Astan
- stne (Hnkah),
Tekye Tekke, Dergh, Zaviye
Ayak
Trab, Ayaklar Trab
(Hk-i Pay)
Cihz-I Tarikat - Tarikat
eyizleri
Efendiler
Efendisi. Efendimiz Allah.
Elsiz,
Ayaksz - Elsiz,
Dilsiz, Belsiz
Okuyucularmza sunduumuz bu kitap, adndan da anlalaca gibi, tasavvuftan dilimize geen deyimleri ve ataszlerini tespit etmektedir. Dostlarla konuurken, arada bir bu deyimler, bu ataszleri, dilimize elir-dururdu. Bata aziz dostumuz Prof. smet Stngurbey olduu hlde, bunlar yazmamz isteyenler oldu; bize de bu istek, yerinde ve gerekli grnd. Fakat deyimleri, ataszlerini yazp gemek, hibir ey ifde etmeyecekti. nk bu deyimlerin, bu ataszlerinin bir ounun artk mesnedi kalmam, anlam bilinmez olmu, ama hla da yeri gelince syleniyor; fakat yeri gelince syleyen de, sorulsa anlamn bidiremez olmu, dinle yen de. Bir ksmysa, gelenee dayanp inan olmu - kalm. Belki bunlar, zaman getike unutulacak, sylenmez olacak; fakat bunlara, trihlerde, eski fkralardan bahseden, yaaymz anlatan kitaplarda, hele tasavvuf kitaplarnda rastlanacak ve anlamlar anlalmayacak; hatt haklarnda belki de uydurma tevillere, tevcihlere kalklacak.
Bu deyimlerin, bu szlerin bzlar, tasavvuf inanlara, o inanlardan doan detlere, geleneklere dayanyor; bzlarysa trih olaylar canlandrmada. Fkralardan meydana gelenleri var; yahut o fkralar, bu szlerle rlm, bunlardan uydurulmu. Fakat gnmze kadar gelenleri, gnmzde bile sylenenleri mevcut. Dil deiiyor; zlsek de, istemesek de bu, oluyor ve olacak; fakat dnn yazlar da belki anlalmayacak; bunlarn tesbti gerek.
lerinde insanl, insan seciyyeyi belirtenleri, kula kul ol mamay tleyenleri, hr yaay dile getirenleri var; yetlerin, hadislerin meallerini verenleri var; ar Btn inanlarla, aslsz, hatt akla-dne aykr hayallerle yorulanlar var. Bu son blme girenleri de Nakl-i kfr, kfr deildir diyerek aldk. Fakat, alfabetik tertibe gre sraladmz her deyimi, her ataszn, hem de etraflca anlatmay ama edindik. Baka trl yapsaydk, yanhz deyimleri ve ataszlerini alsaydk, hibir sey yapmam olurduk. Bu arada, bir deyimde, bir atasznde geen izah, br bakasnda da, baka bir tarzda geti; tekrar o konuya gre, o sz anlatmaya mecbur olduk. Bu, zarur bir tekrardr.
Tasavvuftan, dorudand oruya, yahut bir mnsebetle dilimize geen btn deyimleri, ataszlerini alabildik mi? Bu soruya kesin ve kandrc bir cevap veremeyiz; ancak yalnz akla gelenleri almadk; kitaplar, cnkleri de kartrdk; kitabmzn, mmkn olduu kadar tam olmasna altk. Hatt deyim ve atasz meydana getirmeyen, terim olarak kalan tasavvu szleri de almay doru bulduk; maddelerin izahnda umm deyimlere de deindik. Hsl kitabmzn tam olmasna, elimizden geldii kadar altk; bylece kitap, bir bakma, edeb - tasavvuf terimlere de yer ver* mis oldu. Kitabmzda 584 madde ba var; 574 ane de deyim ve atasz yer almakta; izahlarda, herkes tarafndan sylenegelen de yimler, bu saylardan darda.
lerde, Klasik edebiytmzdaki mazmunlar, ayr bir kitap olarak sunmay da dnyoruz. lk admda devirdiimiz bu demet, belki de o l bahesinden koparlm bir demet olacak.
Kltrmze bu kitapla bir hizmette bulunduumuza inanyoruz; umarz ki okuyucularmz da bu inancmz gereklerler. Baar, ancak Allah'tan, Rasl'nden ve Ehlibeytindendir (S.M),
18.XII.1976 Abdlbki GLPINARLI
Abac
Abal
Vur abalya
Abosf krk yamal, abas kendinden yamal, alaca abal
Abas yank
Abaya brnmek, ban abaya ekmek
Kaba yerine aba giymek
Abay yakmak
(Ataszleri)
Aba altndan sopa gsterir
Aba da bir, kebe de bir giyene; gzel de bir, irkin de bir sevene
Aba vakti aba alan, yaba vakti yaba alan yanlmam
Abann kadri yamurda bilinir
Aba yeninden yldz gsterir
Bir abam var atarm, nerde oSsa yatarm
Abaa, kebeci, bu neci. Abac, kebeci, sen neci
(Dn - Tasavvuf Deyim)
l-i Aba, Ehl-i kis, Pene-i l-i Aba, Pen- Ten- l-i Ab. Bende-Al-i Ab
Dvme ynden yaplan kaln kumaa denir; rengi ok defa beyaz olur. Karaya alanna, kara renkte olanna kebe derler. nce abadan, kebeden heybe ve hur yaplr. Kalnlar eer rts olarak kullanlr, eer aitma konur. Fakat asl aba, btn vcudu rtecek kadar geni, yakasz ve kolsuz, ayaklarad&k uzanan, n ak bir st libasldir. rme ynden ve ince olanlanna Aba, dvme ynden olanlarna Kepenek denir.
Kepenei obanlar giyinirler ve bununla yamurdan, kardan korunurlar. Arabistan'da, mevkice byk kiiler, yakas ve n tarafta, vcuda kavuan yerleri srmalarla, srma kordonlarla ssl koyu renkte aba giyerler. ran'da aba, din bilginlerinin st libasdr. Eskiden dervilerin hemen hepsi aba giyerlerdi. Aba biiminde, koliu, yakasz, n ak olanna Hrka, kollar ok geni olup giyilince ve eller gbek stnde kavuturulunca kol ular dizlerden aaya sarkanna, giylmezse etee yakn bir yere kadar uzananna Resim Hrkas denir ki bu son hrka Mevlevlere mahsustur (Hirka'ya bak).
Aba, dilimize birok rf mecaz ve Atasz kazandrmtr. Abac, hazra konan, bedavaya can atan kiiye denir. Abal, yoksul, kimsesiz anlaminadr. Vur abalya kimsesi olmayan, kendini kayracak, grp g-zetecek ei-dostu bulunmayan, stne her su atlabilen kii hakknda sylenen bir deyimdir. Btn b deyimler, dervilerin, i-g grmemelerinden, kendilerini tasavvuf yoluna vermi olmalarndan, eten-dosttan, aileden, yerden-yurttan gemelerinden dolay remitir. Abas krk yerinden yamal ve Abas kendinden yamal deyimleri de, dervilerin abalarnn yrtk-prtk olmasndan meydana gelmitir. Ayn zamanda eskiden, derviler, hrkalarnn hell maldan olmasna bilhassa ehemmiyet verirler, bu yzden de mallarnn hell olduuna inandklar tasavvuf erlerinden kuma paralar toplarlar, aba ve hrkalarn bu kuma paralarn birbirine dikerek yaparlard ki bu eit aba ve hrkaya, yamal anlamna arapa Murakka1 da denirdi. Bu deyimler ve Alaca abal deyimi, bu deti de canlandrr. Derviler, Tanr k saylrlard. Bu mnasebetle k, sevdal yerine Abas yank sz de bir terim olmutur, Abay yakamak da k olmak anlamna gelir. Abaya brnmek, Ban abaya ekmek ld anlamna da gelir. Kaba farsada kaftan demektir ve zenginlerin bezentili st libasna denir. Kaba yerine aba giymek sz de bu mnasebetle gene, dnya mevkilerini terkedip Tanr yolunu semek, tasavvuf yoluna girmek anlamn verir.
Aba altndan sopa gsterir atasz, dervi geindii halde dervilie yakmayan lerde bulunan, unun-bunun aleyhine alan kiilere sylenen bir ataszdr. Aba da bir, kebe de bir giyene; gzel de bir, irkin de bir sevene atasz hereyi ho gren, ince eleyip sk dokumayan kiiler hakknda kullanlr. Aba vakti aba alan, yaba vakti yaba alan yanlmam, her ii vaktinde yapmk lzumunu bildirir. Aba vakti yaba, yaba vakti aba olmaz atasz, her eyin bir vakti olduuna dellet eder. Yaba, harmanda ekini savurmak, taneleri samandan ayrmak iin kullanlan, atallarnn aras ak trma denir. Harman savrulurken kullanlan bu let, obayla kullanlamayaca iin bu atasz meydana gelmitir. Abann kadri yamurda bilinir, abann insan yamurdan koruduunu, ayn zamanda eitli bel yamurlarndan da muhafaza ettiini anlatr. Aba yeninden yldz gsterir atasz, madd manev himmet erbab hakknda sylenmi olsa gerektir. Abann iki yannda, kollan geirmek, abay giymek iin genie, kol geecek kadar byk yrtma vardr ki bunlara yen derler. Yenden yldz gstermek, dileyeni murada erdirmek oisa gerektir. Fakat bunu, yalnz yldz gstermek, fakat gsterdiine kavuturmamak anlamna da alabiliriz. Br abam var atarm; nerde olsa yatarm aaszyse, nerde akam, orda sabah geinen, gezginci dervilerden kalma bir ataszdr; yere-yurda, eve-barka ehemmiyet vermiyen-ler hakknda sylenir. Abac, kebeci, bu neci ve Abacf kebeci, sen neci sz, umulmadk birey, birdenbire meydana karsa, yahut birisi, stne vazife olmayan bir ie karrsa sylenir.
Kur'an- Kerm'in XXXIII. sresinin (Ahzb) 33. yet-i kermesinin tefsirinde, Hazret-i Peygamber'in (S.M), Hazret-i Al'yi, Ftma'y, Hasan ve Huseyn'i, abasnn altna atp bunlarn, Ehli Beyti olduunu bildirerek onlardan, her trl pisliin, ktln giderilmesini, tertemiz klnmalarn Tanr'dan diledikleri anlatlr ki bu mnasebetle kendileri de dhil olmak zere bu be kiiye, aba altna alnanlar anlamna l-i Ab -Ehl-s Kis denmitir. Ehli Beyt muhibbi olan hattatlar; yazdklar, bilhassa bu be adn yazld yazlara Bende-i l-i Ab vasfyle simlerini yazar-lard. Son hattatlardan efik (1297 H. 1880), levhalarna, ok defa Bende-i l-i Ab Muhammed efsk- pr hat ketebesni yazarak adn, l-i Ab'ya kul olduunu belirterek bildirir.
l-i Ab'ya, aba altna giren be kii anlamna Pen Ten-i l-i Ab dendii gibi, gene ayn anlama Pene-i l-i Ab da denir. Be, beli anlamna gelen pene ayn zamanda el ve avu anlamn da verdiinden, bilee kadar, parmaklar ak ve avu grnmek zere yaplan el resmi de bu be zt hatrlatrd. Parmaklara bu be adn, avuca Allah adnn yazld da olurdu.
Sflerden, eli, parmaklarla, arap harfleriyle Allah adna benzeten-ier, ba parma Elif harfine, ehadet parmaiyle orta ve adsz parmaklar iki Lm'a, kk parma da H harfine tebih edenler de olmutur. Olanlar eyhi brahim'in (1065 H, 1655 M.) tasavvuf sohbetlerinin zaptndan meydana gelen Sohbet-Nme sinde, Ve dahi sret-i dem, serapa Lafzat'ullah nmdn olduu gibi bz eczasnda dahi n-mne-i ism-i Z mevcuttur; netekim destini mrekkebe koyup beyaz kt stne koysan sm-i Zt sureti mahede olunur ki Lafzat'ullah budur buyurdular szleri vardr (Bizdeki nsha, S. 3).
Yenierilerin on yedinci blnn damgas da penedir. Pene, alem, yani sancak bal olarak da kullanlmtr. Bilhassa ran'da Safev-lerin devrindeki sancaklarn (balklar pene olduu gibi Muharremler-deki deste denen ve sinezen - gse vuran, yahut zincirle srtn dven, onuncu gn de a gyneh, yani ak gmlek denen ve kamayla balarn yarp giydikleri kefenleri kana bulayan, bylece ta'ziyeyi coturan topluluklarn bayraklarnda da balk olarak pene vardr. Bu alemlerden iki tanesi, hl skdar'da Seyyid Ahmed deresi Mescidinin minberinde durmaktadr.
Hasan Dede, bir nefesinde,
Kimi dervi, kimi hac, Cmlemiz hakk'a duac; Resl-i Ekrem'in tac, Aba, hrka, sal bizdedir
drtlnde Aba szn kullanr Alev - Bektai Nefesleri; s. 30, drdnc drtlk).
Abdal abdal baknr Afodana doyma Abdalfsk parayia-pulla deil AbdaJhma say. Abdallima ver Hayran abdal Abdalm san kak Krk abdal doyuran Ayran budalas Hasan abdal gibi
(Ataszleri)
Abdala malm olur
Abdal dnden, ocuk oyundan usanmaz
Abdaln karn doyunca gz kapda olur
Abdaln ya ok olur; gh burnuna alar, gh gerisine
Abda! tekkede, hac Mekke'de
Da yrmezse abdal yrr
Br kakla dokuz abda! doyar. Dokuz abdal bir kakla geinir
Dokuz abdal bir kilimde uyur; iki padiah bir iklime samaz
Soygun vermi abdala dnm
Abdal, abdala atmaynca kasnak koyna girmez Abdal abdaln ne onduunu ister, ne bulduunu Abdal alacay, isli karacay sever Abdaldan paa, aatan maa olmaz
Abdal, birinin yerine gemek, birini, bireyi, baka birinin, baka bireyin yerine koymak, deitirmek anlamlarna gelen arapa bedel ve bedl szlerinin oulu olduu, Budala sznn de ayn anlama geldii sylenmi, erenlerden biri lnce, ondan aa derecede bulunan erenlerden birinin, Tann tarafndan onun yerine geirilmesi dolaysiyle bir blk erene Abdal dendii, bunlarn yedi, yahut krk kii bulunduu, tasavvuf inanlanndandr. Abdal dan olan erenlerin, bir anda, bir ok yerde grnebilecekleri, kendilerine benzerler gsterebilecekleri, bu yzden bu adla anldklar sylenmitir. Abdal hakknda bz hadisler de rivayet edilmise de hadis bilginleri, bunlarn uydurma olduunu sylemilerdir,
XIII. yzylda, yaln ayak, ba kabak gezen, elindeki Hindistan cevizinden yaplm kekln (Bak: Kekl - Kekl), birey istedii kiiye uzatan, kekle konanlar, mensup olduu, yahut konuk bulunduu tekkeye gtrp sunan, sakal, byk, sa ve kalarn usturayla tra eden, gslerine, Hazret-i Al'nin adn, Zlfekar denen klcn resmini dvmeyle dvdren, ok defa toplu bir haide bayraklariyle, ehir-ehir, ky-ky gezen, inanlarn yayan -Batn inanlar besleyen bir dervi taifesi de vard ki bunlara, Abdin, Abdln- Rm Abdallar, Rum, yni Anadolu Abdallar denirdi. Abdallarn, XV. yzyl sonlarnda, Bektier tarafndan temsil edildiini, bu yzyldan sonra ayrca bir Abdallar zmresinin bulunmadiini biliyoruz. Abda sz, ayni zamanda, dervi anlamna da kul-ianlm, Bekta, yahut Mevlevi dervii yerine Bektai abdal, Mevlev abdal da denmitir. Abdallar, nefislerini aalatmak iin dilenmeyi caiz grmlerdi; gittikleri kylerde, ehirlerde Nefir bak ve kudmlerini (bak: kudm) alp nefesler (bak: Nefes) okurlar, zikrederler, sem' ederlerdi (Bak: Sem'); bu yzden, bir yeri yurt edinmeyen, yaz-k gebe bir halde yaayan, mzie dkn olan KptSere de halk Abdal adn takmt (Abdlbak Glpnarh: Mesnev erhi; c. I; stanbul, Mill Eitim Basmevi -1973; S. 117-119).
Bu gezginci dervi zmresi, trkeye, sf, bireyi tam manasiyle aratrmaz, bu yzden de anlamaz anlamna gelen ve zamanla bn, ahmak, anlaysz anlamlarn veren rf mecaz, Abdal szn verdii gibi gerei sezer, bireyi, olmadan bilir, gezginci olmalar dolaysiyie dnden, dernekten, ziyafetten holanr, doyunca da yryp gezginciliini srdrr anlamlarn veren ataszlerinin de meydana gelmesine sebep olmu, sonradan bu zmre kalmaynca, rf mecazlarnda ve ataszlerindeki Abdal, akl az ve ahmak anlamna kullanlr olmutur.
Abdal - abdal baknr, Abdallna doyma, Abdallk parayla-pulla deil, Abdallma say, Abdallma ver deyimleri, bn, ahmak, anlaysz yerine kullanlan rf mecazlar olduu gibi, bireye, bir olaya aknca bakman kiiye de Hayran abdal denegelmitir.
Abdallar, giydikleri tennurelerin (bak) kemerine, olduka byk bir kak da sokarlard. Abdalm sars kak deyimiyle, byk kaklar hak^ knda kullanlan Krk abdal doyuran sz de onlarn bu detlerinden meydana gelmitir. Ayran budalas deyimindeki Budala sznn de Abdal in oulu olmas dolayisiyle Abdallarla ilgili olduunu sanyoruz. Hasan Abdal gibi deyimiyse boaz tokluuna alan kiiyi anlatrken kullanlan bir deyimdir.
Abdala malm olur ataszyle erenlerin Abdal zmresinin kastedildii muhakkaktr; zaman getike bu sz, hatt yalnz Malm oldu, malm oldu gibi abdal ta'biri sylenmeden denmeye balam ve bir ltife, bir espri olarak kullanlr olmutur. Abdal dnden, ocuk oyundan usanmaz atasz, bu gezginci dervi zmresinin dnlere, davetsiz bile olsa ktn bildiren bir atasz olacak. Abdaln karn doyunca gz kapda olur sz de gezginci olduklarn hatrlatmaktadr. Abdaln ya ok olur; gah burnuna alar, gh gerisine atasz, abdallarn derip devirmelerinden kinayedir. Abdal tekkede. Hac Mekke'de, abdallarn bir ehre uraynca tekkeye konuk olduklarn belirtmektedir. Da yrmezse abdaf yrr atasz de abdallann keramet ehli geindiklerini, ince bir istihza ile gelecee aktarmadadr. Hatt Nasreddin Ho-ca'ya da atfedilen bir fkraya gre kendisinden keramet istenen, karki da arp getirtmesi dilenen Hoca, daa, Gel y mbarek demi, demi ama dada bir hareket grnmeyince de daa doru yrmeye balam; Nereye gidiyosun, erenler? diyenlere de Da yrmezse abdal yrr cevabn vermi.
Bir kakla dokuz abdal doyar ve Dokuz abdal bir kakla geinir
ataszieriyse hem abdallarn, 'kemerlerinde kak tamalarndan meydana gelmitir; hem de aralarnda senlik-beniik olmadn, ayn inancn, aralarnda sk bir birlik-beraberlik saladn bildirir. Netekim Dokuz abdal bir kilimde uyur, iki padiah bir iklime samaz atasz de bunu perinlemektedir.
Soygun vermi abdala dnm ataszyse, zten yan plak bir halde bulunan Abdalsn soyulunca ne hale geleceini gzler nne seren ve soygunun dehetini belirten bir ataszdr.
Abdal, abdala atmaynca kasnak koyna girmez; Abdal, abdaln ne onduunu ister, ne bulduunu; Abdal alacay, isli karacay sever; Abdaldan paa, aatan maa olmaz ataszleriyse Kibtlere abdal ad verilmesinden doan szlerdir.
Anadolu'da ve Rumeli'de adna Abdal vasf taklan birhayli yatrlarn trbeleri, camileri bulunduunu. Alev - Bekta Halk Edebiyatnda, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pr Sultan Abdal, Kazak Abdal, Muhyiddin Abdal gibi airlerin mevcudiyetini de bildirelim ve bu maddeye son verirken Dertli Kemler mahlasn kullanan ve 1794'te len Dertlb'den baka biri olan irin,
Abdallm binasn sorarsan, Hakykat ilminin asim ararsan, Hakykat ilminin asln sorarsan, Cmle ululardan ulu abdaldr
drtlyle balayan nefesiyle (Alev-Bekt Nefesleri; stanbul, 1963, s. 38) XVI. yzyl irlerinden Hayret'nin,
Buldular ol b niandan ok nian Abdallar, Lmekn ilinde tuttular mekn Abdallar beytiyle balayan ve abdallar, ven on dokuz beyitlik iirini de hatrlat* lm (Ayn; s. 53-54).
Abdest
Abdest vermek Abdestimi bozmadm Abdestimde phem yok
Abdestsiz
sofuya namaz m dayanr
Abdest, bz din ibdetleri yapabilmek iin muayyen uzuvlar ykamak ve meshetmek zere ed edilmesi gereken n bir ibdettir. Abdestsiz namaz klnamaz; Kur'an- Kerm'in yazlarna el srlemez, Hac tavaf yaplamaz. ly ykamaya da Abdest vermek denir.
Edebe aykr bir i gren kiiye Sana bir abdest veririm k bir daha bozmazsn, bozamazsn yahut Bozulmaz denir ki bu sz, haddini bildirmek anlamna gelir; yalnz tasavvuf ehline ait olmayp umumdir.
Bektalie girecek kiiye, giri treninden nce, mmyye mezhebine gre abdest aldrlr. Tarkate girince de baba, yni Bekta eyhi ona tlerde bulunur; Elin tek, dilin pek, belin berk tut der. Eline, diline, beline diye zetlenen bu esasa riayet eden Bekta, kendisini verken Ben abdestim bozmadm, Abdestimde phem yok der. Bu son sz ummidir; herhangi bireyle ilgisi olmayan kii, Benim abdestmde phem yok der; fakat Abdestimi bozmadm sz, Bektlere aittir ve bunu syleyen, ikrarndan dnmediini, ahdinde sebatn bildirmi olur.
Bir de, abucak namaz ktlan, Abdestsiz sofuya namaz m dayanr
ataszyle tavsif edilir ki sofu sznn Sf nin syleni tarz olduu dnlrse bu atasznn tasavvuftan getiine hkmedilebilir.
Acele
Acele eytandan, teenni Rahman dan Acele ie eytan karr (Evetieme, boka dersin Evmekle menzil alnmaz)
lk atasz, bir hads-i erifin tam trkesidr (Cmi'us-Sagyr f Ah-ds'il-Ber'in-Nezr; Msr - 1321; c. I, s. 112). Acele ie eytan karr atasz de ayn mealdedir. vmek, evmek, acele etmek anlamna gelir; son atasz, hem madd, hem manev menzil almann, aceleyle deil, dnerek, tanarak, bast yeri, ald yolu bilerek gitmekle mmkn olacan bildirmektedir.
Ak kap
Ak kapy Allah kapatmasn Kapy rtmek, srlamak, srretmek
Ak kap; konua, yoksula, ak olan, konuk konuklanan, yoksulun ihtiyac giderilen kap, yni ev, konaktr ve bu atasz, byle kapnn, kapanmamasn Allah'tan niyaz eder Kapamak, kapatmak szlerindeki anlam dolaysiyle tasavvuf ehli, bu szleri bile, bu atasznden baka bir szde kullanmazlar. Kapys rtmek, yahut srlamak ta'birlerini kullanrlar. Kapy rt, Kapy srla, yahut irret gibi.
Adak -
Adamak
Ada bana, adaym sana Adad ok, verdii yok Adamak kolay, demek g
Adak, bir iin olmas iin Allah rzsn elde etmek, Allah'a manev yaknla ermek kasdiyfe herhangi bir ibdetin yaplmasna sz vermek anlamna gelir. Mesel hasta olan, hastalnn gemesi iin bir gn oru, yahut yoksullara muayyen, yahut gayri muayyen bir para, yahut iki rik'at namaz adar ve iyileince adan yerine getirir. Adak, gene Allah rzsn elde etmek, Allah'n manev yaknlna ermek kasdiyle herhangi bir ve! adna da olabilir ki bu takdirde o velnin rhniyetinden, Tanr'ya yaknlndan yardm dilenmektedir ve adan sevabnn o velye balanaca art koulmaktadr. Dorudan doruya bir velye, bir yatra adak adamak, Islama aykrdr; fakat ondan medet umup, onunla Allah'a tevessl etmek caizdir.
Ada bana, adaym sana atasznn anlamnda mul vardr; sen bana yardmda bulun, ben de sana yardm edeyim demektir. Adad ok, verdii yok atasz, adan yerine getirmeyenler hakknda sylenir; ayn zamanda, szle atp tutan, fakat sznde durmayan kiiler hakknda da kullanlr, Netekim Adamak kolay, demek g atasz de hem insann, yerine getirebilecei bireyi adamas, hem de adan demesi lzumunu bildirir. Burada aklmza gelen bir fkray da yazalm :
Bedevnin biri, hurma aacna karken, Yarabbi demi, klklar bir yerime batmadan inersem sana bir kz kurban edeyim; adam olsun. kp hurmalar topladktan sonra inerken, Yarab, bir koyun demi. Biraz daha inince Yarabbi dermi, bir kuzu Sa-esen yere inince ba-rrm; adak mafi Yarabbi.
Adaa arapca Nezir de derler (Bu maddeye de bak).
Adam. - dem
Adam insan Adam deil, cdam Adamlk baka ey Adam sarraf dem-i Ma'n
Adam, adam demekle adam olmaz
Adam adamn kadrini bilir, sarraf altn kymetini
Adam adamn, sarraf altnn kadrini bilir
Adam, adam sayesinde adam olur Adam ahbabndan bilinir Adam akranndan, hayvan yularndan tutulur Adam ikranmdan, hayvan yularndan tutulur Adamlk parayla-pua deil
deme dem gerektir, dem etsin demi;
dem dem olmaynca netsin dem demi?
demiyyet dad-i Hak'tr, herkese olmaz nasb
Adam, arapa dem in trkelemiidir. Azer lehesinde adam yerine kii de denilir. Kur'an- Mecd'in XVII. sresinin (sr'} 70. yet-i kermesinde demoullarnn erefi, 'kaderi bildirilmekte, insann, birok yaratlmlardan stn olduu beyan buyurulmaktadir. VII. srenin (A'rf) 179. yet-i kermesindeyse, gnlleri olduu halde anlamayan, gzleri olduu halde hikmetleri sezip grmeyen, kulaklar olduu halde doruyu duymayan insanlarn, hayvandan da aa olduklar, onlarn, gaflet ehli bulunduklar bildirilir. Bu bakmdan tasavvuf ehli, insann, anlay, duyu, sezi ve huy bakmndan da gerek insan olmasna ehemmiyet vermi, bu ehemmiyet dilimize deyimler ve ataszleri kazandrmtr.
Btn mansyle insan olan kiiye, Adam insan deriz. nsanlktan nasbi olmayan kii hakkndaysa Adam deil, cdam szn kullanrz, cda farsca, ayr anlamna geldiinden, bu szle, adamlktan ayrlm kii dendiini sanyoruz. Ayn zamanda Azer lehesinde cda, mzrak demektir, cdam sz, bundan gelmise, adam deil, mzrak gibi boy -postan ibaret, tek bana bir e yaramaz demek oluyor. Adamlk baka ey deyimi insanln, ekille olmadn bildirir. Adamlar, hallerinden, tavrlarndan, szlerinden, hatt giyimlerinden - kuamlarndan., yrylerinden, baklarndan anlayp hkmn veren, hkm de doru kan kiiye Adam sarraf deriz. Tasavvuf erbab arasnda, Hazret-i Peygam-ber'in (S.M) hakykatine vris olduuna inanlan kutb a da dem-i Ma'n ve Merd-i Ma'n dendii vardr; netekim olanlareyhi brahim (1065 H. 1655), Dil-i Dn adn verdii kasidesinde,
Sft- Hatfdrr lem, sfatn ztdr, dem, Kamu eyden olan akdem oubtur dem-i ma'n
Ben dem dediim ma'n-i demdir behey dem, Sz Seb'l-Mesn'dir, yzdr Nsha-i Kbr der (Bizim istinsah ettiimiz nsha; 25 bj.
Adam, adam demekle adam olmaz, baka bir deyile Adam, adam denmekle adam, adam olmaz atasz, insann szle deil, zle insan olacan bildirmektedir. Adam adamn kadrini bilir, sarraf altn kymetini ve Adam adamn, sarraf altnn kadrini bilir ataszieriyse gerek insan olann kadrini, gerek insan olan kiinin bileceini, netekim altnn kadrini, kymetini de ancak sarrafn bildiini ifade eder. Adam, adam sayesinde adam olur atasz, terbiyenin ehemmiyetini belirtmesi bakmndan pek deerlidir. Adam ahbabndan bilinir ataszyse nsan, sevdiiyle-dir, yni sevdii kii ne haldeyse, ne huydaysa, naslsa, o da o haldedir, o huydadr, yledir ve nsan, dostunun dnindedir; insann kimi sevdiine bak mealindeki hadislerin deta trkesidir {Cami'us-Sagyr; II, s. 173; Knz'lHakaak; II, s. 181). Adam kymetini adam bilir, adamlk parayla-pulla deil ve Adam akranndan, hayvan yularndan tutulur ataszleri de gene ayn anlamlar vermekte, insann verdii syledii szde durmas lzumunu belirtmektedir.
deme dem gerektir, dem etsin demi;
dem dem olmaynca netsin dem demi beytiyle,
demiyyet dd-i Hak'tr, herkese olmaz nastb msra da bilginler arasnda sylenegelmi ve atasz olmutur.
det etme, deti terk etme
Bu atasz de, bir eye, tabi iyi, yerinde ve gzel olmak artyle, almamak gerektiini, alnca, evreyi de altrnca, onu brakmamak icab ettiini bildirir. Szgelii, byk tannan, saylan birine, bayramlarda teb-nke giden kii, bir bayram gitmezse o zat meraklandrr, ondan sonraki bayramlarda da gitmemeye balarsa onu zer. Ama bayram tebriklerine gitmeyi det etmemise, ne o kii, onu merak eder, ne zlr.
