42- YEZİD BİN EL-VELİDİN.. 2


42- YEZİD BİN EL-VELİDİN

 

(Hilafet Dönemi, Hicri: 126-126)

Yezid Bin El-Velid Hicri 90 yılında Dımışk'ta doğdu. Annesi son Sasanî İmparatoru Yezdcerd'in oğlu Feyruz'un kızı Şahfe-rid'tir. Komutan Kuteybe Bin Müslim El-Bahilî, bu prensesle bir kızkardeşini daha birlikte esir almış, onları Haccac'a göndermiş­ti.O da Şahferid'i El-Velid Bin Abdulmelik'e sunarak kızkardeşini ise yanına alıkoydu. Şahferid, sonradan "nakıs" lakabıyla anılan işte bu Yezid'i doğurdu. Bu lakabla tanınmasının sebebi ise vaktiy­le El-Velid'in artırdığı maaşları tekrar eksilterek eski duruma getir­mesinden dolayıdır.

Halife Yezid Bin El-Velid, Salih (dürüst ve dindar) biriydi. Am-casıoğlu El-Velid'e, yasakları çiğnediği, (Allah'ın haram kıldığı fiil­leri işlediği için) karşı geldi ve O'nu öldürdü. Bu sebepledir ki Ümeyyeoğulları hanedanının en âdilleri: "Damgalı ve Nakıs'tır" derlerdi. "Damgalıdan maksat Ömer Bin Abdilaziz'di.Çünkü al­nında bir nal darbesinin izi vardı.

Hicretin 126'ncı yılı 28 Cemaziyelahir günü amcasıoğlu El-Ve­lid Bin Yezid'in öldürülmesinden sonra kendisine bey'at edildi.

Aynı yılın 7 Zilhicce günü, yakalanmış bulunduğu salgın bir hasta­lıktan öldü. Bu sebeple hilafet süresi sadece altı ay kadar sürdü ve 36 yıl kadar yaşamış oldu.

Yezid Bin El-Velid, esmer, uzun boyluydu. Başı biraz küçüktü. Yüzünde bir ben vardı ve çehresi güzeldi.

Çocuklarının adları şöyledir:

Halid, El-Velid (Bunları, babalarının amcasıoğlu ve son Emevi Halifesi) Mervan Bin Muhammed öldürdü.

Yezid'in diğer oğullan da: Abdullah, Abdurrahman, Muham­med, Ebubekr, Ali, Abdülmü'min ve EI-Asbağ'dir.

Yezid'in başına gaileler açılmış, O'nun döneminde fitneler ya­yılmış, (işbaşmdaki) Mervanoğullan Hanedanı'nm birliği bozul­muştu. Süleyman Bin Hişam Bin Abdulmelık, vaktiyle (amcasının oğlu) Halife El-Velid Bin Yezid'in emriyle girmiş bulunduğu zin­dandan (o öldürülünce) çıkarak mal ve gıda stoklarım ele geçirdi. Bütün bunlardan sonra Dımışk'a geldi ve El-Velid'e lanetler oku­maya başladı. O'nun bu tutumundan dolayı Halife Yezid kendisi­ni ağırladı ve El-Velid'in vaktiyle el koyduğu mallarını O'na geri verdi. Aynı zamanda kızkardeşi Ümmii Hişam'la evlendi.

Bu sıralarda Homs ahalisi yönetime karşı baş kaldırarak (işba­şmdaki Mervanoğullan Hanedanından) El-Abbas Bin El-Velid Bin Abdulmelik'in evine hücam ettiler. Evi yıktılar. El-Abbas is­yancılardan kaçarak Dımışk'a kendini attı. Homs halkı, öldürülen El-Velid Bin Yezid'in intikamını almak İstiyordu. El-Velid'in oğlu El-Hakem'i de kendilerine halife ilan etmişlerdi. Valileri olan Mer­van Bin Abdullah Bin Abdulmelik'i başlarından İndirip O'nu oğ­luyla birlikte Öldürdüler ve yerine Muaviye Bin Yezid Bin Hosayn'ı geçirdiler. Sonra da askerlere yazı göndererek onlardan El-Velid'in intikamını almalarını istediler.

Bu çağrıya uyarak onlara bir miktar asker gelip katıldı. Bunun üzerine Ebu Muhammed Es-Süfyanî adında biri atına binerek Homs halkının başına geçip Dımışk üzerine yürüdü. Süleyman Bin Hişam da kalabalık bir orduyla gelerek isyancıların karşısındadurdu. Halife Yezid Bin El-Velid üzerlerine bu orduyu göndermiş­ti. Ayrıca kardeşi Abdülaziz Bin El-Velid komutasında bir kuvvet daha gönderdi. Bu destek kuvvet her ihtimale karşı Seniyyetui-Ukâb denilen mevkide alarm da bekliyordu. Bir kuvvet de Es-Seli-me sırtlarında mevzilenmişti. Horns'lu isyancılar yaklaşarak dağın yamacında diğer tarafla karşılaştılar. Cereyan eden çarpışmalar­dan sonra isyancılar çökertildi ve birçoğu öldürüldü. Es-Süfyani de esir alındıktan sonra geriye kalanlar dize gelerek nihayet Halife Yezid'e bey'atte bulundular.

