19. ALLAH YOLUNDA SAF TUTMA VE SAFTA DURMANIN
FAZİLETİ
Allahu Teala şöyle
buyuruyor:
"Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki
birbirlerini kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever." [1]
757- Mücahid
demiş ki bu ayet Ensardan bir grup hakkında nazil olmuştur. Onlardan biri
Abdullah Revahe idi. Onlar bir mecliste otururken şöyle dediler:
"Allah Azze ve
Celle'ye amellerden hangisinin daha sevimli olduğunu bilseydik, onunla amel
ederdik. Haklarında ayet nazil olunca Abdullah b. Revaha şöyle dedi:
"Ölünceye kadar
kendimi Allah yolunda vakfetmişim. Ve şehid olarak öldürüldü. [2]
758-
Abdullah b. Selam dan Rasulullah'ın (s.a.v.) asha bından bir grupla
oturuyorduk. Şöyle dedik:
"Allah'a hangi amelin daha sevimli olduğunu
bilseydik, onu yapardık" Bunun üzerine Allah (şu) ayetleri indirdi.
"Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı teşbih
etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz?"Yapmayacağınız
şeyi söylemeniz, Allah katında bir gazab (konusu olması) bakımından büyüdü
(büyük bir suç teşkil etti)."
"Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki
birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever."
"Surenin sonuna
kadar Rasulullah da (s:a.v.) bu sureyi bize okudu.[3]
759- Sehl b. Sa'd es-Saicli den. Rasulullah
(s.a.v.) şöyle buyurmuş:
"(Öyle) iki saat (zaman dilimi) vardır ki,
onlarda gök kapıları açılır ve dua edenin duası nadiren reddedilir; ezan
(kamet) vakti ve Allah yolunda saf bağlama (vakti) dır.[4]
Ebu Davud, İbni
Huzeyme ve İbni Hibban sahihlerinde rivayet etmişler. [5]
760- İbni Hibban'a ait bir rivayette:
"İki saat (vakti)
vardır ki davet edenin duası ona çevrilmez; Namaz ikame edildiğinde ve Allah
yolunda safta durulduğunda.[6]
761- Ahmed
Ebu Umame el-Bahili den tahric etmiş:
"Rasulullah ile seriyyelerinden birinde
çıktık. Der ki:
Adamın biri, içinde su
olan bir mağaraya uğradı. Kendi kendine, bu mağarada ikame edip içindeki su,
etrafındaki bakla ile gıdalanıp dünyadan el-etek çekmeyi söylendi, (içinden
geçirdi) Rasulullah'a (s.a.v.) varıp bunu ona anlatsam; Bana izin verirse bunu
yaparım, izin vermezse yapmam dedi. Ona gelip şöyle dedi:
"Ya Rasulallah!
Muhakkak ki ben içinde bana yetecek derecede suyu ve baklası olan bir mağaraya
uğradım (gördüm). Kendi içimden oradan ikamet edip dünyadan el-etek çekmek
geçirdi. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ben Yahudiler ve Hristiyanlıkla gönderilmedim.
Lakin ben hoşgörülü Hanif dini ile gönderildim. Muhammed'in nefsi elinde olana
yemin olsun ki, Allah yolunda bir gidiş-geliş (veya "sabah yahut akşam
seferi") dünya ve dünyanın içindekilerinden daha hayırlıdır. Saftaki birinizin
yeri (kıyamı) altmış yıllık namazından daha hayırlıdır.”
"Bu
hadis, Ebu Hureyre'nin hadisinden sahih senedlerle de rivayet edilmiş. Hadis
önce de[7]
geçmişti. Fakih ve Mücahid Ebubekir Muhammed b. Abdillah b. Yunus es-Sakali
*'EI-Cami Li Mesail'il-Müdevvene" adlı eserinde şunları zikreder: [8]
762- İbni
Ömer şöyle demiş:
"Allah yolunda
düşmana karşı, kılıçla vurmaksızm, bir mızrakla dürmeden ve bir ok atmadan bir
kere durmam Allah'a isyan etmeden, O'na altmış yıl ibadet etmemden bana daha
sevimlidir.[9]
763-
Abdurrezzak Hişam dan o da Hasan dan rivayet etmiş Rasulullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuş:
"Allah yolunda (bir) sabah veya akşam seferi
dünya ve dünyanın içindekilerinden daha hayırlıdır. Birinizin safta duruşu
adamın altmış yıllık ibadetinden daha hayırlıdır.”