Aaca dayanma, rr; dvara dayanma yklr; dayan kul, Al lah'a dayan
Tasavvuf ehli arasnda sylenegelen bu atasz, herhangi bir ie doru-drst balannca, salam bir gnlle, baar elde edeceine inanarak o iin stne dlmesini tler; ayn zamanda una-buna gvenerek, bir toplulua dayanarak, baaramayaca ie girien kiinin, o ie girimesine sebep olanlarn el ektikleri takdirde desteksiz kalacan da hatrlatr. Ancak bu dayan, bu gven, btn sebepleri hazrladktan, hi birini hml etmeyip yerli yerine getirdikten sonra olmaldr; Hazret-i Peygamber (S.M.), devesini babo brakp huzura giren kiiye, Bala, sonra dayan buyurmulardr (Cami', II, s. 73).
Aacn meyvesi olunca ban aa salar
Bu atasz, kemi ehli olup znden, sznden faydalanlan kiinin alak gnll olacan bildirmektedir. Azerbaycan'da bu atasz Aa bar verende bam yere salar tarznda sylenir.
h - Agh Olmak
Lgatte uyank, onlayl olan ve olacak eyleri sezen, bilen kii anlamna gelir. Tasavvufta, bilhassa Mevlevlerde, uyuyan kiiyi krtmeden uyandrmak, yol edeplerindedir. Hafife yastna el ucuyla, sa elin parmak ularyla vurulur ve yava bir sesle, adyla hitap edilerek, dervi ... agh ol denir ki, bu uyan demektir.
Birisine Agh kii denirse, gerek yolunu bilen, olacaklar sezen anlayl kii anlam anlalr.
Alatan Glmez
Ktlk edenin ktlnn yanna kalmayacan, er-ge ilh ad-
letin tecell edeceini, ktlnn cezasn ekeceini din inanla bildiren bu atasz, ayn zamanda ktlk etmeyi, alatmay det edinen kiinin, o dete uyan, onun yolunu-yordamn tutan birisi tarafndan hakszla uratlacan, ktle drleceini, alatlacam da ihtar eden; yaay dzeninin zulmle deil, adaletle, sevgiyle yryebileceini bildiren gerek bir hikmettir. Dilimizde, bu esasa dayanan birok ataszleri vardr; bunlarn birazciyle huylanrsak ne mutlu bize.
Aza Tkrmek
Stmaya, ateli hastalklara, ellerde kan ve syil denen ii dolu kabarcklara, eitli sebeplerle ruh dengesini bozan kiilere nefes edilir; yni muayyen yetler, ilerinde ifa1 sz geen if' yetleri denen yet-i kermeier, dualar okunur, flenir. Kda bz yetler, dualar, ekiller yaz-ir, izilir, gen ekiinde bklen bu kt, yedi kat muambaya sarlp s-tne bir bez geirilerek bir klfa konur; dikilen ve muska denen t>u nesne hastann boynuna taklr. Bz kere de yazi kt, suya konur, gn suyu iilir, nc gn drlp bklerek bir yudum suyla yutulun Eski dinlerden kalan ve bilhassa Keidanlerden geen bu inanlar ve det-ier, slm tarafndan menedilmekle beraber (Cami1; L s. 152; 3. Hads) cahil hocalar, hele kolay geim yolu bulanlar, bunu bir gelenek haline getirmilerdi. Okumak ve muska yazmak iin, el almak gerekti (Bu maddeye bak); okumaya, muska yazmaya me'zuniyet alnmas artt. Bu me'zuni-yet, ya szle verilirdi; yahut da mezun olan kii, el almak isteyenin azna hafife tkrrd; tab dnyaln salayacak bu ii elde etmek iin de azna tkrene, diledii dnyalk verilirdi.
Bu det, argoda svgler arasna, bir svg hafifletilerek Azna tkrdmn, Azna tkrrm...... gibi szler katmtr.
Aza tkrtmek, ermi olduuna inanlan birisinin kemline mazhar olmak iin de bavurulan bir eydi. Anlatrlar; Sivas'ta Deli Dervi diye anlan, halk tarafndan ermiliine inanlan biri varm. Doan ocuklar bu meczuba gtrrler, onun gibi ermilerden olmas iin azlarna tkr-trlermi. Birgn fazlaca tkrk harcamz, tkr kurumu olacak ki kzp getirilen ocuun anasna yle demi :
Maya, mye-i Muhammediyyeden olmadktan sonra azna tkr-sern deil ya, s...... be para etmez.
Aza tkren meczup, aza tkrtenlerden akllym demek.
Alevler, kendilerinden olmayanlara Az kara derler. Azerilerin, ia olmayanlara Kara boaz demeleriyle bunun ilgisi meydandadr. Alevilii bitmeyen, incelemeyen, Osmanoullarnm artk tarihe gemi siyas ihtiraslarn hal yrten kiilerin, Alevlere ettikleri iftiratar, onlar karalamalar, ktlemeleri, bu deyimin meydana gelmesine sebep olmutur sanyoruz.
Arapa kardeim demektir. Ftvvet yolunda (Bak: Fet, Ftvvet) sanat ve zanaat ehlinin her biri, eyhlerine Ah derlerdi. Bir ehirde, yahut blgede bulunan ahlerin tbi' olduklar eyheyse eyhlerin eyhi anlamna eyh's-uyh, yahut trke Ah Baba ve Ah Trk denirdi. Yunus Emre bir iirinde,
Sfilere sohbet gerek, Ahlere ahret gerek,
Mecnunlara Leyl gerek, bana seni gerek, seni
beytiyle bu sz kulland gibi Ah redifli bir iir de sylemitir.
Akl
Akl attr, dizgini arif elinde
Akla marur olma Efltn- vakt olsan dahi
Akl iin yol birdir
Aklla nefis birbirine dmandr
Aklla yo! alnmaz
Akll edebi, edebsizden renir
Akl, insandaki idrk kabiliyetine verilen addr. slmda, teklif, yani Allah'n emirlerine uymak, nehiylerinden kanmak iin insanda akl ve ergenlik arttr; sorumluluk, dnyada da, hirette de bu iki esasa dayanr. Anoak akl, vesveselere kaplp ehvetlere dalabilir. Fakat arif olan, yni, Nefsini bilen Rabbini de bildi hkmnce kendisini acizle, noksanla, isyania, zaafla bilen, Rabbini de kudretle, kemlle, balamayla, hikmet ve lutufla, ihsanla tanyan kii, Rabbine snarak akln doru yola srebilir. Akif attr, dizgini arif elinde atasz, bunu dile getiriyor.
nsan zayf ve bencil yaratlmtr; aklna gvenen, ok defa yanlr. Hatt bu yzden sfler, ileriyi, hreti dnen akla Akl- Mad, yalnz dnyy dnen akla, Akl- Maa adn vermiler, daha dorusu, akln bu iki yola ynelii bakmndan ona iki ad takmlardr, atasz olarak, bilhassa bilginler tarafndan sylenen,
Akla marur olmak Eiltn vakt olsan dahi msra da, akln bu yanl hassasn ifade ediyor.
eitli ihtimaller karsnda akl olgun kiilerin hemen hepsi, bir kararda birleirler. Bu da Ak) iin yol brdir ataszyle belirtilmekte.
Aklla nefis birbirine dmandr ataszyse akln daima iyiyi, gzeli, hayr seeceini, nefis denen ve insan bencillie gtren, ehvete kaptran, ktle atan isteinse ona zt harekette bulunacan anlatmakta.
Aklla yol alnmaz; nk manev yol, insan yoklua gtren, izaf ve geici varln insana terkettiren, irde ve ihtiyarn, Allah'n irde ve ihtiyarna terkettiren yol, o yolun duraklar, akln bilmedii, sezmedii yoldur Akl, varlk lemini dzene sokmaya alr, yokluk lemindense hGber bile yoktur. Akla uyan, mn yoluna gidemez. Bu yzdendir ki sft-ler arasnda Akl, erlerin ayak badr mealinde bir arapa atasz sylenir-durur; bu yzdendir k Mevln, Akl, Mustaf'nn nnde kurban et; Allah bana yeter de ki Allah'm, yeter der (Mesnevi erhi; IV, beyit. 1408).
Ak edebi, edebsizden renir atasz de bize ktlerin yaptklar ktlkleri grp ekinmemizi tlemektedir.
Yemn'nin 925 hicrde (1519) yazd Fazlet-Nme de (Ali Haydar ve Ahmet Hzr basm; st. Cihan Matbaas - 1325, 1327; s. 288), hicr S83'te (1478) vefat eden Otman Baba'nn yolunu tutanlar tarafndan kutup tannan ve Akyazl Sultan adyla anman brhm-i Sn'nin 901'de (1495-1496) zahir olduunu, yni doduunu, yahut Otman Baballar tarafndan kutup tanndn anlamaktayz (s. 83, beyit 10-25). Frants Babinger, Romanya'da, Balk'taki Akyazl tekkesinin, Bektler ve Hristiyanlar tarafndan ziyaret edildiini ve Hristyanlarea bu azzin, Aya Atana olarak tanndn (Anadolu'da slmiyet. st. Edebiyat Fakltesi Mecmuas, sene: 2; say: 3 - 1338; s. 218), Hasluk da, trbenin stne bir Bulgar papaz tarafndan salip takldn haber veriyor (Bektalik Tetkikleri; Ragp Hulusi tercemesi, s. 27). Evliya Celebi, Akyazl'y Hac Bekta halfesi sanmakta ve Varna ile Balk iskelesi arasndaki tekkesini anlatmaktadr (st. kdam Matbaas, C. 3 - 1314; s. 349-354).
Bektlerce Akyazl, hem bir Bekta azzidir;. hem de rakya veri-en addr. Onlara nazaran tarikate girmek isteyen kiiyi snamak iin dem denen (Bu maddeye bak) raky mohabbet meciisine sokan bu zattr. Bektler, zahir (bak) dedikleri Bekta olmayanlar arasnda, birbirleriyle konuurlarken, mesel, dn akam filn kiide mihmandik, Akyazl grdk derler ve rak itiklerini anlatm olurlar.
Mahabbet sofrasna oturulduu zaman baba, yahut eski bir Bekta tarafndan ekilen glbankte (Bak) Nur ola, srr ola, Akyazl sultan gmz - bekimiz ola denerek bu ztn ad anlr.
Al Bunu Da Cebrail'ine
Giydir
Derviin, hereye raz olmas, Eyvallah demesi gerektir (Eyvailah'a bak). eyh, snamak iin dervii g eylere koabilir, bunlara da itiraz etmemek, yapmaya almak gerektir; tarikatteki disiplin mutlaktr. Ama sras gelinee de Bekta, yerinde bir nkteyle bu disipline kar durur.
Bekta derviinin tac; yni klah eskimi, gve den, ypranan, giyilecek hali kalmayan tekbirli (Bak: Tekbir) tacn, zahir eli demesin, ayaklar altnda kalmasn diye mezarla gidip eski bir mezara gmm; ba ak gezmeye balam. Banda sa bulunmadndan, gne vurduk-'Ca ba, t-l parlarm. Bir gn, bir yerden geerken erenlerin ba, bir klhanbeyinin gzne arpm. Karpuz yiyormu klhanbeyi; karpuzu ortadan kesmi, kaMamaktaym; sonuna da gelmi. Yarm karpuz ka-buunu nianlayrp Bektnin bana doru frlatm. Bu srada Bekta de Hak'tan bir ta niyaznda bulunuyormu, gnlnden bunu geiriyormu. Kabuk bana geince, erenler ihsan etti deyip eliyle kalarnn stne indirmek istemi. Karpuzun suyu yzne aknca bandan karp grm ve fena bozulmu. Ge doru frlatp atarken demi ki:
Al bunu do Cebrail'ine giydir.
Olmiyacak bir ey olunca, bu sz tasavvuf ehli arasnda sylenir; bu hikye nakledilir. Bektai erenleri, belki naz ehliymi; sylemi (Bak. Naz-Niyaz), biz byle bir sz syleyemeyiz; ama Nakl-i kfr, kfr deildir (Bu maddeye bak); biz de yalnz naklettik.
Dayanlmayacak hallerde sylenegelen bir ataszdr; u fkraya dayanr:
Gnl tez daraian biri, zenip dervi olmu, her emre eyvallah demeyi renmi. Fakat zaman getike, emirler arlatka can da sklmaya balam. Gnn birinde eyh, dervie gene zor bir i buyurunca bandaki klah karp eyhin nne koymu, Al klahn demi, Eyvallah! iinde ve ba ak olarak tekkeden kp gitmi.
Bu szdeki deli, bildiimiz deli deildfr; kendini Tanr sevgisine kaptrm, yaay icaplarn ardna atm, hibir eye aldrmaz kiidir ki tasavvuf ehli, bu eit adama Meczup der (Bu maddeye bak); bu eit adamlardan keramet umar; szlerinde hikmetler olduuna inanr. Ayn zamanda, bu ataszyle, kimseyi aa grmemek gerektii, aa sanlan kiiden bile doru, akll bir szn duyulabilecei de tlenmektedir. Ataszndeki us ak! anlamnadr ve uslu, yni akll le deli szleri bir tezad meydana getirmektedir. Huruf Ar (1030 H. 1620-21), bir iirinde
Ari- eydadan eer ister isen doru haber, Rh- Hak'a eyle sefer, vakt-i seher, kum kum kum diyerek bu ataszn dile getirir (1260 hicrde Hafz Mehmet kr ara-\fndan yazlm olan bizdeki divan, 40. a-b).
Al'ye mensup anlamna gelen bu sz, hem Hazret-i Al soyundan gelen anlamna gelir, hem de Hazret-i Al taraftar olan, onun yolunda giden anlamm verir. Gerekten de yce Allah her peygamberin soyunu, o peygamberin sulbnden izhr etti, benim soyumuysa Eb Tlib olu Al'nin sulbnden izhr eyledi hads-i erifi mucebince (Cami1; I, s. 58) Hazre-i Ali'nin ve Cenab- Peygamberin (S.M) kzlar Hazret-i Ftma'nn sulbnden gelenlere Alevi denmitir. Bunlara umm olarak Seyyid dendii gibi mam Hasan soyundan gelenlere erif, mam Huseyn soyundan gelenlere Seyyid denmesi de det olmutur. Bunlara, Kur'an- Mecd'in hkmnce mal temizlemesi dolaysyle zekt ve bely def etmesi yznden sadaka vermek haram olduu gibi onlarn da zekt ve sadaka almalar haramdr; ancak zekt ve sadakalarn birbirlerine verebilirler. Soyu Hazret-i Peygamber'in atalar Abdimuttalib'e erien kiilerin hepsi de bu hkme girer ve li Muhammed - Muhammed soyu saylrlar.
Ayrca, Hazret-i Peygamber'den sonra halfe ve Peygamber'in vass; olarak Hazret- Al'yi ve onun soyundan gelen mamlar tanyanlara, A!i ve evldnn tarafn gdenlere, Al taraftan, yni a olanlara da Alev denmitir. Galib Dede (1213 H. 1799} bu anlamda.
Sanman bizi kim beste-dil-i nefs-i gvyz, Ne havf- emran bilrz, ne bedevyz; Rz-sde-i hkm-i kaza Mustaiavyz; Hk-i kadem-i li Aba Murtazavyiiz;
krarmza ser verirz, ahde kaviyz; Biz sh-i velayet kulyuz, hem levyz
<ter (Divan; Bulak - 1252; Kasideler, s. 79-80). Fzl paa da (1300 H. 1882)
em'-i bezm~i Haseneyn-emf Alev'yem, Alev; Yakar a'dy benim u'le-i ahim alevi beytiyle ayn eyi syler.
Anadolu ve Rumeli'de, ran'n bz blgelerinde Btn inanlar besleyen, Hz. Al hakknda an kanaatlar gdenler de kendilerine Alev ve sfiyn derler. Bektler bunlara Sofu Srkleri adn da verirler. ran'da bunlar, kendilerine, umm bir ta'bir olarak Ehl-j Hak adm vermilerdir.
Sancak anlamna arapa bir szdr. Kubbe ve minare tepesine konan eye de denir. Bektlerde halfeye verilen emnetler arasnda, stnde, tarikatin inan esaslarn belirten yazlar bulunan bir alem de vardr. Son zamanlarda bu treye riyet edilmez olmuta.
Ali Srr - Ar Srr
Alevler (Sofu rkieri) ve tasavvuf ehli arasnda sylenegelen b terim, arnn, kovan kurmas, bal yapmas, yaay bakmndan, gerekten de insan artacak derecede bir dzene uymas dolaysyle sylenmitir. Arnn srrna nasl akl ermezse, Al'nin srrna da ak! ermez anlamn* da sylenir.
Allah Derdini
Arttirsm
Dert, hal ehlince gerek aktr; geree ulama derdidir. Bu bakmdan, herhangi bir can, bilhassa arikate yeni intisab eden, cezbeye kaplr, alar, yanar-yakltrsa eyhi, yahut tarikat ulularndan bri, ona, Allah, derdini artrsn diye dua eder. Bu sz, bir ilenme deil, hayr duadr.
Allah
Feyzini Arttrsm
Bu da ayn anlamda gelen bir duadr.
Allah Deyip
Dneriz; Allah Deyip Dururuz
Bu bir atasz deildir; kk bir fkradr; fakat sras gelmiken yazmadan geemedik.
Bektai, Mevlevi'ye sormu :
Ne der de dnersiniz?
Mevlevi, Allah deyip dneriz demi. Bektai bu sz duyunca demi ki:
Biz de Allah deyip dururuz.
Allah Diyen
Mahrum Kalmaz
Bu atasz, dille Allah diyeni deil, canla-gnlle, kendi varlndan geerek, bir hads-i kudsde bildirildii gibi irdesini. Tanr irdesine verip kudret sahibinin diliyle Allah diyenin mahrum kalmayacan bildirir {Muhammed'l Meden: El'thft's-Seniyye fi'l Ahls'il-Kudsiyye; Hay-darabt - 1323; s. 16, 21, 41-42, 82, 91). Netekim Muhy (Bezcizade Muh-yiddin; 1020 H. 1611), bir iirinde,
Tevhid eden deli olmaz, Allah diyen mahrum kalmaz;
Her seher alr, solmaz, Bahara erer glmz
drtlnde bu ataszn dile getirmitir (Glpnarl: Melmlik ve Melmiler; st. niversitesi, Trkiyat Enstits basm - 1931, s. 130).
Allah
Eyvallah
Tarikat ehlince mterek oian, fakat daha fazla Bektilerle Mevlev-ier tarafndan kullanlan bu deyim, muhatab tatmin iin kullanlr ve yemin mahiyetini tar Allah Eyvallah bu, byledir gibi.
Allah Nmerde, Merde, Hi Bir Ferde Muhta Etmesin
Nmerde, yni gerek anlamyla adam olmayana, merde, yni odam olana, hi bir ferde, yni hi bir kiiye muhta etmesin demektir. Bektilerin Byk glbank denen ve ayn-i cemlerin sonunda baba tarafndan okunan glbanklerinde geer.
Allah Padiahn Ayandan zeniyi karmaya
Ehlibeyt taraftar ve a mezhebinden olan, yahut bu mezhebe mtemayil bulunan, vahdet-i vcud da ar inan gden tarikat ehline, bilhassa Alevlerle Beyrrn Melmlerine (Hamzaviere), Osmanoullarnn ran'la siyas rekabetleri ve Ehli Snnetin ileri gidenleriyle padiaha, menfaat yznden balananlar, adet imha hareketleri tertiplemiler, zaman-zaman toplu bir halde ve her vakit ileri gelenlerini, tli isnatlarla ldrtmlerdir; aleyhlerine fetvalar kartmlardr. Bu yzden Bektilerin glbankierine, Allah erenler, eytan errinden, Suitan errinden koruya cmlesi girdii gibi Allah padiahn ayandan zeniyi karmaya sz de, Hamzevler arasnda bir atasz olarak soylenegelmitir ki bu szle, kfirle sava kastedilmektedir.
Oianlareyhi ibrahim (1065 H. 1655), Sohbet-Nmede, Bayrm Melmierinden Pr Aiiyy-i Aksary'nin (945 H. 1538), Ey ztri pk, padiahn ayan zengiden karma ve vkely- saltanat olanlarn ellerini, balarn kamaya mel verme, t ehl-i Hak huzur ve rahatta olup kendi lemlerinde olalar diye dua ettiini syler (Bizdeki nsha, s. 27).
Atasz olarak sylenen bu sz, belki Pr Ali'nin bu sznden, bu duasndan meydana gelmi, belki de Pr Ali, atasz olarak sylenegelen bu sz, bir sohbet esnasnda dile getirmitir.
Altm Altya Balamak
Ebced hesabnda Allah iafza-i Cellesi altm alt eder:
Altm altya balamak, br ii dzp koarak sonunu emniyetle
beklemek anlamm verir. O, iini altm altya balad, her yandan dzp kotu, baary elde etmeyi beklemekte demektir.
Bir de Onun ii altm altya kald, altm altya baland tarznda sylenir ki bu takdirde, o iten hayr yok ya, belki Allah onarr denmektir. Bu, ilk ifdenin tam zddidr .[1]
Aman Diyene
Kl ekilmez
Araplarda, herhangi bir boyun amnna den, cann kurtarmak iirt o boya, yahut o boydan erefli birine snan, onlarca da kabul edilen ki yi o boy, korur. Dmanlarna vermezdi. Bu, Araplarca bir namus me-selesiydi. Bu det, baka millerierde de vard, ve hl da siyas mltecilerin sndklar hkmet tarafndan korunmalar bir geienek olarak srmektedir. Tasavvufta da, kusurunu bilip itiraf ederek amana den kii, suu, eriat mucebnce bir cezay icap ederse o cezay grr, balanr ve gene karde tannr; hatt o kusuru, bir daha yzne de vurulmaz, eriata gre ceza icb etmeyen bir kusursa, zten amana dlnce ba-ilanir-gder. Halk dilinde bu, Aman bilir misin, Amana dmek deyimlerini meydana getirdii gibi tasavvuf erbab arasnda da Aman diyene kl ekilmez ataszn dile getirmitir.
Ameli Boynana,
Semeri Srtna
Islh olmasndan, yola gelmesinden mit kesilen kii, tarikatte Yolsuz ve Dkn (bu maddelere bak) edilir ve hakknda bu sz sylenir.
Tasavvuf ehli olmayanlar arasnda da sylenen bu sz, kimin hakknda syleniyorsa, o kiinin, insanlktan bir pay olmadn ifade eder.
Ter emen, terlik anlamna gelen bu sz, baa giyilen ve dvme yn keeden yaplan beyaz, yahut kahverengi, yukar taraf, aasna nisbetle yass ve st, iki tarafn birlemesinden meydana gelen bir kesinti arze-den, boyu ksa serpua denir. Konuma dilinde Arakye tarzna gelmitir.
Bektilerde tatan evvel arakyye tekbir edilir, Mutip, bir mddet arakyye giyer, sonra kendisine ta tekbir edilerek dervi olur. Mevlev-lerde kadnlara, sikke yerine arakyye tekbirlenir.
Arayan Bulur,
nleyen lr
Herhangi bireyi efde etmeyi isteyip o iin stne den kiinin, sonunda aradn, dilediini elde edeceini bildiren bu atasz, umm mahiyettedir; arapada ve farsada da ayn mealde ataszleri vardr.
Arayan Mevlsmi Da Bulur, Belsn Da
Bu atasz de ummdir ve ayn mealdedir.
Ar, Pri Yok
Melmet yolunun inancn hayata tatbik ederek esnaf tekiltlandran ve Ftvvet adn alan, Ahlik de denen, 1908 ylnadek Trkiye'de, gittike gten dmekle beraber yaayn srdren yolda, her esnaf ve zanaat ehli, kendi zmresine, gemilerden, yaam, yahut yaadna inanlm birini pr olarak kabul ederdi. Pirsiz sanat ve zanaat, prsiz esnaf zmresi, yolsuz, arsz saylrd.
Ar pri yok atasz, utanc, dayana yok, aalk anlamna gelir ki bu tekilttan dilimize gemi ve yerlemitir.
Arife trf ne hacet
Ariflere yapmamlar mektep medrese; annn nasb olmaz isteyen herkese
Arif olan anlasn
Arif olan anlar; horoz olan banlar
Arif, tanyan, sezen, anlayan demektir. Arif olmak kabiliyeti, sfierde irfan szyle dile getirilir. lim olmak, okuyup bellemekle mmkndr; fakat irfan. Tanr vergisidir. Bu yzden de tasavvufta irfan, ilimden ok stndr.
Bir de bilgi, insan gurura yelter, adama varlk, benlik verir; irfansa, bilmediinin okluunu, bilgiyle kemle ermenin mmkn olmadn sezdirerek insan yoklua sevkeder. rfan zden doar; ilimse bellemekle elde edilir. lim, renmeden bilemez, anlayamaz; rifse seziiyle anlar, bilir. Mevln Mesnevi de irfanla ilmi u hikyeyle pek gzel anlatr:
Padiahn biri, oluna remil belletmek ister. stad, ocuun kabiliyeti olmadn padiaha bildirmek dilerse de padiahn srarna dayanamaz; uzun mddet ocua gereken eyleri retir. mtihan gn, padiah, parmandaki yz karp avucuna alr; ocua, avucumdaki nedir, bil bakalm der. Olan noktalar atar, sonular bulur. Yuvarlak, ortas delik, maden bir ey der. Padiah pek memnundur. Peki der, syle bakalm, nedir? Olan dnr, dnr, u cevabfverr:
Deirmen ta.
Arife trf ne hacet sz, arifin buluundaki, seziindeki isabeti anlatr.
Ariflere yapmamlar mektep, medrese; amnn nasb olmaz isteyen herkese szyse on heceli bir beyit olsa gerektir; irfann okumakla elde edilemiyeceini ifde eder. Yunus Emre'nin,
Biz talib-i timleriz, ak kitabn okuruz;
aap mderris biz, ak hod medresesidir
beyti, bu gerein tam bir ifadesidir.
Arif olan anlasn sz de 'herhangi bir nkte, bir hikye zerine sylenir ve ne denmek istendii, dinleyenlerin anlaylarna verilir. Tasavvuf kitaplarnda, bir szn sonunda, baz kere, artk anlayver mealinde arapa bir sz yazlr ki bu trke szn anlamn verir.
Arif olan anlar; horoz olan banlar, yni ter, ses verir atasz de irfan ehlinin anlayn, arif oimayanlarnsa yalnzca horoz gibi ttklerini anlatmaktadr. Hac Bayrm- Vel (833 H. 1429-1430), mehur athiyesini,
Bu sz arifler anlar, chiller bimeyip tanlar; Hac Bayram kendi banlar ol sarn menresinde
beytiyle bitirerek ayn eyi pek gzel
ifadelendirir (Melmlik ve Melmi-ier; s. 36).
Arslan st
Arslan eniini yedirmez Arslon yatandan beli? olur Arslann enii arslan olur ki arslan bir inde olmaz
Arslan, dilimizde kuvvet, korkusuzluk, mertHk semboldr. Arslan Jibi adam, Aralan adam deriz. Baz kere hem mertlik, hem boy-pos. grn ve gzellik, zde-szde doruluk, eilmemek gibi madd ve manev seciyeleri bir szle belirtir, gzel ve mert bir gence, Arslan gibi delikanl deriz.
Bektier deme, yni rakya, bilhassa su katlmna Arslan st derler ki bu sz, halk arasnda da yaylmtr (dem maddesine bak).
Tanr arslan, Hazret-i Al'dir. Bu yzden de arslan sz,
gerek ere, gerek mride de denegelmitir.
Arslan yatandan belli olur atasz, keml ehlinin oturduu yerin de ona lyk bir yer olduunu, orda Kur'an- Kerm'in, kitaplarn, seccadenin, tebihin, gzel ve anlaml yazlardan meydana gelmi levhalarn bulunacan, ktle ait eylerin izine bile rastlanmayacan anlatr.
Arslan eniini yedirmez sz, zde-szde, gerek eri temsl eden yol, yahut bel olunun, mridi ve babas tarafndan korunduunu belirtir bir ataszdr.
Arslan enii arslan olur atasz der gerek erin madd, manev olu olan kiinin de onun gibi arslan olacan ifadelendirir.
ki arslan bir inde olmaz ataszyse, erenlerden iki ulunun, gayret, yni erenlerdek iyiye ma'tuf kskanlk ve merep ayrl bakmndan, bir ilde, bir yerde hkm sremeyeceini bildirir ve iki kl br knda durmaz atasznn mealini verir.
Artsn, eksilmesin; tassn, dklmesin
Bektilerin yemek, Mevlevlerin ayn- cem glbanklerinde geen bu sz, Tann'dan bereket dileidir. Tasavvuf ehli arasnda, birey yendikten sonra da sylenegelmitir.
