1. Allah'ın İndirdiği Bir Kitab'dır
3. Diğer Kitaplardaki Hakkı Doğrulayan, Tasdik Ve Teyid
Eden Bir Kitab'dır
4. İnzar Edici, Uyarıp-Korkutucu Bir Kitab'dır
6. Mübin'dir (Apaçık ve Aşikardır)
7. Burhan’dır (Delil, Hüccet Ve Kesin Kanıttır)
8. Mufassal'dır (Fasıllar Ve Bölümler Halinde Açıklayan
Bir Kitab'dır)
10. Basair’dir (Görülebilen Ve Gösteren Bir Kitab'dır)
11. Beyan'dır (Açık ve Açıklayan bir Kitap'dır)
19. Furkan'dır (Hakkı Batıldan Ayırtedici Bir Kitab'dır)
22. Hak ve Güncel Bir Kitap'dır
23. Değişmez ve değiştirilemez bir Kitap'dır
10-37. Bu
Kuran, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak o,
önündekileri doğrulayan ve Kitab'ı ayrıntılı olarak
açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.
11-14. Eğer
buna rağmen size cevap vermezlerse, artık biliniz ki; o, gerçekten Allah'ın
ilmiyle indirilmiştir ve O'ndan başka ilah yoktur. O halde, artık müslüman mısınız?
12-111. Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için
ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp-uydurulacak bir
söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin “çeşitli
biçimlerde açıklaması” ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve
rahmettir.
13-1. Elif,
Lam, Mim, Ra. Bunlar Kitap'ın ayetleridir. Ve sana Rabbinden indirilen haktır.
Ancak insanların çoğu iman etmezler.
32-2.
Kendisinde hiç şüphe olmayan bu Kitap'ın indirilişi alemlerin Rabbi
tarafındandır.
34-6.
Kendilerine ilim verilenler ise, Rabbinden sana indirilenin hakkın ta kendisi
olduğunu ve üstün, güçlü, övülmeye layık olan (Allah)ın
yoluna yöneltip-ilettiğini görmektedirler.
39-1. (Bu)
Kitap'ın indirilmesi, üstün ve güçlü olan, hüküm ve hikmet sahibi bulunan
Allah'tandır.
40-2. Bu
Kitap'ın indirilmesi, Aziz ve Alim olan Allah'tandır;
41-2. (Bu Kur'an) Rahman ve Rahim'den bir indirilmedir.
41-42.
Batıl, ona önünden de ardından da gelemez. (Çünkü Kur'an)
Hüküm ve hikmet sahibi, çok övülen (Allah)tan indirilmedir.
45-2.
Kitap'ın indirilmesi, üstün ve güçlü olan hüküm ve hikmet sahibi Allah'tandır.
46-30.
Dediler ki: “Ey kavmimiz, gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden
öncekileri de doğrulayan bir Kitap dinledik; hakka ve dosdoğru olan yola
yöneltip-iletmektedir.”
76-23.
Gerçek şu ki, Kur'an'ı senin üzerine “safhalar
halinde bir indirme tarzıyla (tenzil)” indiren Biziz, Biz.[1]
69-38. Gördüklerinize
andolsun,
39. Görmediklerinize de,
40. Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir
elçinin sözüdür.
41. O, bir şairin sözü değildir. Ne kadar az inanıyorsunuz?
42. Bir kahinin de sözü değildir.
Ne kadar az düşünüyorsunuz?
43. Alemlerin
Rabbinden bir indirilmedir.
44. Eğer o (Peygamber), bize karşı bazı sözleri
uydurup-söylemiş olsaydı,
45. Muhakkak
onu kuvvetle yakalardık,
46. Sonra
onun can damarını mutlaka keserdik.
47. O zaman
sizden hiçbiriniz araya girerek bunu kendisinden engelleyip-uzaklaştıramazdı.
48. Çünkü o
(Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için kesin bir
öğüttür.[2]
5-48. (Ey
Muhammed) Sana da, önceki kitabındaki (hakkı) tasdik edici ve koruyucu olarak
Kitap'ı (bu Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında
Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutkularına uyma. Sizden her biriniz için
bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet
kılardı; ancak (bu,) size verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda
yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri
size haber verecektir.[3]
6-19. De ki:
“Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin
aranızda şahittir. Sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarıp-korkutmam için
bana şu Kur'an vahy edildi.
Gerçekten Allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahitlik
ediyorsunuz?” De ki: “Ben şehadet etmem.” De ki: “O,
ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta
olduklarınızdan uzağım.”
