Hz. Peygamber’in Bir Mecliste Ashabından Birinin Yaptığı Zikri Takdirle Karşılayıp Övmeleri

      

- Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber’le birlikte bir mecliste oturuyorduk. O sırada bir kişi gelerek

“Esselâmu aleyküm ve rahmetullâh! (Allah’ın rahmet ve selamı üzerinize olsun!)” diye selam verdi. Hz. Peygamber de

“Ve aleykümüs selam ve rahmetullâhi ve berakâtuh (Senin de üzerine Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi olsun!)” şeklinde mukabelede bulundular. Gelen kişi, oturduğunda

“Elhamdülillâhi hamden kesîran, tayyiben, mübâraken fîhi kemâ yuhibbu Rabbunâ en yuhmede ve yenbeğîleh (Allah Teâlâ’ya kendisinin istediği ve şanına yakışır şekilde bereketli, bol, temiz ve güzel hamd ü senâlar olsun)” dedi. Bunu duyan Hz. Peygamber ona

“Ne söyledin?” diye sordular. Adam bu sözlerini bir kere daha tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdular:

“Nefsimi kudret elinde bulundurana yemin ederim ki sen bu kelimeleri söylediğinde yazmak için on melek yarış edercesine koştular. Fakat nasıl yazacaklarını bir türlü bilemediler. Nihayet izzet ve azamet sahibi olan Allah’ın huzuruna götürdüler. O da “Kulum nasıl söylediyse öylece yazınız!” buyurdu.[1]

- Bir kişi Hz. Peygamber’in yanında

“Elhamdülillâhi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîhi kemâ yuhibbu. Rabbunâ en yuhmede ve yenbeğî leh (Allah Teâlâ’ya kendisinin istediği ve şanına yakışır şekilde bereketli, bol, temiz ve güzel hamd ü senâlar olsun!)” dedi. Hz. Peygamber

“Bunları kim söyledi?” diye sorduklarında söyleyen kişi bu söylediklerinin Hz. Peygamber’in hoşuna gitmediğini zannederek sesini çıkarmadı. Bunun üzerine Hz. Peygamber

“Bunları söyleyen kimse doğru söylemiştir” buyurdular. O zaman adam

“Ben söyledim ey Allah’ın Rasûlü ve bununla sevap kazanırım diye düşündüm” dedi. Hz. Peygamber şöyle buyurdular:

“Nefsimi kudret elinde tutana yemin ederim ki sen bu sözleri söylediğinde onüç meleğin bunları Allah’ın huzuruna götürmek için birbirleriyle yarış ettiklerini gördüm”[2]


 

[1] Terğib III/103 (İmam Ahmed’den. Nesâi ve İbn Hibban-Sahih’inde de rivâayet etmişlerdir).

[2] Terğib III/102 (Taberani, Beyhaki ve İbn Ebi’d-Dünya, Ebu Eyyüb’den. Lafız Taberani’ye aittir).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/44-45.