Arapa bir yapnn stn rten ey ve ardak anlaminadr. Ycelii bakmndan padiah meclisine, saltanata, hkm yrtmeye, kudret ve kuvvet de denir (Mfredat, s. 232-233). Kur'an- Mecd'deki Ar, Al-fah'n kudreti, rahmeti ve bilgisidr. Sflere gre Tm Cism'e, varla Ar denir. Bu bakmdan btn varlklar. Tanr Ar saylr.
Trkemizde ycelik, ar, yeryz de fer (deme) olarak kullanlr ve Artan feredek sz, sonu olmayan ycelikten yeredek anlamn verir. Yunus Emre,
Bu ieri grdk, aldandk, henz Are eremedik; Bu Ara, fere ey hoca, gre ferr olan kimdir.[2]
beytinde Ar ve Fer szferini anar.
Hac hacy Mekke'de, dervi dervii tekkede bulur Tekke merutas gibi ev Tekkenin orbas su kt Tekkeyi bekleyen orbay er Zaviyede orba, tekkede pilv
Astan, stne ve dergh, farsadr; kap dibi, eik yan, ayakkablarn karld yer anlamlarna gelir. Tekye, dayanlacak yer anlamna farsa bir szdr; trkede bu sz tekke tarznda syleriz. Zaviye, arap-cadr; keye, bucaa denir, Sflerce stan-stne, tarikat pirinin, yahut ulularndan birinin yatt tekkedir ki o tarikat ehfince ulu ve muteber saylr. Bu eit tekkelere dergh da denir. stne, dergh ve tekke tarkat ehlinin topland, dervilerin oturduklar, hizmet ettikleri yerdir ve derghla tekke sz ummdir, stneye ve zaviyeye de denir. Zaviye derghtan daha kk olan ve gelip geen dervilerin konaklamas iin yaplm bulunan tekkelere verilen addr.
Hac hacy Mekke'de, dervi dervii tekkede bulur atasz, ifade ettii anlam tam olarak bildirmekle kalmaz, ayn zamanda herkesin, kendi cinsini, o cinse mahsus olan yerde bulacan, herkesin, kendi cinsiyle uyuabileceini de anlatr
Tekke merutas gbi ev deyimi, bakmsz, harap evler hakknda sylenir. Vakf dar olan tekkelerde eyhin oturduu ev, >akmsz ve harap olur; bu mnasebetle ykk-dkk evler, tekke merutasna benzetilir, Meruta arta bal demektir; herhangi bir zat, tekkede eyh olduka o evde oturabilecei iin bu ad verilmitir. Cami merutas da olur ve ayn anlama geiir; yni o evde imam ve aiiesi, mescit veya camide imamlk vazifesini grdke oturabilir.
Tekeknin orbas su ckt atasz, herhangi bir sebeple tekkeden umulan feyzin alnamadn ifde eder.
Tekkeyi bekleyen orbay ier atasz, tekkeye konuk olann, mutlaka doyurulacam bildirir. Ayn zamanda tekke yemeklerinde, mutlaka orba ve pilv bulunur; buna da aret edilmektedir. irin biri, bu ataszn
Tekyeyi bekleyen elbette ier orbay tarznda vezne de sokmutur.
Zaviyede orba, tekkede pilv atasz, zaviyenin sofrasnn, tekke sofrcsna nispetie biraz daha yavan olduunu bildirir.
stn-Astne, byk dergh anlamna Hnkah diye de anlr ki bu sz farsa Han-gh sznn arapalamdr.
Divne Mehmet Celebi (Sultan- Dvn; H. X. yzyl, XVI. M.), bir mesnevisini,
Astarmda sek-i orniyem
nm in lemin riniyem[3]
beytiyle bitirerek Astan szn. eyh Galib de,
Gelenler hankaah- evliyaya, Btn davetlidir Galib salaya;
Sakn zahirde kalma aldanrsn, Komazlar, yoksa gelmezler sanrsn[4]
kt'asnda Hnkah kullanmaktadr.
Adndan da anlald gibi yemek yurdu, yemek pien yer demektir. Tekkelerde, bilhassa Bektai tekkelerinde matbaha verilen addr. Ancak Mevleviler, bu tbri kullanmazlar, onlarca Matbah yni yemek pien yer, hem yenecek eylerin pitii, hem de Matbah can denen derviin, hizmetle piip olgunlat kutsal yerdir.
Hac Bekta tekkesinde Mihman Evi, yni konuk arlanan yer, At Evi, yni konuklarn hayvanlarnn baland, tmar edildii, doyurul-duu ahr, Ekmek Evi, yni ekmein piirildii dire, Balm Evi, yn Balm Sultan'n yatt trbenin bulunduu blk, Meydan Evi, yni Bektai yininin yapld ve Krklar Meydan nn bulunduu mahal, bir d A Evi vardr ki bu tekiltn tmne birden Pr Evi denir.
XVI-XVII. yzylda yaayan Muhyiddin Abdal, bir nefesinde.
Ak harmannda savrudum, Hem elendim, hem yoruldum,
Kazana girdim kavruldum, Meydana, yenmee geldim
drtlyle bu manev pimeyi dile getirir.
Ask-k
Ak ateten gmlektir, demirden leblebidir
Ak kzl bir gmlektir; ya yeninden grnr, ya yakasndan
Ak irdet, gnl sultan
Ak olmaynca mek olmaz
Ak olsun - Akn ceml olsun
Ak vermek - ak almak
Ak-u niyaz
a Badat rak deil
a Badat sorulmaz
a bir iaret yeter
a nian, dervie burhan
k herkesi
kr, drt yann dvar sanr
kta r olmaz
Pr akna
Ak, birisini, bir meslei, bir yolu, canla-gnlle, kendini feda edercesine sevmek, ona balanmak, onsuz yaay haram bilmektir. Sfler, akf, Ak- Hakyky - Gerek Ak, Ak- Mecaz - Geici Ak olmak zere ikiye ayrrlar. Geici Ak, birisini delicesine sevmektir ki bu ak, sevgiliyle bulutuktan sonra kflenmeye balar; Fuzl, bu gerei,
ski n iktan mstani eyler bir visal,
ka ma'uktan her dem bu istina nedir.[5]
beytiyle bildirmitir. Bulumaya imkn olmad takdirde eskiler, delilie yakn bir hastalk olan Geici Akn, bir bakasn sevmekle, yni bir dertten kurtulup baka bir derde uramakla, yahut seyahatle geeceini sy-Jemiierdir. Gerek Aksa, yaratana kar duyulan aktr. Bu ak, gzele deil, gzellie, tek bir kiiye deil, herkese, bireye deil her eye. Tanrnn her zerrede grnen sun'una, kudretine, hikmetine, kemline, ltfu-na, hatt kahrna gnlden balantdr. Sfler, Geici Aka, kn varln erittii iin, Mecaz Ak, Gerek Akn kprsdr demiler, onu da bir bakma ho grmlerdir.
Ak ateten gmlektir, demirden leblebidir atasz, her iki akn da gcn, yakcln belirtir.
Ak bir kzl gmlektir; ya yeninden grnr, ya yakasndan atasz, geici akn da, gerek akn da, n hlinden, tavrndan hareketinden, gnl ateinden, gzyandan mutlaka belli olacan anlatmaktadr.
Ak irdet, gnl sultan atasz, Sfler tarafndan pek ok sylenir; yni ak, bir buyruk verendir ki ona uymamaya imkn yoktur; gnl-se o buyruu veren sultandr demektir.
Ak olmaynca mek olmaz atasz, neye olursa olsun, gnlden bir balant olmadka ona almann, canla-bala o e koyulmann imkn bulunmadn anlatr.
Sflerce, kinat, akla durur; Tanr'nn yarat, kendini bildirmeye olan sevgisinden doar. Onun iin bir yere gelen cna, o yerin ulusu, ho. geldin yerine Ak olsun der; bu sze muhtab olan, yere kapanp kr secdesinde bulunur. Biey iene, afiyet olsun yerine Ak olsun denir; ien de ya Eyvallah der, yahut Akn ceml olsun, yni gzeMie, ululua, Tanr'ya olsun der. Bz kere bu sze karlk da Cemlin nr olsun denir; muhatap da bu sz Nurun al nr olsun cmlesiyle karlar. Sabahlar ak otsun, Akamlar ak olsun szleri de sabah, akam kutlarken sylenir.
Ak vermek, ak almak, to geldin; ho buldum gibi, yahut birey iilince Ak olsun diyene Eyvallah demeyi bildirir; bir bakasna anlatrken sylenir ve Filn yere gittik; ak verip ak aldktan sonra... tarznda hikye edilir. Tarikat ulusu, yahut ev sahibi, msafire, naslsnz diye sorunca Ak- niyaz ederiz denir. Birisi sorulunca da, Ak-u niyaz ederler denir ki bu sz, Selmlan var yerine geer.
a Badat rak deil ve a Badat sorulmaz ataszleri, Badad'da, Badad'a yakn Necef ve Kerbel'da yatan mamlar hatrlatr ve bilhassa Ehlibeyt klar, mutlaka buralara giderler, ziyarette bulunurlar.
a bir iaret yeter, Arife ta'rif ne hacet ataszne eittir.
a nian, dervie burhan atasz, pek ok sylenir ve n akna bir nian, bir almet olmas, derviin de derviliine bir burhan bulunmas gerektiini bildirir.
k herkesi kr, drt yann dvar sanr atasz ummdir. Geict akta da, gerek akta da k, hibir eye aldrmaz, onca sevgiliden baka bir var, yoktur ki aldrsn.
Saz alp nefes okuyanlara Alevler, k derler, bunlara Zkir dendii de vardr. k sz ummdir, zkir Alevlere mahsus bir deyimdir.
kta r olmaz atasz de n ruh haleti dolaysiyie hi bir eye aldr etmediini ifde eder.
Pr akna, bir and ifadesidir; ya karsndakine niyaz tazammun eder, yahut szn bununk pekitirmi olur f. Hark arasnda P^ akna sz, bir iin, bireyin bedava yaplp grldn bildiren bir tbirdir ki bunun, filerin kullandklar tarzla bir ilgisi yoktur.
Bildik anlamna gelen bu sz, trkcede aina tarznda sylenir. Tasavvuf ehlince, gerei bilen, hl ehlini tanyan, tana bavurmakszn gnl halinden ve Tanr'nn vahdetinden haberdar olan kiidir. Yabanc anlamna bigne nin ztdddr.
nya n, bigneye bigneyiz[6]
msra, hl ve tasavvuf ehlinin neesini gsterir. Bayram Melmlerinden Ahmed Srbn'n (953 H. 1546),
Bilmek istersen eer mesreb~i dervn:
Sevenin bendesiyz, sevmeyenin sultn[7] beyti, bu hususta daha mull bir anlam tar.
r, arapa onuncu gn anlamnadr; Hicri yln ilk ay olan Muharrem ayinin onuncu gnne bu ad verilir. Hicretin 61. yl Muharreminin onuncu gn, mm Huseyn, Muviye'nin olu Yezd'n emriyle Kerbel'da, Kfe ve am ehlinin byk bir ordusu tarafndan, kendisine uyanlarla beraber e-hd edilmitir. Bunu unutmayan, her yl, bu yas tazeleyerek meyyeouilarna dmanl glendiren Ehlibeyt taraftarlarna kar, o gn bir bayram gn tantmak gayretine den kar taraf da, dem Peygamber'in o gn yaratldna, yerlerin, gklerin, Cebrail'in, meleklerin o gn halkedikfine, smail Peygamber'in o gn kurban edilmekten kurtulduuna, Nuh Peygamber'in, o gn tufandan kurtulduuna, Yusuf'un o gn zindandan ktna, Yakub'un gzlen aldna, Yunus'un balk karnndan hals olduuna, btn peygamberlerin, dertlerden, bellardan o gn hals olduuna, o gn srme ekenin gz ars grmeyeceine, ehline- ayaline bir eyler, evine yiyecek - iecek alann, darlk ekmeyeceine... hsl o gnn bir bayram gn olduuna, hatt Hazret-i Peygamber'in o gn doduuna dair hadisler uydurmular, o gn bir bayram gn gibi kutlamlardr (Syt. El Lel'il-Masna F'l - Ahds'i -Mevzua; Kahire - 1317; c. I, s. 61-64). Aliyy'l-Kaar de bu yalan hadislerin bir ksmn Mevztu Kebir inde nakleder ve bunlarn, mm Huseyn'in katilleri tarafndan uydurulduunu da bildirir. (st. Matbaa-i mire - 1289; s. 77, 102, 105, 107, 122, 286).
Btn bunlara ramen gene de Ehli snnet arasnda, o gn Nuh Pey-gamtoer'in gemisinin karaya oturduu, gemide kalan hububat kartrarak bir Selmet orbas yapt inancs yaylm, aure yapmak, ee -lota datmak, bir,det olup kalmtr.
Ehlibeyt'i seven, fakat bu iin esasn da bilmeyen tarkatilarsa mm Huseyn'i hatrlamak, ona mersiyeler okuyup o musibeti anmak, alamak vesilesiyle aure piirirler. Mevlevlerde, aure piirmek olmad halde onlar da br tarikatlara uyup davetlerine icabet zorunda kalmlardr. Bekt'lerdeyse aure, Ehlibeyt'i anmak, mersiye okumak iin bir vesle olmutur (Cifte Vav maddesine de baknz).
Yesevlerde mride denir.
Atele oynayan anlamna farsca bir szdr. Konya'da, Meram'n eski yolunda, sa yanda trbesi bulunan Ate-Bz- Vel, rivayete gre Mevln medresesinde alk edermi. Zamanndan kalan trbe kitbesiyle, sanduka kitabesinden, alt yz seksen drt Recebinin on beinci gn vefat ettii (1285) ve gene trbesinin kitabesinde ems'l-milleti ve'd-dn dendiine gre bilgin bir zt olduu anlalan zzeddin olu emseddin Yusuf Ate-bz adna, orada bir zaviye vard ve eyhi, cuma gnleri Mevln derghna gelir, mukabelede bulunurdu. Bz kere, bir yere eyh tyin edilen ztn icazetnamesi de Ate-bz eyhiyle gnderilirdi. Ad dola-ysiyle Mevleviler mutbaha Ate-bz Makam, a dedeye de Ate-bz derlerdi (Abdlbaki Glpnarl: Mevln'dan sonra Mevlevlik; st. nklp Kitobevi - 1953; s. 331-333 ve Mevlevi Adb ve Erkn; s. 7).
Atlan ok geri gelmez
Atlan ok geri dnmez
Birisine haksz bir muamelede bulunan, birisine zulmeden, birinin hakkn yiyen, yahut tasavvuf yolunda edebe aykr bir i gren, birinin gnlne deen, herhangi bir derde, skntya, zahmete urarsa bunun, yapt ktln karlnda, erenlerin bir cezas olduuna inanlr; bu dertten, bu zahmetten, tvbe etmekle, ktlk ettii kiiden helallik dilemekle de kurtulmann imkn olmad, bu ataszleriyle ifade edilir. Bu manev oka, bu manev darbeye Btn Oku, Btn Klc da denir. Burda u fkray, ataszn canlandraca cihetle anlatmak lzumunu duyuyoruz :
Derviin klah eskimi, ypranm. Kfhm bir mezarla gidip gmm, ba ak gezmee balam. Banda sa olmad iin gne vurduka panl-parl parlarm. Klhanbeyinin birinin houna gitmi; arkasndan koup bana bir tokat aketmi ve Ne gzel kabak demi. Dervi seslenmemi ve klhanbeyinin bu hareketi tekerrr etmi. Derken, gene vuraca srada aya srm, dm ve dizi sivri bir taa arparak krlm. Yaptnn cezas olduunu anlayan klhanbeyi, derviten helallik dileyince dervi demi ki:
Oul, ben razydm; fakat ne yapaym, kabak sahibi raz olmad; git, onunla helalla.
Lgat anlam, aalk kiiler, halk demek olan bu sz, Mevlevlerce tasavvuf yoluna girmemi, bilhassa Mevlevi olmam kiiye verilen lakab-tr; isterse o kii, kendi zmresi iinde soylu-boylu, zengin, hatt bilgin olsun. Mevlevler, Bektlerden baka dier tarikat mensuplarna Sofu, yni Sf dervii, Sf tarkainden, tarkate girmemi kiiye de Avamdan, Avam, Bektler, Avam yerine Zahir, Alevlerse Zhid derler.
Tasavvuf ehli, msafirin ayakkablarn darya doru evirmezler. Ancak edepten dar ve balanamayacak bir su ileyen kiinin ayakkablar, darya doru evrilir ve bu, git, bir daha da gelme demektir. Ayakkabs darya doru evrilmi olan kii, gene onlar ieriye doru evirir, giyer, eii pp geri-geri gider, kapdan ktktan sonra arkasn dnp yoluna dzlr, bir daha da, suu balannoayadek oraya gelemez. Seyyah verilen, yni derghtan gitmesi istenen derviin de, ayakkablar darya evrilir; o, tekrar onlar ieriye doru evirip giderken de srtna hrkas konur. O da eii pp gider.
Ayakkablar ieriye doru evrilmi olan canlar, ayakkablarn, yz eve doru olarak giyerler, eii pp, yni niyaz edip arka-arka kapdan
karlar, bir iki adm sonra arkalarn dnp' yollarna dzlrler.
Ayakkablarn evirdiler atasz, yol verdiler, kovdular, bir daha geime dediler anlamna gelir.
Niyaz vaziyetinde (Niyaz maddesine bak), sa ayan ba parma, sol ayan ba parma stne konur. Buna Ayak mhrlemek denir ki elim, ayam yok; bam eik, kesik; erenlere teslim olmuum demektir.
Ayak mhrlemenin ne suretle tre olduu hakknda eitli rivyet-ier vardr. Gy Selmn'n sol ayann ba parma yokmu da bunu gstermemek iin byle dururmu. Hazret-i Al, vefat ederken, yz nikapl bir arap gelecek, benim cenazemi ona verin demi. Vasiyeti yerine getirdikten sonra bu Arabn kim olduunu merak eden mm Hasan ve Huseyn, cenazeyi devesine ykleyip giden Arabn peine dmler. Giderlerken mm Hasan'n sol ayann ba parmana bir ta dokunup kanatm. Arabi bulmular, kimsin diye sormular; nikahn kaldrnca Al olduunu grmler. Bu srada mm Hasan, sa ayann ba parman, sol ayann ba parma stne koyup kan gstermemek istemi. Ate-bz- Vel, bir gn Mevin'ya, matbahta odun kalmadn sylemi. Mevln, kazann altna ayaklarn sok buyurmu. Ate-bz, emre uymakla beraber acaba ayam yanar m diye bir pheye dnce sol ayann ba parma yanm. Bu srada Mevin'ya hli anlatmlar. Kalkp matbaha gelerek, Hay ate-bz, hay demi. O da kalkp niyaza durmu ve yanan parman gstermemek iin bu vaziyeti alm.
Kalenderlerin niyaz vaziyeti, sa ayann ba parman, sol ayann ba parma stne koymak, sa kol stte olmak zere sa eliyle sol,
sol eliyle de sa kulan tutmaktr (Py-man maddesine bak) ve bu duru, yukarda da arzettiimiz gibi teslim oluu ifde eder".
Ayak mhrlemek, Naklerin Haildi kolundan baka btn tarkatler-de vardr.
Trab, arapa toprak demektir. Hk-i py da farsa, ayak topra anlamna gelen bir terkiptir. Sfler, gnl alakl dolaysiyle kendilerini ayaklar altndaki topraa benzetirler. Mesel Mevln Celleddin Muham-med, bir rubaisinde, melen,
Canm bedenimde olduka Kur'an'm kuluyum ben, Seilmi Muhammed'in yolunun topraym ben.
Kim benden, bundan baka bir sz naklederse
Ondan da bezmiim, o szden de bezmii mben
der. Ruh-i Badad (1014 H. 1605), Terkb-i bend'inde,
Hk ol ki Huda mertebeni eyeye l, Tac-ser-i lemdir o kim hk-i kademdir.[8]
beytiyle bu tasavvuf iar belirtir.
Mevln'nn,
Gel geri, el geri, her neysen el geri,
Kfirsen, atee tapyorsan, puta tapyorsan, el geri.
Bizim bu kapmz, mitsizlik kaps deil,
Yz kere yvbe etmi de bozmusan tbeni, gene gel geri
mealindeki rbsinin asln, rahmetli hattat ve esiz ta'lyk yazan Hulusi'ye (1358 H. 1940) yazmasn rica etmitim, sonradan Mesnev-hn olduunu rendiim bu zt- erif bilmez gibi rubainin mealini sormu, fakyr de syletmiti. imdi huzurdaki ktphanemde bulunan bu levhaya, bunu, ayaklarnn topra Hulusi yazd mealinde ketebehu trabu akdmihi Hulusi imzasn atmt.
Bu toprak olmak, turb olmak tbirlerinde Ehlibeyt sevgisinin de te-sri olduu phesizdir, Afre savanda Hazret-i Peygamber (S.M), Haz-ret-i Al'yi yere yatp uyumu, t-bai toz, topraa bulanm grnce iltifat yollu Kalk ey toprak babas buyurmular, bu suretle Eb-turb-toprak babas Hazret-i Emr'l-M'minn'in bir lakab olmutu. Seyyid Ab-dikaadir-i Belh'nin (1341 H. 1923) kardelerinin olu rahmetli Seyyid Ca'der Erki,
ftdeer
cebinine sayen penh olur,
B hk-i pyine nazar et y Eb-trb[9]
beytiyle Eb-Turb'm ltfuna snmt.
Toprak olmak, Yoluna toprak kesilmek, Topraklara denmek tbirleri de birisine kar alalmak, sevgide son dereceyi amak anlamlarnda kullamlagelen tbirlerdir. Yunus Emre, bir iirinde,
Ben toprak oldum yoluna, sen ar gzetirsin; u karma gs geren ta barl dalar msn der.
Ay Gren Yldza Minnet Etmez
Byk, yce bir kiiye ulaan, ona nispetfe daha ok kk olan kiiye minnet etmez; ona kar eilmez anlamna gelir. ok defa byk, nl, kerem sahibi bir mride ulaan, ondan feyz alan kii, mritlik tslayanlar kastederek bu ataszn syler
Mevlevlerde mukabele yaplr, sem' edilirken, gfteleri bilhassa Mevln'nm gazel ve rubailerinden, yahut Mesnevi sinden seilip beslenm olan iirleri okunur. Bu bestelenmi paralara Ayin, okuyanlara Ayn-han, yan, aym okuyan denir. Baka tarkat.erde, mukabele esna snda okunan bestelenmi iirlere ilh derler. Bektlerin, mahabbet meclisinde okuduklar, irlereyse Nefes denir. Alevler nefes'e daha fazla Deyi adn verirler.
Arapa bir szdr, gz pek, ylmaz, atlgan, utanmaz, yankesici an-lamlarnadr. Abbsouilar zamannda Badad'da, askerin feda blne de Ayyr denirdi. Bunlar, Ftvvet ehlinin Seyf, yni kll ksmyd, Sonradan Safevler anda, ah'n muhafzlar olan fedalere de bu ad verildi. Ayyr, btn Ftvvet ehline de verilen bir addr (slm ve Trk illerinde Ftvvet Tekilt ve Kaynaklar)). Yunus Emre, bir iirinde.
Zahirim iyi yerde, gnlm fsid haberde; Bulunmaya Badad'da benim gibi bir ayyr
beytiyle Ayyr sznn hem lgat anlamn belirtmekte, hem de Badad-daki ayyrlan hatrlatmaktadr.
Azar-Nazar
Azar, farsa, incitmek anlamna gelen zr dan trkeietiriimitir;
>ca tb karldr. Ya, yahut mevki bakmndan byk birinin, kendinden kk olan, hkm altnda bulunan, kendisini dinlemesi gero-ten birisinin kabahatini kendisine sylemek, onu yola getirmek, bir daha 1 kusuru, o kabahati ilememesi iin, kesin szlerle onu uyarmak anla-"^na kullanlr. Bu szden, azarlamak, azarlanmak, azarlatmak, azarlatmak, azarlandrmak, azar yemek gibi eitli kkler meydana gelmitir.
Szle yola gelecek, szden ders alp uyanacak kii azarlanr. Azarla a gelmesi umulmayan kiiyse, ya kendi haline braklr, yahut ona, o 9tn el ektirilir. Bu yzden, Nnerde azar-orda nazar atasz, ok
yn, Nnerde azar-orda nazar atasz, ok azardan gnllenen kiiye, gnln olmak iin sylenir. Birisi azarlanyorsa, henz gzdedir, gnldedir, sevilmektedir, gzden dmemitir mansn ifde eder. Umm bir atasz gibi grnyorsa da bilhassa tarikat erbab, Nazar a, yni baka ehemmiyet verdiinden, bakta feyz olduuna, nsann bakla terbiye edildiine inandndan, daha ziyade onlar tarafndan kulianlagelen bir szdr.
Umm bir tbir olmakla beraber tasavvuf ehlince de kullanlr ve Sf mridine, dergha, yahut bir yoksula btn dnyay verse, cann da balasa bunu az grr ve bu sz syler.
Tasavvuf, ilmi inkr etmez, hatt geree ulamann ilimsiz olmayacan, fakat ilimle de mmkn olmadn telkyn eder. lim, insana, bildiine nisbetle bilmediinin snrszln bildirir, insan yoklua iletirse makbuldr; fakat insana varlk verir de insan, kendisini kinatn merkezi sayar, bilmiyenleri hor grrse kt, hem de en kt eydir.
Vaktiyle duyduumuz bir fkra, Sflerin ilme baklarn pek gzel canlandrd iin burda onu nakletmeden geemiyeceiz:
Kanun devrinin bilgin eyh'l-slm Ebussud (982 H, 1574) ilmine pek gvenir, cahil sayd kimselerin selmlarn bile, onlar kmseyerek airm. Gnn birinde meihat makamna sufl bir dervi gelmi; kapdaki mollaya, efendi hazretlerine bir sulim var; pek mkldeyim; cevabn ayakst aip gideceim; msade buyursunlar demi. Molla, efendiye derviin isteini arzetmi. Eref-i ste rastlam olacak ki efendi, gelsin buyurmular. Dervi huzura girip selmdan sonra, efendim demi, Allahu talnn ilmine nispetle btn mevcudatn, yaratl nndan kiymetedek, iimi ne kadardr? Bunu bana bir rnekle bildirin; nk fakyr, pek chilim.
Efendi, gerekten cahilsin demi; buna kyas ma'al frk[10] derler; Allahu talnn bilgisi mutlaktr, olana da, olmayana da, olacaa da mildir; mevcudatn ilmi ona nispetle zerre bile olamaz; ben nasl rnek gsterebilirim sana?
Dervi, efendim demi, btn gnah, vebali fakyrin olsun, ltfedin. Efendi, odann kysnda tomar halinde duran ktlardan bir tomar ekmi, ortaya yayp bir yanna bir mhre, br yanna bir mhre koymu[11]; u kt demi, Allah'n ilmi olsa... Ama bak, bunun snr var, Hakk'n ilminin snn yok, ona gre dn. Sonra kalemi, hokkaya batrp kdn ortasna bir nokta kondurmu; ite demi, bu da, yaratltan ky-metedek btn mevcudatn ilmi.
Dervi, btn peygamberlerin, limlerin bilgileri, hep bu bir noktann inde m demi. Efendi, ya ne zannettin sen deyince dervi, .ltfedin efendim de demi, kendinize id olan bilgiyi u noktadan karp fakyre gsterin.
Efendi, a chil dervi demi, benim ilmim nedir ki bu noktadan ayrd edebileyim?
Dervi, a efendim demi, mademki i byledir, bu gururun ne? Ve kp gitmi.
Doruysa, derler ki: Efendi, leeni - ibrii getirtip abdest tazelemi, iki rik'at nafile namaz klp tvbe etmi ve tasavvuf yoluna slk etmi.
Yunus Emre, bu yzdendir ki
lim hod gz hicabdr, dnya ahret hesabdr; Kitap hod ak kitabdr, bu okunan varak nedir
der ve bilgine sorar:
lim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir;
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktr?
Hazret-i Peygamber, Bilginler blktr. Bir ksm, ilmiyle yaar, insanlar da onun yznden yaarlar. Bir ksm, insanlar yaatr, fakat kendisi helak olur-gider; bir ksmysa ilmiyle yaar, fakat bakas onun bilgisiyle yaamaz buyurmutur (Cami'; II, s. 58).
Az ilim, ok amel atasz, ilimle amel etmenin lzumunu bildirmektedir.
Az Syle, z Syle
Bu atasz, Az syle, uz syle, yni gerek, yerinde sz syle tarznda da kullanlr. ok sz yalansz, ok mal haramsz olmaz ataszn andrr.
Az Veren
Candan, ok Veren
Maldan
Bu atasz, umm olmakla beraber tasavvuf, insan bir dnceyi de belirtir ve bir gerei canlandrr.
Baba deil, yaba iskele babas Trabzan babas
Baba, bz yerlerde ata, yni byk baba yerine kullanlr, stanbul trkesinde ata, byk babadr, baba da malm anlamdadr.
Tasavvufta, tarkate giren, ferdiyetinden im, topluma domutur; baka bir deyimle nefsinden lm, ruhtan domtur. Mridi, kendisinin manev babasdr, o da, mridinin yol oludur. Ancak Melmet erbab ve Meimeen ayrlp bir tarikat haline gelmekle beraber Mel-metin esaslarn muhafaza eden Mevleviler, mride baba demekte bir bykik grdklerinden bu terimi kabul etmemilerdir, onlarda filn mridin evld, yahut dervii yerine filn ztn, falann ihvanndan tbiri kullanlr. Bektaler, mride Baba, rehbere de Ana derler.