6-92. İşte
bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler
anası (Mekke) ile çevresindekilerini uyarıp-korkutman
için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır. Ahirete iman
edenler buna inanırlar. Onlar namazlannı (özenle)
koruyanlardır.
25-1.
Alemlere uyarıcı-korkutucu olsun diye, Furkan'ı
indiren (Allah) ne yücedir.
36-70. (Kur'an,) Diri olanları uyarıp-korkutmak ve küfre sapanların
üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).[4]
2-2. Bu,
kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için de kılavuz olan bir Kitab'dır.
5-16. Allah,
rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle
karanlıklardan nura çıkarır! Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir.
27-77. Ve
gerçekten o, müminler için bir hidayet ve bir rahmettir.
45-20. Bu (Kur'an), insanlar için basiret (nuruyla görülecek
ayetlerdir, kesin bir bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir
rahmettir.[5]
5-15. Ey
Kitap Ehli, Kitap'tan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve bir
çoğundan geçiveren elçimiz geldi. Size Allah'tan bir
nur ve apaçık bir Kitap da geldi.
6-114.
Allah'tan başka bir hakem mi arayayım?
Oysa O, size Kitap'ı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu
bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
12-1. Elif
Lam Ra. Bunlar, apaçık Kitap'ın ayetleridir.
15-1. Elif,
Lam, Ra. Bunlar, Kitap'ın ve apaçık olan Kur'an'ın
ayetleridir.
22-16. İşte
biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik.
Şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.
26-2.
Bunlar, apaçık olan Kitab'ın ayetleridir.
36-69. Biz
ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. (Kendisine indirilen)
O (Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık olan bir Kur'an'dır.[6]
4-174. Ey
insanlar, Rabbinizden size “kesin bir kanıt(burhan)” geldi ve size apaçık bir
nur (olan Kur'an'ı) indirdik.
6-149. De
ki: “En “üstün ve apaçık” delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü
hidayete yöneltip-İletirdi.”
21-24. Yoksa
O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: “Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri
(Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri.” Hayır, onların çoğu hakkı
bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çevirmektedirler.
25-33.
Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, Biz (ona karşı) sana hakkı ve
en güzel açıklama tarzını getirmiş olmayalım.
35-40. De
ki: “Allah'ın dışında tapmakta olduğunuz ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber
verin, yeryüzünde neyi yaratmışlardır? Ya da onların
göklerde mi bir ortaklığı var?” Yoksa Biz onlara bir Kitap vermişiz de, ondan
apaçık bir belge (bir delil) üzerinde mi bulunuyorlar? Hayır, zulmetmekte
olanlar, birbirlerine aldatmadan
başkasını va'detmiyorlar.[7]
7-52. Andolsun, biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir
topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere, tam bir ilim ile onu çeşitli
biçimlerde açıkladık.
11-1. Elif,
Lam, Ra, (Bu,) Ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi olan
ve her şeyden haberdar bulunan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap'tır (ki;)
12-111. Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için
ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp-uydurulacak bir
söz değildir ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin “çeşitli
biçimlerde açıklaması” ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve
rahmettir.
17-106. Onu
bir Kur'an olarak, insanlara dura dura
okuman için (bölüm bölüm) ayırtık
ve onu safha safha bir indirme ile indirdik.
41-3. (Bu)
Bilen bir kavim için, ayetleri (çeşitli biçimlerde, birer birer)
“fasıllar halinde açıklanmış” Arapça olan bir Kitab'dır;[8]
4-82. Onlar
hala Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o,
Allah'tan başkasının katından olsaydı,
kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.
18-1. Hamd, Kitab'ı kulu üzerine
indiren ve onda hiçbir çarpıklık
eğrilik) kılmayan Allah'a aittir.[9]
6-104.
Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler
gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi
lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse)
kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde
bir gözetleyici değilim.
7-203.
Onlara bir adet getirmediğin zaman: “Sen onu (inmeyen ayeti)
derleyip-toplasana” derler. De ki: “Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir;
iman edecek bir topluluk için de hidayet
ve bir rahmettir.
45-20. Bu (Kur’an), insanlar basiret (nuruyla görülecek ayetlerdir,
kesin bir bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir rahmettir.[10]
2-159.
Apaçık belgelerle indirdiklerimizi ve insanlar için Kitap'ta açıkladığımız
hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de lanet
ediciler lanet eder.
3-138. Bu (Kur’an) insanlar için bir beyan sakınanlar için de bir hidayet ve öğüttür.
