100- ÇAĞATAY HANEDANI2

Çağatay Hanedanı3

Türkistan'da Moğollar3


100- ÇAĞATAY HANEDANI

 

Cengizhan'm ikinci oğlu olan Çağatay'ın payına babasının imparatorluğundan Uygur ülkesi, Türkistan ve Maveraünnehir toprakları düşmüştü. Cengizhan'm çocukları arasında onun "El-Yasak" adıyla bilinen Öğretilerine, daha çok bu oğlu bağlı bulunu­yordu. Çağatay, payına düşen bölgenin idaresini babasının ölü­münden sonra hicri 624 yılında ele aldı. Ve hicri 640 yılında Ölün­ceye kadar da ülkesinin hanı olarak iş başında kaldı.

Sonra bu hanedanın idaresini Çağatay'ın torunu Motobun oğ­lu Kara Hülagu ele aldı. Kara Hülagu'nun babasının ise, kendi ba­basının sağlığında öldüğü anlaşılmaktadır. Kara Hülagu, Çağatay sülalesinin başına geçtikten altı yıl sonra Yesu Mengü ile anlaş­mazlığa düştü. Yesu Mengü Kara Hülagu ile liderlik konusunda mücadele ederek liderliği dört yıl müddetle onun elinden aldı. Fa­kat Hülagu altı yüz kırk dokuz yılında tekrar iş başına dönmeyi ve Çağatay oğullarını idaresi altında toplamayı başardı. Dolayısıyla Kara Hülagu'ya Çağatay sülalesinin hanı unvanı verildi.

Bir müddet sonra da bu hanedanın başına Ergine Hatun geçe­rek hicri 659'a kadar bu mevkide kaldı. Onun yerine ise Albu Han geçerek beş yıl kadar başta kaldı.

Ardından hicri 664'te idarenin başına Mübarek Şah geldi. Mü­barek Şah İslam terbiyesiyle yetişmiş bulunuyordu. Onu, annesi, yani Kara Hülagu'nun hanımı Ergine Hatun yetiştirmişti. Sonra tahta talip olmaya başladı. Taht ise bu sırada kavga konusuydu. Nitekim Mübarek Şah tahtı ele geçirdi. Ancak çok geçmeden am­cası oğlu Brak Han onu iş başından uzaklaştırdı. Ve mevkiini tes­lim aldı. Mübarek Şah'm müslümanlığının büyük izleri olmadı. Nitekim çocuklarının isimlerine baktığımız zaman hiç değilse ta­şıdıkları isimlerle müslüman olduklarına ya da babalarının dinini kabul etmiş olduklarına dair bir belirtiye rastlayamıyoruz.

Sonra Brak Han hicri 664'te amcası oğlu ve Çağatay sülalesi­nin hanı olan Mübarek Şah'ı hanlıktan devirerek devletin idaresi­ni eline geçirdi. Aynı zamanda Ügeday sülalesinin hanı olan diğer amcasının oğlu, Kaşin oğlu Gido ile de savaşarak ona karşı üstün­lük kazandı. Ve bu suretle eline geçirmiş bulunduğu bu iki hanlığı başına buyruk şekilde idare etmeye çalıştı.

Brak Han hicri 670'te de öldü. Onun ölmeden bir kaç gün ön­ce İslam dinini kabul ettiği söylenmektedir. Ancak Ölünce İslam dininin kurallarına göre değil, bilakis putperest Moğol gelenekle­rine göre defnedildi. Aynı zamanda Brak Han'ın İslam'ı kabul etti­ği son günlerinde Sultan Gıyasüddin unvanını aldığı da söylen­mektedir.

Brak Han yerine Prens Nigubay'ı bırakmıştı. Fakat Nigubay bir yıldan fazla başta kalamadı. (670-671) Ondan sonra Toka Ti­mur devletin basma geçti. Toka Timur'un idaresi (671-681) yılları arasında on sene sürdü. Onun yerine ise Duda Han geçti. Duda Han'ın saltanatı yirmi beş yıldan fazla sürmüştür. Çağatay sülale­sinin hanları arasında iktidarının uzunluğu bakımından Duda Han birinci sayılmaktadır. Duda Han ölünce yerine geçen Uncuk Han hicri 706-708 yılları arasında iki sene kadar başta kaldı. Onu bir yıl müddetle hanlık yapan Taligu Han takip etti. Onu da karde­şi Kebek Han iş başından uzaklaştırarak idareyi ele geçirdi idiyse de bir yıl sürmeden Kebek Han da "hal" edildi, Ondan sonra da hicri 709 yılında Esenboğa Saltanat makamına geldi.