Herhangi bir baba, yahut mrit, evldna, dervilerine kar babalk vazifesini grmyorsa, byle bir baba hakknda, Baba deil, yaba ata-z kullanlr; yahut da bu zattan bahsedilirken skele babas, T->zan babas denir. skele babas, geminin durmas in gemiden ve iskeleden atlan kaln halatn sarld kaln kaza denir. Trabzan babas da trabzann, korkuluunun balad st yuvarlak ilk direidir.
Bb- Rzdan Ayrlma
Bb arapca kap, Rz da, rzlk demektir. Bb- Rz, iki arap-a szden farsa kaidesine gre yaplm bir terkiptir ve Razlk kaps demektir.
Tasavvufta mrid, dima mridinin, yol kardelerinin ve bu suretle de Allah'n rzhm eide etmeye alacaktr; ayn zamanda urad zahmetlere de raz olacak, isyan yolunu tutmyacakttr, Bb- rzdan ayrlma, yahut Allah, Bb- rzdan dr etmesin, yni uzaklatrmasn szleri, bu inanc belirtmektedir.
Bac, trkede kz karde demektir. XLIX. srenin (Hucurt) 10. yet-i kerimesinde, inananlarn karde olduktan beyn buyuruimaktadr. Tarkatteyse yol kardelii, pek ehemmiyetlidir. Bu mnsebetle tarikat erbab, birbirlerine Karde dedikleri gibi tarikat mensubu kadnlara da Bac derler, eyhin hanmysa Anabac denir.
Bahvan Bir l in Bir Tikene Hizmet Eder
Yetiecek, evresine gzel kokular saacak, gnllere nee verecek, ba - baheyi bezeyecek bir tarikat mensubu iin bahvann, yni onu terbiye eden, yetimesine gayret sarfeyleyen mridin, tiken mesabesinde olanlara da hizmet ettiini, onlar da ho grdn bildiren bu ataszn ir, u suretle vezinli de sylemitir;
Baban bir l iin bin hara hizmet-kr ow
Aznda bakla slanmaz
Baklay kar azndan
Baklay azndan kar, yahut kar baklay azndan; yni ne denmek icabediyorsa artk ekinmeden de, anlamn veren bir atasz-dr. Baklay azndan kard, Azmdan baklay kardm, Azmdan baklay kartma tarzndaki sylentiler de, ne demek gerekse artk syledi, denecek sz dedi, beni syletme anlamlarn verir. Aznda bakla slanmaz ataezyse sr saklamaz, duyduunu syler kiiler hakknda kullanlr. Bu ataszleri, yle bir fkraya dayanmakta, yahut da fkra, bu ataszlerinden rlm bulunmaktadr:
Yeni dervi olmu birisi, eski huyunu bir trl brakamam; mnasebetsiz bir i grd, bir sz duydu mu hemen kfr baarm. eyhi, dervi karde demi, yolumuz, edeb yoludur; bu huyundan vazge. Dervi, erenler, ne yapaym demi, fakyr de istemiyorum ama azm alm. eyh, dervie bir bakla vermi; bunu demi, dilinin altna koy; kfredecein zaman arln duydun mu, vaz ge. Dervi, Eyvallah demi, baklay dilinin altna koymu. Gerekten de kfredecei zaman, ilk heceyi syler-sylemez, baklann yuvarlan, dervii kendine getirmeye balam; zaman getike de kfrden vaz gemi; ama gene de azndan baklay karmam.
Bir gn seyhiyle beraber bir yere gidiyormu. eyh nde, dervi, bir adm gerisinde ve solunda yrrlerken evin birinin kafesi vurulm, bir kadn, dervi babalar demi, azek durun. eyh, herhalde ya bir hasta var, nefes edilecek, yahut kadnn bir mkl var, soracak demi ve durmu. Tam o srada yamur, hafiften iselemeye balam. Biraz durmular, evden bir ses-sada kmam; yamur da ya mevlsn alm, sulu-sepken yamaya balam. Yr dervi karde demi eyh; tam admn atarken kafese gene vurulmu; azck daha durun demi kadn. eyh, her halde ya hastay hazrlyorlar, yahut ka-g yznden hazrlanyorlar demi; durmu. Ama yamur saanak hline gelmi; eyh de, dervi de srl-sklam olmular. Derken gene kafes vurulmu ve kadn, haydi, artk gidin demi. eyh, peki bac, bizi niye beklettin deyince kadn demi ki: Tavuklar kulukaya yatryordum; sizin kavuklarnz byk; civcivler tepeli ksnlar diye size kar yatrdm. eyh, bu sz duyunca dervie dnp, dervi karde demi, kar baklay azndan.
Krehir civarnda kan, vazolar, masalar, srahiler v.s. yaplan Bal-gam taa Alev ve Bektailer Balm Ta derler. Onlara nazaran bu ta, Balm Sultan in kermetiyle kmtr. Teslim ta, palheng gibi tarikat eyizlerinin bir ksmn bu tatan yaparlar. Ayn zamanda, Meydan da, Taht in nnde de bu ta bulunur ve babaya niyazdan sonra oraya da niyaz edilir.
Bana Bir Adm Gelene, ki Adm Varrm
Bu atasz, bir hads-i kudsnn mealidir. Yce Allah buyuruyor ki: Kul bana bir kar yaklarsa, ben ona bir arn yaklarm; bana bir arn yaklarsa, ona bir kolac yakn olurum. Bana yryerek gelirse, ben ona koarak varrm mealindeki kuds hads (Cami'; II, s. 69), bu suretle, bir atasz olmutur. Tasavvuf ehli, bunu, Tann'ya yaknlk hususunda sylerler. Halk arasndaysa anlam, ummiletirilir.
Bana Hayr Dokunmayan Evliyann Knbedi Basma Yklsn
Erenlerden, manev feyizle beraber dnyada himmet, hrette efaat da istenir; yni onlarla Allah'a tevessl edilir, onlarn yzlerinin suyu hrmetine Tann'dan dilekte bulunulur. Herhalde Bekta merepli biri, gemi erenlerin birinden bir dilekte bulunmu, dilei olmaynca da bu sz sylemi, sz de atasz olarak kalm olacak.
Ba ap yalvarmak
Ba ap
ilenmek
Ba ak - yaln ayak
Sflerde, bir iin
olmas iin edilen
duada ba amak, bandaki
tac,
fahri kararak Tann'ya yalvarmak, bir gelenektir. Mesel, Sultan Veled'in,
yamur duas iin trbeye ba ak giderek niyaz ettiini Me-nkb'i-rifn
bildiriyor (II, s. 795 - 796). Ulu Arif
eleb'nn de zaman -zaman ba ap du ettiini gene ayn kaynaktan
reniyoruz (s. 845).
Eskiden, bir su ileyen kiinin, kendisini balamak salhiyetine sahip olan kiinin huzuruna, kefen giyip yaln ayak, ba ak gittiini de tarih kaynaklardan renmekteyiz.
Ba ap ilenmek, bir halk deyimidir ki bu treden meydana gelmitir.
Ba gz, bildiimiz gzdr; grr, ama grdn anlamak, deerlendirmek bu gzn harc deildir; onu gnl gz deerlendirir ki bu da anlaytr, sezitir, gerei bulutur. Gnl gz ne, daha fazla Can gz denir. Sen ona can gzyle bak da gr gibi. Bu sz can kulaiyle dinle sznde olduu gibi kulak hakknda da kullanlr; ancak ba kula diye bir deyim yoktur. Ba sz, yalnz gz hakknda kullanlr.
Yunus imdi sen Hakk'a er, dn- n gnln Hakk'a ver; Gbnl gz grmeyince hi ba gz rmeyiser
beytinde bu deyileri dile getirmitir.
Sflerin ve bilhassa Meviev ve Bektilerin geleneklerinden biri de sa ayann ba parman sol ayann ba parma stne koymak eller dz ve parmaklar ak olarak sa kol, sol kolun stne gelmek zere elleri omuz balarna aprazvar gtrmek, sonra da belini bkmemek sortiyle ban ne doru gse emek, bylece niyazda bulunmak, Ba kesmek tir. Mridin, tarikat ulularndan birinin nnde, yahut bir yatrn trbesinde, sandukaya kar ba kesilir.
Yenierilerin selamlar da, kendilerini Taife-i Bektiyn saydklar iin ayn tarzdayd.
Bir eyin olmas, yahut olmamas iin ann, ban verircesine almak anlamna gelir, h'nin,
Evvel eiine koydum bam,
eri aldlar, dktm yam Erenler yolunda r savam:
Ko kurban dediler, inana geldim
drtlnde olduu gibi (Alev - Bekta Nefesleri; s. 169) madd anlamda Eie ba koymak tarznda sylendii gibi Ben bu yola ba koydum tarznda manev anlamda da syienir.
Ummi bir terim mahiyetindedir.
Bamaklar evrildi
Pamak tarznda da sylenen bu szn anlam, ayaa giyilen ayakkabdr {Ayakkablarn evirdikler maddesine bak).
Bektiler, her yl. Muharrem, yan hicr yln ilk ay, matem ay ktktan ve ondan sonraki Safer ay da getikten sonra, bir cuma gecesi, mridinin ve ihvann huzurunda onlardan rzhk diler; meydann ortasna, dr denen yere gelerek bandaki tac, yahut arakyyeyi kararak sa elinde tutar ve niyaz vaziyetinde (Ba kesmek maddesine bak) u tercemant okur (Terceman a bak):
Allah Allah Muhammed Al dvannda, erenler meydannda, pir huturunda elim erde, yzm yerde, zm darda, erenlerin dar- Mansr'un-da canim kurban, tenim terceman; bu fak.yrin elinden, dilinden arn-mis incinmi can karnda, varsa dile gelsin, bile gelsin, hakkn Hakk'm-dan dilesin; Hak'tan gelen hakkma rz.y.m; Allah eyvallah.,
Baba salavt verip ihvandan rzhk diler; onlar da oturduklar yere niyaz ederler, yni eilip yeri perler; bu, rz, olduklarn bildirmektir. Bunun zerine o can, babaya gidip niyaz ederek arakiyye8.ni. yahut tacm verir; baba, onu tekbirler, bylece de o can, bey atn. yenilemi olur. Bu trene Ba okutmak denir.
Alevlerdeyse bu trene Grg - Sorgu derler. Dede, km taliplerinin bulunduu kye gider. Cuma geceleri toplanlan evde her biri, aa- yukar aym tarzda raz.l.k diler ve bey'atini yemler. B. kusuru varsa SyCedlIen cezay eker; ondan sonra grlr yan, bey afm tazelemi olur (Grg-Sorgu, Ta ve Taryk maddelerine de bak).
Ba Yarlr Brk inde, Kol Krlr Krk inde
Brk trkcedir; baa giyilen, kenar, pamuk, yahut yun ty klah ' Otan bir eyin, evreye yaylmomas, gerektgm,, hereyin gal as; ob ettiini bildiren bir ataszdr. Daha yade> tasavvuf eh-syle^elen bu atasz sonradan umumilemi, hatt sozdek, de Sarak Ba yan* ,es iinde... ekline donmutur
Btla Eyvallah Demem
k ilk arttr ve bu, Eyvollah szyle ifde edilir. J:K "iskiniik mahiyetinde f P"^ .rta ve tarikata uymayan
alan iste, yaratimm buyruuna itaat yoktur mealindeki haa.s (Carr 11, s. 192-193) trke bir ifdesi olan bu atasz, byle bir dek, boyi bir buyruk karsnda syienir.
Btn ehli Btn lmi Btn - Btniyye
Btnla btl fark etmez Zahir ehli btn anlamaz
Arapa bir sz olan btn, i, z anlamna gelir ve d anlamna gelen zahir sznn karldr, zdddr; ayn zamanda her iki sz def yni Btn ve Zahir szleri de LVII, srenin Hadd 3. yet-i kerimesinde, Esm-i Hsndan, yni Ailahu telnn gzelim adlarndan olarak geer; Ailah, eserleri, kudreti ve sun'uyla, yarat ve tasarrufuyla Zahir dr; fakat ztyla Btn dr. Ayrca Kur'n'n zahiri, yni herkesin anlad bir anlam olduu gfbi bilenlere, duyanlara gre bu anlamn iyz, herkesin anlayamiyaca bir z, daha derin anlam ve anlamlar da vardr. Netekim er' hkmlerin vaz'nda hikmetler bulunduu gibi, mesel namazn edndaki zevk, huz' ve hu'da adamna gre ayr - ayrdr. eriatn iyz olduunu kabul eden tasavvuf ehli, kendilerini Btn ehli sayarlar; okuyup bellemekle deil de z doruluu ve Tanr'ya teslim olu sonucu olarak gnle doan bilgiye de Btn bilgisi derler. Btn bilgisi, metodu, mderrisi, medresesi olan bir blgi deildir. Bu bakmdan bu bilgi, gizli bir bilgi olduu gibi ehli de gizlidir.
Kendilerine Btn - Btna mensup, mezheplerine Btniyye - Btna mensup olanlarn yolu diyen taifeye gelince :
Bunlar, Kur'n'n btn vardr, btnn bilenden zahiri sorulmaz. Hkmlerin hepsi de lemin dzenini salamak iindir; olgun kii, bunlarla kaytlanmaz derler. Btn ilmine metotlar tesbit ederler; btn ibdetler zahir ehli iindir; bizlerse cennet ehliyiz, cennetteyiz, bunlardan kurtulmuuz derler. Sflerin, Btnlie meyletmeyenleri, bunlar kabul etmez, Mslman saymaz. Bu eit inan ve kanaat besleyenler, bilmeden bilirlik satp lf edenler hakknda Btnla batl farketmez denir (Smkl tasavvuf maddesine de bak). Zahir ehli btn anlamaz szyse kaba sofular hakknda sylene-gelmitir.
Btn Klc - Btn Oku
Grnmeyen, umulmayan yerden gelen bir dert, bir musbet dolay-siyle sylenir. Mesel zulmeden biri, umulmadk, beklenmedik bir derde uraynca, Erenlerin btn klcna urad, Btn okuna geldi denir (Atlan ok geri gelmez maddesine de baknz.)
Bektinin apas, Mevevnin ivisi
Bektailik ve Mevlevlikte, tarkate giren kiiye Muhib denir. Muhib-;bin dervi oiabilrnesi iin soyunmas, yni bir dergha gidip dervi olmaya ikrar vererek orada kalmas, hizmete koyulmas gerektir. Bektailikte bu hizmetin zaman muayyen deildir. Mevlevlikteyse hizmet mddeti binbir gndr ve hizmet blmleri on sekizdir. Bektai tekkelerinin vakf, ya yoktur, yahut da pek azdr. Bu yzden Bektai tekkesinin en mhim hizmeti, tekkenin bulunduu yerde bitecek eyleri yetitirmektir ki bu da, bilhassa apayla olur. Mevlevlerde muayyen hizmetlerle beraber, tarkatte sem', ilk plnda geldii iin muhibbin de, derviin de, hereyden nce sem1 etmeyi bellemesi gerektir. Sem', matbahn bir yanndaki muayyen yerde, yahut Sem' Tahtasnn stnde belletilir. Bu yerde, bu tahtada, hafif ve kertiksiz olarak alalan kk bir ukur vardr ki tam ortasna aya zedelemeyecek tarzda, kenarlar keskin olmayan bycek bir ivi aklmtr. Sem' mek eden, sol ayann ba parmayle orta parma arasna bu iviyi alr ve dizini bkmemek, topuunu tahtadan kaldrmamak artiyle ayan sola doru evirir; sa ayan, dizi hizasmadek kaldrarak sol ayann durduu vaziyete amud olmak zere yere basar; bylece sola bir devir yapm olur. Sem1 mek edilen yerde, yahut tahtada buiunan ivi dolaysiyle tarkat erbb Bektai ve Mevlevi ihvan arasnda Bektinin apas, Mevlevnin ivisi sz, bir atasz oiarak sylenir; bununia da, Bektai, hizmetini apayla, Mevlevi, iviyle yapp feyze erer anlam kastedilir.
Bektinin Srr
Bektiler, tarkate giri yinine, Bektai olmayanlar almazlar. Dervi olmak, mcerred erknna giri yinlerine de muhibier ve mcerred olmayanlar giremezler. Baka tarkatlerde de bu gizlilik vardr; fakat onlarda, mukabele gnlerinde zikir, yahut sem' yinlerini, o tarkatten olmayanlar da seyredebildikleri, Bektilerinse byle Bir yinleri bulunmad iin Bekta srr sz meydana gelmi, taassup ehli tarafndan birok ash olmayan yalanlar, ftiralar da buna eklenmi, bu sz, pek gizli tutulan eyler hakknda da sylenegelmi, umm bir deyim olmutur.
Bel Balamak
Birisine gvenmek, bir ie btn mnasiyle mit balamok, yahut gvenmemek, mit balamamak anlamlarna gelir. Sana bel balamtm, Bu ie bel baladm, yahut Ona bel balanmaz, Bu ie bel balamak doru deildir gibi.
Ayn zamanda bir tarkate girmek, ikrar vermek anlamlarna da gelir. Ftvvet ehli, edd {bu kelimeye bak) kuatrlar; Mevlevlerde Elif Nemed, Bektilerde Tyg-bend balanr (Bu maddeye bak). Hemen her tarkatte kemer kuanmak vardr. Btn bunlar da mil olarak Bet balamak, tarkate girmek, ikrar vermek anlamlarna da gelir.
Be-Yol
Belden gelen olum deil, yoldan gelen olum Bel olu - Yol olu
Belden gelen evlt, sutb evlattr; yoldan gelense, mride intisab edendir. Mrit, kendisine intisab edenlerin yol atas saylr; bu yzden Yesevier, mride Ata, Bektiler Baba derler. Melmet erenleri ve Mevleviler, bu tbirde biraz benlik kokusu bulunduundan bunun yerine, hvan szn kullanrlar ve filnn dervilerinden yerine Filnn ihvanndan derler.
Belden gelen oul, bz kere babasnn yolunu tutmayabilir; netekim XI. srenin {Hd A.M) 46. yetinde beyan buyurulduu zere, Nuh Pey-gamber'n (A.M) olu, babasn dinlememi, gemiye binmemi, boulup gitmi, Nuh mteessir olunea da Allah, Nuh'a, O, senin enimden deildir buyurmutur. Bu yzden asl evlt, yol evlddr. Tasavvuf ehli, bunu, Belden gelen olum deil, yoldan gelen olum ataszyle belirtirler. Babann oula kar. zaaf bulunabilecei dncesiyle de bz eyhler, sufb olunun iradn, bir baka eyhe havale eder.
Ben Demek eytan idir
eytan, dem'e secde hususundaki Tanr emrini, Ben ondan hayrlym; beni ateten yarottin, onu topraktan deyip tutmam (VII; A'rf, 12; XXXVIII; Sd, 76), benlie dmtr. Ben demek eytan idir atasz, bunu hatrlatmaktadr.
Ben Diyeni
rd Mmkn Deildir
Tasavvufun esas, Tanr varlna, mutlak ve gerek vara, gerek varla kar hereyin izaf varlkla varoluunu bilmek, grmek ve bu bilgiyi, bu grgy olu haline getirmektir; bu bakrcdan kendine varlk vermek, bilgiye, grgye, mala-mlke, gzellie, gce - kuvvete dayanmak, kendini vmek gibi eyler, bu yolda irk saylr. Benlikten gemeyen, ben diyen kii, gerekten 'bir nasip alamaz. Bu eit kiiler hakknda, Ben diyeni ird mmkn deildir atasz sylenir. Bu atasz, daha fazla, Ene tahtna oturan ird mmkn deildir tarzndadr (Bu maddeye de bak).
53
Benliime Lanet
Tasavvuf ehli, hadis olarak rivayet edilen Yokluk vncmdr, onunla vnrm szn, her hususta iar edinmitir. Bu yzden, konuulurken Ben dememeye ziyadesiyle dikkat ederler ve Ben yerine Fakyr derler. Yanllkla sz arasnda ben diyen kii hemen kendini toparlayp szne, Benliime lanet szn ekler.
Benlik eytan'm
{Ben demek eytan iidir maddesine bak).
Yeil yaprak anlamna farsoa bir terkiptir. Dergha, yahut ihvandan birine giden kii, eli bo gitmez; fakat birey gtrmeye de gc yetmezse bir iek, bir yeil yaprak gtrr. Bu, bir edeb, bir gnl altr (Bo gelen bo dner maddesine bak).
Berzah, arapada, iki ey arasndaki engele, iki denizin birbirine kavumasna engel olan kara parasna, yarm aday karayla birletiren dar karaya, skntya, iddete denir.
Sf inancna gre dinin zahirine eriat, bu treleri duygu haline getiren, biliin, grn, olu haline gelmesini salayan i lemineyse Ha-kykat denir. nsan erattan Hakykate gtren manev yol. Tarikattr ki bu, eriatla Hakykat arasnda bir berzahtr. Bayram Melmleri, tarkat-lere, Turuk- Berzahiyye - Berzah yollar, tarikat ehlineyse Berzahiyye demilerdir; netekim Mevleviler de, tarkatlere Sofu, yni Sf tarikat-leri mensuplarna Sf eyhleri, Sf dervileri derler.
Arapada, buyruk sahibinin buyruuna uymay kabul etmek, elini, elinin stne koyup bu hareketiyle ona itaat ettiini bildirmek anlamna gelir.Kur'an- Meod'in XLVII1. sresinin (Feth) 10. yet-i kermesinde, Seninle bey'atleenler, gerekte Allah'la bey'atlemilerdir; Allah'n (kudret) eli, onlarn ellerinin stndedir. Kim dnerse zarar kendisnedir; Allah'la ahidletii eyde duranaysa Allah, pek yaknda byk bir ecir verecektir Duyurulmaktadr. Bu yet-i kerme, hicretin altnc ylnda, H. Muham-med'in (S.M) ashbyla Hac etmek zere Mekke'ye doru yola ktklar vakit, Hudeybiyye'ye gelince, henz Mekke Mriklerin ellerinde olduundan, ehre girmelerine izin vermemeleri zerin inmi, Hazrt-i Peygamber (S.M}, orda bir aa altna oturmular, sahabe, ineyecdek kendisine uyup dmanla savaacaklarn, Hz. Peygamber'in ellerircin stne ellerini koyup bey'at ederek ahidlemilerdi. Bunu duyan mrikler, bara raz oldular.
fier, mride intisabn esasn bu bey'ate ulatrrlar. Onlarca mride bey'at edip tarkate girmek, bu bey'ate katlmaktr ve mridin eli, elden ele, Hazret-i Peygamber'e (S.M) ular.
Mevlevlerin sf tarkatleri, Hamzavlerin (Bayram Melmleri) Berzahiyye dedikleri esma ile slk kabul eden tarkatlerde, tarkate intisab eden, bir mddet getikten sonra mridi tarafndan, kemle erdii kabul edilirse bey'at treniyle dervi olur. Bu tarkatlerdeki bey'at treni, Mevlevlik ve Bektailikteki muhiblikten dervilie ycelme trenine mudildir ki bu mertebeden sonra eyhlik ve halifelik mertebeleri vardr.
Bilen Bilir
Biliri, Bilmeyen Ne Bilir Biliri? Bilmez sen Bitirir Bulagr Bir Biliri
Masal balanglarnda^ tekerlemeye benzeyen bu sz, gerek srrn, vahdet lemini, ancak bilen kiinin bildiini, bilmeyeninse hibir eyden haberi olamyacan, bilmeyen kiinin bir bileni bulup ona uymasa gerektiini, yni mride ntisab lzumunu bildirir.
Bilen Sylemez, Syleyen Bilmez
Vahdet srrn) bilenin sylemeyeceini, sylemek istese bile bu srrn, zevk ve hda it olmas, tahakkukla keml bulmas dolaysiyle sze gelemeyeceini, syleyenlerinse bu zevkten, bu huddan ve bu tahakkuktan haberdr olmadklarn bildiren pek gzel bir ataszdr. Sa'd-i r-z'nin, Ey seher kuu, ey seher anda akyan blbl, ak pervaneden ren. O yanp yaklan k, can verdi-gitti de sesi bile duyulmad. Bu dvaya denlerin, onu istemek hususunda haberleri bile yoktur; ha-eri olana gelince: Ondan bir daha bir haber bile gelmedi mealindeki u kt'oe. bu ataszn canlandran pek gzel bir iirdir:
Ey morg- seher k zi pervane beyatnz K'on sohter can od u avaz tneyamed
n moddeiyon der talebe b habernend Onr ki heber od hebert bz neyamed
Hamzevlerin {Bayram Melmleri) kutup tandklar, drs-i Muhtef'-nin (1024 H. 1615), halk dallete sevk ettii, ldrlmesinin gerektii hakknda fetvalar, emirler kttt halde kimse tarafndan bulunamadn, bilinemediini, mohailesindeyse. Hac Ali Bey'e, herkesin hrmet ettiini, fakat Hac Ali Bey'in drs-j Muhtef olduunu bilenlerin, bu hususta birey sylemediklerini, bilmeyenlerinse aleyhinde sylenip durduklarn anlatan At, u gzelim beyitle bu hli bsbtn canlandrmakta, tam bir iir halinde okuyucuya sunmaktadr:
Bilmeyenler kendisinin yler, bilenler ylemez, Cylar kim vardlar deryaya, hm oldular.[12]
Binbir
Dondan Ba Gstermek
Don, trke libas, ekil, sanat antamnadr. Bnbir dondan ba gs
termek, kudretini, sun'unu, hikmetini saysz mahlkatndan, vahdetini, sayya smaz varlklardan izhr etmek anlamna gelir.
Bin Kere
Allah Demekten Bir Kere Eyvallah Demek Ye
eitli olaylar karsnda duaya kalkmadansa, bir kere Eyvallah deyip* teslim olmak, yahut esmaya dp, yni Tanr adn boyuna zikredip durmaktan, bir kere Eyvallah deyip kudretine manla ba kesmek daha dorudur anlamna bir ataszdr ve bunda Melmet neesi apak grnmektedir.
Bir pla Bin Zrhl Oyamaz
Bir pla krk harami soyamoz
Elbisesi olmayan riptak kiiyi krk harami de soyamaz, bin zrhU da. Atasz nn ilk anlam bu. Fakat tasavvuf ynnden yle anlalmas gerektir:
Vahna dayanan, benliine gvenen, bilgisine marur olan, unun -bunun kaydna den kii, dnyann ykn yklenmitir; ama gerek varla kar yokluunu bilen, mse, ilmiyle bilmediini renen, benliini terkeden, her trl kayttan geen kii, tam ryan olmutur; hibir varl kalmamtr; byle kiinin alnacak, soyulacak hibir eyi kalmamtr. Byk Yunus Emre'miz, bu ataszn, u beytiyle ne gzel canlandrr:
Var imdi miskin Yunus, ryan olup ir yola;
Yz ukallu elrse yalnca soyamaz.[13]
Bir Gmlekten Ba Gstermek
ok defa musahip olaniar hakknda sylenen bir deyimdir. Beraberce
kate giren iki can, adet bir gmlekten, yni br cesetten, bir beden-
iki ba gstermi gibidir. Canlan, manlar, ikrarlar birdir. Bu birlie,
hususta riyet etmeleri gerektir. Her hususta birbirlerinin hlini g-
gzetmek zorundadrlar.
slmda bu birlik, ummdir, M'min, m'mine nazaran dvara ben-bz talar. brlerini pekitirir ve M'minler bir tek kii gibidir; nn ba arsa btn bedeni ikyet eder; gz arsa btn bedeni tsiz ofur mealindeki hadsler (Cami'; II, s. 170-171) ve dier hads-bu gerei gn gibi belirtmektedir.
Bir Gnlde ki Sevda Olamaz
Dnya hret ehline haramdr; hret de dnya ehline haramdr; Allah ehlineyse dnya da haramdr, hret de hadsinin meiidir (Cami'; II, s. 14). Ancak burada, hret ehli olmak iin dnyay terk etmek gerektir; Allah ehli olmak iinse ikisini de terk etmek cb eder; u hlde hereyden vazgemek gerek gibi birey anlalmamaldr. nk slm dni, tam bir denge dnidir. XXVIII. srenin (Kasas) 77.yet-i kermesinde, hret iin almakla beraber dnyadaki nasbin de unutulmamas, Allah'n kula ihsan ettii gibi kulun da mstahak olanlara hsanda bulunmas emredmektedir. Bu hususu etraflca anlatmaya kalkrsak sahife-ler dolar. u kadar yazp gecelim :
Dnyay kendine kul edebilirsen korkma, fakat dnyaya kul olursan hret, sana haramdr. bdetlerini cehennem korkusuyla, cennet midiyle yapyorsan, dn duygusundan, aktan, zevkten, mahrumsan, ne dnyan var, ne hretin. Allah rzs iin yapyorsan, Allah sevgisiyle alyorsan,, Yunus Emre gibi,
Sflere sohbet gerek, ahlere ahret gerek;
Mecnunlara Leyl gerek, bana seni gerek, seni diyebiliyorsan, aldn dd.
Bir im Suyun, Yedi Adm Yolun Hakk Var
Susuza su vermek, yol bilmeyene yol gstermek, yahut gz grmeyenin elinden tutup yolunu dorultmak, slm olduu kadar insan vazifedir de. Vahdet yoluna giren, kendi iin yaamaz, halk iin yaar; bu bakmdan bu gibi vazifeleri benimser, zevkle yapar, karl da gnl huzuru ve vicdan zevktir.