Yine bu sıralarda Filistin halkı Yezid Bin Süleyman Bin Abdul-melik'e bey'at ederek yönetime karşı baş kaldırdılar. Diğer yandan Ürdünlüler de Muhammed Bin Abdulmelık Bin Mervan'a bey'at ederek idareye isyan ettiler. Bu sebeple Halife Yezid Bin El-Velid üzerlerine Süleyman Bin Hişam komutasında, Şam ve Homs hal­kından oluşan bir ordu gönderdi. Ordu isyanı bastırdı. Böylece di­ze gelerek onlar da Yezid'i halife tanıdılar.

Bu sırada Yusuf Bin Amr Es-Sekafi Irak Valiliği'nden azledile­rek yerine Mansur Bin Cumhur tayin edildi ve Irak'a Sind, Sicistan ve Horasan da eklenerek idaresine verildi. Yusuf ise Ürdün top­raklarında El-Belka adıyla bilinen bir yere kaçtı. Fakat Halife O'nu yakalatıp huzuruna getirtti. İfadesini alarak hapsettirdi.

Halife Yezid sonra Mansur Bin Cumhur'u da Irak Valiliği'nden alarak, yerine Abdullah Bin Ömer Bin Abdilaziz'i tayin etti. Nasr Bin Seyyar'm ise Horasan Valiliğini onayladı.

Bu sıralarda Mervan Bin Muhammed, Ermeniye ve Azerbay­can'da El-Velid'in katilinin cezalandırılması talebinde bulunmala­rı için halkı idareye karşı kışkırtıyordu. Hatta bu amaçla (Devlet Merkezi olan) Dımışk üzerine bile yürüdü. Fakat Havran'a varın­ca fikrini değiştirerek işbaşında bulunan Yezid Bin El-Velid'in yet­kisini kabullendi ve O'na bey'atte bulundu.

Halife Yezid daha sonra Hicaz Valiliğinden Yusuf Bin Muham­med Es-Sekafi'yi de alarak yerine Abdülaziz Bin Ömer Bin Abdila­ziz'i tayin etti.

Yezid kendisinden sonra yerine geçmek üzere sırasıyla, önce kardeşi İbrahim Bin El-Velid'i, O'ndan sonra da Abdülaziz Bin El-Haccac Bin Abdulmelik'i veliahd seçmişti. Çok geçmeden işbaşı­na geldiği Hicri 126 yılı 7 Zilhicce günü vebadan öldü.

Yezid'in ölümüyle birlikte Kaysoğulları Kabilesi'yle Yemenliler arasında fitne yeniden başladı. Çünkü eskiden bu iki kesim arasın­daki çekememezlik duyguları: Cephelerde cihad alanında (düş­mana karşı daha başarılı olmak gibi bir görünüm içinde), ayrıca devlet gelirlerinin kolayca temin edilmesinde ve savaşçıların ci­had faaliyetleri için toplanması gibi hayırlı hizmetlerin görülme­sinde rekabet şeklinde zaten vardı. Fetih faaliyetleri zayıflayınca bu alandaki yarış, bu kez kokuşmuş bir kabileciliğe dönüştü ve bu tehlike yavaş yavaş büyümeğe başladı.

Bu fitne özellikle Horasan'da daha bariz bir şekilde kendini gösterdi. Çünkü Horasan'daki İslam Ordusunun çoğunluğunu Ye­menliler oluşturuyordu. Aynı zamanda Yemen'in Ezd Kabile-si'nden olan ünlü Muhelleboğullan ailesinin burada destekçileri ve nüfuzlarım paylaşmak isteyebileceklere karşı duracak kimsele­ri vardı. Sonra buraya idareci olarak Esed Bin Abdullah El-Kasrî ve Irakayn Valisi olan kardeşi Abdullah geldiler. Yemenliler bunlar sayesinde güçlerine yeniden kavuştular. Fakat peşlerinden görev­lendirilen Yusuf Bin Ömer Es-Sekafi, Kasrîleri ezdi. Daha sonra da Nasr Bin Seyyar El-Kinanî, bu bölgenin valisi oldu ki bu şahıs Kaysoğulları Kabilesi'ne mensuptu. Horasan'da müslümanlar arasında ayrılıkçı zihniyete dayalı fitneyi ilk körükleyen El-Kirma-nî adında biri oldu. Kirman'da doğduğu için bu adı almıştı. [1]

 



[1] İbn-ül Esir, El-Kamil tere, c. 5, s. 244-259; Ibn-i Kesir, El-Bidaye tere, c. 10, s. 29-37

Mahmud Şakir, Hz. Âdem'den Bugüne İslam Tarihi, Kahraman Yayınları: 4/71-74.