b- İncil’de Şirk

 

Müslümanların inandığı İncil, Allah’ın Hz. İsa’ya indirdiği İncil’dir. Allah Teala şöyle buyurur:

“Kendilerine İncil verilenler onun içinde Al­lah’ın indirdiği yargılarla yargılasınlar”. (Maide 5/47)

Demek ki, onun içinde Allah’ın indirmediği şeyler de vardır.

Bugün elde bulunan İncil’in büyük bölümü Pavlus’un, bir kısım havarilerin ve kimliği tam olarak bilinmeyen kişilerin mektuplarından oluşur. Bunlar, Allah’ın Hz. İsa’ya indirdiği şeyler değildir. Hz. İsa’nın havarileri, Hz. Peygamberin sahabe­leri, yani arkadaşları gibidir. Onların sözü, en çok sahabe sözü seviyesinde olabilir. Günümüz Hı­ristiyanları bunları Allah’ın vahyi sayarlar. Kato­liklerin konu ile ilgili inancı şöyledir:

“Kilisemiz, havarilerinden gelen inançla, Eski ve Yeni ahit içindeki kitapları bütün bölümleriyle kutsal ve Kilise yasalarına uygun kabul eder, zira Kutsal Ruh’un esini (vahyi) ile yazıldıklarından bunların yazarı Tanrı’dır[1].“ Bu durum, şu ayetin kapsamına girer:

“Yazık o kimselere ki kendi elleriyle Kitap ya­zarlar; sonra «Bu, Allah katındandır.» derler ki, karşılığında az bir bedel alsınlar. Yazık o, kendi elleriyle yazdıklarından dolayı onlara! Yazık onunla kazandıklarına!» (Bakara 2/79)

Pavlus Hz. İsa’yı görmemiştir. Elimizdeki İn­cil’e göre onun asıl adı Seul’dur. (Elçilerin İşleri 13/9) Azılı bir Hıristiyan düşmanı iken Şam yo­lunda ansızın gökten parlayan bir nurun çevresini sardığı, Hz. İsa’nın kendine seslendiği, (Elçilerin İşleri 9/3-6), sonra Hz. İsa’ya inandığı ve vaftiz edildiği (Elçilerin İşleri 9/18) iddia edilmiştir. Buna göre Pavlus, havari bile değildir. Onun sözünün İncil’de yer alması kabul edilemez. Bu ancak ataların sözü, kapsamına girer. İznik ve İstanbul Konsillerinde alınan kararlar da ataların sözü kapsamına giren şeylerdendir. İşte Hıristiyanlar bu atalarının sözüne dayanarak üçlü tanrı inan­cını benimsemişlerdir.

Denebilir ki, neden Hıristiyanlarla Mekkeli müşrikler aynı kefeye konuluyor? Şirk mantığı bakımından farkları yoktur da ondan. İşte şu ayet bunun delilidir:

“Yahudiler “Üzeyr Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar “Mesih Allah’ın oğludur” dediler. Bunlar kendi sözleridir; ağızlarına sakız etmişler. Daha önce kafir olanlarla benzer söz kalıplarını kullanıyorlar. Allah kahretsin onları! Nereden çev­riliyorlar.” (Tevbe 9/30)

Maalesef bugünkü müslümanların çoğu da benzer söz kalıplarını kullanarak yoldan çıkıyor­lar.


 

[1] - Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, par. 105.