A-
Kurbanlığın Îshak Olduğunu Öne Sürenlerin Delilleri:
B-
Kurbanlığın İsmail Olduğuna Dair Deliller:
Konu
İle İlgili Hadisler Ve Diğer Haberler:
İsmail ve İshak, Hz.
İbrahim'in iki oğludürsve ikisi de peygamerdir. Bu iki isim, yeryüzü halkından
büyük ve muazzam toplulukların babalandır. Hz. İsmail Arapların, Hz. İshak da
İsrail oğullarının atasıdır. Bu konuda müslim gayr-i müslim en-sab bilginleri
ittifak halindedir.[1] Ayrıca konu ile ilgili
hadisler de vardır.[2]
1 Hz. İsmail'in ismi
Kur'ari-ı Kerim'in sekiz suresinde 12 yerde geçer; îshak ise, 12 surede 17 kere
zikredilir.
Hz. İsmail ve İshak
bahsinde islam bilginlerini hayli uğraştırmış bir mesele vardır. O da Cenab-ı
Hakk'ın es-Saffat Suresinin Î00-107'incî ayetierinde bahis konusu ettiği
"kurbanlık" çocuğun tayini meselesidir. Yüce Allah'ın Hz. İbrahim'den
kurban etmesini istediği çocuk Ehl-i Kitab'a göre îshak'tır. Ehl-i Sünnet ve
bunun dışında kalan islam bilginlerinin büyük ekseriyetine göre de İsmail'dir.
Şimdi konuya ait haberlere bir göz atalım: [3]
(İbrahim)
"Rabbim! Bana iyilerden ohcakbit çocuk ver" diye yalvardı. Biz de
O'na yumuşak huylu bir oğİan müjdeledik. Çocuk kendisinin yanı stra yürümeye
başlayınca: "Ey oğulcuğum! Doğrusu ben uykuda iken seni boğazladığımi
görüyorum, bir düşün ne dersin? "dedi. "Ey babacığım! Ne ileemrolundunsayap,
Allah dilerse, sabredenlerden olduğumu göreceksin" dedi. Böylece ikisi de
Allah 'a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alm .üzerine yatınnca biz: "Ey
hmhiml Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız"
diye seslendik. Doğfusu bu apaçıkbir deneme idi" (es-Saffat, 37/100-107).
Görüldüğü gibi, konu
ile ilgili olan bu ayetler, kesilmesi emredilen çocuğun is-I mini vermiyor.
Lakin biraz sonra izah edeceğimiz gibi, bunun İsmail olması şüphe I
bırakmayacak kadar katiyetle sabittir. [4]
1) Hz.
Yusuf, kendisi ile bir sofrada yemek yemekten çekinen Mısır Melik'ine:
"Sen benimle yemek yemekten çekjniyorsun. Andolsun ki ben, Allah'ın dostu İbrahim'in
kurbanlık oğlu olan İshak oğlu, Allah peygamberi Yakub'un oğlu Yusuflum
Demişti,
2) Süfyan-ı
Sevri'nin rivayetine göre Hz. Musa Cenab-ı Hakk'a:" Ya Rab! İnsan-: sana
yaptıkları dua (veya yeminlerinde): İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un Rabbi
adına (veya aşkına) diyorlar, bunun sebebi nedir?" diye sordu. Allah bu
soruya verdiği cevapta îshak için: "Canini benim için bezletti"
buyurdu.
3) Bir adam
îbn Mesud'un huzurunda: "Ben hepsi hürmete layık kişiler olan falan,
falan ve falanların oğluyum (canların neslinderüm)" demişti. Buna karşı
îbn Mesud: "Bu Allah dostu İbrahim oğlu, kurbanlık îshak oğlu, Yakub oğlu
Yusuf tur" cevabını verdi.
4) Rivayete
göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Bir gün Davud (a.s.): "Ya Rab
İsrail oğullan sana karşı daima İbrahim, îshak ve Yakub'la dua ve niyazda
bulunuyorlar; beni de onlar için, ismiyle dua «dilen dördüncü şahıs eyle"
dedi. Allah vahiy yoluyla -diğerleri meyattıında- îshak'ın kanım kendi yolunda
akıtmaya âmâde olduğunu ve başına gelene sabrettiğini bildirdi. Davud'a:
"Sen böyle bir sınamaya. tabi tutulmadın" tarzında, cevap verdi,
isteğine razı olmadı.
5) Tevrat'ta
açıkça kurbanlık olarak îshak'ın isminden bahsedilir.