Kuzey Moğol Han'ı Toktay ile Maveraünnehir Han'ı Esenboğa arasında savaş patlak verdi. Ve Toktay, Maveraünnehir Moğolları-na karşı üstünlük elde etti. Bu olay ise Kebek Han'ın Kuzey Moğol­ların tesiriyle hicri 718'de ikinci kez iş başına gelmesi için sebep teşkil etti.

Kebek Han, İlhanlı Devletinin Han'ı Ebu Said'e karşı Kuzey Moğol Han'ı Muhammed Özbek'le, İlhanlı Devleti'nin toprakları­na, her bir ayrı bir yönden girip işgal etmek üzere anlaştılar. Ancak Özbek'in komutanı Çoban'm, sevk ve idaresindeki ordu, Ebu Sa-id'in kuvvetlerine yenildi. Ve maveraünnehir ordularının komuta­nı Yisur geri çekildi. Ondan sonra da hicri 720'de öldürüldü.

Bu arada Kuzey Moğol kuvvetleriyle herhangi bir çarpışma ce­reyan etmedi. Çünkü Muhammed Özbek Maveraünnehir Moğol-lanna ait kuvvetlerin çekildiğini görünce kendisi de savaş meyda­nından ricat etti. Ancak hicri 721 yılında yeniden Özbek ve Kebek arasında antlaşma yapıldı. Ne var ki bir yıl sonra Kebek "hal" edil­di. Ertesi yıl da Muhammed Özbek onu izledi.

İlhanlılar karşısında Maveraünnehir bölgesinde uğradığı hezi­metten sonra kuzey Moğol devleti, zayıflamaya başladı. Ve İlgige-day hicri 721 yılı içinde bir kaç aylığına iş başına geldi. Ondan son­ra da saltanatı yine birkaç aylığına Duda Timur ele geçirdi. Hiç şüphe yok ki Ügeday hanedanına ait bölgenin en az batı kısmını yani Türkistan'ı işgal ettikten sonra İlhanlı Devletinin Duda Han devrinden beri genişlemesinin, Kuzey Moğolların zayıflamasında büyük etkisi vardır. Çünkü Kuzey Moğolların bölge hanları güçle­rini kaybetmişlerdi. Bu sebeple de devletin geniş bir alana egemen olmasına imkan sağlayamıyorlardı.

Çağatay hanedanının sorumluluğunu, hicri 722'de Durma Şi­rin üstlendi. Durma Şirin müslüman olmuş aynı zamanda onun­la birlikte Çağatay hanedanına mensup fertlerin çoğu ya da hane­danın en azından prenslerinin büyük kısmı İslamı kabul etmişler­di. Ne varki bu müslümanlık, gönüllerde henüz çok iyi bir şekilde yerleşmiş değildi. Sebebine gelince İslam dini bu toplum için he­nüz yeni bir olaydı. Aynı zamanda İslam'a girmek bir çeşit taklitten, özentiden ibaretti. Ya da büyük hana yaranmak için müslü-rnan olunurdu. Ünlü gezgin İbni Batuta bu sultanla da görüşmüş­tür. Durma Şirin hicri 722-735 yılları arasında ori üç yıl müddetle iş başında kaldı.

Öyle anlaşılıyor ki Durma Şirin ülkesinin her tarafıma özellik­le hayatının sonlarına doğru pek hakim değildi. Zira bu ailenin di­ğer hanlarına bakıyoruz: Mesela Sancar (730-734) ile Çengişay'm (734-735) siyasi nüfuzları ülkenin bazı bölgeleri üzerinde kendini gösterebiliyordu. Çünkü devlet artık bu dönemde müslüman olanlarla olmayanlar arasında adeta bölüşülmüş ve parçalanmış durumdaydı. Nitekim putperest olarak kalan Moğol hükümdarla­rının idare ettikleri bölge: Moğolistan, halk da Casiler (yani Hara­miler, hırsızlar) adıyla anılıyordu. Bozon hicri 735 yılında Durma Şirin'i hanlıktan devirerek müslümanlara karşı baskı uygulamaya başladı. Bu yüzden de devlet ileri gelenleri arasında kavgalar ve ih­tilaflar çıktı. Bozon'dan sonra, hicri 739'da Esin Timur idarenin başına geçti. Ve iki yıl kadar iktidarda kaldı.

Fakat müslümanlarda Ügeday hanedanından, Ali Han'ı yine iki yıl müddetle iş başına getirmeyi başardılar. Ondan sonra Çağa­tay hanedanından yine müslüman olan Muhammed adındaki bir prens hicri 743-744 yılında (yani bir sene müddetle) başa geçti. Onu ise, hicri 744-747 seneleri arasında üç yıl süreyle hanlığı üst-lenenen Gazan takip etti. Gazan da ölünce devlet bir takım küçük emirliklere bölündü. Türk beyleri de bu durumdan istifade ederek Maveraünnehir topraklarında Moğollara karşı üstünlük elde etti­ler. Devletin son dönemlerinde Maveraünnehir bölgesine Daniş-mentçe nasbedilmişti. Danişmentçe, Ügeday sülalesine mensup­tu. Ve burayı iki yıl kadar idare etti.

Ondan sonra ise Çağatay hanedanından Bayan Han on bir yıl süreyle devletin idaresini yürüttü. Ancak Maveraünnehir'de ülke­nin birliği bozulmuş, Devlet parçalanmış vaziyette idi. Ülkenin ge­niş bölgeleri Türklerin egemenliği altına girmiş bulunuyordu. Bu durum ise nihayet Moğol beylerinden birinin, Türkistan'ın kuzey kısmında bağımsızlığını ilan etmesine sebep oldu. [1]

 

Çağatay Hanedanı

 

1- Çağatay : 624-640

2- Kara Hülagu : 640- 645

3- Yesu Mengü : 645-649

4- Kara Hülagu (ikinci kez) : 649-650

5- Ergine Hatun (Kara Hülagu'nun hanımı): 650-659

6- Algu: 659-664

7- Mübarek Şah : 664-664 8-BrakHan: 664-670

9- Nikubay: 670-671

10-TokayTimur: 671-671

ll-DudaHan:681-706

12- Koncuk Han: 706-708

13-Mtgu Han: 708-709

14-Kebek Han: 709-709

15-Esenboğa: 709-718

16- Kebek Han (2.kez) : 718-721

17-İlgi Geday: 721-721

18-Duda Timur: 721-722

19- Durmaşirin : 722-735

20- Bozun Han :735-739

21- Esen Timur: 739-741

22- Ali (Ügeday Hanedanından) : 741- 743

23- Muhammed: 743-744

24- Gazan : 744- 747

25- Sancar: 730-734

26- Çengişay: 734-735

27- Danişmendçe (Ügeday hanedanından): 747-749 28-Kabul Han: 749-760

29- Tuğluk Timur : 749-764

30- TuğlukTimuroğlu İlyas Hoca : 764-768

31- Kamerüddin : 768- 771

32- Seyuroğtamış {Ügeday sülalesinden Danişmendçe'nin oğ­lu: 771-791

33- Mahmud Seyuroğtamışoğlu: 791- 800 [2]

 

Türkistan'da Moğollar

 

Çağatay hanedanından Tuğîuk Han, hicri 748'de Türkistan'ın kentlerinden Kaşgar'da bağımsızlığını ilan ederken aynı zamanda Duda Han'ın torunu olduğunu da açıkladı. Tuğluk Han Mavera-ünnehir topraklarını da ilhak etti.

Tuğluk Han döneminde Moğollardan yüz atmış bin kişi kadar bir topluluk İslam dinini kabul etti. Tuğluk Han'ın hükmü hicri 738-764 yılları arasında on altı sene kadar sürdü. Ondan sonra ye­rine oğlu İlyas Hoca geçti. Moğollar işte bu İlyas Hoca döneminde Maveraünnehir'deki topraklarını kaybettiler.

