Hz. İSMAİL ve.Hz. İSHAK (AS.) 1

İlgili Ayetlerin Meali: 1

A- Kurbanlığın Îshak Olduğunu Öne Sürenlerin Delilleri: 1

B- Kurbanlığın İsmail Olduğuna Dair Deliller: 2

Konu İle İlgili Hadisler Ve Diğer Haberler: 4

 

 

 

Hz. İSMAİL ve.Hz. İSHAK (AS.)

 

İsmail ve İshak, Hz. İbrahim'in iki oğludürsve ikisi de peygamerdir. Bu iki isim, yeryüzü halkından büyük ve muazzam toplulukların babalandır. Hz. İsmail Arap­ların, Hz. İshak da İsrail oğullarının atasıdır. Bu konuda müslim gayr-i müslim en-sab bilginleri ittifak halindedir.[1] Ayrıca konu ile ilgili hadisler de vardır.[2]

1 Hz. İsmail'in ismi Kur'ari-ı Kerim'in sekiz suresinde 12 yerde geçer; îshak ise, 12 surede 17 kere zikredilir.

Hz. İsmail ve İshak bahsinde islam bilginlerini hayli uğraştırmış bir mesele var­dır. O da Cenab-ı Hakk'ın es-Saffat Suresinin Î00-107'incî ayetierinde bahis konu­su ettiği "kurbanlık" çocuğun tayini meselesidir. Yüce Allah'ın Hz. İbrahim'den kurban etmesini istediği çocuk Ehl-i Kitab'a göre îshak'tır. Ehl-i Sünnet ve bunun dışında kalan islam bilginlerinin büyük ekseriyetine göre de İsmail'dir. Şimdi ko­nuya ait haberlere bir göz atalım: [3]

 

İlgili Ayetlerin Meali: 

                                                   

(İbrahim) "Rabbim! Bana iyilerden ohcakbit çocuk ver" diye yalvardı. Biz de O'na yu­muşak huylu bir oğİan müjdeledik. Çocuk kendisinin yanı stra yürümeye başlayınca: "Ey oğulcuğum! Doğrusu ben uykuda iken seni boğazladığımi görüyorum, bir düşün ne der­sin? "dedi. "Ey babacığım! Ne ileemrolundunsayap, Allah dilerse, sabredenlerden olduğumu göreceksin" dedi. Böylece ikisi de Allah 'a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alm .üzerine yatınnca biz: "Ey hmhiml Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafat­landırırız" diye seslendik. Doğfusu bu apaçıkbir deneme idi" (es-Saffat, 37/100-107).

Görüldüğü gibi, konu ile ilgili olan bu ayetler, kesilmesi emredilen çocuğun is-I mini vermiyor. Lakin biraz sonra izah edeceğimiz gibi, bunun İsmail olması şüphe I bırakmayacak kadar katiyetle sabittir. [4]      

 

A- Kurbanlığın Îshak Olduğunu Öne Sürenlerin Delilleri:

 

1) Hz. Yusuf, kendisi ile bir sofrada yemek yemekten çekinen Mısır Melik'ine: "Sen benimle yemek yemekten çekjniyorsun. Andolsun ki ben, Allah'ın dostu İbrahim'in kurbanlık oğlu olan İshak oğlu, Allah peygamberi Yakub'un oğlu Yusuflum Demişti,

2) Süfyan-ı Sevri'nin rivayetine göre Hz. Musa Cenab-ı Hakk'a:" Ya Rab! İnsan-: sana yaptıkları dua (veya yeminlerinde): İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un Rabbi adına (veya aşkına) diyorlar, bunun sebebi nedir?" diye sordu. Allah bu soruya verdiği cevapta îshak için: "Canini benim için bezletti" buyurdu.

3) Bir adam îbn Mesud'un huzurunda: "Ben hepsi hürmete layık kişiler olan fa­lan, falan ve falanların oğluyum (canların neslinderüm)" demişti. Buna karşı îbn Mesud: "Bu Allah dostu İbrahim oğlu, kurbanlık îshak oğlu, Yakub oğlu Yusuf tur" cevabını verdi.

4) Rivayete göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Bir gün Davud (a.s.): "Ya Rab İsrail oğullan sana karşı daima İbrahim, îshak ve Yakub'la dua ve niyazda bulunu­yorlar; beni de onlar için, ismiyle dua «dilen dördüncü şahıs eyle" dedi. Allah va­hiy yoluyla -diğerleri meyattıında- îshak'ın kanım kendi yolunda akıtmaya âmâde olduğunu ve başına gelene sabrettiğini bildirdi. Davud'a: "Sen böyle bir sınamaya. tabi tutulmadın" tarzında, cevap verdi, isteğine razı olmadı.