Hz. Ömer, Hz. Ali,
Abbas îbnAbdi'l-Müttalib; îbn Mesud, Ebu Musa el-Eşari, Ebu Hüreyre,
Kabu'l-Ahbar, Vehb îbn Münebbih ve daha bazı tabiin ve onları ta-kib eden İslâm
büyükleri de kurbanlığın îshak olduğu yolunda kanaat beyan etmişlerdir.[5]
6) Yakub
(a.s.) 'un Mısır'da bulunan oğlu Hz. Yusufa yazmış olduğu mektubunda da İshak
(â.s.)'dan "kurbanlık" olarak basedilmektedif .[6]
Bunların dışında kalan
tali derecedeki başka deliller ve yukarıda meallerini verdiğimiz ayetlerin
üzerinde gösterilen gramer inceliklerine'dayanarak îshak'ın "kurbanlık
olduğu Qrtay a atılmış ye savunması yapılmıştır, fakat bunların hiçbiri' de
kabule şayan bulunmamıştır. Çünkü:
1. İshak'm
"kurbanlık" oğul oluşuna ait olan rivayetlerin hemen tamamı
Kabu'l-Ahbar'dan alınmıştır. îslam ümmetine bunların hiç biri lazım değildir.
Konu ile ilgili olarak Hz. Peygamber'den nakledilen Hadis'in ise senedi
"sahih" değildîr.[7]
2. Davud
(a.s.)'la ilgili olarak el Ahnef îbn Kays tarikiyle Hfc. Peygamber'den rivayet
edilen haber "mürseldir"; haberde "nekared" vardır, Hadisin
ravileri, arasında bulunan Ali îbn.Zeyd'îbn Cüdân'ın haberleri "nekaret ve
gârib"Uklerİe doludur.. Müdekkiklerin
tahminine göre el-Artaef bu haberi KabüÜ-Ahbar, Vehb îbn Mu-'% nebbih ve
bunlara mümasillsrailpğullan-ınıdanolan kişilerden almıştır.[8]
3. Tevrat
(Tekvin, 22/l-19)'da kurlpanhk olarâk'Hz. îshak'ın ismen zikrediüniş olmasına
jse asla itibar edilmez. Çüri^li Allah bu kitafeın tahrif edihniş olduğunu
biz;e açıkça bildirmiştir.[9]
4. Kitaplara
çok us£un olarak dercedilen Hz. Yakub'un oğlu Yusuf a yazdığı mektup olarak
takdim edilen metin ise uydurmadır.[10]
Kurbanlığın İsmail
(a.s.) olduğunu isbat sadedinde zikr edeceğimiz şeylerle konuyu aydınlığa
kavuşturmaya çalışacağız:
Konu ile igili ayetler
ve bunlardan çıkan sonuçlar:
1. Kur'an'ın
İt. suresi olan Hud'un 71 ve 72. ayetleri mealen şöyledir: "Bu arada
İbrahim'in ayakta duran kansı gülünce O'nalshak't ardından da Yakub'u
müjdeleriz" dediler.
"Vay başıma
gelenler! Ben bir kocakarıyım, kocam da ihtiyar olmuşken ben nasıl doğurabilirim?
Doğrusu bu şaşıldcakbir şey" dedi
tshak'ın kurbanlık
olduğunu iddia edenler -ki bu tam bir israili bir haberdir -bu ayete istinad
ediyorlar ve söyle diyorlar: "Allah önce İshak'i müjdeledi, sonra da onun
kesilmesini emretti". Bu.tez aklen ve örfen tutarsızdır. Çünkü normal
ahvalde bile, bir çocuğun Önce doğacağı sonra kesileceği.söylenmez. O zaman
bu, müjde değildir; bir kara. haberdir. Normal insanların bile kullanmayacağı
bu cümle ve böyle bir mana Allah'a isnad ecfiternez.[11]
2. Cenab-ı Hakk bir .ayetinde: " Biz de
O'na (İbrahim'e) uslu bir oğul müjdesi verdik " buyuruyor.[12]
Ekser müfessirler burada geçen "uslu" oğuldan maksadın îsmail
olduğunu açıklamışlardır, Çünkü O, kesme emrini duyduğu zaman: "Babacığım,
sana verilen efnit ne ise ona yap. İnşaattan beni sabredenlerden
bulacaksın" demek suretiyle, tam bir teslimiyet ve usluluk örneği
vermişti (es-Saffat, 37/102):[13]
3. îsmail
için Kur'an-i Kerim'de şöyle buyrulur: "Kitab'da İsmail'i de yad et. Çünkü
O, va'dinde sadık idi..." (Meryem, 19/54). Bu ayetteki" va'd"
dan maksad, babasına: "Babacığım sana verilen emir ne ise onu yap;
inşallah beni sabredenlerden bulacaksın" sözündeki sabır va'didir ve bunu
isbat etmiştir.[14]
4.
