Hakkari
3- Seyyid Taha
4- Şeyh Muhammed Küfrevî
5- Hace Muhammed Lütfi el-Erzurumî
C- l- Mevlana Halid el-Bağdadî
2- Mevlana Abdullah
3- Mevlana Muhammed Mustafa izzet
4- Mevlana Halil Nurullah ez-Zağrevî
5- Mevlana Ali Rıza el-Bezzaz
6- Mevlana Ali Haydar el-Ahıshavî
D- l- Mevlana Halid el-Bağdadî
2- Seyyid Abdullah
3- Seyyid Taha
4- Seyyid Muhammed Salih
5- Seyyid Fehim
6- Seyyid Abdulhakim el-Arvasî
E- l- Mevlana Halid el-Bağdadî
2-
Seyyid Ahmed b.
Süleyman et-Trablusî el-Ar-
vadî
3- Hasan Hilmi el-Kastamonî
4- Safranbolulu ismail Necati
5- Dağistanlı Ömer Ziyaûddin
6- Tekirdağh Mustafa Fevzi
7- Serezli Hasib Efendi
8- Kazanlı Aziz Efendi
9- Bursalı M. Zahid Kotko
F- l- Mevlana Halid el-Bağdadî
2- Seyyid Abdullah
3- Seyyid Taha
4- Seyyid Sıbğatullah el-Arvasî
5- Şeyh Abdurrahman et-Tahî
6- Şeyh Fethullah
7- Şeyh Muhammed Ziyaûddin
8- Seyyid Abdulhakim el-Hüseynî
9- Seyyid Muhammed Raşid el-Hüseynî