5) Tevrat'ta açıkça kurbanlık olarak îshak'ın isminden bahsedilir. 

Hz. Ömer, Hz. Ali, Abbas îbnAbdi'l-Müttalib; îbn Mesud, Ebu Musa el-Eşari, Ebu Hüreyre, Kabu'l-Ahbar, Vehb îbn Münebbih ve daha bazı tabiin ve onları ta-kib eden İslâm büyükleri de kurbanlığın îshak olduğu yolunda kanaat beyan etmişlerdir.[5]         

6) Yakub (a.s.) 'un Mısır'da bulunan oğlu Hz. Yusufa yazmış olduğu mektu­bunda da İshak (â.s.)'dan "kurbanlık" olarak basedilmektedif .[6]

Bunların dışında kalan tali derecedeki başka deliller ve yukarıda meallerini ver­diğimiz ayetlerin üzerinde gösterilen gramer inceliklerine'dayanarak îshak'ın "kurbanlık olduğu Qrtay a atılmış ye savunması yapılmıştır, fakat bunların hiçbiri' de kabule şayan bulunmamıştır. Çünkü:               

1. İshak'm "kurbanlık" oğul oluşuna ait olan rivayetlerin hemen tamamı Kabu'l-Ahbar'dan alınmıştır. îslam ümmetine bunların hiç biri lazım değildir. Konu ile il­gili olarak Hz. Peygamber'den nakledilen Hadis'in ise senedi "sahih" değildîr.[7]

2. Davud (a.s.)'la ilgili olarak el Ahnef îbn Kays tarikiyle Hfc. Peygamber'den ri­vayet edilen haber "mürseldir"; haberde "nekared" vardır, Hadisin ravileri, arasında bulunan Ali îbn.Zeyd'îbn Cüdân'ın haberleri "nekaret ve gârib"Uklerİe doludur.. Müdekkiklerin  tahminine göre el-Artaef bu haberi KabüÜ-Ahbar, Vehb îbn Mu-'% nebbih ve bunlara mümasillsrailpğullan-ınıdanolan kişilerden almıştır.[8]   

3. Tevrat (Tekvin, 22/l-19)'da kurlpanhk olarâk'Hz. îshak'ın ismen zikrediüniş olmasına jse asla itibar edilmez. Çüri^li Allah bu kitafeın tahrif edihniş olduğunu biz;e açıkça bildirmiştir.[9]                      

4. Kitaplara çok us£un olarak dercedilen Hz. Yakub'un oğlu Yusuf a yazdığı mektup olarak takdim edilen metin ise uydurmadır.[10]    

 

B- Kurbanlığın İsmail Olduğuna Dair Deliller:

 

Kurbanlığın İsmail (a.s.) olduğunu isbat sadedinde zikr edeceğimiz şeylerle ko­nuyu aydınlığa kavuşturmaya çalışacağız:

Konu ile igili ayetler ve bunlardan çıkan sonuçlar:

1. Kur'an'ın İt. suresi olan Hud'un 71 ve 72. ayetleri mealen şöyledir: "Bu ara­da İbrahim'in ayakta duran kansı gülünce O'nalshak't ardından da Yakub'u müjdeleriz" dediler.                                                        

"Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarıyım, kocam da ihtiyar olmuşken ben nasıl doğu­rabilirim? Doğrusu bu şaşıldcakbir şey" dedi

tshak'ın kurbanlık olduğunu iddia edenler -ki bu tam bir israili bir haberdir -bu ayete istinad ediyorlar ve söyle diyorlar: "Allah önce İshak'i müjdeledi, sonra da onun kesilmesini emretti". Bu.tez aklen ve örfen tutarsızdır. Çünkü normal ahval­de bile, bir çocuğun Önce doğacağı sonra kesileceği.söylenmez. O zaman bu, müjde değildir; bir kara. haberdir. Normal insanların bile kullanmayacağı bu cümle ve böyle bir mana Allah'a isnad ecfiternez.[11]

2.  Cenab-ı Hakk bir .ayetinde: " Biz de O'na (İbrahim'e) uslu bir oğul müjdesi ver­dik " buyuruyor.[12] Ekser müfessirler burada geçen "uslu" oğuldan maksadın îsmail olduğunu açıklamışlardır, Çünkü O, kesme emrini duyduğu zaman: "Babacığım, sana verilen efnit ne ise ona yap. İnşaattan beni sabredenlerden bulacaksın" de­mek suretiyle, tam bir teslimiyet ve usluluk örneği vermişti (es-Saffat, 37/102):[13]

3. îsmail için Kur'an-i Kerim'de şöyle buyrulur: "Kitab'da İsmail'i de yad et. Çün­kü O, va'dinde sadık idi..." (Meryem, 19/54). Bu ayetteki" va'd" dan maksad, babası­na: "Babacığım sana verilen emir ne ise onu yap; inşallah beni sabredenlerden bulacaksın" sözündeki sabır va'didir ve bunu isbat etmiştir.[14]

4. tbrahİrrvsureşi'nih 37inci ayetinde Hz. İbrahim Allah'a şöyle yalvarır: " Ey Rabbimiz, ben evladımdan kimini, senin kutsal evinin yanında ziraate elverişsiz bir vadiye yerleştirelim..'"

Kabe ciyarnia yerleştirilen züuiyetten kasıd İsmail ve annesidir. Bunu başka bir ayet şöyle açıklar: ]'Hani İbrahim ç Şeytin temeijçrini İsmail ile birlikte yükseltiyordu"'.[15]

Demek Hz. İbrahim zürriyetinden azısihı Kabe civarına yerleştirmiş «bunlardan biriyle de Beyt'i bina etmiştir. Ayet bunun ismini İsmail olarak kaydediyor. Bütün Islâmî rivayetlerde kesme ameliyesinin Mekke civarında cereyan ettiği tasrih edilmistir, tshak'ın ise buralara geldiğine 4air en ufak bir haber yoktur. Buhâri ve Ah-med Ibn Hanbel tarafından vay et edilen bir haberde İsmail'in Mekke civarına em­zikte iken geldiğini, burada, büyüdüğünü, kesme işinin de bizzat ismail üzerinde  burada denendiğini açıkça beyan etmektedir[16]. O halde "kurbanlık" îshak değil İsmaildir. [17]

5. Otoritelerce Saffat Suresinin: "Hem O'na hem îshak'a bereketler verdik" mealin­de olan 113'Üncü ayetindeki zamiri, İsmail'e ait olarak mütalaa edilmiştir. [18] ismail'e ait bu zamirden sonra da Îshak zikredilmiştir.

6. "O'na (İbrahim'e)iyilerden olan,fshak'ı peygamber olarak müjdeledik" ayeti de, (37/112). kurrıarJığm İsmail olduğunu isbat eder. Buna rağmen bazıları, bu ayetteki müjde îşhak'ın doğumu değil, peygamberliğinin müjdesidir demişlerdir. Ama bu açıkça Kur'an'ın zahirinden uzaklaşmak ve onu terketmek demektir[19]

7f Süyutî yukarıda sayılan bütün bu şeylerin zannî olduğunu söyledikten sonra şunu ortaya atar: "Ben Kur'an'ı düşündüm ve O'nda -kurbanlıkla ilgili olarak - ka-Çyyet gerektiren veya ona, yakın olan, bir şeyin farkına, vardım - bunu benden evvel farkeden birini de görmedim. - Kur'arida müjde iki kere vuku bulmuştur. Biri Saf-fat, 3^/9^-102'irvcî ayetleri, diğeri de Hud, ll/71'inci ayetindedir. Bunlardan birin­cisi kati olarak kurbanlık hakkındadır. İkincisi işe Îshak hakkındadır. Zaten ismi de , açıkça zikredilmiştir... O halde Kur'an iki ayn vakitte vuku bulmuş iki ayrı müjde­yi haber vermektedir. Bunlar da iki çocukla ilgilidir. Birincisi istemeden olmuştur; bu İshak'ür. İkincisi de bundan evvel, istekle olmuştur. Bu da Ötekinden başkasıdıı ve İsmail'dir; kurbanlık da budur. [20]    

 

Konu İle İlgili Hadisler Ve Diğer Haberler:                                               

 

1. Yukarıda da işaret edildiği gibı Buhari'nin Sahihinde ve Ahmed.İbn Hanbel'in Müsned'inde Hz. İsmail'in daha emzikte iken annesiyle birlikte Mekke civarina getirilmesi, burada büyüyüp yetişmesi, evlenmesi, kurban edilmesi ve nihaye babası ibrahim'le birlikte Kabe'yi $na etmeleriyle ilgili îbn Abbas'tan mervi uzunca bir mevkuf hadis yardır. [21] Bu Hadis herşeyi en ince teferruatına kadar ye hiçbir tereddüde meydan bırakmayacak tarzda ortaya koymuştur ki, kurbanlık Ismaildir, İshak değil.