Birlie kilik Smaz
Birlik ten maksat, inanta, dilekte, sevgide, trende, neede ve elemde birliktir ki bu da, bilhassa uyulan kiinin kudretiyle gerekleir.
nanta geveyi, ikilii meydana getirir. Fakat bu ikilik, gittke zlmeye, blkrblk olmaya varr; onun iin erenler, bilhassa birlie ehemmiyet verirler. Pr Sultan.bir nefesinde,
Pr Sultan'm aydur, Badad'dr vatan, kilikten geip birlie yeten;
Erenler yoluna ikilik katan, Yolun tikenidir, hardan saylr.[14]
Birlik Makam
Gnl birliinin tahakkuk ettii manev durak-menzil kastedilmektedir. Gene Pr Sultan, bir nefesinde.
Birlik makamnda bir gzel grdm; Leblerinin skkeri var, kandi var.
sk ok imi, aradm, sordum, Nice bencileyin derdimendi var
Gh baheye girer, glden grnr; Gh mn syleir, dilden grnr;
Gah gnl evinde sultan grnr, §ma trl trl fendi var
drtlkleriyle vahdeti (birlii) dile getirmekte ve hereyde, Hakk'n tecellsinin varln bildirmektedir.
Bir Lokma,
Bir Hrka
Bu sz, ok defa Dervie br lokma, bir hrka yeter yahut
Geim iin bir lokma, bir hrka kf tarznda kullanlr ve yeter bulmay
tler; kanaat, bitmeyen maldr; tkenmeyen haznedir anlamnda hads olarak
nakledilen szn mealidir. Bektai'ye- Kanaat, tkenmez haznedir sznn arapasn sylemiler; El-kanatuk nzn l yfn demiler. O da, Evet demi, ama Ba'de'l-lokmati ve'1-hrkati ve's-skn, yni yeyim-den, giyimden ve oturulup barnlacak evden sonra.
Bu szle, fazla almamak, yiyecei, giyecei olunca bunu yeter bulup oturmak tlenmiyor gerekte; nk slm artlarn biri, zekttr; Zekt maldan verilir; slmn temellerinden biri olan yardmlama, dayanma, gene varlkla olur. Hazret-i Peygamber'in gz bebei mm Hasan, Dnya iin, ebedi yaayacakmsn gibi al; hret iin yarn lecekmi-sin gibi buyurur. Bu atasz, almay deil, hrs, bencillii snrlamak iin sylenen bir szdr.
Bir sula adam aslmaz
Bir sren atn ba kesilmez
Bu ataszleri, bilmeden yaplan, yanlarak ilenen kusurun balanmas gerektiini, tekerrr halinde yapann, edenin cezalandrlmasn tler; ancak o kusurun da balanabilecek bir husr olmas gerektir. Haty (ah sml-i Safav), bir nefesinde,
ahn bahesinde bir garip blbl, Efkrm artmakta, hlim pek mkl;
Koparmadm asla, kokladm bir gl, Kfir oldum ise mna geldim
der ve aman diler ki bu yalvar, yazlan ataszne uyar.
Bir em'a Ki Allah Yaka, Halk flese Snmez
Mef'ul mefl mafl feln veznine uyan bu atasz, bir iirden alnm olsa gerektir. IX. srenin (Tvbe) 32., LXI. srenin (Saf) S. yet-i kermelerinde, Allah nurunu nefesleriyle sndrmek isteyenlerin ramine, o nurun parladka parlayaca, her yn staca bildirilmektedir -ki atasz, bu yetlerin mealidir, Pr Sultan, bir nefesinde,
Didr ile mahabbete doyulmaz, Mahabbetten kaan insan saylmaz;
Mnkir flemekle era synmez, Tutuunca yanar akn ras
drtlnde, bu ataszn dile getirir.
Sner mi snd demeklikle nr namtenahi Nefesle kaabil-i itfa mdr er- lh beyti de ayn mazmundadr.[15]
Bir Tahtta
ki Padiah Olmaz
Bu ataszndeki taht, gnl tahtdr; padiah da gnle hkmeden kudret sahibidir (Bir gnlde iki sevda olamaz ataszne baknz).
Elsiz, ayaksz anlamna farsadr. Bayram Melmleri. Hac Bayram'-dan pek az sonra, hkmet tarafndan ho grlmemi, devleti ykmak, istediklerine inanlm, haklarnda pek sk bir yoketme siyaseti gdlmeye balam, bilhassa Hamza Bl'nin (969 H. 1561) ehid edilmesinden sonra Hamzevler de denen bu taife, bu suretle birok ehd vermi oldu-undan, mezar talarn, balar kesik, kollan ve ayaklan krk olarak yaptrmaya balamlardr ki bu eit talara, Melm Ta, yahut B ser- p derler. Ayn zamanda bu talar, Hamzevlerin basz, elsiz, ayaksz olduklarn, yni canlarndan getiklerini, tmden kendilerini Hokk'a tes-lm ettiklerini bildirir.
Allah adyla demektir. Aiiah'n adyla balanmayan, yni, Rahman ve Rahm Allah adyla denmeden yapmaya giriilen iin sonu gei-meyecei hakknda hads vardr (Cami1; II, s. 77; Sefinet'l-Bhr, I, s. 663).
Yalnzca, Bismillah, yni Allah adyla sz, haydi, buyur, syle, gel, yr, hazrm gibi anlamlara gelir. Bir yere girilecei vakit, hrmet iin birine, siz buyurun, girin yerine Bismillah dendii gibi, birey syleyecek, birey yapacak kiiye de syle, yap yerine ayn sz sylenir. Kendisine birey buyuruiacak adam, emre hazr olduunu gene ayn sz-Je ifade eder.
Sos gelen bo dner Bo gelen bo gider
Dergha, mride, msafir olarak gidilen yere mutlaka birey gtrlr. Ancak iy et, balk, baklava gtrimez. iy et, iy olduundan, yahut piirilmesi g olaca dncesiyle, yahut hayvann nasl kesildii bilinmediinden, balk, piirilirken kokusunun yaylmas, mm'iyye mezhebine gre de yumurtadan olmayanla pulsuz bulunanlarndan bakalarnn haram olmas dolaysiyle gtrimez. Baklavaysa, inanca gre, meyyeoul-lannn sevdikleri tatldr. Bunlardan baka, giden kii, kudretince birey gtrr. Hibir ey gtremeyecek haldeyse bir kr iei, yeil bir yaprak gtrerek bu gelenei yerine getirmi olur.
Bo giden kiinin, sohbetten, nazardan bir feyz elde edemeyecei inanc, bu ataszlerini meydana getirmitir (Berk-1 Sebz'e bak).
Bo Kap Ses Verir
Lf ebesi deyimiyle tavsf edilen kiilerin tasavvuf yolunda da rastlanr. Bunlar, eyhlikten, mritlikten, vahdetten, kesretten, kerametten, velayetten, tasarruftan, hereyden bahseder-dururlar.
Bo kap ses verir ataszn olgun tasavvuf ehli, bu eit kiiler hakknda sylerler (Bilen sylemez, syleyen bilmez maddesine de ba-fcntz).
Byle aha Kul Olan ster Mi Azgd Olmay
Atalarsz olarak sylenen bu sz, Filtn fiftn fiitun filn^ vezninde bir msra'dr. Geici akta da sylenebilirse de tasavvuf ynden ah, ya h- Velayet Al dir, yahut gerek mrittir. Ona kui olan, gerek hrriyete erer; benliine, bencilliine kul olmaktan kurtulur (Kul maddesine bak).
Bu, Bir
Kervansaraydr, Konan
Ger
Kervansaray, daha doru deyimiyle Krban-sarayu, farsa br szdr; kervanlarn konakladklar byk hanlara denir. Geni bir avluya bakan ve develerin, atlarn, katrlarn barna ve birbirinden direklerle, yahut blmelerle ayrlm ahrlar, ahrlarn stnde yolcularn stirahat edecekleri, yatacaklar odalar ihtiva eder. Avlunun ortasnda, yahut yannda, akarsuyu bulunan bir, yahut birka emesi, namaz klnacak bir yeri de bulunur. Yolcular buralarda konaklarlar; sonra gene yollarna devam ederler.
Bu atasznde dnya, bir kervansaraya benzetilmekte, konann, mutlaka gecei belirtilmektedir. Dnyada bir garip gibi, yahut yolcu gibi ol hadsini de hatrlatr (Cami1; II, s. 81).
Bu Da Geer Y H
yi-kt, hayr-er, hereyin geip gideceini, yapann kendisinde ve toplumunda bir ans kalacan, ya rahmetle, yahut lanetle anlacan bildiren pek gzel, anlatlmaya kalklsa kitaplar meydana getirecek bir ataszdr. Derghlarda cel slsle, yahut ta'lykle bu yaz, bir levha hlinde, mutlaka bulunurdu. Farsas n nz beguzered dir; bu yaz da stad hattatlar tarafndan bilhassa ta'lykle yazlmtr. Ataszndeki Y H, Ya Allah anlamndadr ve geenle kalan bir arada andrp bir tezat sanat vapar (H mad.'e bak).
Bugn Dnya, Yarn Ahret
Sz arasnda, syleyen kii, sznn gerekliini belirtmek, sorumluluunu hatrladn bildirmek ve hatrlatmak iin syler; bir deyimdir. ki elim yanma gelecek deyimi de ayn anlamdadr.
Bu Meydanda
Nice Balar
Kesilir, Hi Soran Olmaz
Meydandan maksat, dnyadr, erenler meydandr. Seyyid Nzmed-din'in olu olup Seyyid Seyfullah, Seyfuh, Seyf, Nizmolu mahlaslarn kullanan Seyyid Seyfullh'n (1010 H. 1601),
Bu ak bir bahr-i ummandr, buna hadd- kenar olmaz; Delilim srr Kufan'dr, bunu bilende r olmaz
rnatlayla balayan ve bu ilk beyti, aruzun mefln, mefln, mefln, mefin meznine uymakla beraber heceyle yazlm bulunan bir iirindeki
Kiyamazsan ba-u cana, rak dur girme meydna, Bu meydanda nice balar kesilr, hi sorar olmaz
beytinin ikinci msradir. Erenler yolunda, bz kere chil yobazlarn, sylenen szlerin, yaplan hareketlerin erata uymad hakkndaki hkmleriyle, ok defa Ehlibeyt sevgisi doiaysiyle verdikleri fetvalar yznden birok kiilerin candan, batan olduklarn, bu bakmdan, erenler meydannda, nice baiarn kesildiini bildiren bir szdr ve bilhassa Melmet erleri ve onlarn yollarn tutanlar tarafndan sylenegeimitr; yalnz ikinci msra'daki sorar sz soran tarznda deitirilmitir.
Din ve devlet urunda savaan yenieriler de bu sz, orta glbank-lerine almlardr.
Burak
Arapadr. Hazret-i Peygamber'n, Mi'rac'da bindikleri hayvan. Katrdan kk, merkebten byk, cennet hayvanlarndan biridir. Bark, yni imek gibi hzl gidiinden, yahut parl-pan! parldayndan dolay bu ad verilmitir.
Sflerden, Burak, Hazret-i Peygamberin rhniyetidir diyenler de vardr. Yunus Emre,
Kullar senin, sen kullarn; gnahlar ok bunlarn; Umana koy bunlar binsnler Burak alabm
beytinde Burak anlr. Mi'riyelerde, yni Hazret-i Peygamberin (S.M)
Mi'rcm anlatan iirlerde Burak mutlaka gemektedir (Bak: Mi'rc),
Emir anlamna trke bir szdr, inde ah Tahmasb (984 H. 1576) vldne gre mld XVI. yzylda Bist tarafndan yazlan, Alev inan-lariyle erknn ihtiva eden Mankib'l-Esrr Behcet'l-Ahrar adl kitaba Alevler, Mankb ve Byk Buyruk, Safevlerin ceddi, Safiyyddn Ishaak- rdebi'ye (735 H. 1334) olu Sadreddn Ms (794 H. 1391-2} tarafndan sorulan sorulan, Safiyyddn'in, bu sorulara cevaplarn, Alevlik geleneklerini bildiren ve iindeki bir glbankte ah Tahrnasb'm olu s-m!-i Sn'nin (995 H. 1587), sondaki manilerden birinde de torunu ah Abbs'n (1037 H. 1627), yahut ah Abbs'n torunu kinci ah Abbs'n (1077 H. 1666) adlar getiine gre mild XVH. yzylda yazlm olan kitaba da Kk Buyruk adn verirler.
Byklk Allah'a mahsus
Bu atasz, byklk taslayanlardan bahsedilirken, sylenir. Yahut birisi, yapt bir ii anlatrken kendisini kltmek iin syler.
Dnyada hereyden aziz olan, Can cmleden aziz ataszyle ifdesini bulan bu sz, ihvan tarafndan birbirine sylenen szdr; herkesin adnn sonuna bu Can sz katlr; Ali can, Veli can... gibi. hvandan, yni kardelerden bahsedilirken de Canlar denir. Yunus Emre,
Gen soralm canlara suretinden nod gider; Dn-n sennem der iken sebep neyi buld gider.
Cann erenler yoh inceden inceyimi, Sleyman'a yol kesen sol bir karncaymt
beyitlerinde Canlar ve Canm szleriyle vahdet yolunun yolcularn kasdetmektedr. Hatay de, bir nefesinde,
Krklar meydanna vardm, Gel ber hey can dediler. zzet ile selm verdim, Gel, ite meydan dediler
drtlyle balar (Alev-Bektai Nefesleri; s. 133).
Can Cmertlii Kolay Olmaz
Anlamndan da anlald gibi candan cmertliin, hele can vererek, inancna, gerekirse, cann feda ederek cmertlik yolunu tutmann kolay olmadn belirten bir ataszdr.
Can Elden
Gitmedike Canan Ele
Girmez
Bu atasz de, gerek sevgiliye kavumak iin candan gemeyi gze almak gerektiini bildirmektedir. Yunus Emre,
Ser canndan gemedin, canan arzu klursun; Bilden znnar kesmedin man arzu klursun
beytiyle bu ataszn iirle dile getirir.[16]
Can Cmertlii Lakrdyla Olmaz
Can cmertlii kolay olmaz atasznn bir baka deyiidir.
Alevilerde, grg-sorgu balamadan, Bektiierde tarkate giri, yahut niyaz treni bittikten sonra Muhabbet ve Muhabbet Meclisi denen toplant meclisinde rak iildiinden, iki (arap) a, ran mitolojisine gre Cem zamannda iilmeye balandndan bu szn yn-i Cem den bozma olmas dnlebilir. Bektilerin Ayn- Cem, Alevlerin ksaca Cem dedikleri bu deyimin, toplanmak, topluluk anlamlarna Cem' ve Cemm sznden geldii kabul edilirse yn-i Cem1, toplant meclisi anlamna gelir. Ayn zamanda tasavvuf ehlince, yaratlmstar, Tanr'dan ayr varlklar grmek ve onlar byle bilmek, ayrltk-ayrmak anlamna Tefrika dr; btn varlklar, var olanlar, Tann'nn mazharlan bilmek, onlar Tanr sfatlarnn zuhuru kabf edip varlklarnn izaf olduuna inonmaksa Cem1 dir; bu iki makamdan snra bir de, Tanr'dan baka bir var kabul etmemek, hereyi byle grmek makam vardr ki bu makam, slikin, kendinden gemesiyle gerekleir; bu makamaysa Cem'l-CenV denir (Risalet'l-Kueyriyyer Msr-1284; s. 4647; Ta'rft; st., Es'ad Efendi Matbaas - 1283, s. 52-53). Cem' ve yn-i Cem', Ayn- Cem szlerini Ayn-l-Cem', yahut Ayn- Cem'sden bozma sayarsak o vakit, birlik, birliin z, ta kendisi anlamn vermemiz iktiz eder.
Ayn- Cem, Mevlevlerde de vardr. Canlar, bir evde, yahut derghta toplanrlar; gece, yahut gndz, vakit namaz klndktan sonra herkes yerini alr. Neyzen ve kudmzenlerle yin-hanlar, ney ve kudm almaya, yin okumaya balarlar. steyen kalkp kol amadan, yahut bir kolunu, iki kolunu aarak sem' eder. Ayn- Cemd'e herkes sokak hrkasn giymitir; tennure giyilmez. Bir mddet sonra yin biter; sohbet balar ve sohbet, yin okumak, bylece srer-gider. Meyveler, yahut yemek yenir; Ayn- Cem gibangi ekilir ve Ayn- Cem' biter (Mevlev Adb ve Erkn; st. nklp ve Aka Kitabevi - 1963, s. 9, 101102).
Kul Mazlum, bir nefesindeki,
Hak nefesin inkr eyleyen tlib, bls'tir bu Cemden srlsn gitsin.
Hakkin divnmda yz karadr, Esieldir ol yerden ayrlsn gitsin
drtlnde Cem (Mankb'l - Esrar Behcet'l-Ahrr; 48.a), Pr Sultan da bir nefesinin son drtlnde,
Pr Sultan'm beni mihmn trsen, Gtrsen de Ayn- Ceme yetursen;
Dizini dizime vursan otursan, Doyunca yzne baksam y Ali
tarznda Ayn- Cem olarak dile getirir (Alev-Bektai Nefesleri; s. 113).
Celli de hak, cemli de hak Cellinden cemline snmak Cemlin hakkyin
Arapada ululuk anlamna gelen Cell, Tann'nm kahr sfatlarnn tmne denir. Oabuk kzan, fkeleniven tarikat ulularna da Celli, Celli cemline gaaib denir.
Gzellik, gzel olmak anlamna gelen Ceml se, Tanr'nn ltuf sfatlarnn tmne verilen addr. Ltfu, balamas stn olana da Ce-ml, celline gaaib denir. Ayrca ceml, yz, yz gzellii anlamna da gelir. Cemli pek gzel gibi vte kullanlr. Ceml seyri, gzel yzlere bakmaktr. Dr- Ceml - Gzellik ve iutuf yurdu da cennete verilen addr. Cemlin hakkyin yemin olarak kullanlan bir deyimdir. Cellinden cemline snmak, kahrndan ltfuna snmak anlamna gelir. Celli de hak, cemli de hak ataszyse mazhanna ve zuhuruna gre kahrn da, ltfun da yerli yerinde olduunu bildirir.
Arapa ve farsa iki szden meydana gelen terkip.Topluluk, toplant yeri. Mankib'l-rifn de geen bu sz, Mevlevlerin Mesnevi okuduklar, dinledikleri yer anlamna geliyor. Ankarav, Minhc'l - Fukara snda, Cemat-Hne nin, camilerdeki Tbh-Hne karl olduunu sylyor. Tbh-Hne, yahut Tb-Hne, farsa yemek piirilen yer ve scaklk yurdu, istirahat yeri anlamlarna gelir. Talebe, bilgin, buraya iner; gn kalabilir; nc gn yolluu, ihtiyac karlanp yollanr; yahut kalacaksa bir hizmete koulur. Ankarav, yolcu derviin, derghn Cemaat-Hne sinde konuklandn bildiriyor. Her halde sonradan bu i de Cemaat-Hne ye verilmi olacak (st. 1286 basm; s. 5360).
Cezbe,
Cezbelenmek, Meczb
Cezbe, Arapa eki anlamna gelir. Terim olarak, Tanr'nn, kulu ekii, kula ltfudur. Sflerin mhim bir ksm, slk denen manev yolculuun, ancak cezbeyle alnabileceine inanr. Onlara gre gerek yolcularnn bir ksm, nce cezbeye kaplr, sonra mride kavuur; cezbeyle ald yolu, yolun hkmlerini, artlarn renir. Bunlara Meczb-i Slk, yani cezbeye dtkten sonra slk gren denir. Bir ksm mride ular, sonra cezbeye mazhar olur. Bunlara da Slik-i Meczb, yani cezbeye ulatktan sonra mride kavuan derler. Bu iki blkten olanlar, bakalarn ird edebilirler; bu vazife, bunlara verilir. Cezbeye tutulup mride ulamayan (Meczb- gayr-i slik), kendisi ulamtr, fakat kimseyi ird edemez. Mride intsab ettii halde cebzeye mazhar olmayan (Slik-i gayr-i meczb), ne kendisi bir feyze nail olur, ne kimseyi ird edebilir,
Cezbe, akl-fikri alan bir hldir; bu halde ^cezbe sahibi, hareketlerinde mazurdur; nk er' teklfin esas dayana olan akl dengeye sahip deildir.
Bir de zikir, yahut sohbet esnasnda yerinden srayan, Hay diye baran, delice hareketlerde bulunan kiinin bu haline cezbelenmek, cezbeye gelmek, cezbeye dmek denir ki bu halleri gsterenlerin ou, bir alkanlk olarak srarlar, barrlar; olgun erler, gerekten cezbeye tutulan kiinin bu hlini izhr etmesini ho grmezlerken bu eit kiilerin hallerini hi ho grmezler; bunlara Mur - Gsterii derlen
Gerekten cezbeye tutulup o halde kalanlaraysa Meczb denir. Ulular, bu eit kiilerle dp kalkmann doru olmadn, onlarn gnllerine dokunmamak, ihtiyalarn, kabul ederlerse, gidermek gerektiini, fakat onlarla dp kalkanlara, hallerini giydireceklerini, bu yzden onlardan uzak olmann en doru bir hareket olduunu sylerler.
Cezbe inanc, dilimize, arzettiimiz deyimleri ve bu eit olmayacak, yaplmayacak hareketlerde bulunanlara sylenen deli dervi gibi, Cezbeli dervi gibi szlerini de vermitir. Ayrca Cezbe sz, Cezve ekline sokularak latifeler de yaplagelmitir.
Cilve
Grnmek, belirmek anlamna gelen bu szle Tanr'nn hkm ve iradesinin tecellsi Kastedilir ve her olaya, iyi, yahut kt, Cilve, Cil-ve-i lhiyye denir; Hakk'n cilvesi dendii de vardr. stadm rahmetli Ferit Kam (1363 H. 1944), bir beytinde, bu inanca yle dokunmutur :
Varsa akrann lh, var onunla cilvele; Yoksa affeyle beni, bu cilveden ma'zr tut.
eyizlemek, eyizlenmek
Cihaz, Trkceye eyiz olarak gemi arapa bir szdr; gereken eyler anlamna ger. Cihaz tarznda da sylenir. Geline gereken ve baba evinden koca evine gtrlen eylere, lnn sarld kefene ve sai-reye denir.
Cihz-i Tarikat, bata ta, yni baa giyilen klah, klaha sarlan sark ve srta giydirilen hrka olmak zere Kemer, Alem, Teslim Ta, Pal-heng, Kanberiyye, Makas, Habbe gibi eylere denir.
eyiziemek, eyizlenmek tarikat cihazn vermek, bu cihaz ile bezenmek anlamna gelen deyimlerdir.
Cins
Cinsi bozuk Cinsi pheli
Cins cinsiyle kopuur
rdek rdekle, kaz kazla; kr tavuk kel horozla
apa emek versen olur mu eker Cinsini s...... m cinsine eker
Ayn yaratlta, ayn huyda olan insan, yahut hayvan toplumuna, bu toplumun zelliine cins, bir cinsten ayrlan ve ayn zellie sahip olan toplumlara nevi' denir. nsanlar da, hayvanlar da, birbirleriyle uzla-trp kaynatran, ayn cinsten gelitir. Bu bakmdan bu sz, farsada, Her cins, kendi cinsiyle uar; gvercin gvercinle, doan doanla mealinde,
Koned her cins b hem cins pervz Kebter b kebter bz b bz
beytini, atasz hline getirmitir. Bu sz, ayn vezin ve kafiyede, u suretle trkceye evrilmitir:
Eder her cins, hem-cinsiyle pervz Kebterle kebter, bz ile bz.
Yunus Emre, bir iirinde,
Karga ile blbl bir kafese koysalar, Birbiri sohbetinden dim mell deil mi?
yle kim karga diler blblden ayrlmaa, Blbln de maksudu billi ol deil mi?
beyitleriyle bu gerei pek gzel canlandrr.
Cins olu inanc, trkemize, Cinsi bozuk, Cinsi pheli deyimlerini, Cins cinsiyle kopuur, rdek rdekle, kaz kazla, kr tavuk kel horozla ve
apa emek versem olur mu eker? Cinsini s......m cinsine eker
ataszlerini kazandrmtr.
Tasavvuf ehlince ayn cinsten olu, ayn istidada sahip olmakla, ayn merepte bulunmakla mmkndr.
Cnblenmek
mek anlamna, cnblendik gibi.
bilhassa tasavvuf ehli arasnda kullan
Cmle Kaps
Tekkeye girilen dkapya bu ad verilir.
Farsa yudumluk anlamna getir; esrar ekilen kabaa denir. XIV-XVI. yzyllarda Abdallarn, Bektilerin, hatt Mevlevlerin bir ksmnn esrara dkn olduklarn, birisinin sunduu esrar kabandan herkesin bir nefes ektiini biliyoruz, (Mevln'dan sonra Mevlevlik; s. 106). Hatt Bektailerde, Nargilemizi eken veli, ekmeyen deli, pirimiz Hac Bekt- Vel, yuf mnkire, lanet Yezd'e, dem olmasn zem, geree h, m'mine y Al tarznda bir de esrar ekme glbangi vardr (Erkn-Nme).
Kaygusuz Abdal, bir nefesine,
Allah Tanr yaradan, Gel ieor cfadan;
Yr le yr oar, Ayar kalksn aradan
drtlyle balar. Kaygusuz'un, esrara dir birok iiri vardr.
Farsa ve arapa iki szden meydana gelen terkip. Drt belirti, drt niane anlamna gelir. Bektailerde hilfet verilen kiiye deriden dikilmi, i tarafnda bireyler konmak iin dmeyle iliklenen gzlen bulunan ve bele sarlan ince uzun bir sofra, er, yni mum, alem, yni bayrak ve seccade verilir. Sofraya, uzunluu dolaysiyle arap alfabesindeki ilk harf olan elif e benzetilerek Elifi sofra denir. Bu drt ey, drt almet anlamna Cehar Almet diye anlr. Bu sz, bir deyimdir; konumaya gir-memise de kitaplarda bulunduundan ihml etmedik, yazdk.
Farsa ve arapa iki szden meydana gelmi erkibtir; drt vuru anlamnadr. Kalenderlerle Abdallar, salarn, sakallarn, byklarn, kalarn usturayla dipten tra ederlerdi ki buna hr-Darp denir. lk Bektailerde ve Mevlevlerin bzlarnda da vard. Abdailardan olan ve sonradan Beker tarafndan benimsenen XV. yzyl irlerinden Kaygusuz Abdal, br iirinde,
Sakalmla bam, Bymla kasm,
Hak onara iimi, Bu sakal krkarm
dedii gibi (Alev-Bekta Nefesleri; s. 175176) XVI. yzylda yaayan r de bir iirinde.
hr-darb ile bakaa mlkne sultan geinr; Gene i tecride miyn-bend ile palheng kild [17]
beytiyie Chr-Darb'i diie getirir (Ayn; s. 171; 11. sahifede Hac Bekta maddesine de bak) Hayderler ve Cmler de Kalenderler gibi sa ve sakallarn tra ettirirler, fakat byklarn brakrlard. Kaygusuz Abdal'a ait bir minyatrde Kaygusuz'un salar omuzlarna dklmektedir; byklar* naysa hi dokunulmamtr; fakat sakal trazldr. Levn'nin (1145 H. 1732) yapt bir minyatrdeyse Kaygusuz, Chr-Darb traldr; her hlde bu minyatr, eski bir minyatrden kopya edilmitir (Kaienderlik hakknda fazla bilgi iin Trk Ansiklopedisine yazdmz Kalenderiyye maddesine; c. XXI, Fasiki: 163, Ankara Mill Eitim Basmevi-1973; s, 157161 ve Mesnevi erhi ne bak. c. I; s. 111117).
Mevlevlerde, XVI. yzyl Mevlev ulularndan Dvne Mehmed eiebi ve onun mritleri, ayn asrda yaayan Yusuf Sne-k da Chr-Darb tra kabul etmilerdir (Mevlan'dan sonra Mevlevlik; s. 104122 ve 124127).
Chr Darb, dilimize bir deyim ve atasz getirmemitir; fakat ulhadan yaplma ve kepenek giydikleri ve ulhaya cuvlk dendii iin Kalenderlere de Cuvhka ad verilmi, Kalenderlere Covlaky denmitir k bu mnasebetle yaln bal, dipten tral adamlara, dilimizde Cascavlak denmesi bu szlerden gelmitir.
Farsa cerh sznn trkeiemiidir. arh ge ve dnen eye denir. Mevlevler, sa ayaa derler; sol ayaa da Direk denir. Sem'da soia doru bir kere dne ark denir ve bu hareketle sem' edenin yz, arka nerden baladysa o yana gelmi olur. Bu harekete Tam ark ad verilir, Yarm ark bu hareketin yarsdr (Bektinin apas, Mevlevi'nin ivisi mad. e bk.).
Bir yerde boydan boya gidip gelmeye, dnp durmaya ark atmak, dmdz gidip gelmeyeyse Volta vurmak derler ki bu deyimler, ummidir.
elebi Adam
Calab mogolcada Tanr anlamna gelir. elebi sznn farsa nispet ad olup Tanr'ya mensup. Tanr adam anlamna geldii, yahut trk-ede bal, ar, koru, geri gibi , i, u, ekleriyle yaplan ve nispet bildiren ad bulunduu muhakkaktr.
Zarif, sz-sohbet bilir, kibar ve nzik kiilere elebi adam denir. XVI. yzyln sonlarna kadar, hatt XVII. yzylda dahi bilgin, soylu kiilere eiebi bir vasf olarak verilmi, adndan sonra bu sz, adna eklenmitir.
