5- ALLAH’IN İSİMLERİNİN GÜZELLİKLERİ
Cenab-ı Hak kainatta milyonlarca varlık türünü bir arada mükemmel bir şekilde yaratmıştır. Bu varlıklar şekilleriyle, renkle-riyle ve vazifeleriyle sanki birer değerli sanat eseri gibidirler. Her bir varlık güzelliğiyle insanı mest etmektedir. Mesela; bir bahar mevsiminde yeryüzünü düşünelim. Yemyeşil ağaçlar, rengarenk çiçekler, küçük-büyük türlü türlü hayvanlar, insanın ruhunu ferahlatan toprak ve daha bunlar gibi nice güzelliklere şahit oluruz. Acaba gördüğümüz bu güzellikler varlıkların kendi güzelliği midir, yoksa onlar güzelliklerini güzel bir zatın hazinelerinden mi almış-lardır?
Evet aynaların ve suyun kabarcıklarının Güneş’in ışığının ve ışığın içindeki yedi renginin çeşit çeşit güzelliklerini gösterme-si gibi, kainatta bulunan varlıklar da Cemil isminin sahibi olan Allah’ın sınırsız güzelliğinin ve sınırsız güzellikteki Esma-i Hüsnası’-nın güzelliklerini göstermektedirler. Kendilerinde görünen güzellik-ler kendilerinin malı değildir. Onlar sadece tecelli eden ve görün-mek isteyen mukaddes bir güzelliğin işaretleri ve parıltılarıdırlar. Bundan anlıyoruz ki, bütün maddi güzelliklerin kaynağı Allah’ın i-simleridir ve her bir madde o güzel isimlere bakarak güzelleşir.
Demek ki, kainatta gördüğümüz her çeşit güzellik, Alla-h’in mukaddes güzelliğini Esma-i Hüsna vasıtasıyla varlıklarda göstermesidir. O (c.c.) öyle bir güzeldir ki, O’nun Zatı kimseye benzemediği gibi güzelliği de kimseye benzemez. Ve Onun Cemalini bir saatlik de olsa izlemenin koca Cennetin bütün lezzetlerini ve güzelliklerini unutturacak olması o Cemalin mislinin ve benzeri-nin olmadığını bir kez daha göstermektedir. Resûlullah Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuşlardır:
"Cennetlikler cennete girince Allah Teâla Hazretleri:
"Bir şey daha istiyorsanız söyleyin, onu da ilaveten vere-yim!" buyurur. Cennetlikler:
"Sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cenne-te koymadın mı? Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı (daha ne isteyeceğiz?)" derler.
Derken perde açılır. Onlara, yüce Rablerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilmemiştir." [1]
Evet o öyle emsalsiz bir Cemalin ve eşsiz bir güzelliğin sahibidir.
Hem her şeyin güzelliği de kendine göredir, yani her varlıkta güzellik başka şekillerde görünür. Örneğin, gözle görülen bir güzellikle kulakla hissedilen bir güzellik aynı değildir. Akılla hissedilen bir güzellikle de ağızla hissedilen bir yiyeceğin güzelliği aynı değildir. Aynı şekilde kalp, ruh ve bunlar gibi görü-nen ve görünmeyen duyguların hissettikleri güzellikler de farklı farklıdır. Mesela, imanın güzelliği, hakikatin güzelliği, çiçeğin gü-zelliği, simaların ve şekillerin güzelliği, şefkatin güzelliği, ada-letin güzelliği ve merhametin güzelliği farklı farklı güzelliklerdir. Güzelliklerin böyle farklı farklı olmasının sebebi ise, Allah’ın sınırsız derecede güzel olan Esma-i Hüsnası’nın güzelliklerinin farklı farklı olmasından dolayıdır. Mesela; Allah’ın bin bir isminin güzelliği kainatta bin bir çeşit güzellik meydana getirmiştir. Hiçbirinin güzelliği de birbirine benzemez. Eğer Allah’ın bin bir isminin birbirinden farklı güzelliklerini varlık aynalarında görmek istiyorsak yeryüzüne bakmamız yeterli olacaktır. Mesela;
Başta insan olmak üzere bütün canlıların muhtaç olduk-ları rızıklarının ummadıkları yerden onlara verilmesi Allah’ın Rahman ve Rezzak isimlerinin güzelliklerini;
Bütün varlıkların hayatını devam ettirebilmesi için on-lara sınırsız derecede şefkatle muamele edilmesi -bunu görmek için yeni doğmuş bir çocuk için annelerin göğüslerinde hazırlanan ve çocuğun minicik bedeninin ihtiyaç duyduğu bütün proteinleri içeren süte bakmak yeterlidir.- Allah’ın Rahim ve Kerim isimleri-nin güzelliklerini;
Bütün kainatın mükemmel bir düzen içerisinde müthiş bir hikmetle yaratılması ve hiçbir şeyin eksik bırakılmaması Alla-h’ın Hakim isminin güzelliklerini;
Küçük-büyük bütün varlıkların eşsiz bir dengeyle ya-ratılıp her şeyin vazifesine göre güzel bir şekilde idare edilmesi Allah’ın Adl isminin güzelliklerini;
İnsanın geçmiş hayatının mercimek büyüklüğündeki ha-fızasında, bitkilerin ve ağaçların hayat programlarının da küçücük çekirdeklerinde saklanılması Allah’ın Hafiz isminin güzelliklerini;
Yeryüzü sofrasında canlılar için gerekli olan her tür-lü yiyeceğin farklı farklı tat, koku ve renklerde olması ise Allah’ın Kerim isminin güzelliklerini göstermektedir. Ve daha bunlar gibi kainattaki her bir güzellik Allah’ın isimlerinin güzelliklerinden kaynaklanmaktadır.
Evet o zaman diyebiliriz ki, alemde görünen hiçbir gü-zellik varlıklara ait değildir. Zaten alemde güzellik denen bir kav-ram da yoktur. Daha önceki konulardan birinde verdiğimiz bir örnekte ruh olmazsa cesedin hiçbir şey ifade etmeyen madde yığınından ibaret olacağını söylemiştik. İşte varlıkları dirilterek on-lara hayat güzelliğini bahşeden ve varlıkları madde yığını olmak-tan kurtarıp, onları manalı ve vazifeli birer memur durumuna getirmekle onlara kul olma güzelliğini veren Cenab-ı Hakkın on-larda tecelli ettirdiği Esma-i Hüsnasıdır. Bu yüzden bizim de bütün bu güzelliklere karşı Allah’a iman ve kulluk güzellikleriyle mukabele etmemiz gerekir ki biz de ancak bu şekilde güzel bir var-lık olabiliriz.
“ ‘Ben Müslümanlardanım’ deyip dürüstlükle çalışarak Allah’a davet eden kimseden daha güzel sözlü kim olabilir.”[2]
L