Kaynak: Din-Bilim ışığında İnsan ve Sırları - Ahmed Hulusi, İstanbul-1986
RİCAL-İ GAYB HAKKINDA
Bu zevatı kiram hakkında da bir kaç hususu kitâbımı-za alalım....
Manevî görevliler diye bilinen «ricâl-i gayb» iki guruptur...
A — Karar organı
B — İcra organı
Karar organı «Divân» ya da «Divân-ı Kebîr» gibi isimler ile anılır...
İki tür toplantısı vardır... Aylık toplantılar... Ki her arabî ayın 14'ünü 15'ine bağlıyan gece, çeşitli yerlerde yapılır...
Yıllık toplantısı... Ki bu da senede bir defa, Efendimiz aleyhisselâmın peygamberlik görevini almadan evvel inzi-vaya çekildiği hıra dağında olur...
Bu «Divân-ı Kebîr»e katılanların büyük kısmı ölümötesi yaşama intikâl etmiş büyük evliyâullahtan, üçte bir kadarı da şu anda dünya üzerinde bilfiil görevli yüksek derecelilerden teşekkül eder... Toplam 66 kişilik divan ehline dünya üzerinden, zamanın «Gavs»ı, «Kutb-ül İrşad» ve «Kutb-ül Aktab» olan iki yardımcısı, dört unsur üzerinde tasarrufu olan dört kutub, yedilerin tamamı Gavs'ın tasarruf dairesi dışında olan «müferridûn» nâmıyla bilinen 11 kişi katılır...
Varlık üzerinde ilâhî ilim gereği alınması gerekli tedbirler hakkında kararlar alınır ve bu kararlar icra organına nakledilir.
«Divân-ı Kebîrin» tabiî başkanı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemdir. Onun gelmediği toplantılarda ise, şayet var ise o devrin «İnsan-ı Kâmili, yoksa zamanın «Gavs»ı başkanlık görevini ifa eder...
«İnsan-ı Kâmil» her asırda bulunmaz... «Gavs» ise her, asırda vardır ve kıyamete kadar sürekli, bir kişi, o görevi ifa eder...
Demek ki...
«İnsan-ı Kâmil» rütbesi, en üsttür ve birkaç asırda bir o rütbeye nail kılınmış kişi gelir yeryüzüne...
«Müceddid-i zaman» yüzyılda bir gelir... Dinin, o günün insanlarının anlayışına göre yenilenmesi görevini ifa_ eder... O da divân ehlindendir... Son müceddid de «Meh-dî» lakabıyla bilinen Zât-ı kirâmdır... Aynı zamanda «in-san-ı Kâmil»dir Mehdî!..
Gavs, hem Resûlullah aleyhisselâm katılmadığı zamanlarda divan başkanlığı yapar, hem de icra organının başıdır...
Kutb-ül İrşâd tamamiyle, çeşitli burçlardan, bilinen ve bilinmeyen sayısız yıldızlardan gelen tesirler üzerinde görev yaparak bunlardaki sayısız manâların gereğinin yeryüzünde mevcûd insanlar ve cinler üzerinde açığa çıkması hususunda çalışır...
Kutb-ül Aktâb ise, Gavs'tan çıkan emirleri çeşitli ilgili mercilere dağıtır. Divâna katılan Çin'lerin evliyası dahi emirleri Kutb-ül Aktâbdan alırlar...
İcra Organı ise bir tür ricali gayb ordusudur...
Divân'ın kararlarının tatbikiyle görevlidirler...
Bu ordunun Başkumandanı «Gavs»ı zamandır... Tâbiri caiz ise genelkurmay başkanı durumunda olan «Kutb-ül aktab»dır!... Sonra 4'ler gelir... Sonra tasarruf sahibi olan 7'ler gelir... Sonra 12'ler gelir... Sonra 40'lar gelir... Sonra 300'ler diye bilinen 313 kişi vardır... Sonra 1200'ler gelir ve daha sonra da yöresel kutublar iş görürler...
Bu evliyaullah'ın çok azı, yani «divân» ehli olanlar ile «îcrâ» organından birkaçı «fetih» sahibidir... Geri kalan bir miktar «keşif» ehlidir... Büyük çoğunluğu da bilinçdışı olarak bu görevleri ifa ederler...
Geçmiş evliyâullah arasında Abdüîkâdir Geyfanî «Gavs»iyet göreviyle birlikte «İNSAN-I KÂMİL»lik görevini de kendisinde cem etmiş olduğundan, «Gavs-ı Â'zâın» lakabıyla bilinir... İkinci «İNSAN-l KÂMİL» Abdükerîm Cey-lî ya da diğer ifade şekliyle Geyfanî ise, çok eserler yazmıştır hakikat bahsinde ve marifetullah bahsinde; ki bunların içinde en bilineni «Geçmişin ve geleceğin ilmini kendinde toplamış olan İnsan-ı Kâmil» adıyla kaleme aldığıdır. Bizde kısaca «İnsân-ı Kâmil» diye bilinir...
«Fetih» ehli olan görevliler dünya üzerinde tüm cereyan eden işlere vakıftırlar... «Keşif» ehli ise sadece görev alanı ile sınırlıdırlar...
Her bir görev düzeyindeki veli, ancak kendi düzeyinde olanı ve altındakini bilir...
Üst gurubu ise, sadece onunla temasta olan alt gurubun başkanı bilir...
Bir de «Divâna» katılanlar, kendi üstlerindekileri bu vesile ile bilirler!.. Bunların arasında Endonezya'lı, Arab, Pakistan'lı Afganistan'lı, Türkiye'li ve daha başka isimli topluluklardan zevat mevcuttur...
Bu konudan, bu kitapta daha fazla sözetmiyeceğiz!..
Ancak böylesine bir görevin ve böylesine görevlilerin varlığının da bilinmesi yönünden bu kadarla sözetmek gereğini duyduk...