tbrahİrrvsureşi'nih 37inci ayetinde Hz. İbrahim Allah'a şöyle yalvarır: "
Ey Rabbimiz, ben evladımdan kimini, senin kutsal evinin yanında ziraate
elverişsiz bir vadiye yerleştirelim..'"
Kabe ciyarnia
yerleştirilen züuiyetten kasıd İsmail ve annesidir. Bunu başka bir ayet şöyle
açıklar: ]'Hani İbrahim ç Şeytin temeijçrini İsmail ile birlikte
yükseltiyordu"'.[15]
Demek Hz. İbrahim
zürriyetinden azısihı Kabe civarına yerleştirmiş «bunlardan biriyle de Beyt'i
bina etmiştir. Ayet bunun ismini İsmail olarak kaydediyor. Bütün Islâmî
rivayetlerde kesme ameliyesinin Mekke civarında cereyan ettiği tasrih
edilmistir, tshak'ın ise buralara geldiğine 4air en ufak bir haber yoktur.
Buhâri ve Ah-med Ibn Hanbel tarafından vay et edilen bir haberde İsmail'in
Mekke civarına emzikte iken geldiğini, burada, büyüdüğünü, kesme işinin de
bizzat ismail üzerinde burada
denendiğini açıkça beyan etmektedir[16]. O
halde "kurbanlık" îshak değil İsmaildir. [17]
5.
Otoritelerce Saffat Suresinin: "Hem O'na hem îshak'a bereketler
verdik" mealinde olan 113'Üncü ayetindeki zamiri, İsmail'e ait olarak
mütalaa edilmiştir. [18] ismail'e ait bu zamirden
sonra da Îshak zikredilmiştir.
6.
"O'na (İbrahim'e)iyilerden olan,fshak'ı peygamber olarak müjdeledik"
ayeti de, (37/112). kurrıarJığm İsmail olduğunu isbat eder. Buna rağmen
bazıları, bu ayetteki müjde îşhak'ın doğumu değil, peygamberliğinin müjdesidir
demişlerdir. Ama bu açıkça Kur'an'ın zahirinden uzaklaşmak ve onu terketmek
demektir[19]
7f Süyutî yukarıda
sayılan bütün bu şeylerin zannî olduğunu söyledikten sonra şunu ortaya atar:
"Ben Kur'an'ı düşündüm ve O'nda -kurbanlıkla ilgili olarak - ka-Çyyet
gerektiren veya ona, yakın olan, bir şeyin farkına, vardım - bunu benden evvel
farkeden birini de görmedim. - Kur'arida müjde iki kere vuku bulmuştur. Biri
Saf-fat, 3^/9^-102'irvcî ayetleri, diğeri de Hud, ll/71'inci ayetindedir.
Bunlardan birincisi kati olarak kurbanlık hakkındadır. İkincisi işe Îshak
hakkındadır. Zaten ismi de , açıkça zikredilmiştir... O halde Kur'an iki ayn
vakitte vuku bulmuş iki ayrı müjdeyi haber vermektedir. Bunlar da iki çocukla
ilgilidir. Birincisi istemeden olmuştur; bu İshak'ür. İkincisi de bundan evvel,
istekle olmuştur. Bu da Ötekinden başkasıdıı ve İsmail'dir; kurbanlık da budur. [20]
1. Yukarıda
da işaret edildiği gibı Buhari'nin Sahihinde ve Ahmed.İbn Hanbel'in Müsned'inde
Hz. İsmail'in daha emzikte iken annesiyle birlikte Mekke civarina getirilmesi,
burada büyüyüp yetişmesi, evlenmesi, kurban edilmesi ve nihaye babası
ibrahim'le birlikte Kabe'yi $na etmeleriyle ilgili îbn Abbas'tan mervi uzunca bir
mevkuf hadis yardır. [21] Bu Hadis herşeyi en ince
teferruatına kadar ye hiçbir tereddüde meydan bırakmayacak tarzda ortaya
koymuştur ki, kurbanlık Ismaildir, İshak değil.