Ayrca Mevlevlerde, Mevln soyundan gelenlere elebi dene-gelmitir. Ana tarafndan da bu soya mensup olanlara bu sfat verilmi, ancak izah iktiz ederse kadn tarafndan olduu, ns elebilerinden diye kaytlanmtr.
Bektilerde, Hac Bekta'n- evlenmedii, dris Hoca ile Kadnck Ana'nn soyundan gelenlerin, Hac Bekta'n nefes evld olduu sylenir; buna karlk Alevler, Kadnck Ana'nm, dris Hoca'nn kz olduunu. Hac Bekta'la evlendiini iddia ederler. Hac Bekta'n nefes evldna, yahut belinden gelen kiilere de elebi denir; yalnz Mevlev elebilerinden ayrmak icab ederse Bekta elebilerinden diye kaytlanr.
Mevln'nn halfesi olan ve Mesnev nn yazlmasn salayan Hu-smeddin e de elebi lkab verilmi, yalnz, soydan gelenlerden ayrd edilmesi iin bu sfat, adndan nce sylenerek elebi Husmeddin denegelmitir.
Kof uzunluunda, ehadet parma kalnlnda dz bir sopadr. Dedelerin hcrelerinde bulunduu gibi sabahlan, Mevievlerin toplant yen olan Meydan'da da bir tane vardr. Dede, terbiyesine memur olduu cann bir kusurunu grrse, onu niyaz vaziyetinde durdurur ve arkasna c sopayla, actmamak artiyle birka kere vurur. Sonra dede ve can, elikle grp {Grmek maddesine bak) elii yerine kor; birbirleriyle de grerek o hatay unutmu olurlar. Su biraz bycek olursa derghn umm mrebbisi A Dede'ye {Bak: Ser. Ser-Tabbh) syler; bu ceza a dede tarafndan meydanda, yahut sema'hnede birka cann huzurunda verilir. elik, Bektilerde de vardr. Bir nefesteki,
Sendfe nedir hu semelik? Satma bize, el, dedelik;
Srtna yz elli elik Vurmal mutlak dediler
drtlnde bu terim gemektedir.
en
eng, harpa ok benzeyen ve kavisli bir aaca taklm olan barsaktan yaplm yirmi telden meydana gelen mzik letine denir. eng, dou mzik letidir, eng alana en denir. 1080 hicrde (1669) vefat eden Meviev bestekrlarndan Yusuf Dede, eng aldndan en diye anlmtr (Mevln'dan sonra Mevlevilik; s. 143, 174). eng, son zamanlarda ark musikisinde kaybolmutur.
en, algyla oynayan kzlara, kadnlara verilen addr; her halde bunlarn oyunlarnda eng alnd iin kendilerine bu ad verilmitir. en-i-caanak deyimi, dilimize bu szden gemitir. Oynak kzlara da engi gibi denir. Pek oynak kii de Bir kol engi szyle anlatlr.
era, rak
era dinlendirmek era srlamak era srretmek
era uyandrmak era uyarmak
Kiinin, yakt eraa pervane olmas gerek
Farsa kandil, mum, k anlamlarna gelir. Sflerde, bilhassa Mev-levlerle Bektilerde, kandil, mum, hatt elektrik yerine er, syleni tarzna gre rak sz kullanlr. Sndrmek ve yakmak szlerinin anlamlarnda eitli kastlar da olabileceinden mumu, yahut elektrii, kandili sndrmek yerine era dinlendirmek, srlamak, srretmek, yakmak yerine de Uyandrmak, Uyarmak szleri kullanlr.
Haik arasnda, eran yansn sz hayr duadr; Snsn sz de ilenmektir.
Kiinin, yakt eraa pervane olmas gerek atasz, yetitirilen kiinin stne titremek lzumunu bildirir. Fuzl,
Merhem koyup onarma sinemde kanlu da, Sndrme z elinle yandrdm era.[18]
beytinde bu ataszn hatrlatr.
Alev ve Bektilerle Mevlevlerde Ayn- Cemlerde er uyarmann dab ve tercmanlar, gnbangleri vardr (Bu maddelere baknz).
Cel Slsle ve arap alfabesiyle ifte Vav, yni Mssen denen birbirine kar iki Vav, u ekildedir:
Derghlarda a, yani Muharremin onuncu gn, yahut onundan sonra bir mukabele gn aure piirilirken ihvan kazann bana toplanr. Aureyi kepeyle kartran, kepeyi perek bir bakasna verir; o da perek alr; kazandaki a, yukardaki ekilde grld gibi sadan sola, soldan saa kartrr; ayn tarzda bir bakasna sunar; bylece kazann dibinin tutmamas salanr. Bektilerde kepe Y mm diye alnr; veren Ya Huseyn der ve hep birden Selmullh Al'el - Huseyn, L'netullahi Al kaatili'l-Huseyn denir. Aureyi bu tarzda kartrmaya ifte Vav evirmek derler. Ebced hesabnda Vav altdr; iki Vav iki alt eder ki yanyana yazlnca Allah lafza- Celiesinin ebced hesabnda tutar olan 66 says belirir. ifte Vav evirmek, ayn zamanda zikir saylr. Cami ve tekke dvarlarna resmedilen ifte Vav da Allah sm-i Celline iarettir (r-Are mad. e bk.).
Sznn yerini bilmiyen, kaba, nezketten habersiz, tok szl, baya adam yerine i adam, ok kere de Ham adam denir ve bu eit kiinin muamelesine, szne ilik ad yerilir. Tasavvuf ehline gre ilik, gerekten haberdr olmaytr.
ileye girmek, Cifeden kmak
ileyi krmak
ileyi tamamlamak
ile-Hne
ile blblm, ile
ile-i Merdn- ile-i Zenan
Asl cife bundan sonra balar Dnya bir le-Hnedir
L harfinin edidiyle ille tarznda sylenince, ulhalarn eirmelerinden artan ve eirdikleri bezin eninden fazla geldii iin erilmeyip yuvarlanarak bir yana konan iplie ve yay kiriine denir. Dervilerin, bir yere, bir odaya ekilip yemelerini, imelerini, uykularn gittike azaltarak krk gn kendilerini ibdete vermelerine de ile denir k buna arapada Erbain denir; farsada da Cihle - Krk gnlk mddet sznn hafifietilmesinden meydana geimitir.
Esma ile, yni Tanr adlarn anarak slk etmeyi, esas tutan sf-\er, ileye Erbain derler ve bu terim, dilimize Erbaine girmek, Erbainden kmak gibi deyimler vermitir. Erbain, tekkenin tenha bir bucanda, bu i iin ayrlm odaya girmekle balar. eyh, dervii bu odaya sokar, Fatiha eker ve kapy kapayp gider. Odada bir post, yahut seccade, bir Mttek (bak) ve odann rafnda bir Kur'n-i Kerm vardr. Dervi, bu odadan ancak icap edince ve abdest tazelemek iin kar. Yiyeceini, ieceini, muayyen vakitlerde bir dervi getirip odaya brakr ve selmdan baka bir sz sylemez. Asl gelenek, Erban'e girene ilk gn krk zeytin verilmesi, her gn zeytinin biri eksiltilerek krknc gn bir zeytin sunulmasdr; fakat buna pek o kadar riayet edilmez; yalnz yiyecei her gn biraz azaltlr. Krknc gn ya eyh gelip dervii odadan karr, yahut baka birisi karp eyhe gtrr. Erbain'den kan, krk gn iindeki dncelerini, biihassa ryalarn eyhe anlatr. eyh lzum grrse dervii, o gn, ikinci bir Erban'e sokabilir. Birbiri stne " Erbain karanlar olur. Derviin Erban'den karld gn, bir koyun kesilir; kendisine kurbann et suyuyla yaplm tirit sunulur; derviler, kendisini kutlarlar.
Bektlerle Mevlevlerde byle bir gelenek yoktur; esmay kabul etmeyen ve MeSmeti esas tutan bu iki tarkatte slk, hizmetledir. Bektailikte hizmet mddeti muayyen deildir. Mevlevlikteyse, binbir gndr; byle olmakla beraber Sultan Veled'in, Erban'e girmek istediini ve girdiini Menkb'l-rifn bildiriyor (II, s. 793 - 795).
Mevlevlikte soyunup dervilie ikrar veren, yni dervi elbisesine brnp ileye giren kii, derghta onsekiz hizmeti sirasiyle grr (Mevlevi Adb ve Erkn; s. 45-46). Binbir gn hizmet bittikten sonra dervi, dede payesine erer, hcresine gtrlr, orada onsekiz gn kalr, Hcre ilesi denen bu onsekiz gn de bittikten sonra hcre sahibi olurdu, ile mddetini bitirmeye ileyi tamamlamak, bitirmeden brakmaya ileyi krmak denir; ile bittikten sonra da, aralarnda Asl ile, bundan sonra balar sz, ataiarsz oiarak sylenirdi. iledeki dervie ile eken anlamna ile-ke derlerdi. Sf dervilerinin, yni esma ile su-Jk kabul edenlerin ile kardklar oda, ile evi anlamna ile-Hne diye anlrd. Dny bir iiehnedir atasz de bu gelenee dayanarak dile giren ve ummileen bir ataszdr.
Bektilerde bir de ile-i Merdn-Erlerin ilesi, ile-i Zenn kadnlarn ilesi deyimleri vardr. Ha Bekta menkabeierini toplam olan Vilyet-Nme, Mankb- Hao Bekt- Vel ye gre Hac Bekta. ileye girip her gn bir kz yemi ve abdest bozmam; bu ile, ile- Merdn diye anlm. Krk gn, anlattmz ileyeyse ile- Zenn* demi Hac Bekta. Bu keramet, Hac Bekta'tan nee gelip geen Ah-med Nmky-i Cm'ye ve Hae Bekta'tan sonra gelen brhm-i Gle-n'ye de atfedilmitir, (tarafmzdan hazrlanan Vilyetnme, Menkb-t Hac Bekt- Vel ye bak; s. 119).
Trkelemi olan ile, dilimizde ileye girmek, ileden kmak,. ileli, ileden karmak, ile blblm, ile gibi deyimler vermitir. Skntl bir mr devresine girmeye ileye girmek denir. ileden kmak, skntdan kurtulmak anlamna geldii gibi skntdan ldrmak anlamna da gelir. imdi ileden kacam, Beni cifeden karma gibi. Skntl mr sren kiiye ileli, ilesi buymu derler. Blbln hafif ve birteviye ayn ses kararak tne ilemek dendii iin bir zahmete urayan kii, bundan yararlanarak, kendisine ile blblm, ile der; yahut bir bakas, ona bu sz syler.
ivi tutmak
ivisi salam
Mevlevlerde sem" mek edilen yerde, yahut tahtadaki ivi (Bekt-inin apas, Mevlevnin ivisi maddesine bak). ivi tutmak, yrmeden, olduu yerde sem1 etmeye denir. Sem'da, olduu yerden ayrlmadan sem' edebilen kiiye de ivisi salam derler.
Adam asarak ldrmek iin kurulan eitli ekildeki diree, yahut direklere verilen addr; farsadr. Mehuru direkten meydana gelir. Arap-ada dr ev, yer-yurt anlamnadr.
309 hicrde (922) yazd iirler, syledii szler ve gtt inan yznden Badad'da aslarak ldrlen, cesedi yaklp kl Dicle'ye dklen Huseyn b. Mansr- Halla, szleriyle, lmyle Sfleroe bir sembol olmu, bu yzden de dr sz, ok defa Dr- Mansr eklinde sylenmi, yahut Mansr'la beraber anlagelmitir. Hatt Bektilerin ba okutma tercemanarnda da (Bak: Tereeman) Erenlerin dr- Mansr'unda tarznda geer (Ba okutmak maddesine de bak).
Alev ve Bektai Ayn- Ceminin yapld yerin ortasna Dr denir. Tarkate giren, ordaki tercemandan sonra, Ayn- Cem'de bulunanlarn rzliyle kabi edilir. Bey'atini tazeleyen can da gene Dr'da okuduu tercemandan ve kardelerin rzlmdan sonra babaya gidip arakyyesi-ni, yahut tacn teslim eder ve tekbirletir. Alevilerde de Grg ve Sorgu aynnde, dardaki kabulden sonra dedenin huzuruna varlr. ,
Dr szne. Alev - Bekta erknn dile getiren nefeslerde mutlaka rastlanr. Mesel h, kabul trenini anlatan nefesinin altnc drtlnde,
zm darda, yzm yerde durmuam, Muhammed Al'ye ikrar vermiem;
Sekaahtn hamrini anda rmetn, ip kana-kana mestne geldim
der (Alev-Bektai Nefesleri; s. 169). Pr Sultan Abdal da bir nefesinde,
Girelim Al nuruna, Duralm Mansr darna,
Kfrmz man yerine Sayamazsn demedim mi
diyerek Dr , Mansr la beraber anar (Ayn, s. 188). Bz kere de Yunus Emre'nin,
Circis oldum, basldm, Mansr oldum, asldm;
Halla pamuu gibi bunda atlp geldim
beytinde olduu gibi Aslmak, Mansr, Hallc szleriyle beraber anlr (Ayn, s. 74).
Bireyin gerek olduu, yahut olmad hakknda iddia edi, szle, hareketle direni, dilimizde dava diye anlr ki bunun, adl bir terim olan ve hkim (yarg) karsnda davac ve dvlnn ddialaryle bir hkme balanan dava ile ilgisi yoktur.
Dvc bir ey hakknda iddia edii det edinmi kiiye, Dvl da bilhassa kendinin ulu. eren olduunu halleriyle, szleriyle boyuna gstermeye alan, bilirlik taslayan adama denir. Davalamak, herhangi bir konuyu, benim dediim, benim anlaym dorudur kanaatiyle iki, yahut daha fazla kiinin tartmalarna denir. Byle bir tartmaya katla da Davaya girimek ad verilir.
Bu deyimin tam karl Mn dr. Mn ehli, davaya girimez; dvl kii de, davasna man gstermek, davasn man ile dorulamak zorundadr..Mansz dava, batldr. Yunus,
Bize ddr gerek, dny gerekmez Bize mn gerek, dva gerekmez
Bu yolda da'vi smaz, ma'ni gerek, Neyi kim sever isen an gerek
beyitleriyle hemen dima beraber anlan her iki deyimi de kullanmtr.
Dede himmet, oul hizmet
Kendisi muhta- himmet bir dede *
Kanda kald gayriye himmet ede (mdd ede)
idem bitti, Dede yitti
P... luun sonu dedelik, kahbeliin sonu ebelik
Mevlevlikte Muhib likten sonraki derecedir. Muhib, dervi olmaya ikrar verip ilesini tamamladktan sonra hcre sahibi oiur ve Dede diye anlr. Dede, yeni muhipleri, kendi liyakatine ve muhibbin heves ve istidadna gre, Mesnevi okutarak, yin mek ederek, ney flemeyi reterek, usl tutmay belletip kudm-zen olarak yetitirerek terbiyeye memurdur.
Alevilerde Dede, soydan gelenlerdir. Alevlerin inancna gre herhangi bir ocaktan (bu maddeye bak) gelen ve Seyyid, yni Hazret-i Peygam-ber'in soyundan olan ve mritlik vazfesini gren kiilere Dede denir. Bektiler, Hac Bekta derghnda eyh olan babaya Dede Baba derlerdi. Hac Bekta ve Mevln derghna bal olan balara da Dede Ba denirdi ki Konya'daki Dede Ba, imdi park ve fuar yeri olmutur.
Halk dilinde Dede, babann babasna, byk babaya denir; dedenin babasnaysa Ata ve ondan ncekilere Atalar ad verilir. Azer lehesinde Ata baba anlamna kullanlr. Atadan kalma, Dededen kalma. Atasna rahmet, Dedesine rahmet szleri, halk dilinde rf mecazlardr.
Tarkatte feyz almann, mride gnlden balanp hizmetle olaca, Dede himmet, oul hizmet ataszyle ifade edilir. Kimseye faydas do-kunmyan, geim iin dervi kivsesine brnm olan kiiler, Kendisi muhta- hmmet bir dede * kanda (yahut nerde) kald gayrya himmet (yahut mdad) ede beytiyle knanr ve bu beyit de bir atasz olup kalmtr. Alevilerde Grg-Sorgu treni kn olur; dedeler, taliplerinin (talip maddesine bak) bulunduu kylere giderler; cuma geceleri Grg-Sorgu yni yaparlar, taliplerden Musahip kavline girmeyenleri Musahip kavline alrlar; bahar gelince herkes tarlasiyle, ekinyle megul olacandan Dede de kyne gider. Bu yzden Alevler arasnda, idem bitti. Dede yitti atasz sylenegelmitir {Mushib mad. e de bk.).
Bz dervi geinenlerin ahlk bakmndan dknlkleri de halk arasnda, ... Juun sonu dedelik, kahbeliin sonu ebelik ataszn meydana getirmitir.
Deli gnl
Al deliden uslu haber
Deliden veli, veliden deli olur
Delinin sz kaleme alnmaz (Gelmez); Deliye kalem yoktur.
Deli olmaynca veli olunmaz
Dilimizde, Delilikten gelmek, Kendini deli gstermek, Delirmek, Deli olmak, ldrmak, lgna dnmek, Deli alacas, Deli Vayko, Deli poyraz, Delinin zoruna bak, Deli esintisi, Deli-olu, Deli misin gibi birok terim, Bir delinin kuyuya att ta krk akll karamam; Deliye ta atma, saldrr; Deli arlanmaz, soyu arlanr; Delilik parayla-pulla deil; Grdn deli, dn geri; Deli bal kabandan olmaz; Delidir, ne yapsa yeridir; Deliye hergn bayram gibi birok atasz, deli sznden meydana gelmitir.
Tasavvuf tesiriyle deli den meydana gelen deyimlerden biri Deli gnl deyimidir. Umm bir deyim saylabilecek mahiyette olmakla beraber gerek, yahut geici ak ifade etmesi dolayisiyle bu deyimde tasavvuf tesiri inkr edilemez.
Ai deliden uslu haber atasz, akl az, mezcup tannan kiilerin szlerinde hikmet bulunabileceini bildirir. Deliden veli, veliden deli olur atasz de deli grnen, deli sanlan bz kiilerin deli, bz vel tannanlarn da gerekte deli olabileceini hatrlatr. Delinin sz kaleme alnmaz; Delinin sz kaleme gelmez; Deliye kalem yoktur Ataszleriyse farsadaki Dvaner kalem nst atasznn ayndr; meczup kiilerin, szleri ve hareketleri yznden sorumlu olamayacaklarn bildirmekle beraber daha geni anlamda, bz sflerin, szlerini, hareketlerini cezbeye ykleyerek atarndaki er' cezalardan kurtulmaya savatklarn* da dile getirmektedir. Nzamolu Seyyid Seyfullah, bir iirini,
Seyfullah sznde mesttir, pirinden ald desttir; Dvaner kalem nisttir, ne sylerse knar olma
beytiyle bitirir (Dvan; st. 1288; s. 172). Deli olmaynca veli olunmaz ataszyse Sflerin, cezbesiz menzil alnamayaca inancn belirtir (Cezbeye baknz).
Delil
Delilsiz cennete gidilmez Klavuzsuz ku umaz
Yol gsteren, klavuz anlamna arapa bir sz olan delil, dilimize bu ataszn vermitir. Klavuzsuz cennete gidilmez tarznda da sylenir. Sflerin, geree ulamak iin mutlaka bir mride intisap gerektii inancndan domadr. XV. yzyl ir ve nairlerinden Kaygusuz Abdal, bir nefesinde.
Hacca vardm der isen, Kanda vardn Hacca sen?
Klavuzsuz kus umaz, Bunca da-u dereden
drtlnde bu ataszn anar.
Delil, ayn zamanda cemlerdeki mumlan yakmaya yarayan ve ince, iinde fitil bulunan ve yumak eklinde sarl olup bir ucu karlan, evvelce yaklm olan mumdan yaklarak, br mumlar yakmak iin kullanlan muma denir.
Dem ekmek, dem grmek
Demlenmek
Demlenmek, demini almak
Demine H
Demi-yomu yerinde
Dem bu dem, saat bu saat
Demsiz dervi imansz softaya benzer
Gemie mazi, gelecee kuzu derler
Farsa dem soluk ve zaman anlamna gelir; arapada kan demektir. Sflerde zaman, iki olay arasndaki zihn kyaslamadan doan mcerred ve zihn bir mefhumdur; netekim mekn da kevne, yni varolua, var olan eye tbidir. Birey varolmadka onun mekn da varolmaz. Zemnn gerei, blnmez bir cz' olan iinde bulunduumuz n dan ibarettir ki n larn srp gidii zaman mefhumunu meydana getirir; bu bakmdan da bu akp giden n a n- Dim denmitir. Btn varlklar, kinat, her an, gaybden ayna, ydni Tanr bilgisindeki varolutan izaf varla gelmekte, her an da ayndan gaybe gitmektedir; bu yzden yaratl ve yarat daimdir ve bir an nceki lem, bir an sonraki lemin tpks deildir. Sf, her an, ne lemdeyse onca, o anda tahakkuk eden lem de odur; suretler geer, gerekler bkiydr. Bu inan, S-flerce Dem bu dem, saat bu saat ataszyle belirtilir. Umm bir tbir olan ve daha ziyade Azerler tarafndan kullanlan Demi yomu yerinde sz de iinde bulunduu an ve kutluluu yerinde anlamna, herhangi bir kii hakknda kullanlr
Glbanglerde, mesel Mevlevi glbanginde, en sonda Dem-i Haz-re-i Mevln, srr- ems'i Tebriz, Kerem-i mm Al, H diyelim dendikten sonra eyhle, yahut glbangi ekenle beraber herkesin ba keserek H demelerndeki maksat, zamann, gerekte Mevln'nn zaman, zemana hkim olan srrn, ems'in srr, kerem ve ihsann, mm Al'nin keremi ve ihsan olduunu belirtmek. Tanr adlarndan H demekle de b-Ky olan, deimeyen gerek vann ancak Tanr olup un deise bile gerein, ayn gerekten ibaret bulunduunu anlamak ve anlatmaktr (Ri-slet'l-Kueyriyye; s. 4041; Mesnevi erhi; I, s. 8990).
Bu inan, trkemize, umm bir atasz olan Gemie mz, gelecee kuzu ataszn vermitir.
Dem sznn zaman anlam, bir yemein tam piip kvamna gelmesi iin hafif atete braklmasna Demlemek, Demlenmek, Demini almak deyimlerini meydana getirmitir. Pilv demini aidi; ay demledim; ay daha demini almad, demlenmedi gibi.
ki, insan, bir mddet iin rahatlatrd, adama nefes aldrd iin Bektiler ve Bektai merepli Sfler, rakya da Dem derler. Rak meye Demlenmek, Dem grmek, Dem ekmek adn verirler. Gene bu telkki, Demsz dervi imansz softaya benzer ataszn uydurmutur.
Deli dervi gibi
Dervi, akayla biter her i Derviin fikri neyse zikri odur
On dervi bir posta sar, iki padiah br lkeye smaz Sabreden dervi, muradna ermi
Gvurun tembeli kei, Mslmann tembeli dervi olur Dervi dervii tekkede bulur, Hac Hac'y Mekke'de Deve Hac olmaz gitmekle Mekke'ye; Eek dervi olmaz su tamakla
tekkeye
Dervi, farsa, yok-yoksul kii aniamnadr; terim olarak bir tarkate intisab eden kiiye denir. Arapa kuralna gre, farsada Dervi, De-rvie tarznda cemi' olarak da sylenir ve derviler anlamna gelir. Tasavvufun esas, ferdiyetten soyunmak, varhk iddiasndan vazgemek, gerek varlk sahibi olan ve daim var bulunan Tanr'ya kar benlikten arnmak, onu, her mazharnda takds edip ferdiyetini topluma feda etmektir, netekim Yunus Emre, bu inanc,
Yetmi iki millete bir z ile bakmayan, efin evliyasysa hakykatte sidir
beytiyie ifde eder. Hakykatte, Hak'tan baka bireyi var grmek, irk saylr. Dervi de, bu gerei, bitiiyle, gryle olu haline getirmi kiidir. Bu inan, bu kanaat, dilimize terimler ve ataszleri kazandrmtr. Bz kimseler, varlktan soyunmay, hereyi, almay, kazanmay brakmakla mmkn sanabilirler; oysa ki dnyay, varl terk etmek, dnyaya, mala - mlke kul olmay terk etmektir. Mal - mlk de Tanr ltfudur ve almak, kimseye muhta olmamak, bilhassa Melmet erlerinin iardr. Bu gerek, Dervi, akayla biter her i ataszyle anlatlm, tembellik yznden bir tekkeye snp vakf malyla geinenler suret orusu (bak.) kiilerse Gvurun tembeli kei, Mslmann tembeli dervi olur ataszyle yerilmitir. Dervi, her an mchedededir; bu mehede bir sabr iidir; bu da Sabreden dervi, muradna ermi ataszyle ifdesini bulmutur. Dervi, lzumsuz sz sylemez; onun sz, hep gayesine aittir; onun iin de Derviin fikri neyse zikri odur. Derviler, tekkede buluurlar; bu bakmdan, Dervi dervii tekkede bulur, hac hacy Mekke'de. (stn'a da bak) Dervi, her insan, insanl bakmndan karde grr; inananysa din kardei bilir; bu yzden On dervi, bir posta sar, iki padiah bir lkeye smaz; nk padiah nefsine, ihtirasna kuldur, dervise nefsinin, ihtirasnn sultndr. Fakat dervilik de, tekkeye gitmekle, orda oturmakla, dervi klna brnmekle olmaz; bu gerei, Deve hac olmaz gitmekle Mekke'ye, eek dervi olmaz su tamakla tekkeye atasz belirtir. Bz derviler, harman kaldrma zamannda kyleri dolap Hakk'ullah (bu maddeye bak) toplarlard; bu bakmdan da Harman sonu dervilerin atasz sylenegelmitir.
Dervilerin bzlar, inanlarna altolup cezbe lemine dalarlar, yahut vecde gelirler, coarlar, barrlar; bu da dilimizde Deli dervi gibi rf mecazn yaratmtr.
Deniz-Derya
Denizden katre, gneten zerre
Derya-df
Derya gibi adam
Denize dolmadka inci elde edilmez Deniz pislik tutmaz
Tanr'nn kudreti, bilgisi, btn sfatlar dibi, kys bulunmayan bir denize benzetilir; kulun kudreti, bilgisi, sfatiarysa ne kadar snrsz, ne kadar derin olursa olsun, o denizden aneak bir katre, gnee nispetle de bir zerredir. Bilhassa Hazret-i Muhammed'n ve ondan sonra gerek erenlerin vasflar da, gene bu benzetile bezetilir.
Hereyi ho gren, bulanmayan kiiye de deniz gnll anlamna Dery-dil, yahut Derya gibi adam denir. Bu ikinci terim, bilgi hususunda da kullanlr.
Herhangi bireye ulamak, hele vahdet srrna ermek, almakla olabileceinden, bu hususta Denize dolmadka inci elde edilemez atasz sylenir. Gerek bir erin aleyhinde bulunanlarn szlerinin, verilerinin faydaszl, Deniz pislik tutmaz ataszyle ifde edilir.
Pyeli
Hseyn
rf
Cneyd
Hseyn eker-vz
Hseyn Kafes!
Dolama
Sark demektir. Tarikatlerde fahrin stne sarlan dz ve gittike genileyen sara Pyeli, yni basamakl sark denir. eyhler, ok defa Hseyn destr sararlar ki bu, aadan yukarya dorudur ve yarsnda, yukardan aaya doru iner; ortas kalnca, alt ve st taraflar faJirle ayni hizadadr. rf destr, dikilmi ve iine pamuk doldurulmu, ■en az, parmak kalnlnda tlbentle aadan yukarya, yarsndan sonra onun tersi olarak yukardan aaya doru sarlr; her sarmn arasnda birazck aklk braklr; alt taraftaysa bir dnm dmdz sarlm olur; tac, sikke, yahut kavuun tepesi, kavun eklinde uzunoa sarlm olan destarn stnden grnr. Cneyd destr, bunun yans kadardr. Kafesi Hseyn desr la Kafesi ekerviz destr, tlbent drt kat edilip dikilerek iki parmak enliliinde ve ok defa dokuz arn uzunluunda tlbentle sarlr. Alt taraf kaln olur, ste doru incelir ve tacn, sikkenin kalnlna eit bir1 halde bulunur; sadan sola, soldan saa sarlrken her sarlan, brn tersine karlar. Dolama destr sa dmdz sarlan destrdr (Taylasan maddesine de bak).
Tennurenin (bu maddeye bak) stne giyilen yakasz, gs ak, kollan dar ve bileklere kadar, bele ancak gelebilen ve vcda yapan gmlee denir. Bele gelen sa eteinin ucunda bir parmak uzunluunda erit, sem' esnasnda almamas iin Elifi nemed in (bu maddeye bak) bana geirilir.
Desttir
Destur almak Destur vermek Destur Desturun
Destursuz baa girilmez
Farsa bir szdr; vezir, resm yazlar yazan, izin, ruhsat ve ahde vefa anlamlarna gelir. Dstursa her trl hkm ihtiva eden, btn m--zam ve kanunlar toplayan kitap demektir.
Tasavvuf ehlinde Destur, izin ve ruhsat anlamnda Kullanlr ve herhangi bir ie balanrken sylenir. Destur afmak, bir ie balarken izin almak, Destur vermek, bir i iin birisine izin vermek demektir. Destursuz baa girilmez atasz, hem baa izinsiz girip zm yenmeyeceini, hem de herhangi birisinin harmine, izinsiz varlamayacan, herhangi bir geree, olgun mridin ruhsat olmadan enlemeyeceini bildirir; ayn zamanda bu, umm bir ataszdr de.
