- Hz. Peygamber devrinde, Mekke’nin fethi esnasında Mahzum oğullarından bir kadın hırsızlık yaptı. Kavmi onun elinin kesilmemesi için Üsâme b. Zeyd’i Hz. Peygamber’e aracı gönderdiler. Üsâme gidip onun affını isteyince Hz. Peygamber kıpkırmızı kesildi ve
“Allah’ın koymuş olduğu cezalardan birini kaldırmam için mi bana ricada bulunuyorsun?” buyurdular. Bunun üzerine Üsâme
“Ey Allah’ın Rasûlü! Bağışlanmam için Allah’a dua et; ben çok pişmanım” dedi. Akşam olunca Hz. Peygamber kalkarak Allah’a hamdü senâlar ettikten sonra şunları söyledi:
“Ey insanlar! Önceki ümmetlerin helak sebepleri, içlerindeki soylu ve şerefli kimselerin herhangi bir suç işlemesi halinde onlara ceza tatbik etmemeleri; zayıf ve sıradan kimselerin suç işlemesi durumunda ise onları cezalandırmalarıdır. Muhammed’in nefsini kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki onun kızı Fatıma hırsızlık yapacak olsa onun da elini kestirirdim”. Sonra Hz. Peygamber kadının elinin kesilmesini emretti. Kadın daha sonra güzel bir şekilde tevbe ederek evlendi. Hz. Âişe vâlidemiz şöyle diyor:
“Bu kadın o olaydan sonra bana gelir; ben de onun ihtiyaçlarını ve isteklerini Hz. Peygamber’e iletirdim”[1]
[1] Bidaye IV/318 (Buhari, Urve’den; Müslim de Hz. Aişe’den); Terğib IV/26 (Hadisin dört sünen sahibince Hz. Aişe’den rivayet ettikleri kaydedilir).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 2/136.