Keza, Kamerüddin adıyla tanınan bir lider idareyi İlyas Ho-ca'nın elinden kaptı. Hicri 791'e kadar devlet idaresi bu Kamerüd­din'in elinde kaldı. Ondan sonra idare yeniden Tuğluk Timur'un oğlu Hızır Hoca'ya geçerek hicri 801 yılma kadar devam etti. On­dan sonra yerine oğlu Şem-i Cihan geçti.

Türkistan Moğol Devleti'nin başına sırayla aşağıdaki hanlar geçmişlerdir.

1- Tuğluk Timur: 748-764

2- TuğlukTimuroğlu İlyas Hoca: 764-776

3- Kamerüddin : 776-791

4- TuğlukTimuroğlu İlyas Hoca: 791-801

5- Hızırhocaoğlu Şem'i Cihan: 801-810

6- Hızırhocaoğlu Muhammed Han: 810-818

7- Şem'i Cihanoğlu Nakşicihan: 818-821

8- Şirali oğlu Üveys Han: 821-824

9- Şahcihanoğlu Şir Muhammed: 824-828

10- Üveys Han (ikinci kez): 828-831

11- Çalkantılar Dönemi: 831-838 12-Üveyshanoğlu Esenboğa: 838-866

13- Üveys Hanoğlu Yunus Han: 866-866

14- Esenboğa oğlu Dost Muhammed

Sonra ülke çapında bir çalkantılar dönemi başladı. Ve devlet birçok küçük beyliklere bölündü. Bu beyliklerden bazısı Aksu'da  [3] bazısı ise Turfan'da [4] kuruldular. Dost Muhammed'in oğlu Kebek Sultan bu beyliğin başında hicri 873'ten 877'ye kadar dört yıl hük­metti. Sonra onun yerine Yunusoğlu Mahmud Han ve yine Yunus oğlu Ahmed Han (890-908) Keza, Ahmed Han'ın oğlu Mansur (908-950) iş başına geldiler. Sonra devrimcilerden biri yönetimi ele geçirerek Kaşgar ve Barkend'i, 920'ye kadar hakimiyeti altına aldı. Ardından Ahmed'in oğlu Seyit Han Kaşgar'm idaresini tekrar geri alarak 920'den 939'a kadar da o başta kaldı. Sonra Seyit Han'ın yerine oğlu Abdurreşid geçti. (939-978) Turfan'a gelince, buraya babasının ölümünden sonra hicri 950'den 978'e kadar Şah Cihan hükmetti. Ardından da aynı yıl içerisinde işte bu Moğol hanedanı­nın sonu geldi. Bu merhale boyunca Karaşar kenti [5] zaman zaman Turfan beyliğine tabi oluyordu. [6]

 



[1] Mahmud Şakir, Hz. Âdem'den Bugüne İslam Tarihi, Kahraman Yayınları: 6/195-198.

[2] Mahmud Şakir, Hz. Âdem'den Bugüne İslam Tarihi, Kahraman Yayınları: 6/199-200.

[3] Aksu; Tarim Nehri'nin kollarından birinin kıyısındadır. Kaşgar'm 420 Km. doğusuna düşmektedir

[4] Turfan; Aksu'nun doğu yönünde uzayarak kuzeye doğru hafifçe yönelen ve Aksu'dan 780 Km. mesafede bulunan geniş bir ovadır. Deniz seviyesinden 154 m. Alçaktadır.

[5] Karaşar; Aksu ile Turfan kentleri araşma düşen ve aynı adı taşıyan bir göiün kenarında bulunmaktadır. Tiyanşan Dağlan'ndan akan sular buraya dö­külür. Tiyanşan Dağları ise Zungarya Havzası'm Tarim Nehrinin havzasından ayırmaktadır. Bu iki havza da Doğu Türkistan topraklarına dahildir. Karaşar gö­lünün deniz seviyesinden yüksekliği 1030 m. dir.

[6] Mahmud Şakir, Hz. Âdem'den Bugüne İslam Tarihi, Kahraman Yayınları: 6/200-201.