2. Hz.
Peygamber bir vesileüe: "Ben iki kurbanlığın- oğluyum" buyurmuştur.
İs lam tarihçileri, üfci kurbanlıktan birinin Hz: Peygamber'in babası Abdullah[22]',
diğ« lininde İsmail oltjuğumi tasrihetmişlerdir[23]
3. İslam'ın
ilk devirlerinde, tstriail için kesilen koçun başının, iki boynuzu il birlikte
Kabe'de asılı bir halde bulunduğunu ve başın kurumuş olduğuna dair muhtelif
senedlerle rivayet edilen hadisler [24] ve'ferihi
rivayetler mevcuttur[25] Tek
başına sadece bu rivayet bile kurbanlığın îshak değil, İsmail olduğuna delil
olarak yeter. Çünkü Mekke'de mukim olan ismail idi. ÎShak'in küçükken Mekke
civarına geldiğine dair elde hiç bir haber yoktur.
4. Hz.
Peygamber'den ''Gerçekten kurbanlık İsmail'dir" mealinde bir hadis de rivayet
edilmiştir. [26]
5. Rivayete
göre el-Esmâi şöyle demiştir: "Bir gün kurbanlığın kim olduğunu Ebü Amr
fbn el-Alâ'dan
sormuştum. Cevabında
bana: "Ey Esmaî! Sen akhnı mı yı-tirdin? îshak Mekke'ye nereden
gelmiş?-Mekk^'deîkamet eden İsmail'dir; bafeosiy-la birlikte Beyti yapan da
G'dûr; kürfean kesme yeri de Mekke'dedir" dedi. [27]
6. tbri
Abbas:" Caiu Allah yoluna kurban edilmek istenen ismail'dir; Yahudiler ise
kurbanlığın îshak olduğunu iddia ettiler ve (böylece de) yalan söylediler"
demiştir[28].
7. Bir gün
Muhammed İbn Ka'b Kurazî'nin de hazır bulunduğu bir mecliste Halife Ömer îbn
AkiH-A^iz, Müslürnan olm,uş bir yahudiye, tiz; ibrahim'in hartgi oğlunun
kurbanlık olduğunu sormuştu, İslam'ı içine sindirmiş samimi bir mühtedi olan bu
şahıs: "Kurbanlık "İsmail'dir, ey Müininİer Ettiril. Ândolsun ki,
Yahudiler bu gerçeği biliyorlar. Fakat siz Arapları kıskandıklarından dolayı
hakikâti itiraf etmiyorlar..." Cevabını verdi[29]'
8.
Kurbanlığın îshak olduğunu iddia edenler, EhH Kitap olan Yahudi ye
Huis-tiyanlara dayanıyorlar. Onlarm bu konuda ittifak etmiş olmalarım Öne
sürerek, görüşlerini takviye cihetine gidiyorlar. Şuriü unutmamak gerekir ki,
onlarm icmaı, îs-. lam ümmeti için hiç bir konuda hüccet .değildir. Sözleri de
nazar-ı itibara alınmamahdır. [30]
9. Kurbanlığın
tevrat'da (tekvin, 22/1^10) Jşhak olarak ismen tasrih edilmiş olmasına rağmen,
yine Tevrat'a dayanarak birinin bir yalan ve tahrif olduğunu isbat etmek
mümkündür. Şöyle ki: Allah Tevrat'da Hz; İbrahim'e şu emri verir:"...
şimdi oğlunu, biricik oğlunu, İShaİc'i al... Kurban olarak takdim et!" [31].
Bğer Tevrat'ı dikkatlice okursak îshak'ın "biricik " oğul olmadığını
görürüz. Çünkü Îshak doğduğu zaman İsmail, 14 yaşında idi. [32] Tevrata
göre İbrahim ile İsmail aynı günde sünnet olmuşlardır (Tekvin,-17/24-25>.
Sünnet olunduğu gün İbrahim 99, İsmail ise 13 yaşında idi. [33] Îshak
doğduğu zaman İbrahim 100 yaşına basmıştı[34]' O
halde İshak için kullanılan "biricik" sıfatı yanlıştır. Kendisinden
14 yıl önce dünyaya gelmiş ağabeysi İsmail varken Ishak'a"biricik"
oğul denmez. Bu açık bir tahriftir. Muhtemelen bu biricik sıfatı İsmail'e
aittir. Ve buisim de bilerek tahrif edilmiştir.
10.
Tevrat'da ifade, edildiğine göre Hz. İsmail, Paran çölünde oturmuştur: "Ve
Allah çocukla (İsmail) beraberdi o büyüdü; ve çölde oturdu, ve büyüyerek okçu
oldu. Ve Paran çölünde oturdu; anası ona Mısır diyarından bir kadın aldı" [35] Paran (Arapçası faran) Mekke ile Medine
arasındaki tepelerin adıdır. Arap coğrafyacıları bu bölgeye daima Faran adını
vermişlerdir. Mekke'den Medine'ye giden yol üzerinde Fatim vadisi adı verilen
bir konak yeri vardır. Kervanlar buradan geçerken, civarda ki çocuklar onları
karşılayıp çiçek satarlar, çiçpklerih nereden geldiği sorul rulduğu zaman
çocuklar:" Bariyyat Farari'dan (yani Faran Çölünden)" diye cevap
verirler. Eski Ahid'e göre İsmail burada yaşamıştır[36].
Bu da gösteriyor ki,
kurbanlık Ishak değil İsmail'dir. Kurbanlık çocuğun isminin Tevrat1 da Ishak
olarak geçmesi yine de tekrar edelim ki, tahriften başka bir şeyle izah
edilmez.
v Bütün bu
yazılanlarda da anlaşılacağı üzere Hz. İbrahim'in kurban etmek istediği oğlu
îshak değil İsmail'dir. Tevrat ibareleri de dahi) kurbanlığın Ishak olduğu
yolundaki konu ile ilgili bütün merviyyat ve söylentiler israiliyyattandır.
Hepsi dönüp dolaşıp Ehl-i Kitap'da düğümlenir.[37]
Ayrıca çocuk kurban
edileceği ,zaman kendisine şeytanın musallat olması; keşi* me tekaddüm eden
dakikalarda el ve kollarını sıkıca, bağlaması, yüzüne bakmaması, gömleğinin
anasına götürülmesiyle ilgili olarak babasına yapmış olduğu tavsiyeler; boğaza
çalındığı esnada, bıçağın kesmemesi, ters dönmesi; boğaz nahiyesinin bakır
madeni ile kaplanması ve kesrrie ameliyesi icra edilirken Cebrail, Hz. İbrahim
ve kurbanlığın almış olduğu tekbirlerle ilgili merviyyat da bir çok yönleriyle
sahih değildir. Ekserisi israiliyyattır. [38]
[1] îbn Hişam, es-SiraJ, 2,5 v.d.; Ibn Kesir, el-Bidaye,
1,191 v.d.
[2] Misal olmak üzere bkz. el-Buhari, Cihad, 78; Enbiya
12.
[3] Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre
Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 69.
[4] Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre
Peygamberler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 69.
[5] et-Taberi, Tefsir, XXUI, 81; Tarih, 1/1,402 v.d.;
es-Salebt Arais,s. 81; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,.56-57; İbnu'l-Cevzi, Tefsir,
VII, 72; tbnu'1-Esir, el-Kâmil 1,106,109-110; îbn Ka£yUxv el,Çevziyye,
Zâdu'l-Mead, 1,29; er Razi, Tefsir, XXVI153-54; el-Kurtubi, Tefoİr^ XV,100-101;
îbn Kesir, Tefsir^ JV, 43-44; VI,29;lbnKesir,el-Bidaye,I,159.
[6] ez-Zamahşeri, Tefsir, IV,57.
[7] tbn Kesir, Tefsir VI, 29; îbn Kesil1, el-Bidaye,
1,159; Îbnu'l-Cevzi, Tefsir, VII, 78^not.l; elrKasimi, Tefsir, XIV,5052 v.d
[8] îbn Kesir, Tefsir, IV, 44.
[9] Misal olmak üzere bkz. en-Nisa4/46; el-Maide,5/13,41.
[10] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,57, not> 1; İbn Kesir,
Tefsir, FV, 44.
Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye
Diyanet Vakfı Yayınları: 69-71.
[11] el-Kurtubi, Tefsir, XV, 10%; d-Kâsind, Tefsir, XIV,
5055
[12] es-Saffat, 37/101.
[13] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 57; el-Kasimi,
Tefsir,XIV,5055. .
[14] ez-2emah$eri, Tefsir, IV, 57; tbn Kayyim el-Cevziyye,
Zadu'1-Mead, I, 30; el-Kasimi, Tefsir, XIV, 5056.
[15] el-Bakara, 2/127; et-Tabresi, Tefsir, IV, 454;
Kabe'nin yapılmasıyla ilgili geniş bilgi için bKz. el-Ezraki, Ahbaru Mekke,
1,59 v.d.
[16] el-Buhari, Enbiya 9; Ahmedibn Hanbel, el-Müsned,İ,
347.
[17] Tekvin, 25/118; Abdulvehhab en-Neccar, Kasasu’l
Enbiya, s. 102.
[18].Abdulvehhab en-Neccar, Kasasu’l Enbiya, s. 103, not 2.
[19] et-Tusi,Tefsir,Vîn,474;et-Tabresi,Tefsir,IV.453
[20] eltKasimi,Tefftii;,5057.
Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye
Diyanet Vakfı Yayınları: 71-72.
[21] el-Buhari, Enbiya 9; Ahmedîbn Hanbel el-Müsned,'U47
[22]
ÖmHişam,es-Sira,I,160v.d
[23] es-Salebi, Axais,s.81; Ibnu'1-Esir, el-KâmU, 1,108;
ftm Kesir, et-Bidaye, I 160; ez-Zemahşeri, Teh IV, 56; et-Tabresi, Tefsir,
IV,453; et-Tusi, Tefsir, VTII474; İvad ibrahim, Ibnu'z-Zebihayn (Mecell
tu'I-Ezher), m, 241 v.d. (45. yû)i izmirli, Siyer-i Celile-İ Nebeyîyye
Mukaddemesi, s. 106-107.1 hadisin muhtelif varyantları hakkında söylenenlerin
tamamı için bkz. Keşfu'1-Hafa, 1,199.
[24] Ahmed tbn Hanbei, el-Müsned, IV, 68; V, 379,380.
[25] et-Tabcri, Tefsir, XXm, 84; Tarih, 1/1, 408;
es-Salebi, Arais, s. 82-83; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,56; lbnu'1-Esir, el-Kâmil,
1,110; tbn Kesir, el-Bidaye, 1,158.
[26] el-Kurtubi,Tefsir,XV, 100-101.
[27] ez-Zemahşeri, Tefsir, IV, 56; et-Tabresi> Tefsir,
IV, 453; tbn Kayyim el-Cevziyye, Zadal-ttteatt; T, 30; tbn Kesir,
eI-Bidaye,1,158-59; İvad ibrahim, İbriu'^ZebÜıayn (Mecelietu'l-Ezher,
45.yıİ),Hl, 246.
[28] tbn Kesir, Tefsir, VI, 30.
[29] es-Salebt Arais, s. 80-81; ez-Zemahşeri, Tefsir, IV,
56; et-Tabresi, Telsir, IV, 453; Îbn«l-Eâir; «1-
Kâmit 1,110; tbn Kesir, Tefsir, VI,30;îbitKesirjel-Bidaye,(1,159.
[30] et-Tabresi, Tefsir, IV, 453.
[31] Tekvin, 22/2.
[32] Tekvin 17/24-25
[33] Tevkin 17/25-26.
[34] Tekvin, 21/5
[35] Tekvin 21/20-21.
[36] Mirza Beşiruddin Mahmud Ahmed, Kui'ân-ı Kerim'in
Tetkikine Giriş, s. 81.
[37] Konu ile ilgili diğer deliller ve geniş bilgi için
bkz. et-Taberi, Tarih, I/î, 406; el-Cessas, Ahkunu'l-Kur'ân, m, 378;
Ibnul-Afabi, AhkajnuT-Kur'an, IV, 1607; İbnu'l-Cevzi, Zadu'l-Mesİr, VB, 72; tbn
Kayyim el-Cevziyye, Zadu'1-Mead, J, 29-31; eMCasirjıi, Tefsir, XV, 5052
v<d:; Abdulvehhab eh-Neccar,Kassu'l-Enbiya^.103v.d.
[38] Rivayetler için bkz. «t-Taberi, Tefair, XXin, 78,82;
Tarih I/l,402>406,407; es-Salebi, Arais^- 81;62,83; ez-Zemahşeri, Tefsir, W,
55,56; Îbnu'1-Esir, el-KâmÜ,I,,109; 112; tbn Kesir, d-Bİdaye, 1,158.
Rivayetlerin tenkidi için bkz. İbn Kesir, Tefsir, VI, 26-27;
el-KurtubCTefsir, XV, 102-103; er-Râzi, Tefsir, XXVI, 158; ez-Zemahşeri,
Tefsir, IV, 55 not.4; el-Kasimi Tefsir, XIV, 5052 v.d.
Doç. Dr. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, Türkiye
Diyanet Vakfı Yayınları: 72-74.