Halkn, bilhassa ihtiyar kadnlarn inanlarna gre gn battktan sonra, iyi saatte olsunlar, bizden iyiler, yni cinler ortala karlar; toplandklar yerler de eme balan, su kylar ve sprntlk olan yerlerdir. Byle yerierden geerken, atlarken, byle yerlere su dkerken, arplmamak iin Destur denmesi gerektir. Gene eski kadnlar, ayp saylabilecek birey sylerken balayn yerine de Desturun derlerdi.
Mevlevlerde, kaps rtk, hatt ak bir eve, bir odaya girilirken de, kap aksa ieriye bakmamak zere kap dibinde, ikinci heceyi kalnca ekip uzatarak Destur denmesi, ieriden H denirse eie niyaz edip sa ayakla girilmesi lzmdr. Destur diyen kiiye H sesi gelmezse bunu iki kere daha tekrarlar ve dinler; ncsnde de ses gelmezse, bir mazereti olduuna hkmederek dnp gider. eriye aneak, bir hastalk, lm gibi pheye dlrse girilebilir.
Devir, dnmek, dnp dolamak; devriye, dnp dolaan anlamna arapa szlerdir. Tasavvufta Devir udur:
nsan, maddesi itibariyle ata belinde ve ana rahminde bulunan meni ve emc denen erlik ve kadnlk suyundan meydana gelmitir. Ata ve ana, bunu yedikleri, itikleri eylerden meydana getirirler. Yenen, iilen eylerse bitki, canllar ve canszlardr. Bitkiler, canllar ve canszlar. Drt Unsur denen hava, su, ate ve yelle gklerin birlemesinden meydana gelir. Gkler ve onlarn cirimleri olan yldzlar Vcd- Mutlak- Her-eyden mnezzeh ve salt Varlk olan Tann'nn zat iktizsndan, ztndan iiim olarak tecell eder; bu tecellyse zta aittir ancak. u halde Tanr ztndaki bilgi ve zat iktiz, gkleri ve yldzlar meydana getirmitir; bunlarn dnmesi. Drt Unsuru var eder; gklerle Drt Unsurun birlemesi de canszlar, canllar, bitkileri izhr eyler. Bunlar, baba ve anadaki meni ve emc yourur.
Baka bir anlatla insan, men ve em haline gelmeden nce bitki,, canllar ve canszlar leminde mfredat yni zerre-zerre, ayr bir halde vardr. Onlardan nce Drt Unsurdadr; daha nce de gklerdedir. Gklerden nce. Tanr'nn bilgisinde varolmutur. Tanr bilgisinden insan haline gelinceyedek kuvvetler ve madde leminde bir devir yapar ki bu devrin, ortalama zaman, elli bin yl olarak kabul edilir. Sfler, nsan halin gelmeden gklerdeydim, yerlerdeydim, yel olup estim, su olup aktm... gibi szlerle bunu anlatrlar ki bu eit szlere ve iirlere de Devriye denir.
Yunus Emre,
Teh grmen siz beni, dost yzn grp geldim, Bky devr-i rzir dost ile srp, geldim
beytiyle balayan iirinde bunu anlatr, r,
u fena mlkne ok gelip gittim, Yamur olup yadm, ot olup bittim;
Urum diyarn ben ird ettim, Horasan'dan gelen Bekt idim ben drtl bulunan uzun Devriye sinde bunu anlatr (Alev-Bektai Nefesleri; s, 7577).
Bir de slk srasnda geirilen haletleri bildiren Devriye ler vardr.
Devir, tenash deildir. Tenash, lmden sonra ruhun, baka birinin bedenine, doacak bir ocua girmesi, yahut hayvan, nebat, canszlar lemine reddedilmesidir. Devirde, Tanr bilgisinden. Tanr irdesinden itibaren insanadek gelen, maddedir. Bu madde, canszlarda, varln korumak, bitkilerde, boy atmak, remek, canllarda duymak, seslenmek, hareket etmek suretiyle can kazanr; fakat canszlara, bitkilere, hayvanlara ait olan bu canllk (Rh- Cemd, Rh- Nebat, Rh-i Hayvan), fanidir. Ana rahminde insana verilen ruhsa (Rh- nsan) baky-dir ve lmden sonra hret leminedek berzah lemindedir; ondan sonra da hrette, dnydaki yaptklarnn sonucu olarak azap, yahut ltuf grr.
Ancak unu da syleyelim ki Alevler ve Bektiler, tensuha inanrlar; birisi lnce, hayatnda, kendisinde hangi hayvann huyu stnse, o hayvann donuna (ekline, cesedine) gireceine, hatt daha aalkso
nebat ve cansz lemine reddedileceine, insan sfatlara sahip olann, daha olgun bir insan olarak dnyaya geleceine inandklarndan, birisi lnce Hak erenler devrini sn etsin diye du ederler; Devri sn olsun derler. Devriyeleri de bu inanca gre deerlendirirler.
Hemen hepsi heceyle sylenmi olan Alev-Bekt edebiyat iirlerine Bektler, Nefes, Alevlerse Deyi derler; Btn inan tesiriyle yet diyenleri de vardr (Nefes maddesine bak).
D in Aynasdr.
nsann yz, iinin iyiliini, ktln gsterir; arapcada da ayn mealde bir sz vardr.
Dil
Dile dmek
Dile gelmek, dile getirmek, dile vermek
Dile kolay
Dili varmamak
Dillenmek
Dilini balamak
Dilli ddk
Dil uzanmak
Dil olmak
Dil uzatmak
Dil yamas
Diline, eline, beline
Dilin pek, elin tek, belin berk tut
Dil uzatann difi kesilir
Dilsiz de olsa kmil belli olur
Kl yaras onulur, dii yaras onulmaz
Dilden maksat, konumaktr, szdr (Sze de bak}. Sz doiaysiyle dii, trkeye birok deyim vermitir. Dile dmek terimi iki anlama, gelir:
1- Bir eyi, sylenmeyecek yerde, yahut sras deilken sylemek; Dilsme dt de soyuyorum, yahut Dilime geldi de... gibi.
2- Birisi, ktlkle dillere dmek, ktl halk tarafndan sylenmeye baianmak. Allah kimseyi die drmesin, dile dt gibi.
Dile gelmek, Dile getirmek syleyivermek anlamn verir. Dile vermek, birisinin aybn syleyip onu dile drmektir. Anlatlmas g olan eyleri sylerken Diie kolay denir. yle elemler ekti ki sylenmesi dile kolay gibi. Dili varmamak, kt birey syleyememektir;. Azeriler, byfe bir yerde, Dilim ll olsun, yni dilsiz olaym derler, Dillenmek iki anlama gelir.
1- ocuun konumaya balamas;
2- Susan kiinin birden sze balamas.
Hi susmadan, boyuna syleyen kiiye de Dilli ddk derier. Di-lin balamak, birisini skta mecbur etmek, yahut birisine ball do-laysiyle hereyi ho grp susmak aniamlarnadir. Ben br sz syier-sem, senin dilini balarm imdi, Adamn azm, dilini balam; azn ap da bir sz sylemiyor gibi. Dil yaras, kt szn insana tesirini anlatr. Bu terim Kl yaras onulur, dii yaras onulmaz ataszn meydana getirmitir. Btn bu terimler ve son atasz ummdir.
Dil uzatmak, umm olmakla beraber daha ziyade tasavvuf erbab tarafndan kullanlr Erenler yoluna dii uzatt gibi, Dil uzatann dili kesilir atasz, bu terimden domutur. Dil olmak, sz sylemek anla-mnadr. Mesel, sylesene yerine Dil olsaniza erenler denir.
Diline, eline, beline szleri, Dilin pek, elin tek, belin berk tut
atasznn ksaltlmasdr. Erenler yoluna girenin dilini pek tutmasn,., yani grdn, duyduunu sylememesini, eliyle koymad eyi, ehemmiyetsiz bile olsa almamasn, rzna da mukayyed olmasn tler. Dilsz b oisa Kamu De osur atasz de, olgun kiinin, sz sylemese bile hlinden belli olacan anlatr.
Dirlk-Birlik
Merde birlik-orda dirlik
Hak erenler dirikten-birlikten ayrmaya
Dirlik sz, ok defa dzenlik szyle beraber Dirlik-dzenlik tarznda sylenir Dirlik, huzur, esenlik anlamna gelir. Birlik de bir toplumun, inanta, dncede, yaayta, istekte bir olmasdr. Nerde bu eit biriik varsa, orda esenlik olaca, Nerde birlik, orda dirlik ata-szyie anlatlr. Bektai glbanginde, Hak erenler, d iri i kten-birlikten ayrmaya sz de geer.
Direk Tutmak
Mevlevi semmda, sol aya yerinden oynatmamak zere olduu yerde sem' etmeye denir. Mukabele de (bak), drdnc selmda, kes olduu yerde, direk tutarak sem' eder.
Dinlendirmek,
Dinlenmek
Sndrmek, snmek szlerinin anlamlan, ktye de ekilebilecei iin tasavvuf ehli, mumu, lambay, elektrii sndrmek yerine Dinlendirmek derler; snmek yerine de Dinlenmek denir. Mesel Elektrii dinlendir, Elektrik dinlenmi gibi. Yakmak yerine de Uyandrmak, Uyarmak sz kullanlr (Cera maddesine bak).
Kusmak, gasyan etmek sz yerine kullanlr. Filn biraz rahatsz; dn dar vermiti gibi.
Diz kmek
almak, abalamak anlamna gelir. ok defa std nnde diz kmek tarznda kullanlr, Pir Sultan, bir nefesinde,
Dervi oldum, ben okudum heceden Diz kp dersimi aldm hocadan
der (Alev - Bekta Nefesleri; s. 190).
ilecek bireyi kadehle, sarakla sunmaya Dolu sunmak, sunulan eye Dolu denir. Bektiler, deme de (bak: Dem) bu ad verirler. Mnevi feyiz ve himmet de bu szle ifade edilir. Vran, bir iirinde,
Ali'mdir kadehim, Ali'mdir ie, Ali'm sahralarda morlu meneke;
Ali'm dolu yedi iklim, drt ke, Ali'm Sak-y Kevser, dolumdur Al
drtlyle bu sz dile getirir (Alev- Bekta Nefesleri; s. 55). Hatay de ok gzel ve ok ili bir iirine,
miim bir dolu, olmuum ayk, Dmm dalara, olmuum geyik;
Sana derim, sana srmeli geyik, Kama benden, kama, avc delem drtlyle balar (Ayn; s. 255).
Domuz
Bu hayvann, slmda haram oluu, hatt bz mezheplerde tmden pis olup derisinin tabaklansa dahi pis saylmas, domuz szn bir svg haline getirmi, bu szden deyimler ve ataszleri meydana gelmitir. Tarikat erbab arasnda sylenegelen, hatt halka da yaylan yle bir fkra vardr:
Domuzun biri, naslsa bir camiye girmi. Kayym, sprge sopasn kapp domuzu karmaya urarm; domuz da bir trl kapy bulup -kamazm. Cami avlusundan geen Bektai, hali grp Allah Allah demi, imdiye kadar softann domuzunu ok grmtm; domuzun softasn ilk gryorum.
Domuzun softas, yahut softann domuzu, eski tbirce Zuhd-i huk-Kuru Zhitlik taslayan, herkes! cehenneme yollayan ve gene halk deyimiyle .., fitilli olan yobazlara denegelmitir. Burda bir fkra daha aklmza geldi :
Birgili Hoca'ya (Muhammed bin Pr Ali. 981 H. 1573), zamannn min-yatrclerinden biri, yapt minyatr gtrp sunmu. Minyatr, gzel bir bahede yapayalnz oturan bir hocay tasvir ediyormu.Birgili, tasvir yapmak haram demi. Bunu ne diye yaptn; bu kim? Minyatrc, suumu balayn demi; buras cennet, grdnz zt- erif de sizsiniz. Peki demi Birgili, burda benden baka kimse yok mu? Minyatrc, efendim demi, yazdnz kitaptan (Tarikat-! Muhammediyye) sonra cennette sizden baka kim kald ki?
..... donuna girmek
Her dondan ba gstermek Yas donu
Don, elbise, kyafet, ekil anlamna trke bir szdr. ekle brnmek anlamna donmak, donanmak, ekle brn, brndr anlamna donatmak, donanma gibi szlerin kk budur.
Tasavvufulara gre erenin bir baka ekilde, mesel gvercin gibi grnmesi, Gvercin donuna girdi; gvercin donunda grnd diye ifade ediiir. Kul Himmet,,Alevileri verken:
Al giymiler, yas donundan kmlar Gece kadir, gndz bayram gnleri der (Alev - Bekta Nefesleri; s. 32). Dervi Ali, nerkisi verken,
Sardr idemin donu, arzuam ireyhan Blbl sever glistan, diler ki ala nerkis
beytin! syler (Ayn, s. 261).
Yas donu kara renkli bir elbisedir. Her dondan ba gstermek
her ekilde grnmeye denir.
Sfilere gre dost, ayn yolda olan kiidir; gerek dostsa Tanr'dr. Yunus Emre,
Kime kim dost gerek ise aydaym ne klasm; Terk eyleye kendzun hi anmaya noasn[19]
beytiyie balayan iirinde yol dostunu pek gzel anlatr. Yalanc dost iin de,
Grdn yrin eridir, nen vara ver, kurtul, Uslulardan haberdr, iittiin vara.
Yrin sana mukabil, tapusunda secde kl; kar cierin, yedir eer ren vara der.
Andanber grldm dost ile bile geldm[20]
Pes bu leme ktum bir acep hle geldm.
Ol dost at gzm, gsterdi kendzun; Gnldeki rzum syledm dile geldm
beytiyie balayan iirindeyse gerek dostu, Tanr'y ver.
Dost
Gvenme dostuna; saman doldurur postuna Dost Allah
Dost, sevilen, insann iyiliini isteyen, ktle dmesine engel olan, seven kii anlamna farsa bir szdr. Cok defa dman szyle beraber kullanlr; Dost - dman nnde gibi. Kt birey sylenirken Dostlardan rak denir. yi bireyden bahsedilirken Dostlar bana sz sylenir; bu szn, mecaz olarak kt ey iin kullanld da vardr.
Bu tbirlere, yahut eriat, Tarikat, Hakykat, Marifet szlerine, bilhassa eriat, Tarikat ve Hakykat e, hemen her tasavvuf iirde, her din-tasavvuf kitapta rastlarz. Drt kap,
1- eriat,
2- Tarikat,
3- Hakykat,
4- Marifet.
tir.
erat, slm dininin inan, ibadet ve muamelt esaslarnn ve hkmlerinin tmdr. erata uymak, dnin esaslarna inanmak, gerek badetP gerek muamelt hususunda da hkmlerini yerine getirmektir; bu da bilmekle mmkndr. Fakat bu inancn, bu uymann bir de duygu, olu, hatt kendini onlarda bulu, onlar iin yaay ve onlar iin l hli vardr ki bu Hakykat tir. nsan biliten olu haline getiren manev bir yol vardr ki buna Tarikat denir; tarikat sznn anlam da zti budur. Baka bir anlata gre erat, Tann'nn, kullarna buyruklarnn tmdr; Ha-kykat se bu buyruklarn hem yaplnda, hem buyruklarn tmnde, daha dorusu varlk leminin, bir birlik manzumesi olan kinatn her an, her zerresinde Tanr'nn kudretini, hikmetini, sanatn, yaratn, tek szle sfatlarnn zuhurunu grmek, sfatlarnn, ztnn zuhuru olduunu anlamak, bu izaf varlklar, bu arada kendi varln yok bilmek, bu bilii de gr ve olu hline getirmektir ki bu takdirde insan, izaf varlktan tmyle syrlm, gerek varlkta yok olmutur; katreyken denize kavumutur artk. Zahir biliten, zahir grten, gerek olu hline giden, gtren yol Tarkat, bu gerek yoklukta, bu izaf varlkta, gerek varl buiusa Hakykat tir (Mesnev erhi; V. cilt, st. Mill Eitim Basmevi 1974; Dibace, s. 3-9).
Grlyor ki eriat, bir ayrlktr, Hakykatse birlik. erat bili ve grtr, Hakykatse olu. Hakykate ulaan, varlndan soyunmu, benliinden arnmtr. Ancak bu hal de, bu durak da, tam olgunluk hli, tam olgunluk dura deildir; nk bu hl, cezbeyle kendinden geitir. Tam olgunlua ulamak iin bu duraktan hemen geriye dnmek, gerek varln sfatlarnn tezahr olan her varl, kendi duranda grmek, hepsiyle gereken muamelede bulunmak gerektir. te bu olgunluk dura, son durak olan Marifet - tany duradr. Marifete eren, cezbe halinden akl ve kendine geli durana dnmtr. Marifete eren, erat hkmlerine uymaktan ba ekmez.
erat, Tarkat, Hakykat ve Marifet e Drt Kap denir. eriatn, lim, namaz, oruczekt, cihd, hell yemek..., Tarkatin, tvbe, inbe, tra olup hrka giymek, mchede... gibi onar makam olduu, bu suretle drt kapnn krk makam bulunduu, Hac Bekta'n Makaa-lt adl kitabnn trkce evirisinde bildirilmektedir (st Vezirhari, Tat-yos Matbaas 1288; s. 13-23).
Bektalie girecek kii, giri treninde, Ayn-i Cem'in icra edildii yerin tam ortasnda (Dr'a bak) rehberin diliyle mridden izin alp babaya, yni mride drt admla gtrlr. Her admda bir durularak rehber tarafndan bu drt kapya u suretle selm verilir:
Esselmu aleyktn eriat erenleri
sselmu
aleyktn Tarkat pirleri
Esselmu
aleykm Hakykat ahlar
Esselmti aleykm Marifet kmilleri
Bu drt kap selmnn, Esselmu aleykm erat erenleri, Esselmu aleykm Tarkat erenleri... tarznda ve ayn ekilde verildii de vardr. ' XVI. yzyl Bekta irlerinden h, Ayn- Cem'i anlatan bir nefesinde,
Drt kapya selm verip aldlar,
Prim
huzuruna ekip yetttler;
El ele, el
Hakk'a olsun dediler,
Henz masum olup cihana geldim
drtlyle Drt kap yi dile getirir {Alev- Bekta Nefesleri; s. 168-169).
Dua, arapa armak anlamna gelir. rfte, Allahu Tal'ya din ve dnya iin el ap yalvarmak, dileklerinin olmasn, Hazret-i Muhammed'i ve Ehlibeytini efaati gsterip onlara salavt vererek Hak'tan niyaz etmektir. Duann kabul art, salavt getirmek, z temizliiyle dilemektir. Seher alarnda, mbarek gnlerde ve gecelerde, oruluyken iftar edi-iecei zaman, anann, babann kabrinde... edilen dualarla, m'min kardeinin, o yokken m'min kardeine ettii dualarn makbul olaca hakknda hadisler vardr.
Du eden kiiye Du-g, yni du okuyan, du syleyen denir. Dn toplantlarda tesirli ve gzel, yerinde szlerle du eden mehur Du-glar vardr. Mevlevlerde, mukabeleden sonra ayakta ve eyhin huzurunda farsa du okuyan dervie de Du-g denir.
Dnya
Yakn lem, iinde bulunduumuz yer yuvarla, Sflere dnya, snanma yurdudur; hretin tarlasdr (Knz'l-Hakaak, II, s. 67). Hads-i erifte buyurulduu gibi hreti iin dnyay terk eden de hayrl bir kii deildir; dnyas iin hreti terk eden de; insann, insanlara yk olmamas, alp yaamas gerektir (Cami1; II, s. 112). Dnya, dnya olduu iin deil, malyla mlkiyle insanlar kendisine kul ettii iin yerilmitir; gerekte yerilen dnya deil, ona kul olandr. Bilhassa Melmet yolunda ve Melmet inancn, esnaf, sanatkrlar tekiltlandrarak iktisad bir dzen kuran Ftvvet erbabnda almak, elinin emeiyle, alnnn teriyle kazanmak, gerekliin birinci ve en mhim artdr. Yunus Emre,
Duru, kazan, ye, yedir, bir gnl ele getir; Yz Kabe'den yerektir[21] bir gnl ziyareti
der. Bu bakmdan Yalan dnya, Yalanc dnya, Dnya mai dnyada kalr
gibi ataszleri, Sflere, dnyaya kul olanlara ait szlerdir.
Dnya Kelm
Aka, zevka, tasavvufa it oimayan ve ancak dnya ilerine, geime, yeyime - giyime dir olan szlere denir. Bu eit eylerden bahsetmeyip tarkatten; erenlerden bahseden kimselerden Yanm saat sz syledi; azndan bir tek dnya kelm kmad diye bahsedilir; yahut hi konumayan biri Bir saat oturdu, azndan bir tek dnya kelm kmad diye anlatlr.
D
Trke rya demektir. Esma yoluyla slk kabul eden Sflere d, gerek yolcunun i lemini gstermesi bakmndan, bulunduu dura bildirir ve slik, mridine syledii ryalar sonucu, mrit tarafndan zikrettii ad, deitirilmek, yahut says oaltlmak suretiyle manev derecede yceltilir. Esmay kabul etmeyen ve zikrin, hayali oalttn!, insan hayle drdn syleyen Melmet erbabna greyse d, ok defa dncenin, haylin bir sonucudur. Gayb, bir iirinde.
De dp aldanma, Kendin hayrete salma;
Senden ayn ne vardr Tbire muhta ola
der {Melmlik ve Melmiler, s. 121). Son devirlerin Melmet mmessillerinden Ftih Trbedar Ahmet Ami de (1338 H. 1920), bir sohbet esnasnda, Ruyy brak, r'yete bak demitir.
Dnce
Dncesiz sfye sohbet haram
Yolunu, hlini, ihvann, zamann, hsl hereyi dnp ona gre sohbet gerektiini bildiren bir ataszdr.
Denin stne baslmaz
Halk dilinde dmek ve dkn, halsiz, gsz-kuvvetsiz olmak, yahut mecaz anlamiyle varlktan yoklua dmek, dar geimli bir hale gelmektir. Evvelce gl-kuvvetliydi; son zamanlarda dt, yahut Kimseye bildirmiyor ama dkn zavall gibi. Bu anlamda, Dmez - kalkmaz birAHah, Denin dostu olmaz; hele bir yol d de gr gibi ataszleri de vardr. Allah kimseyi drmesin deyimi de bu aniamdadr. Dknn elinden tut; Rab da senin elinden tutsun atasz de dkne yardm tleyen bir ataszdr.
Tasavvufta, eriata, Tarkate uymayan herhangi birey yapan kii, Dkn olur, mridi tarafndan, yoldan dkn olmu saylr. Dkne Yolsuz, dmeye Yolsuzluk etmek, Yolsuz olmak da denir. Dkn olanla ihvan, grmez. Alev ve Bektlerde, Ayn-i cem'de kusurunu syleyip cezasn ektikten sonra Kaldrlr, yni gene tarkatten saylr; ihvan topluluuna, Ayn- Cemlere katlmak hakkn kazanr. Hatay, bir nefesinde.
Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz, Derghna gider bu yollarmz,
ol gzel Al'yi sevenlerdeniz, Duvazd-mm okur bu dillerimiz
drtlnde bu deyimi dile getirir (Alevi - Bektai Nefesleri; s. 34)
Srr Hakk'a, gereklere ba kotuk, i yerimiz yoktur, krede pitik;
Ne yoldan, ne farzdan, snnetten dtk, Erenler cemidir yerimiz bizim
(Alev - Bekta Nefesleri; s. 26) drtlnde bunu dile getirdii gibi bir baka nefesinde de.
Yolda neies ldrmezler; Yezid der, kaldrmazlar;
Mrvet diyene vurmazlar,
Mrvet hey erenler, mrvet (Ayni, s. 28).
drtlyle bunu bildirir.
Denin stne baslmaz atasz, hem hlce dkn olann, hem yoldan denin hatrna dokunmamayt tenbihlemektir.
Farsa oniki anlamna gelir. Alevlerle Bektai'lerde, Oniki mm's ven nefeslere Dvazdeh mam, yahut ksaca Dvazde denir. Alevlerin, bu sz syleyi tarzlar, ok defa Dvazmam dr. Alev Ayn- Cem'i, k denen saz irlerinin syledikleri Dvazde yle balar. Bu iirler, saz alnp okunurken erkekler diz st otururlar; onlarn arkasnda bulunan kadnlarsa ayaa kalkarlar, ayakta dinlerler. Kul Himmet, bir nefesinde,
Edeb-Erkan
Tasavvuf yolunun yolcusu, her an, uyurken, uyankken, kendisine kendisinden daha yakn olan Rabbinin huzurunda bulunduunu hatrlayacak, btn hareketlerini, szlerini edebe uygun olarak yapacak, syleyecektir. Direkler anlamna gelen Erkn sz de yol trelerini bildirmektedir; bu bakmdan her hususta, Trkat erknna da riyet etmesi gerektir. Bu eit harekette bulunmayanlar hakknda Edeb-erkn bilmez sz kullanlr.
Edeb Erenlere
Bu deyim, biraz ayp birey sylenecei, toplulukta bahsedilmemesi gereken utanlacak bir sz edilecei zaman, H huzurdan, h huzurunuzdan, szm meclisten dar deyimleri yerine kullanlr.
Edebi edebsizden ren Edeb Y H
Tasavvufun en mhim unsurlarndan biri, belki de birincisi Edeb tir. Tasavvufta edeb, hereye ve her hususa temil edilmitir.
Ehl-i irfan arasnda aradm, kldm taleb, Her hner makbul imi, ill edeb, ill edeb
sz, suflerin hareketlerinde en mhim iardr. Canlya, cansza ki zten onlarca hereyin can vardr, insana, hayvana kar sf, dima edebi koruyacaktr. Mesel kap hzl rtlemez; mmkn olduu kadar sessiz rtlecektir. Kapy kapat, kapattm denemez; Allah kimsenin kapsn kapamasn, kapatmasn; Kapy rt, yahut srla denecektir. Lambay, mumu, elektrii sndrmek sz, edebe aykrdr; kimsenin snmesin; Lambay, elektrii dinlendirmek, Srlamak szleri kullanlacaktr. Elektrii yakmak gibi bir szde de anlam bakmndan iltibas bardr; bu szler yerine Uyarmak, Uyandjrmak sz sylenir. Hzl konumak, birisi konuurken szn kesmek, yahut bir bakasiyle konumaya kalkmak, gizli konumak, kulaa birey sylemek, iaret etmek, btn bunlar, edep hricidir. Gezerken yere, ayak sesi duyurmadan ba^ slacaktr; nk yerin de can vardr ve bizi bann stnde tamaktadr. Kapdan ieriye girilirken, hele darya klrken arka dnlemez. Bunun iin de ayakkablar, darya deil, ieriye doru evrilir; darya evirmek, git, bir daha gelme demektir. Odadan klrken de arka evrilemez. Uyuyan kiinin uyandrlmas gerekirse, hafife yastna, parmaklarla vurularak ve hafif sesle Agh ol erenler denir, bu suretle uyandrlr. Yatan, yastn pp yorganiyle de gredek, yni ste gelen ucunu perek sa yanna yatar; kalkarken de byle kaikar. Birey alnr, verilirken mutlaka onunla grlr, yni hafife bir yanndan plr, yahut plr gibi dudaa gtrlr. Yemek yenirken az aprdatlmaz; ay, kahve iilirken ses karlmaz. Fincan, kadeh, tabaa konurken grlerek ve ses karmadan konur; alnrken de grlerek alnmtr zten. Glnrken kahkaha, edebe aykrdr. Bir yere gidilip makam sahibiyle grldkten sonra yerine diz kp oturana makam sahibi Ak olsun deyince gelen kii, yere kr secdesi eder ve Eyvallah der. Kalkarken de yle kalkar. Hsl tasavvuf ehli, her hlini dima gren, bilen sahibinin, Rabbinin murkabas altndadr; bu yzden de her hususta edebe riyet etmesi arttr.
ktiz ederse sf, mrit, yahut tarkatte ulu tannan birisi tarafndan Edeb Y H diye uyandrlr. Hemen her derghta da ta'lyk, yahut Cel slsle yazlm bir Edeb Y H levhas bulunur.
Gayb Sun'ullah, bir iirini,
Edebdir tac- Rabbani, komazlar her baa n, Olagr Gayb ruhan, edeb gzle, edeb /zle eytiyle bitirir (Bizdeki yazma; 67. b).
Edebi edebsizden ren atasz de edebe riayet etmeyenlerin szlerinden, hareketlerinden ibret alnmasn tieyn bir ataszdr
Herkesin, yaptnn karln bulaca inancn diie getiren bir ataszdr.
Efendi, rumca sahip, mlik anlamna gelen bir szdr. Mevln'nn iirlerinde getiine gre mild XIII. yzyldan nce Anadolu'da kullanlmaya balam bir szdr. Konuma dilimizde bu sz, birok deyimler meydana getirmitir. Terbiyeli anlamna Efendi adam, Efendi efendi konutu, dinledi, Efendice muamelede bulundu, Efendilik etti gibi. Son iki rnek, ayni zamanda iyilik etti, bireyler verdi anlamna da gelir. Efendiye gel deyimiyse kendisinden umulmadk hareket grlen, umulmadk sz duyulan kii hakknda kullanlr. Sz arasnda, lakrdnn arkasn getiremeyen, diyeceini bulabilmek iin Efendime syliyeyim der.
Efendi, ehzadelere, bilginlere, yallara, sayg deer kiilere denirdi. Genlere, efendi derecesinde sayg gsterilmeyecek kiilere Bey, mlkiye hizmetlerinde bulunmakla beraber ya biraz ilerlemi bilgin ki-ilereyse Beyefendi derlerdi.