2. Hz. Peygamber bir vesileüe: "Ben iki kurbanlığın- oğluyum" buyurmuştur. İs lam tarihçileri, üfci kurbanlıktan birinin Hz: Peygamber'in babası Abdullah[22]', diğ« lininde İsmail oltjuğumi tasrihetmişlerdir[23]           

3. İslam'ın ilk devirlerinde, tstriail için kesilen koçun başının, iki boynuzu il birlikte Kabe'de asılı bir halde bulunduğunu ve başın kurumuş olduğuna dair muhtelif senedlerle rivayet edilen hadisler [24] ve'ferihi rivayetler mevcuttur[25] Tek başına sadece bu rivayet bile kurbanlığın îshak değil, İsmail olduğuna delil olarak yeter. Çünkü Mekke'de mukim olan ismail idi. ÎShak'in küçükken Mekke civarına geldiğine dair elde hiç bir haber yoktur.     

4. Hz. Peygamber'den ''Gerçekten kurbanlık İsmail'dir" mealinde bir hadis de ri­vayet edilmiştir. [26]

5. Rivayete göre el-Esmâi şöyle demiştir: "Bir gün kurbanlığın kim olduğunu Ebü Amr fbn el-Alâ'dan

sormuştum. Cevabında bana: "Ey Esmaî! Sen akhnı mı yı-tirdin? îshak Mekke'ye nereden gelmiş?-Mekk^'deîkamet eden İsmail'dir; bafeosiy-la birlikte Beyti yapan da G'dûr; kürfean kesme yeri de Mekke'dedir" dedi. [27]

6. tbri Abbas:" Caiu Allah yoluna kurban edilmek istenen ismail'dir; Yahudiler ise kurbanlığın îshak olduğunu iddia ettiler ve (böylece de) yalan söylediler" de­miştir[28].

7. Bir gün Muhammed İbn Ka'b Kurazî'nin de hazır bulunduğu bir mecliste Ha­life Ömer îbn AkiH-A^iz, Müslürnan olm,uş bir yahudiye, tiz; ibrahim'in hartgi oğlunun kurbanlık olduğunu sormuştu, İslam'ı içine sindirmiş samimi bir mühtedi olan bu şahıs: "Kurbanlık "İsmail'dir, ey Müininİer Ettiril. Ândolsun ki, Yahudiler bu gerçeği biliyorlar. Fakat siz Arapları kıskandıklarından dolayı hakikâti itiraf et­miyorlar..." Cevabını verdi[29]'    

8. Kurbanlığın îshak olduğunu iddia edenler, EhH Kitap olan Yahudi ye Huis-tiyanlara dayanıyorlar. Onlarm bu konuda ittifak etmiş olmalarım Öne sürerek, gö­rüşlerini takviye cihetine gidiyorlar. Şuriü unutmamak gerekir ki, onlarm icmaı, îs-. lam ümmeti için hiç bir konuda hüccet .değildir. Sözleri de nazar-ı itibara alınmamahdır. [30]

9. Kurbanlığın tevrat'da (tekvin, 22/1^10) Jşhak olarak ismen tasrih edilmiş ol­masına rağmen, yine Tevrat'a dayanarak birinin bir yalan ve tahrif olduğunu isbat etmek mümkündür. Şöyle ki: Allah Tevrat'da Hz; İbrahim'e şu emri verir:"... şimdi oğlunu, biricik oğlunu, İShaİc'i al... Kurban olarak takdim et!" [31]. Bğer Tevrat'ı dik­katlice okursak îshak'ın "biricik " oğul olmadığını görürüz. Çünkü Îshak doğduğu zaman İsmail, 14 yaşında idi. [32] Tevrata göre İbrahim ile İsmail aynı günde sünnet olmuşlardır (Tekvin,-17/24-25>. Sünnet olunduğu gün İbrahim 99, İsmail ise 13 ya­şında idi. [33] Îshak doğduğu zaman İbrahim 100 yaşına basmıştı[34]' O halde İshak için kullanılan "biricik" sıfatı yanlıştır. Kendisinden 14 yıl önce dünyaya gelmiş ağabeysi İsmail varken Ishak'a"biricik" oğul denmez. Bu açık bir tahriftir. Muhte­melen bu biricik sıfatı İsmail'e aittir. Ve buisim de bilerek tahrif edilmiştir.