10-37. Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak
uydurulmuş değildir. Ancak o, önündekileri doğrulayan ve Kitabı ayrıntılı
olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe
yoktur alemlerin Rabbindendir.
16-89. Her
ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerinde bir şahit getirdiğimiz gün,
seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitap'ı sana, her
şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak
indirdik.[11]
5-67. Ey
Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak
olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan
koruyacaktır. Allah hiç şüphesiz ki, kafir olan bir topluluğu hidayete
eriştirmez.
14-52. İşte
bu (Kur'an) uyarılıp-korkutulsunlar, gerçekten O'nun
yalnızca bir ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp
düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)
dır.
46-35. Artık
sen sabret; peygamberlerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, onlar için de
acele etme. Onlar vadolundukları şeyi (azabı) gördükleri gün sanki kendileri
gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamışlardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?
50-45. Biz
onların neler söylemekte olduklarını daha iyi biliriz ve sen onların üzerinde
bir zorba da değilsin; şu halde, Benim kesin uyarımdan korkanlara Kur'an ile öğüt ver.[12]
16-30.
(Allah'tan) Sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “Hayır” dediler.
Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret
yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir.
35-32. Sonra
Kitab'ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık.
Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de
Allah'ın izniyle hayırlarda yarışır-öne geçer. İşte bu, büyük fazlın ta
kendisidir.[13]
10-57. Ey
insanlar, Rabbinizden size bir öğüt,
sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için hidayet ve
rahmet geldi.
17-82. Kur'an'dan mü'minler için şifa ve
rahmet olan şeyleri indirmekteyiz. Oysa o zalimlere kayıplardan başkasını
artırmaz.
41-44. Eğer
biz onu A'cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan Kur'an kılsaydık, onlar derlerdi ki: “Onun ayetleri
açıklanmalı değilmiydi?
Arap olana, A'cemi (Arapça olmayan bir dil) mi?” De
ki; “O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise
kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur'an), onlara
karşı bir körlüktür. Sanki onlara uzak bir yerden seslenilir.”[14]
2-97. De ki:
“Cibril'e kim düşman ise (bilsin ki) gerçekten o kitabı, Allah'ın izniyle kendinden
öncekileri doğrulayıcı ve mü’minler için hidayet ve
müjde verici olarak senin kalbine indiren odur.
16-89. Her
ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerinde bir şahit getirdiğimiz gün,
seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz; Biz Kitab'ı
sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir
hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.
16-102. De
ki: “İman edenleri sağlamlaştırmak, müslümanlara bir
müjde ve hidayet olmak üzere onu (Kur'an'ı) hak
olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir.”
17-9. Şüphe
yok ki, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere,
onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.
18-2.
Dosdoğru (bir Kitab'tır) ki, kendi katından şiddetli
bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde
bulunan mü'minlere müjde vermek için (onu indirdi);
şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır.
19-97. Biz
bunu (Kur'an'ı), takva sahiplerine müjde vermen ve
inat edenleri uyarıp-korkutman için senin dilinde kolaylaştırdık.
46-12.
Bundan önce de bir rehber (imam) ve bir rahmet olarak Musa'nın Kitab'ı var. Bu da zulmedenleri uyarıp-korkutmak ve ihsanda
bulunanlara bir müjde olmak üzere,
(kendinden önceki Kitab'ları) doğrulayıcı ve Arapça
bir dil ile gönderilen bir Kitab'dır.[15]
41-41.
Şüphesiz, kendilerine zikir gelince ona (karşı) küfre sapanlar (ateşin içinde
bırakılırlar); oysa o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitab'dır.[16]
3-58.
Bunları biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan)
okuyoruz.
20-99. Sana
geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana
katımızdan bir zikir verdik.
21-10. Andolsun, size, (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin
içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Yine de akletmiyor
musunuz?
21-50.
Bu Bizim ona indirdiğimiz mübarek olan
bir zikirdir. Şu halde onu inkar edecek olanlar siz misiniz?
23-71. Eğer
hak, onların heva (istek ve tutku)larına
uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve
her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi zikirlerini getirmiş bulunmaktayız,
fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler.
38-1. Sad,
zikir dolu Kur'an'a andolsun.
38-87. “O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir.”
43-44. Ve
hiç şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için
gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.
65-10.
Allah, onlar için şiddetli bir azap
hazırlamıştır; öyleyse ey iman
etmekte olan temiz akı1 sahipleri, Allah'tan korkup-sakının. Doğrusu Allah,
sizin için bir zikir (uyarıp-hatırlatan ve öğüt veren Kur'an)
indirmiştir.