"Hakim Buhari'nin
şartlarına göre sahihtir. [10]
765- Yahya
b. Ebi Kesir den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"İki yer/konum vardır ki cennet ve huriler onlar
süslenirler; Namaz ve kıtal zamanında kişi namazdan cennet ve hurileri
Allah'tan dilemeden ayrılırsa, (huriler) şöyle derler: "Vah vah! (yazıklar
olsun) bu, bizi Allah'tan istemeyendir" Savaş zamanında müminin zevcesi
şöyle der:
"İlerle beni arkadaşlarım arasında rezil
etme/beni hayal kırıklığına uğratma.”
Bunu Şifa'us-Sudur'da
zikretti. [11]
766- İbni
Abbas dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Muhakkak ki hur'ul-inler, iki grup (savaş için)
karşılaştığında mızrakların etrafında dönüp dolaşırlar. Dünyadaki
zevcelerinden daha çok zevcelerini tanırlar. Zevceleriyle yüzyüze olurlar. Onun
arkasını dönüp kaçtığını görünce (bunlar) arkadaşlarından hayadan dolayı
yüzlerini çevirirler." [12]
767- Mücahid
b. Şecere den rivayet etmiş. Yezid b. Şecere fiilinin sözünü doğruladığı bir
zattı. Bize hitab ederek şöyle dedi:
"Ey insanlar! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın
hatırlayan." [13]
Allah'ın üzerinizdeki
nimetleri ne kadarda güzeldir! Onlardan yeşil, kırmızı, sarı görürsün.
Evlerdeki ise daha başka" Şöyle diyordu:
"İnsanlar namaz
ve savaş için saf bağladıklarında, semanın kapıları açılır, cennetin ve
cehennemin kapıları açılır huriler süslenip muttali olurlar. Adam (namaz veya
savaşa) başladığında şöyle der:
"Allah'ım ona
yardım et. Arkasını döndüğünde, ondan gizlenip "Allah'ım onu bağışla"
derler. Anam babam size feda olsun! Hur'ul-İnleri rezil etmeyiniz/hayal
kırıklığına uğratmayınız. İnsanları teşvik ediniz. Şu bir gerçek ki, onun
kanından akacak/düşecek ilk damla amelinden (hata olanları) siler. Hurilerden
iki tane zevcesi başucuna gelip yüzünden toz-toprağı silerler ve senin zamanın
geldi derler, o da ikinizin zamanı geldi der. Sonra yüz tane (güzel ve yeni) elbise
giydirilir. Bunlar insanoğlunun dokuduğu cinsten değildir. Ancak şu var ki
cennetin bittiğindendir. Şayet parmaklar arasına konsa yeterli olur. [14]
768- O şöyle
(de) diyordu:
"Bana haber
verildiğine/rivayet edildiğine göre "Cennet kılıçları cennetin
anahtarlarıdır." Abdurrezzak rivayet etmiş. Yezid'e kadarki senedi
Şeyheyn'in şartlarına göredir. [15]
769-
Taberani de iki tarikle -biri sahihtir- mevkuf olarak rivayet etmiş.[16]
770- Bezzar
Taberani Rasulullah dan merfu olarak rivayet etmişler. Ancak mevkufu daha
sahihtir.[17]Yezid b. Şecere er-Rehavi
-Ruha Mazhic den bir kabilenin sahabe oluşunda ihtilaf var. Hafız İbni Zehebi
Tec-rid'us-Suhabe'de "Onun sahabeliği ve rivayeti vardır" der. Yine
de en iyi bilen Allah'tır.Hadiste geçen "rihal" dan kasıt evlerdir.
Şu hadiste geçtiği gibi, [18]
771-
"Ayakkabılar ıslandığında namaz rihal (evler) de olur." [19]
772- Ebu
Said ten merfu olarak:
"Üç kişi sınıf vardır ki kıyamet günü Allah
onlara güler/tebessüm eder. Gece kalkıp namaz kılan adam, namazda saf duran
kavim ve düşmanla savaşmak için saf tutan bir kavim.
[20]İbni Ebi Şeybe Mücahid İbni Said tarikiyle rivayet
etmiş. [21]
773-
Abdullah b. Ubeyd b. Umayr el-Leysi'den:
"İki saf karşı
karşıya (savaş için) geldiğinde Allah dünya semasına Hur'il-İnleri indirir.