10. Tevrat'da ifade, edildiğine göre Hz. İsmail, Paran çölünde oturmuştur: "Ve Allah çocukla (İsmail) beraberdi o büyüdü; ve çölde oturdu, ve büyüyerek okçu ol­du. Ve Paran çölünde oturdu; anası ona Mısır diyarından bir kadın aldı" [35]  Paran (Arapçası faran) Mekke ile Medine arasındaki tepelerin adıdır. Arap coğrafyacıları bu bölgeye daima Faran adını vermişlerdir. Mekke'den Medine'ye giden yol üze­rinde Fatim vadisi adı verilen bir konak yeri vardır. Kervanlar buradan geçerken, civarda ki çocuklar onları karşılayıp çiçek satarlar, çiçpklerih nereden geldiği sorul rulduğu zaman çocuklar:" Bariyyat Farari'dan (yani Faran Çölünden)" diye cevap verirler. Eski Ahid'e göre İsmail burada yaşamıştır[36].

Bu da gösteriyor ki, kurbanlık Ishak değil İsmail'dir. Kurbanlık çocuğun ismi­nin Tevrat1 da Ishak olarak geçmesi yine de tekrar edelim ki, tahriften başka bir şeyle izah edilmez.                                                   

v Bütün bu yazılanlarda da anlaşılacağı üzere Hz. İbrahim'in kurban etmek iste­diği oğlu îshak değil İsmail'dir. Tevrat ibareleri de dahi) kurbanlığın Ishak olduğu yolundaki konu ile ilgili bütün merviyyat ve söylentiler israiliyyattandır. Hepsi dö­nüp dolaşıp Ehl-i Kitap'da düğümlenir.[37]

Ayrıca çocuk kurban edileceği ,zaman kendisine şeytanın musallat olması; keşi* me tekaddüm eden dakikalarda el ve kollarını sıkıca, bağlaması, yüzüne bakmama­sı, gömleğinin anasına götürülmesiyle ilgili olarak babasına yapmış olduğu tavsi­yeler; boğaza çalındığı esnada, bıçağın kesmemesi, ters dönmesi; boğaz nahiyesinin bakır madeni ile kaplanması ve kesrrie ameliyesi icra edilirken Cebrail, Hz. İbrahim ve kurbanlığın almış olduğu tekbirlerle ilgili merviyyat da bir çok yönleriyle sahih değildir. Ekserisi israiliyyattır. [38]  

 

 



[1] îbn Hişam, es-SiraJ, 2,5 v.d.; Ibn Kesir, el-Bidaye, 1,191 v.d.

[2] Misal olmak üzere bkz. el-Buhari, Cihad, 78; Enbiya 12.

[3] Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 69.

[4] Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 69.

[5] et-Taberi, Tefsir, XXUI, 81; Tarih, 1/1,402 v.d.; es-Salebt Arais,s. 81; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,.56-57; İbnu'l-Cevzi, Tefsir, VII, 72; tbnu'1-Esir, el-Kâmil 1,106,109-110; îbn Ka£yUxv el,Çevziyye, Zâdu'l-Mead, 1,29; er Razi, Tefsir, XXVI153-54; el-Kurtubi, Tefoİr^ XV,100-101; îbn Kesir, Tefsir^ JV, 43-44; VI,29;lbnKesir,el-Bidaye,I,159.

[6] ez-Zamahşeri, Tefsir, IV,57.

[7] tbn Kesir, Tefsir VI, 29; îbn Kesil1, el-Bidaye, 1,159; Îbnu'l-Cevzi, Tefsir, VII, 78^not.l; elrKasimi, Tef­sir, XIV,5052 v.d

[8] îbn Kesir, Tefsir, IV, 44.

[9] Misal olmak üzere bkz. en-Nisa4/46; el-Maide,5/13,41.

[10] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,57, not> 1; İbn Kesir, Tefsir, FV, 44.

Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 69-71.

[11] el-Kurtubi, Tefsir, XV, 10%; d-Kâsind, Tefsir, XIV, 5055

[12] es-Saffat, 37/101.

[13] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 57; el-Kasimi, Tefsir,XIV,5055. .

[14] ez-2emah$eri, Tefsir, IV, 57; tbn Kayyim el-Cevziyye, Zadu'1-Mead, I, 30; el-Kasimi, Tefsir, XIV, 5056.

[15] el-Bakara, 2/127; et-Tabresi, Tefsir, IV, 454; Kabe'nin yapılmasıyla ilgili geniş bilgi için bKz. el-Ezraki, Ahbaru Mekke, 1,59 v.d.

[16] el-Buhari, Enbiya 9; Ahmedibn Hanbel, el-Müsned,İ, 347.

[17] Tekvin, 25/118; Abdulvehhab en-Neccar, Kasasu’l Enbiya, s. 102.

[18].Abdulvehhab en-Neccar, Kasasu’l Enbiya, s. 103, not 2.

[19] et-Tusi,Tefsir,Vîn,474;et-Tabresi,Tefsir,IV.453

[20] eltKasimi,Tefftii;,5057.

Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 71-72.

[21] el-Buhari, Enbiya 9; Ahmedîbn Hanbel el-Müsned,'U47

[22]  ÖmHişam,es-Sira,I,160v.d

[23] es-Salebi, Axais,s.81; Ibnu'1-Esir, el-KâmU, 1,108; ftm Kesir, et-Bidaye, I 160; ez-Zemahşeri, Teh IV, 56; et-Tabresi, Tefsir, IV,453; et-Tusi, Tefsir, VTII474; İvad ibrahim, Ibnu'z-Zebihayn (Mecell tu'I-Ezher), m, 241 v.d. (45. yû)i izmirli, Siyer-i Celile-İ Nebeyîyye Mukaddemesi, s. 106-107.1 hadisin muhtelif varyantları hakkında söylenenlerin tamamı için bkz. Keşfu'1-Hafa, 1,199.

[24] Ahmed tbn Hanbei, el-Müsned, IV, 68; V, 379,380.

[25] et-Tabcri, Tefsir, XXm, 84; Tarih, 1/1, 408; es-Salebi, Arais, s. 82-83; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,56; lbnu'1-Esir, el-Kâmil, 1,110; tbn Kesir, el-Bidaye, 1,158.

[26] el-Kurtubi,Tefsir,XV, 100-101.

[27] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 56; et-Tabresi> Tefsir, IV, 453; tbn Kayyim el-Cevziyye, Zadal-ttteatt; T, 30; tbn Kesir, eI-Bidaye,1,158-59; İvad ibrahim, İbriu'^ZebÜıayn (Mecelietu'l-Ezher, 45.yıİ),Hl, 246.

[28] tbn Kesir, Tefsir, VI, 30.

[29] es-Salebt Arais, s. 80-81; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 56; et-Tabresi, Telsir, IV, 453; Îbn«l-Eâir; «1-

Kâmit 1,110; tbn Kesir, Tefsir, VI,30;îbitKesirjel-Bidaye,(1,159.

[30] et-Tabresi, Tefsir, IV, 453.

[31] Tekvin, 22/2.

[32] Tekvin 17/24-25

[33] Tevkin 17/25-26.

[34] Tekvin, 21/5

[35] Tekvin 21/20-21.

[36] Mirza Beşiruddin Mahmud Ahmed, Kui'ân-ı Kerim'in Tetkikine Giriş, s. 81.

[37] Konu ile ilgili diğer deliller ve geniş bilgi için bkz. et-Taberi, Tarih, I/î, 406; el-Cessas, Ahkunu'l-Kur'ân, m, 378; Ibnul-Afabi, AhkajnuT-Kur'an, IV, 1607; İbnu'l-Cevzi, Zadu'l-Mesİr, VB, 72; tbn Kayyim el-Cevziyye, Zadu'1-Mead, J, 29-31; eMCasirjıi, Tefsir, XV, 5052 v<d:; Abdulvehhab eh-Neccar,Kassu'l-Enbiya^.103v.d.

[38] Rivayetler için bkz. «t-Taberi, Tefair, XXin, 78,82; Tarih I/l,402>406,407; es-Salebi, Arais^- 81;62,83; ez-Zemahşeri, Tefsir, W, 55,56; Îbnu'1-Esir, el-KâmÜ,I,,109; 112; tbn Kesir, d-Bİdaye, 1,158.

Rivayetlerin tenkidi için bkz. İbn Kesir, Tefsir, VI, 26-27; el-KurtubCTefsir, XV, 102-103; er-Râzi, Tefsir, XXVI, 158; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 55 not.4; el-Kasimi Tefsir, XIV, 5052 v.d.

Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 72-74.