68-52. Oysa
o (Kur'an), alemlere bir zikir hatırlatma, hüküm ve
üstün bir şeref)den başka bir şey değildir.
81-27. O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir.[17]
4-174. Ey
İnsanlar, Rabbinizden size “kesin bir kanıt(burhan)” geldi ve size apaçık bir
nur (olan Kur'an'ı) indirdik.
5-15. Ey
Kitap Ehli, Kitap'tan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve bir
çoğundan geçiveren elçimiz geldi. Size Allah'tan bir
nur ve apaçık bir Kitap da geldi.
64-8. “Şu
halde Allah'a, O'nun Resulüne ve indirdiğimiz nur (Kur'an)a
iman edin. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.”[18]
2-53. Ve
hidayete gelesiniz diye Musa'ya hakkı batıldan ayıran
(Furkan) Kitab'ı vermiştik.
2-185. O
Ramazan ayı ki, insanlar için hidayet olan, doğru yolu (beyan eden) ve hak ile
batılı apaçık belgelerle birbirinden ayıran Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahit
olursa artık onu (orucu) tutsun. Kim de hasta ya da
yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah
size kolaylık diler, size zorluk
dilemez. (Bu,) Sayıyı (kolay) tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete)
ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüce tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
3-4. (Ki
Tevrat ve İncil) Bundan önce insanlar için bir hidayetti. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi.
Gerçek şu Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır.
Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.
21-48. Andolsun Biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir
aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (Furkan)ı verdik.
25-1. Alemlere
uyarıcı-korkutucu olsun diye, Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir.
86-13. Hiç
şüphesiz o (Kur'an), ayırt eden bir sözdür.[19]
38-67. De
ki: “Bu (Kur'an) büyük bir haberdir.
86-14. O,
bir şaka (hezl) değildir.[20]
27-6. Hiç
şüphesiz bu Kur'an, sana, hüküm ve hikmet sahibi
olan, (ve her şeyi hakkıyla) bilen (Allah'ın) katından sana ilka
edilmekte (verilmekte)dir.
31-2. Bunlar
hikmetli Kitab'ın ayetleridir;
43-4. Hiç
şüphesiz o, bizim katımızda olan Ana Kitab'tadır; çok
yücedir, hüküm ve hikmet doludur.[21]
2-119.
Şüphesiz biz seni hak (Kur'an) ile bir müjdeci ve bir
uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin.
17-105. Biz
onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o hak olarak
indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve
uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.
32-3. Yoksa
onlar: “Bunu uydurdu” mu diyorlar? Hayır; o, Rabbinden olan bir haktır; senden
önce kendilerine bir uyarıcı-korkutucu gelmemiş olan bir kavmi uyarıp-korkutman
için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
46-11.
Küfretmekte olanlar, iman etmekte olanlar için dediler ki: “Eğer O (Kur'an veya iman) hayırlı bir şey olsaydı, ona bizden önce
ulaşamazlardı.” Oysa onlar, onunla hidayete ermediklerinden: “Bu oldukça eski
bir uydurmadır” diyecekler.
83-13. Ona
ayetlerimiz okunduğu zaman: “Geçmişlerin uydurma-masallarıdır” dedi.[22]
6-115.
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun
sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.
10-15.
Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda bizimle karşılaşmayı
ummayanlar derler ki : “Bundan
başka bir Ku’ran getir veya onu değiştir.” De ki:
Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi
olarak değiştirmem, benim için olacak
şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım.
Eğer Rabbime isyan edersem, kuşkusuz
ben, büyük günün azabından
korkarım.
15-9. Hiç şüphesiz
ki zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik ve onun koruyucuları
da gerçekten Biziz.
18-27. Sana
Rabbinin Kitap'ından vahyedileni oku. O'nun sözlerini
değiştirici yoktur ve O'nun dışında kesin
olarak bir sığınacak (makam) bulamazsın.[23]
[1] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 43-44
[2] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 44-45
[3] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 45
[4] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 45-46
[5] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 46
[6] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 46-47
[7] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 47-48
[8] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 48
[9] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 48-49
[10] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi Yayınları:
49
[11] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 49-50
[12] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 50
[13] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 50-51
[14] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 51
[15] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 51-52
[16] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 52
[17] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 53-54
[18] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 54
[19] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 54-55
[20] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 55
[21] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 55
[22] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 55-56
[23] Mehmed Alagaş,
Temel Konularda Kur'an Öğretisi, İnsan Dergisi
Yayınları: 56-57