Efendim sz, arlan kiinin, arana cevabyd. Efendim diye cevap verdii halde geimeyene, Efendini brak da gel denirdi. Sz anlamayanaysa Efendim nerde, ben nerde denerek anlamad anlatlrd.
Tarikat mensubu, canlnca, Efendim yerine Eyvallah derdi. Yanlp da Efendim derse, aran, Efendimiz Allah szyle onu uyarrd. Efendiler efendisi sz de sahiplerin sahibi, hereyin Rabb ve yaratcs olan Allahu Teal hakknda kullanlrd.
Eilen Ba Kesilmez. Eilen Boyun Vurulmaz
Yapt kusuru anlayp zr dileyen kiinin balanacan bildiren iki ataszdr (Aman diyene kl ekilmez maddesine bak).
Eilmeyen Ban Aya plr
eriata, Tarkate uymayan eye boyun emeyen kii hakknda kut-nlr (Batla Eyvallah demen maddesine bak).
Eri Otur, Doru Syle
z ve sz doruluunu tleyen bir ataszdr; ummu mahiyettedir. Eri oturalm, doru syleyelim tarznda da dile getirilir.
Ektiini Biersin
nsann, yapt eyin sonucunu greceini bildirir; ayn zamanda Dnya, hretin tarlasdr hads-i erifinin de mealidir {Kunz'l -Hakaak, II, s. 67).
Arapa ve farsa iki szden meydana gelmi bir terkip. Dil, farsa gnl anlamna gelir; gnl ehli demektir. Neeli, zevkli, hl ehli, ak ve evk sahibi kimseye denir. Nef',
Ehl i dildir diyemem sinesi sf olmayana,
Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf deil[22]
beytiyle bu deyimi kullanmtr Ehi-i dib yerine, Gnl ehli dendii de vardr.
Hak Allah adlarndan olduu gibi gerek anlamna da gelir. Fars kaidesince Hak ehli anlamna gelen bu sz, Allah adam, gerek ehlij Allah adam, gerek ehli anlamna da gelir. Ayn zamanda Azerbeyca e ran'da, Hazret-i Al hakknda ar inan besleyenler, kendilerime Ehl-i Hak derler, Hak sz, Ebced hesabnda yz sekizdir; k harfinin iki noktas da katlrsa yzon olur; Al de yzondur; bu mnasebetle kendilerine Ehl-i Hak demilerdir.
El
El sz, trkcemize birok deyim vermitir. Bunlarn ou umm olduundan yazmyoruz. Ancak birisi, hareketinin, sznn doru olduunu anlatmak iin, ki elim yanma gelecek, yni bir gn leceim, soru-hesap yurdu hrete gideceim; orda hareketim, szm sorulacak der ki bunda, inancn tesiri vardr; bu deyimi yazmay yeter buluyoruz ve El den treyen tasavvuf deyimlere ve ataszlerine geiyoruz.
Herhangi bir mride ntisab etmeye El almak denir. Birisini kabul edip tarkate almaya da El yermek derler. Ayn zamanda, tarkate t bireyi, bir treyi yapmak, yahut bir hastala okumak iin izin almay, izin vermeyi de bu tbirlerle sylerler. Okumaya el alm, eli var gibi.
El, Benim
Elim Deil
El veren kii, kendisinin de bir mritten el aldn, mritten mride, bu zincirin, Hazret-i Muhammed'e ulatn, O'na bey'at edenle-rinse, Allah'a bey'at etmi olduklarn anlatmak iin bu sz syler UBey'at maddesine bak).
El Benim,
Etek Senin
Yalvarta sylenen bir szdr; dervi mridin eteini tuttuunu, on-dan\ ayrlmayacan bu szle ifade eder. Farscada da ayn mealde bir sz vardr.
Tarikat zincirini ifade eder (Bey'at maddesine baknz).
El elden stndr, Arsa varnca
Bu atasz, her bilginin stnde bir bilgin, her g-kuvvet sahibinin stnde bir g-kuvvet sahibinin olduunu, bu yzden byklk taslamadn, kendini byk grmenin abes olduunu anlatmaktadr.
Elest
Kaal bel ya baknz.
Elif, arapada ilk harftir ve yukardan aaya, mtenasip bir izgi eklindedir, kvrnts, ana, noktas yoktur. Eskiden mekteplerde, harf-/ lerin ekillen, ocuklarn akllarnda kalsn diye, hep bir azdan, basit;1 fakat gzel bir besteyle, Elifte bir ey yok, be altnda bir nokta, te ond benzer, se ona benzer. Cim karnnda bir nokta, ha ona benzer, h on benzer. Dal beli bkk, zel ona benzer. R orak gibi, ze ona benzer. S/in dili, n ona benzer... tekerlemesi syletilirdi. Farsada a Eli/te br ey yok anlamna Elif z nedred deyimi olduuna gre bu gelenein ran'da da olduuna hkmetmek gerekir.
Olgun ve gerek er, varlndan gemi olduundan, onun da h|bir eyie kaytl olmad, Elif gibi bir eyi yok szyle anlatlr. Esrar Dede,
n eif z nedted'dir sem'm arifi, Sye-i Hatt-istiv-y ems'in oldur vkf[23]
beytinde bunu belirtmitir (Mevln'dan sonra Mevlevlik; s. 315).
Tarkate girmek anlamna geiir.
yn kemer anlam.na gelir. Elif, Arap elifbasndaki ilk narftr. Yukardan aaya, drt nokta uzunluunda ekilen bir izgiyle ekillendirilir. Mevlevlerde, tennurenin (bu maddeye bak) stne kuanlan drt parmak enindeki kuaa denir. stne kuma kaplanm. oan ve bir kere bele kuatldktan sonra ucu, bir kar, yahut biraz daha razia olarak kuan stne gelen, sadan sola doru kuanlan bu yn kuan ucu sivridir ve bu sivri uta, bele tam dolandktan sonra dolanan ksma ucu sarlp balanan bir erid vardr. Bu kuak, tennurenin st ve dar ksmn bele balar, aa ve geni ksmnn sem' esnasnda almasn salar; ekli dolaysiyle Elif Nemed adyla anlan bu kua konuma dilinde Elflmet denir.
Elif Smat sznden bozmadr. Meinden yaplan ve Elif Nemed'in, yahut kemerin stne, bele sarlan bir sofradr. stnde, dmelerle kapanan gzleri vardr ve buralara yiyecek eyler konur. Bunu, yola kan derviler kullanrlar,
st sivri olan bu ta, elife benzetilerek bu adla anlmtr; Bektilerde vardr. Horasan Elif ta, lengeri, yni baa gelen alt ksm drt, st ksm iki dilimli bir ta olup yeil uhadan yaplr; dilimlerinde, birbirine kar yetmi iki diki vardr. stanbul mezarlklarndan skdar'da, Karacaahmed mezarlnda, ndiyye Celvet tekkesi (Hfrn Baba tekkesi) karsnda ve Aa Hamami'na kar yokuun cephesinde iki mezar tanda bu ta mevcuttur; bilmem hl duruyor mu?
Sonradan, beyaz keeden, lengeri drt, kubbesi iki dilimli sivri taca 'da Elif Ta denmitir ki bu, astl Horasan tatan bozmadr; Merdi-venky Bektai tekkesi mezarlnda bu tac tayan mezar talan vardr.
Pr Mehmed,
Pr elinden elif Ta urundum, Kubbesi duvazdeh mm Ali'dir;
Nasibim ol verdi, andan yarndm, Her iki cihanda varm Ali'dir
drtlnde Elif Tact anar (Alevi-Bekta Nefesleri; s. 176).
El te, Gnl Oynata Gerek
Umm bir atasz olmakla beraber sfler, bu sz, grnte dnya ileriyle urarken bile gerek yolcusunun gnlnn, Allah'tan, onun., kudret ve hikmet tecelllerinden ayrlmadm, ayrlmamas gerektiini, erenlerin, Dimiyy'l-huzr - Boyuna Tanr huzurunda olduklarn anlatf mak iin sylerler. Halvetiyyenin a'bniyye kolundan olan ve bu kolu Melmetle birletiren Kuada'l brahm'jn (1264 H. 1848) mektuplarnn ounda, slikin, El ide, gnl oynata olmas gerektii anlatlmaktadr.
Elsiz-ayaksz deyimi, gereklerin, ihtiyarn, irdesini Tann'ya verdiine dellet eder. Elsiz, dilsiz, belsiz deyimiyse, gerek yolcusunun eline, diline, beline sahip olduunu, yni kendinin olmayan bireyi, rz-sz almayacan, gerek Tarikat srrnn, gerek kendisine sylenen bir-eyin, onun tarafndan sylenmeyeceini, ayn zamanda kimsenin aleyhinde de bulunmayacan ve kimsenin rzna gz dikmeyeceini bildirir. Mevln Celleddin (672 H. 1273); bz mektuplarnda, Eline, diline szyle bu esas unsurun ikisini dile getirir (Mektuplar, A. Glp-narl tercemesi; st. nkilp Kitabevi)
Mild XIX. yzyl Bekta irlerinden Mir't, bir nefesinde,
Mft, szlerin canl muamma, Arif olanlara, olur hveyd;
Elsiziz, belsiziz, dilsiziz amma, Gezeriz lemde erkekesine
drtlyle bu deyimi syler (Alev-Bekti Nefesleri; s. 40).
Bekta olan kiiye, babann telkyninde de, Elin tek, dilin pek, belin berk tut d yer alr.
Ene Tahtna Oturan rd Mmkn Deildir
Ene arapa ben demektir. Benlik, kendine varlk vermektir ki yokluk yolunda buna imkn yoktur. Bu bakmdan, ben diyen, ferdiyeti, kendi faydasn dnr bir kiidir ve tasavvufta, hayvandan da aadr; bu huyunu brakp yoklua ynelmedike irad edilmesine imkn yoktur (Ben diyeni irad mmkn deildir ve Fakyr maddelerine baknz).
Arapa krk demektir. Esma yoluyla slk kabul eden tasavvuf yollarnda eyh, dervii, krk gn, az yemek, az imek, az uyumak, kendini ibadete vermek zere riyzata sokar. Buna Erbaine sokmak, Er-bane girmek derler. Bu riyzattan kmaya da Erbainden kmak, karmak denir (ile maddesine baknz).
Er Doruya, Hak Doruya
Konuulurken, sznn doru olduunu belirtmek, yahut doruluu tlemek iin sylenen bir deyimdir. Derviin birine, birisi hakkndaki kanaatini sormular; Er doruya, Hak doruya demi, namaz kldn, bilmem, ama oru yerken grdm.
Er Ere Kymaz
Erenler arasnda, merep bakmndan bir ayrlk, bir krgnlk otsa bile bunun ho grleceini bildiren bir ataszdr.
Erenlerin att ok geri dnmez
Erenlerin era nefesle snmez
Erenlerin n-ard yoktur
Erenlerin sa-solu belli olmaz
Erenler her eye dayanrlar, gz yana dayanamazlar
Erlik ... la olsayd eek en byk er olurdu
Er meydan derler buna
yilie iyilik her kiinin kr, kemlie iyilik er kiinin kr
Kur'n- Mecd'de Vel-Evliy'- Dost, Dostlar, yani Allah dostlar, Allah' sevenler ve Allah'n sevdikleri anlamlarna geen sz, tasavvuf enli tarafndan Er, Eren, Erenler tarznda trkeletiriimitir ve bu szle, Allah'a manen yakn olanlar, Allah katnda efaatleri kabul edilenler kastedilir. Er, Eren, Erenler szleriyle hem gemi erenler, hem de .yaayan mritler, ulular tavsf olunur. Gemilerden olup trbesi, mezar bulunanlara halk, daha ziyade Yatr der.
Tasavvuf ehli, bilhassa Mevleviler ve Bektiler, eyhlere ve dervilere, yana, bilgisine, olgunluuna sayg duyulan tarikat ehline hitb ederken sen, siz yerine Nazarm, Nazarlarm (bak. Nazar), yahut Erenler, Erenlerim derler; netekim ben yerine de Fakyr, Fakyriniz denir. Bu sz, trkeye birok deyimler ve ataszleri vermitir. Erenlerin gnlleri krlr da ilenirlerse, bunun sonucu, baa gelen musibetten kurtulmaya imkn olmad inanc, Erenlerin att ok geri gelmez ataszyle bildirilir. Erenlerin era nefesle snmez atasz LXI. srenin (Saf) 8. yet-i kermesinin mealidir. Erenlerin n-ard olmaz ve Erenlerin sa-solu belli olmaz ataszleri, erenlerin tahammllerine, balamalarna son olmad gibi bz kere de en kk bireye krldklarn, bir kusurda bulunanlarn perian olacaklarn, ayn zamanda erenlerin hareketlerinin, szlerinin, aklla llemeyeceini, fakat her szlerinde, her hareketlerinde bir hikmet bulunduunu hatrlatr. Erenler hereye dayanrlar, gz yana dayanamazlar szyse onlarn merhametlerini, esirgeyilerini dile getirir. Erlik ... la, olsayd eek en byk er olurdu atasz erliin, erenliin, klkla, kyafetle, tala, hrkayla olmadn aklar. Er meydan derler buna szyse, vahdet erlerinin, tasavvuf ehlinin manev hkm srd alandr ki Erenler meydan da denir. yilie iyilik her kiinin kr, kemlie iyilik er kiinin kn atasz, Sana tala vurana sen ekmekle vur ataszn hatrlatr, tasavvufulann ho grlerini, bu ho gryle gnlleri fethedilerini ifadelendirir.
Erenler Hzra Etmi Duay
Vezinli olan ve atasz haline geien bu msra', halkn, Misafir umduunu deil, bulduunu yer atasz yerine kullanlr; mihma-na, yni msfire sylenir.
Erkek Arslan
Arslan Da, Dii Arslan,
Arslan Deil Mi?
Kur'n- Kerm'in IV. sresinin 34. yet-i kerimesinde erkeklerin kadnlardan stn olduu bildirilir. Sflere greyse kadnlarn iinde Rici-erkekler mertebesinde olanlar bulunduu gibi erkekler iinde de, kadn mertebesinde bulunanlar vardr. Bu bakmdan, dii arslan da ars-landr. Hazret-i Ftma, Hazret-i Muharnmed ve Ali mstesna, btn insanlardan stndr ve Ondrt Ma'smdan (bak) biridir. Bu atasz, bu mnsebetle ve yeri gelince sylenir.
Er-Erin Aynas
Bu atasz, M'min, m'minin aynasdr hads-i erifinin mealidir (Cami*; I, s. 170). nanan kii, er, kendi kemlini de; kendi aybn da bakasnda grr; kreder, yahut ibret alr demektir.
Er krarndan, Hayvan Yularndan
Bu deyim, erin, insann krriyie yola gideceini, hayvann da yu-laryla yedileceini bildirir ve ikrara verilen ehemmiyeti belirtir.
Bilhasa Bektilerde kullanlr; bir mridin babas da mrit olursa ona Er-zde derler. Burada u hikyeyi anlatmay uygun bulduk:
Bektailik, yenierilikte beraber II. Mahmud tarafndan kaldrlm, 1241 de (1825), sonradan yapld kabul edilen Bektai tekkeleri kapatlm, eskilerine, Hac Bekta'n Ahmed Yesev Mridi olduu kanaat-na dayanlarak birer Nak eyhi ta'yin edilmiti. Sonradan Bektiler, gene kendilerini toplamlar. Mtareke devri sralarnda, Anadolu'daki Alevlerin, Bektai elebisinin ve Bektilerin Atatrk tarafn tutmalar zerine stanbul'da Rumelihisar, ehitlik Bektai tekkesinde bir gece, orann eyhi ve stanbul Darlfnunu Edebiyat medresesi Res'l-M-derrisni, ngiliz Edebiyat mderrisi Mahmud Beybaba'yla amlca Bektai dergh eyhi Ali Nutky Baba bir araya gelmiler, Bektailiin asri bir reforma muhta olduunu grmeye koyulmulard. 1919 da stanbul'da vefat eden ir ve rind Hac brahim Mihrab Baba da bu mecliste mevcuttu. Mahmud Bey baba, ikide birde, Erenler demekteydi Ali Nutky Baba'ya, bu i bize der, biz Er-zdeyiz. Mahmud Baba'nn babas Abdnnfi' Baba kendisinden nce ehitlik Dergh eyhiydi ve Bektai halfesiydi. Ali Nutky Baba da Nuri Baba'nn oluydu. Bu, biz Er-zdeyiz sz, arada bir tekrarlanp dururken Mihrb Baba, dayanamad, birden, ee canm dedi; siz Er-zdeyseniz fakyr de Peygamber-zdeyim.
Her ikisi de ard, Mahmud Baba, erenler dedi; siydetiniz olduunu bilmiyorduk, balayn. Mihrab Baba, nasi bilmezsiniz dedi; fakyr, dem alayhisselm'n soyundanm.
Esma-Masemm
Esmas bana sramak
Esma, stne sramak, Esmay stne sratmak
Esma yangn
Esmaya uramak
Esma ile, Yni Tann adlarn zikrederek manev yolculuu kabul eden tasavvuf ehli, eyhin verdii muayyen ad, muayyen zamanda, ekilmesi gereken sayda eker; grd ryalar eyhe syler; eyh tarafndan derecesi ykseltilir; ektii adn says oaltlr; yahut slike, bir st derecede ekilecek ad verilir. Sabahleyin, namazdan sonra seccade stnde ve kimsenin grmedii bir yerde, yahut gece yarsndan sonra sabaha kar, gene kimsenin rahatsz etmeyecei bir yerde zikredilir. Zikir esnasnda kalb, mride balanacak, mridin yz, gz nne getirilecektir. Lilhe illallah, yahut Allah ad, bu suretle, mesel yetmi bin kere ekilecektir. Zikredilirken lmn, kabre konduunu, kabrin kapandn, mezarda diriidiini, soru.meleklerinin geldiklerini... dnmeyi tenbih eden eyhler de vardr. Her gece, sabaha kar yapayalnz, bu tarzda zikir, phe yok ki zikredenin akl dengesini bozar; dervi, aptallar, bn-bn bakmaya balar; iten-gten kalr. Bu hle gelenlere, yahut lgnca hareketlerde bulunanlara, Esmas bana sram, Esmas stne srama yahut Esmay stne sram derler. Bu hle den kii, Esmaya uram diye anlatlr. Zikirle urama sonucunda cezbeye den (bu maddeye bak), kendini kaybeden, yahut akl dengesini yitiren kiinin hli de, Esma yangn diye adlandrlr.
Halk arasnda, frnai esmam bama srayacak sz de imdi ldracam anlamnda kzgnl ifde in kullanlr. Herhangi bireyin yitmesinden ekilecek znt de te o vakit esmam yanar diye anlatlr.
Beikten eie kadar Eie ba koymak Eie baslmaz Eik gibi ayaklar altnda
Eski tarzda yaplm evlerde sofadan odaya bir kapyla geilir. Kapnn dardan muhafazas, souun odaya girmemesi, kap nne yaplan eikle salanr. Sokak kapsnn nne de eik denir. Eve, eik alarak, odaya, eikten geilerek girildii, darda ieriye girmekle zahirden btna, dtan e ulald, dergahtaki, evdeki olgun erlere, mride eriildii, bu ulamaya, bu erimeye de eiin sebep olduu dnlm. Tarikat ehli tarafndan eik, bu yzden mukeddes saylmtr. Ayn zamanda eik, bir dervilik, bir yokluk, gnl alakl timslidir; ayaklar altna denmitir. Eik gibi ayaklar altnda deyimi, bu inancn bir ifadesidir. Bu inan halka da yaylmtr. Halk da eie baslmyaca, eie oturulmayaca nancn benimsemitir; hatt eie basann, oturann iftiraya urayaca inanc da vardr.
Dergha, mridin bulunduu odaya, bir yatrn trbesine, eik p-Jerek girilir. Buna, Eie ba koymak denir.
Eiine koymuam ben cn- ser, T vcdum ola saf hem zer.
Eiinde hacetim hem budurur: T fakyre eyle bir hsn i nazar[24]
terceman, Bektiler tarafndan, baba huzurunda ve bir trbeye girilirken okunur (Bak : Terceman).
Beikten eie kadar deyimindeki Eik se lm adr; ecel, bu deyimle hiretin eii saylmakta ve deyim doumdan lmedek anlam- . n vermektedir.
Etme, Bulma
Dnyas
Herkesin, yaptnn karln bulaca inanc, bu deyimi meydana getirmitir.
Ez De Suyunu
Muskalarn bir ksm suya konur, gn, iinde muska bulunan bardaktaki su iilir; nc gn muskann yazlm olduu kat yuvarlanp suyla yutulur.
Ez de suyunu i, bu gelenei dile getiriyor; ancak bu atasznde bir de kinaye vardr. Edilen tavsiyenin, sylenen tedbrin hibir ie yaramad da belirtilmektedir. ir bunu.
Nshan maraz- aka il eylemedi h, Ey eyh-i kermt-fr, ez de suyun i[25]
beytiyle ifade eder.
Derviin bir Eyvaliah' var
Hak'tan gelene Eyvallah
Al klahn. Eyvallah! iine
Eyvallah, Eyvallah, ama bunun bir de illllhi var
Eyvalah, yahut Trke yi vaElah olan bu sz, tasavvuf ehlince cevap, tasdyk, soru, kabul, teekkr, yemin yerlerinde kuliamir. Birisi arlnca, efendim yerine Eyvallah der. Filn ii yaptn m gibi bir soruya, evet, yaptm yerine Eyvallah denir. Bir iin yaplmas buyrulunca, yaplmamas emredilince gene, yaparm, yapmam yerine o buyruk, Eyvallah la cevaplanr. Kendisine birey sylendii vakit o sz, tam olarak anlalamadysa soru edasyla Eyvallah denir ve tekrarlanmas rec edilmi olur. Kendisine birey sylenen, yahut iltifat edilen, kendisine birey verilen kii, tasdyk, yahut teekkr makamnda gene Eyvallah der; yemin eden, szn yeminle perinletirme isteyen de Eyvallah, yahut te'kid iin Allah Eyvallah deyip gene bu sz syler. Hasl, Derviin bir Eyvailah' var atasz, her halde bu yzden sylenmi olsa gerektir. Hak'tan gelene Eyvallah atasz de rzlk anlamn ifde eder. Al klahn, Eyvallahi iinde tahammlszl bildirmektedir ki bunu ayr bir madde olarak arzetmitik. Yola - Erkna smayan eyin kabul edilem-yeceini de Eyvallah, Eyvallah ama bunun bir de lllh' var atasz belirtmektedir.
Eyyub Sabr
Peygamberlerden Eyyub (A.M.), birok musibetlere, dertlere uram, hepsine sabretmitir. Bu yzden sabr, dima Eyyb Peygamber'le beraber anlr. Bu deyim de sabr Eyyub'a izafe etmektedir.
Bir gn gelecek, fahrmi tikenler giyecek
vnmek, vn anlamlarna arapca bir szdr, Yokluk benim vn-cmdr mealindeki hadse dayanarak tasavvuf erbab, yokluk yolunun, yolcular olduklarn gsteren serpularna, ta ve sikkelerine bu ad verirler. Bektai fahrinin kubbesi, yni st ksm Oniki mma, lengeri, yani baa geen ksm Drt Kapya iaret olmak zere oniki ve drt dilimlidir; Mevlev sikkesiyse terksizdir, yni dilimsizdir ve yekparedir. Bahariye mevlevihnesi eyhi Fahreddin Huseyn Dede (1329 H. 1911), Hazret-i Peygamber'in (S.M.) uzun ve yekpare keeden klah giydiine dir rivayet edilen hadse dayanarak (Cami1; II, s. 100) sikke hakknda,
Burnusa, kalensiveyle klm t'rf, Eshb- hads eylemiler tavsif;
Fahr, bana yadat- Mevn'dr, Serp- Muhammedi olan fahr-i erf [26]
rubaisini sylemilerdir.
Mevlev ve Bektiler, Mevln'nn, Hac Bekt'n, Birgn gelecek, fahrimi tikenler giyecek dediini ve bylece Tarikatn ve Tarkate giren-
[1] Klsik Edebiyatmzda da Ebced hesabna gre yaktrmalar
vardr Meseld Peygamber'in (S.M) adlar olan Muhammed, 92'dir. Aman da 92
dr. ir Aman lafz senin ism-
erifinle msavidir, Aninn kn zikri amandr y Reslallh beytini sylemi ve bunu dile getirmitir.
Eski cnklerde, birbirine, ebced hesabna gre uygun szlerin
listeleri bile yazilm-tr; daha dorusu, vakit harcanarak birbirine uyan
szler bulunmutur. Mesel Nr Nehr (Gndz), Mevlevi=Muhammed (S.M),
Muhammed Al-Bir, Mahbb=Naz gibi- Trkede ebced hesabiyle sylenegelen deyimlerin biri de
istimna, yni elle kendinden men getirmek yerine kullanlan Otuzbir
szdr. Elif birdir, lam da otuzdur, El sz 31 eder ki bu say sylenince
bu kt huy anlatlm olur. Argoda birisinin buna dkn olduu, El arabasna
biniyor szyle bildirilir. Adana blgesinde birisine Elli sekiz demek,
namussuz demektir; nk ibne sz, ebced hesabnda elli sekir eder.
[2] Ferr. deyen, demeci anlamnadr.
[3] Onun ulu tekkesinde onun kurt kpeiyim:
onun iin d lemlere tatl grnmedeyim; irin gibi gzeliyim lemin.
[4] Erenlerin derghna gelenlerin hepsi de arla -
durulua davetlidir; Galib, sakn d yzde kalma; sonra aldanrsn. Onlar
komazlar; ama sen, gelmeyenleri, kendileri gelmiyorlar sanrsn.
[5] Ak, sevgiliyle bir buluma, aka aldr etmez bir hale
kor; peki, i byle olunca sevgiliden, sevene kar her solukta
bu naz. bu bilmezlikten geli de nedir ki?
[6] Bildie bildiiz, yabancya yabancyz.
[7] Dervilerin
merebini bilmek istersen
duy: Sevenin kuluyuz,
sevmeyenin padiah.
[8] Toprak oi k Tanr mertebeni yceltsin;
ayaklara toprak olandr, lemin bana ta olan (Altn, gm btn deerli
talar topraktadr, topraktan karlp baa ta olur, bataki
tac bezer).
[9] Dknlerin (topraa denenlerin, secde edenlerin)
alnlarna, senin glgen, snak olur {nk, sen topraktasn, topraktan vuran
glgen, topraa alnlarn koyanlarn, alnlarna vurur); bu, senin ayana
toprak olana da ey Eb-Turb, bir nazar et bir
bak, gr-gzet.
[10] Ayranla, kyasa smtyanla kyasa kalkmak, zerreyi gnele,
katreyi denizle mukayese gibi.
[11] Mhre, tatan, sradan yaplan, hic bir yannda prz
olmayan yuvarlak, yahut yumurta eklinde bir nesnedir. Kt onunla cilaland
gibi, kydn kapanmasna engel olmas in stne de konur.
[12] Kendisini bilmeyenler, kendi hakykatinden
haberi olmayanlar, (ayn zamanda onu bilmeyenler), sylerler; onu bilenler,
(kendi hakykatinden haberi olanlar); sylemezler; (cafaya-calaya akan)
dereler, denize varnca sustular; onun gibi tpk (akak Zeyil, t. s. 602-603).
[13] Miskin,
yok-yoksul demektir. ryan olmak,
her trl varlktan
manen soyunma* anlammadtr.
Cuka, zrhtr; yalncak, trcplak kii demektir.
[14] Har, farsca, tiken demektir.
[15] Sonsuz k, snd denmekle sner mi? lh k, solukla
sndrl&biiir mi?
[16] YunuS'un bu iiri,
Sa'd-i rz'nin (691 H. 1292),
Ez con beron neymede cnnet rzst Znnr nborde
vo mnet rzst
matia'l iirinin nazmen trkceye tercemesidir (Abdlbki
Glpnarl: Yunus Emre ve Tasavvuf, st. Remzi Kitabevi, 1961, s. 96-98).'
Yunus'un
beytindeki gmedin, kesmedin
szleri, bugnk konumada
gemeden, kesmeden dir. Bil,
bugnk deyimle bel dir.
[17] har-Darp ile ebedilik saltanaina suiton olur; saltanatla
dem srer: hereyden ayrlmak, hibir kaytla kaytlanmamak haznesine kitlt
de be! bayla palhengdir {Palheng maddesine bak).
[18] Gsmdeki kani. da.,
merhem koyup da
iyiletirme; z elinle
yendirdiin sndrme.
[19] Aydayn, syleyeyim demektir
[20] Gnilmek. ynelmek anlamnadr.
[21] Daha yedir, daha iyidir.
[22] Gnl temiz olmayana
gnl ehli diyemem; Gn! ehli
olanlarn birbirlerini bilmemeleri insafa uymaz.
[23] Sem', bilen, anlayan, telif gibi bir eyi yoktur rnna sahiptir; ems'in stiva iz-gtsrnn
glgesini anlayan do odur.
[24] Varlm, attn gibi an bir hle gelsin diye canm, bam,
eiine koymuum. Eiinde dileim de
budur: Ben yoksula gzel bir tarzda bak.
[25] Muskan, ak
hastalna il olmad.
Hi bir tesiri grlmedi; ey
kerametler satan-eyh, o muskay suda ez de suyunu sen i.
[26] Hadis biiginieri
burnus,
kalensive szleriyle anlatmlar, tarif
etmiler. Fahr, Mu-hammed'e mensub olan bu erefli fahir, bana Mevln'nn
armaandr.