CENNET VE CEHENNEM
EHLİ

 

 

Muhakkak ki cennet ebedi nimetlerle dolu ka­zançlı ve pahalı bir ticaret diyarıdır. Ona an­cak iman ve salih amelle sahip olunur. Batıl, kusurlu ve tembel kuruntularla ulaşılamaz. Yahudiler yalanladılar ve günah işlediler buna rağmen ateşin kendilerine ancak kırk gün dokunacağını, bu kırk günün de babalarının buzağıya taptıkları gün olduğunu iddia ettiler. Allah Teala kuruntularını yalanlayarak şu ayeti kerimeyi indirmiştir.

İsrailoğulları: Sayılı birkaç gün müs­tes­na, bize ateş dokunmayacaktır, dediler. De ki (onlara): Siz Allah katından bir söz mü al­dınız -ki Allah sözünden caymaz-, yoksa Al­lah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

Hayır! Kim bir kötülük eder de kötü­lüğü ken­disini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler ce­hennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.

İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada de­vamlı kalırlar. [1]

"Kureyşli bir hür olsa dahi, ateş yalanla­yan ve yüz çeviren içindir.

Habeşli bir köle olsa dahi cennet iman edip müttaki olan içindir."

Bilal ve Ebu Leheb’ten ibret al! çünkü Allah Teala ile mahlukatının hiç birisinin ara­sında bir neseb bağı yoktur. Peygamber olsa dahi bir baba kafir olan oğluna hiçbir fayda sağlayamaz. Allah Teala şöyle buyuruyor.

"Ey Nuh! O asla senin ailenden değil­dir. Çünkü O, Salih olmayan bir amel sahibi idi (Ka­firdi)"[2]

Cehennem ebedi olarak orada kalmak üzere ka­firler için hazırlanmıştır. Günah işleyip tövbe etmeyen mü’minler de günahları nisbetince ce­­hennemde kalıp, cezalarını çekip, arınıp te­mizlendikten sonra çıkarılırlar. Ba­zen Al­lah’ın ilahi affı ve şefaatı kuşatıcı olur, mü’­minler ce­henneme girmezler. Allah Teala’nın ayeti kerimede buyurduğu gibi.

"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak ko­şarsa büsbütün sapıtmıştır."[3]

Nasıl ki hastalıkların bazısı ilaçla tedavi edildiği, bazısının tedavisi mümkün olmadığı kanser gibi, işte günahlarında bazısını ateş onu yok eder veya Gafur olan Allah siler bazısıda affedilmez. Bilakis cezası cehen­nem ateşinde müebbet hapistir. Dikkat edin bu günahlar küfür, büyük zulüm (şirk) ve bü­yük günahlardır. Muhakkak ki hükümdarlar te­ba­larından kendilerine muhalefet edenlere bazen hoşgörülü olurlar affeder veya cezayı hafifletirler.

Şüphesiz ki Allah’ın ortağı olduğu veya oğlu olduğunu iddia eden veya aslen Al­lah’ın varlığını inkar eden kimse Allah’a söv­müş olur ve eksik sıfatlardan münezzeh olan Allah’ı aciz zannedip ona ortak koşmuş olur veya Allah’ı ölümden korkar bundan dolayı ölümünden sonra onun yerine geçecek asil evlat edindiğini zanneder. Allah Teala şöyle buyuruyor. "Haşa! O onların ileri sürdüğü va­sıflardan uzak ve yücedir"[4]

Muhakkak ki ameller niyetlere göre takdir edilir. Zamana ve vakitlere göre takdir edil­mez. Kafir'in kötü ameli kendisine süslenmiştir.

Kafir dünyanın ömrü kadar yaşasa dahi niyeti küfür olarak yaşamak ve rabbine karşı savaşmak oldupundan dolayı ahirette ebedi olarak cehennemde kalır. Bu azap onun için zulüm olmaz adalet olur.

Allah Teala şöyle buyuruyor.

"Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez"[5]

Mü’mine gelince ne kadar yaşasa da ni­yeti Rabbine itaat üzere ve ona iman üzere devam etmektir. Bundan dolayı cennette ebedi kalmakla mükafatlandırılır. Kendisine fazl ile muamele edilecektir.

Allah Teala şöyle buyuruyor.

"Çünkü (o günde) Allah, onları yaptıkla­rının en güzeli ile mükâfatlandıracak ve lütfundan onlara fazlasıyla verecektir. Al­lah, dilediğini hesapsız rızıklandırır."[6]

 


 

 

 



[1]    Bakara: 80.81.82

[2]    Hud, 46.

[3] Nisa, 116.

[4] Enam, 100.

[5]    Kehf: 49

[6]    Nur: 38.