|
|
Sonra
Yerd'in oğlu Hanuh, altmış beş yaşında iken Bavil bin Mahvil bin HanUh bin Kayn
bin Adem'in kızı Hedane -ona Ezane de denir- ile evlenmiş, bu evlilikten
Memşalah adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. Memşalah doğduktan sonra Hanuh
(İdris) üç yüz yıl daha yaşamış, sonra Allah'ın katına kaldırılmıştır. Hanuh
henüz Allah katına kaldırılmazdan önce oğlu Meruşalah'ı Allah'ın emrini yerine
getirmek ve çocuklarının durumu ile ilgilenmek üzere kendisine halef seçerek
kendisini ve ailesini vasi tayin etti. Ayrıca onlara, yakında Allah'ın Kabil'in
çocuklarını ve onlarla münasebet kuranları cezalandırıp azaba çarptıracağını
bildirerek ailesini onlarla düşüp kalkmaktan menetti. Cihadda babası Hanuh'un
yolunu tutan Memşalah ilk defa ata binen kişi olmuştur. Bundan sonra Meruşalah
yüz otuz yedi yaşında iken Azazil bin Enuşil bin HanUh bin Kayn'ın kızı Arba
ile evlendi, bu evlilikten ''Lemek'' adında bir oğlu dünyaya geldi. Lemek
doğduktan sonra Meruşalah yedi yüz yıl daha yaşadı ve pek çok kız ve erkek
çocukları oldu. Meruşalah'ın bütün ömrü dokuz yüz yirmi yedi yıl sürdü ve öldü;
yerine oğlu Lemek'i vasi tayin etti. Lemek ise kavmine öğütler verdi ve onları
Kabil'in çocuklarıyla düşüp kalkmaktan menetti; fakat onlar, Lemek'in sözlerini
dinlemediler; dağlık bölgede yaşayan bu kimseler topluca bulundukları yerden
inip Kabil'in çocukları arasına katıldılar.
Rivayet
edildiğine göre, Memşalah'ın Lemek'ten başka ''Sabı'' adında bir oğlu daha
vardı. Sabiler bu adı ondan almışlardır.
Meruşalah'ın
oğlu Lemek, Berakil bin Mahvil bin Hanuh bin Kayn'ın kızı Kınuşı (Finuş?) ile
yüz seksen yedi yaşında iken evlendi, bu evlilikten aynı zamanda bir peygamber
olan Hz. Nuh (A.S.) dünyaya geldi. Hz. NUh'un doğumundan sonra babası Lemek beş
yüz doksan beş yıl daha yaşadı, birçok erkek ve kız evladı dünyaya geldikten
sonra öldü. Lemek'in oğlu Hz. Nuh ise beş yüz yaşında iken Berakil bin Mahvil
bin HanUh bin Kayn'ın kızı Azre ile evlendi; bu evlilikten Hz. Nuh (A.S.)'un
Sam, Ham ve Yafes adlarında üç oğlu düpyaya geldi. Nuh (A.S.) ise Hz. Adem'in
ölümünden yüz yirmi altı yıl sonra dünyaya geldi. Hz. Nuh (A.S.) büyüdükten
sonra babası Lemek ona: "Bu dağda bizden başka kimsenin kalmadığını
öğrendin. Sakın yalnızlık hissetme ve bu hatalı ümmetin yolundan gitme."
dedi. Hz. Nuh durmadan kavmini hakka davet edip onlara öğütler verdiyse de
onlar onu alaya alıp istihzalarına devam ettiler.
Rivayet
edildiğine göre, Hz. Nuh hükümdar Biveresb'in zamanında yaşamış, onun tebaası
olan halk Nuh (A.S.)'un kavmi olmuş ve onları dokuz yüz elli sene Allah'ın
yoluna davet etmiş, fakat yeni gelen her nesil, küfür yolunda tek bir millet
halinde kendilerinden önce gelen nesli takip etmiş, neticede onların üzerine
Allah azabım indirmiştir.
İbn
Abbas'tan rivayette bulunan Ebu Salih'ten naklen İbn el-Kelbi bu hususta şöyle
diyor:
"Lemek'in
Nuh adında bir oğlu oldu ve Nuh (A.S.) doğduğu zaman Lemek seksen iki yaşındaydı.
O zaman halkı kötülükten men edecek hiçbir kimse yoktu. Bunun üzerine Allah
(C.C.), dört yüz seksen yaşında iken Hz. Nuh (A.S.)'u onlara peygamber olarak
gönderdi. O, kavmini yüz yirmi yıl hakka davet etti. Sonra Allah ona bir gemi
yapmasını emretti. O da bir gemi yaptı ve altı yüz yaşında iken gemisine bindi.
Nuh Tufan'ında boğulanlar boğuldu ve bu hadiseden sonra Hz. Nuh (A.S.) üç yüz
elli yıl daha yaşadı."
İlk
gelen alimlerden bir grubun rivayetine göre, Hz. Adem ile Hz. Nuh'un arasından
on asırlık bir zaman geçmiş ve bu asırlar içinde yaşayanların hepsi de hak
yolda bulunmuşlardır. Allah'a karşı isyan ve küfür devri Hz. Nuh'un peygamber
olarak kavmine gönderildiği çağda başlarınştır. Allah (C.C.) tarafından kavmine
elçi olarak gönderilen Hz. Nuh tevhide davet edici ve uyarıcı olarak gönderilen
ilk peygamberdir. Bu görüş, aynı zamanda İbn Abbas ile Katade'nin de görüşüdür.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA