UMEYYE BİNT KAYS ER. ANHÂ)

<Kays'ın Kızı Umeyye (R. Anhâ)»

 

Rasûlüllah (S.A.V] Medine'ye yerleşip, Allah (C.C] orada dinîni açıklayıp yanında yer alan Muhacir ve Ensar'la Rasülüllah'i sevindirin­ce Umeyye Bînt Kays ei-Gıfariyye Medine'ye hicret etti, müslüman ol­du ve Rasûlüllah'a bey'at etti.

Rasûlüllah (S.A.V), Kureyş'in Mekke'ye girmesine ve Beyt-i Ha-ram'ı ziyaret etmesine engel olduğu Hudeybîye anlaşmasından sonra Medine'ye döndüğünde yahudiler:

— Muhammed saltanat ve mülkünün temelinde meydana gelen zayıflıktan dolayı Kureyş eşrafının ağır şartlarını kabul etti, dediler.

Rasûlüllah (S.A.V), onların müttefikleri Gatafan'a Arabları kendi­sine karşı kışkırtmak için haber gönderdiklerini öğrenince, onlar Me-dîne'ye anî bir baskında bulunmadan kendisi yahudiiere anî bir baskın yapmak için Hayber'e doğru yola çıktı.

Umeyye Bint Kays el-Gıfariyye Gıfar oğulları kadınları içinde gel­di ve onlar:

  Ya Rasûlellah!  Biz de seninle birlikte gitmek istediğin yere (yani Hayber'e) gitmek istiyoruz. Böylece yaralılara bakar, gücümüz yettiğince müsiümanlara yardım ederiz, dediler.

Rasûlüllah (S.A.V) :

  Allah'ın bereketi üzere, dedi. Umeyme Bint Kays anlatır:

— Onunla birlikte çıktık. Ben yaşı küçük bir genç kızdım. Rasû-lültah (S.A.V) devesinde, heybenin bir gözüne beni yerleştirdi. Sabaha doğru mola verip deveyi çöktürdü. Ben de heybenin gözündeydim. Ama heybede benden gelen kan izleri vardı. İlk defa hayız görüyor­dum. Devenin yanında büzüştüm kaldım ve çok utandım. Rasûlüllah (S.A.V) benim halimi ve kanı gördü ve şöyle dedi: Herhalde sen hayız gördün? Ben de : Evet,dedim. O da : Kendini temizle. Sonr? bir su ka­bı al. İçine tuz at. Heybeyi kirleten kanlan yıka ve geri gel, dedi. Al­lah bize Hayber'in fethini nasip edince, bize ganimetten hediye kabi­linden boncuk ve gerdanlık gibi bâzı şeyler verip, ganîmet mallarına hissedar olarak ortak etmedi. Ben de hediye kabilinden boğazımdakı bu gerdanlığı   almıştım.

Bu gerdanlık Umeyye Bint Kays el-Gifariyye'nin boğazından hiç çıkmadı. Âdet gördüğü zaman ancak İçinde tuz bulunan suyla yıkanır­dı.. Ölmeden önce, cenazesinin yıkanacağı suya tuz konulmasını ve Rasûlüllah'ın kendisine Hayber ganimeti olarak verdiği gerdanhklla dirlikte gömülmesini vasiyet etti. [1]

 



[1] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 347-348.