Adamın ilerleyip atıldığını görünce sevinip "Allah'ım onu (n ayağını)
sabit kıl" derler. Geri kaçtığında ondan utanırlar, gizlenirler. O
öldürüldüğünde onlardan ikisi yanma gelip yüzündeki tozu silip
"Allah'ım onu kirleteni sen de kirlet,
onu tozlananı sen de tozlat" derler. [22]
İbni Mübarek ve
Abdurrezzak mevkuf olarak rivayet etmişler. İsnadları da sahihtir. Abdullah'da
meşhur tabiindendir. [23]
774- İbni
Mübarek Safvan b. Amr'dan Abdullah b. Amr b. Asi'den,
"Kıyamet günü
Allah indinde en hayırlı konuma sahip şehidi haber vereyim mi? Düşmanla safta
karşılaştığında ve onlara hücum ettiklerinde, sağa sola iltifat etmeden omuzlarına
kılıcını koyup "Allah'ım! geçmiş günlerde geçirdiğim (ömür için) canımı
sana veriyorum" deyip o anda ölen kişidir. Bu cennetin yüksek odalarında
oturup diledikleri gibi gezen şehidlerdendir. [24] Bu
mevkuftur. [25]
775-
Taberani Hasen bir isnad ile Ebu Said'ten merfu ve muhtasar olarak rivayet
etmiş.[26]
776- Ahmed
ve Ebu Ya'la da bu şekilde Nuayb b. Hummar'dan rivayet etmişler. [27]
777-
Şifa'us-Sudur'da Ebu Abdullah el-Horasani den Rasulullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuş:
"Cennetin kapıları savaş (için) saf tutulduğunda
ve namaz (kılmak için) saf tutulduğunda açılır. Atlarınıza binip düşmanınıza
karşı saf tuttuğunuzda, Huru'l-inler yeşil ipekle süslenir, sarı inciden
gerdanlık takar, perçem ve göğüslerini açar, sonra da yakuttan cennet atlarına
biner, arkanızda duruncaya kadar gelirler. Hamle yaptığınızda onlar da yapar.
Biriniz öldürüldüğünde onun yüzünden toz ve kanı temizlemeye başlarlar
ve"Bugün dünya hüzün ve kederi sizden sona erdi. Bugün kerim olan Rabbe
komşu oldunuz., mühürlü içkiden içtiniz ve huru'lin olan zevcelerinizi
gözünüzle gördünüz" derler." [28]
[1] Saffat: 37/3.
[2] Abdulah b. Humeyd İbn'il-Münzir ve ibni Asakir rivayet
etmiş. Ed-Durru'1-Mensur: 6/212. İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/429
[3] 88 dipnot ile tahriri geçti. İbn Nehhas, Cihad, Tevhid
Yayınları: 1/429-430
[4] Ebu Davud Sünen Cihad: 3/45; Munziri "Senedinde
Musa b. Ya'kub ez-Zam'i var, bu kuvvetli değildir" Yahya b. Muin
"Sikadır" Ebu Davud es-Sicistani "Salih bir kişidir, fakat
meçhul şeyhleri var" Ebu Davud Sunen muhtasar; 3/384; Şeyh Ahmed Şakir
yorumunda "isnadı sahihtir. Musa b. Yakub sikadır. Ibni Kattan ve
başkaları da onu sika görmüş. Buharı el-Kebir'de onunla ilgili bir cerh
zikretmemiş" der."
[5] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/430
[6] Mevarid'uz-Zaman s: 97.
İbn Nehhas, Cihad, Tevhid
Yayınları: 1/430
[7] 100, 248 no ile.
[8] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/430-431
[9] Cami K. 154/A
[10] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/431
[11] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/431-432
[12] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/432
[14] Musannef Cihad: 5/256-258. Derim ki, İbni Ebi Şeybe de
benzerini Musannef'te rivayet etmiş. 5/292-293, 301.
İbn Nehhas, Cihad,
Tevhid Yayınları: 1/432-433
[15] Musannef: 5/256-257.
[16] Mecma'uz-Zevaid: 5/294.
[17] Keşf ul-Estar Cihad: 2/283; Heysemİ Taberani, Bezzar
rivayet etmiş.
Senedinde Fadl var ki
bu zayıftır der. Mecma'uz-Zevaid: 5/274-275.
[18] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/433
[19] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/433
[20] Musannef Cihad: 5/289.
[21] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/433-434
[22] Cihad: 1/70-71; Musannef Cihad: 5/28.
[23] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/434
[24] Cihad: 1/86.
[25] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/434
[26] Heysemi "Taberani et-Evsat'ta Anbese b. Said b.
Eban tarikiyle rivayet etmiş. Zehebi'nin naklettiği gibi Darekutni de sika
görmüş, hiçbiri onu zayıf görmemiş, geri kalan ricali Sahih'in ricalidir. Mecma'uz-Zevaid:
5/292.
[27] Müsned: 5/287. Senedi Hasen'dir; Heysemi Ahmed, Ebu
Ya'la, Kebir ve Evsat'ta, Taberani rivayet etmişler'. Ahmed ve Ebu Yala'nın
adamları "sikadır" der. Mecma'uz-Zevaid: 5/292.
[28] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/435