Hz. Peygamber’in Ebu Zerr el-Gıfârî’ye Başkana Saygı Konusunda Tavsiyede Bulunması

      

- Ebu Zerr el-Gıfârî Hz. Peygamber’e hizmet eder; yaptığı hizmet bittikten sonra da mescide giderdi. Onun evi mescitti. Orada yatıp kalkıyordu. Bir gece Hz. Peygamber mescide çıktı. Orada toprak üzerinde uyumuş olan Ebu Zerr’i gördü. Ayağı ile dokunarak onu uyandırdı. Ebu Zerr kalkıp oturdu. Hz. Peygamber ona,

“Niçin burada uyuyorsun?” dedi. Ebu Zerr de,

“Ey Allah’ın Rasûlü! Nerede uyuyayım? Benim mescitten başka evim yok ki!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber onun yanına oturdu ve

“Seni mescide koymayacak olurlarsa ne yapacaksın?” diye sordu. Ebu Zerr ise,

“Şam’a gideceğim. Çünkü orası hicret ve mahşer yurdudur; peygamberler diyarıdır. Oraya yerleşip onlardan biri olacağım” dedi. Hz. Peygamber ona,

“Peki seni Şam’dan da çıkaracak olurlarsa o zaman ne yapacaksın?” diye sordu. Ebu Zerr bu soruya,

“Yine buraya döner ve bu mescidi kendime ev edinirim” karşılığını verdi. Hz. Peygamber üçüncü defa olarak,

“Bu kez de müsaade etmeyecek olurlarsa” dedi. O zaman Ebu Zerr,

“Kılıcımı çeker, ölünceye dek çarpışırdım” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber onun sırtını sıvazlayıp gülümseyerek,

“Sana bundan daha hayırlısını haber vereyim mi?” buyurdular: Ebu Zerr de,

“Evet ey Allah’ın Rasûlü! Anam babam sana feda olsun!” dedi. Hz. Peygamber de ona,

“Seni nereye sürüklerlerse orada kalır; nereye sevkedecek olurlarsa oraya gidersin. Bana kavuşana dek de bu şekilde idare edersin” dediler.[1]

- Ebu Zerr şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber bana,

“Seni oradan çıkartacak olurlarsa ne yaparsın?” diye sordular. Ben de,

“Kılıcımı alır, beni çıkartan kişiyi öldürürdüm” diye cevap verdim. Bunun üzerine mübarek elleriyle omuzlarımın arasına vurarak,

“Ey Ebâ Zerr! Onları affet! Seni nereye çekerlerse oraya gidip; nerede kalmanı isterlerse orada kal! Başına siyahî bir köle de seçilmiş olsa ona itaat et!” buyurdular. Rebeze’ye sürgün edildiğimde orada zekât malları üzerine emir tayin edilmiş siyahî birisini gördüm. Bir namaz vakti namazı kıldırmak üzere öne geçeceği sırada beni görerek, geri çekilmek istedi. Bunun üzerine ona,

“Hayır, namazı sen kıldır; ben Hz. Peygamber’in emirine itaat ederim” dedim.[2]

- Rebeze’ye sürgüne giden Ebu Zerr orada Hz. Osman’ın zenci bir kölesini bir işin başında görevli olarak buldu. Bir gün o kişi ezan okuyup kamet getirerek,

“Ey Ebâ Zerr! Öne geç!” dedi. Ebu Zerr ise,

“Hayır, geçmem! Çünkü Hz. Peygamber siyah bir köle de olsa emir sahiplerine itaat edip onun sözünü dinlememi emretmişti” dedi. Bunun üzerine zenci öne geçerek namazı kıldırdı, Ebu Zerr de ona tâbi oldu.[3]

- Hz. Peygamber, Ömer (r.a.)’a şunları söyledi: “Başındaki emir Habeşli ve burnu kesik bir köle de olsa dinle ve itaat et! Sana zarar verecek olursa, sabır göster ve emirlerini yerine getir. Seni haklarından mahrum bıraksa bile karşı çıkma ve zulümlerine sabret! Şayet dininden taviz vermeni isteyecek olursa o zaman, “Kanım dinime feda olsun!” deyip bu yolda kendini feda et ve sakın cemaatten ayrılma!”[4]


 

[1] Kenz, III/168 (İbn Cerir, Esma binti Yezid’den); Heysemi, V/223 (Ahmed, Esma’dan bir benzerini rivayet etmektedir. Heysemi “ Bu hadisin ravileri arasında bulunan Şehr b. Havşeb zayıftır; ancak hadis alimleri onun sika olduğunu söylemişlerdir” der).

[2] İbn Cerir rivayet etmektedir.

[3] Kenz, III/168 (Abdurrezzak, Tavus’tan)

[4] Kenz, III/167 (İbn Ebi Şeybe, İbn Cerir, Beyhaki, Nuaym b. Hammad ve başkaları Hz. Ömer’den)

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 2/113-114.