|
|
Ebu
Ubeyde anlatıyor: "Başlarında Nasib es-Sülemi bulunan Süleymoğulları'na
ait bir ordu, Bekr bin Vail Kabilesi'ne baskın yapmak üzere çıkmıştı. Bu ordu
yolda giderken Şeybanoğulları'ndan Suley' bin Abd-Ganm adında birisiyle
karşılaştı. Suley bin Abd-Ganm bu sırada ihramlı idi ve Bahra adındaki atının
üzerinde bulunuyordu. Suley': ''Nereye gidiyorsunuz?'' diye sordu, onlar:
''Şeybanoğulları'na baskın yapmağa gidiyoruz.'' diye cevap verdiler. Bunun
üzerine Suley': ''Biraz durun; size doğruyu söylüyorum, sakın Şeybanoğulları'na
yaklaşmayın. Allah'a yemin ederim ki, onlar, kısrak ve atlar hariç üç yüz iğdiş
edilmiş atla sizin üzerinize geleceklerdir.'' dedi, fakat onlar Suley' bin
Abd-Ganm'in bu sözlerine pek kulak asmadılar ve baskın yapma fikrinde ısrar
edip direndiler. Bu durum karşısında Suley' atını mahmuzlayıp hemen kavminin
yanına geldi ve onları uyardı. Bunun üzerine Şeybanoğulları harekete geçip
hazırlandılar. Nihayet Şeybanoğulları hazır vaziyette beklemekte iken
Süleymoğulları onların üzerine geldiler ve taraflar savaşa tutuştular. Şiddetli
bir savaştan sonra Şeybanoğulları muzaffer oldular, Süleymoğulları ise hezimete
uğradılar. Bu arada Süleymoğullarından pek çok kişi öldürüldü ve birçok kişi de
esir edildi. İçlerinden çok azı kurtulabildi. Süleymoğullarının reisIeri Nasib
İmran bin Mürre eş-Şeybani tarafından esir edildi ve boynu vuruldu."
"Suley'
bin Abd-Ganm bu gün hakkında şu mealdeki mısraları söylemiştir:
''Kendileriyle
karşılaştığım zaman Zi'l oğulları'nı ve Nasib'in ordusunu böyle bir harekete
girişmemeleri için uyardım; halbuki zan ve ihtimaller nazar-ı itibara alınıp
uyulmalıydı. Ben onlara dedim ki: Harib ve Rakis'te bolluk içerisinde otlayıp
deve dikeni yiyen develer vardır, bununla birlikte bu yerin altında ölüm de
otlamaktadır. Onların bunu kabul edip boyun eğmeleri gerekirdi. Sen ne zaman
oraya gelirsen gel, mutlaka suyun başında Haris ve her tarafı saran ordusuyla
karşılaşırsın.''"
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA