- Übeyy b. Ka’b şöyle anlatıyor: Bir keresinde hurmalarımı toplamış ve bahçeme yığmıştım. Ancak her gidip gelişimde hiç birşey almadığım halde yığının biraz daha azaldığını görüyordum. Nihayet bir gece bunu kimin yaptığını öğrenmek için beklemeye karar verdim. Az bir zaman geçmişti ki bir karartının yaklaşmakta olduğunu gördüm. Bir delikanlıya benzettiğim karartı yanıma gelerek bana selam verdi. Selamını aldıktan sonra
“Söyle bakalım kimsin? İn misin cin misin?” diye sordum.
“Ben bir cinim” dedi. Bunun üzerine
“Elini bana ver!” dedim. Elini bana uzattığında onun tüylü bir köpek eline benzediğini gördüm ve
“Cinler böyle mi yaratılmışlardır?” diye sordum. O da
“Bütün cinler, içlerinde benden daha şiddetlileri olmadığını bilirler” dedi.
“Peki niçin hurmamı çalıyorsun?” dediğimde de
“Senin sadaka vermeyi çok seven birisi olduğunu duydum. Bunun için de yiyeceğinden faydalanmak istedim” karşılığını verdi. O zaman Size karşı nasıl korunabiliriz?” diye sordum. Şöyle cevap verdi:
“Bakara Sûresinde bulunan Ayete’l-Kürsi’yi okuyarak korunabilirsiniz. Kim onu akşamleyin okursa sabaha kadar, sabahleyin okuduğunda da o gün akşama kadar bizim şerrimizden korunmuş olur”. Sabahleyin Hz. Peygamber’e gidip bu olan-biteni anlattım. Beni dinlediklerinde
“O habis doğru söylemiştir” buyurdular.[1]
[1] Kenz I/221 (Nesâi, Hâkim, Taberâni, Ebu Nuaym, Beyhaki ve başkaları); Heysemi X/118 (Taberâni’den)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/30.