TAHARET / ABDEST’İN FARZLARI |
D- ABDESTİN DÖRDÜNCÜ
FARZI: BAŞI MESHETMEK
Abdestin dördüncü farzı;
başın derisini veya baş sınırındaki bir saçı mesh adı verilecek şekilde
meshetmektir.
Daha doğru olan görüşe
göre onu yıkamak veya elleri çekme ksizin yalnızca koymak yeterlidir.
a. BaşID bir bölümünü
meshetmek
Abdestin dördüncü farzı,
baş derisinin bir kısmına, saç çıkma sınırında yer alan bir yahut daha fazla
saç teline meshetmektir.
Meshederken elini çekme
sırasında saçı baş sınırından çıkarmamak suretiyle bunu yapması gerekir. Şayet
eli çekerken saç, baş sınırından çıkarsa bu mesh yeterli olmaz. Saçı lüleli
olan kimse, meshederken elini çekme sırasında meshettiği saç baş sınırından
çıkarsa bu mesh caiz olmaz.
Yüce Allah
"başlarınızı meshedin" [Maide, 6] buyurmuştur.
[*] - Müslim'in rivayet
ettiğine göre Nebi (s.a.v.) perçemine ve sarığına meshetmiştir.(Müslim,
Taharet, 632)
Buna göre Nebi (s.a.v.)
başının bir bölümünü meshetmekle yetinmiştir. Çünkü "meshetmek
[dokunmak]" denildiğinde anlaşılan da budur. Hiç kimse özelolarak perçemin
yani alnın iki tarafındaki beyazlıkların ortasında yer alan saçların
meshedilmesinin farz olduğunu söylememiştir. Nebi'in (s.a.v.) perçemi meshetmekle
yetinmesi, başın tümünü veya dörtte birini ya da daha fazlasını meshetmenin
farz olmadığını göstermektedir.
Arapça' da
"ba" harfi;
(a) çoğul isimden önce
gelirse teb'ız ifade eder.(Başına geldiği ismin tümünün değil bir kısmının
kastedilmesi anlamını ifade eder)
(b) bunun dışında bir
şeyin başına gelirse ilsak [tutuşturma / iliştirme] ifade eder.(Bitiştirme)
Örneğin "eski evi [Kabe'yi} tavaf etsinler" [Hac, 29] ayetinde
böyledir.
[Soru]: Abdestte başı
meshetmeyi emretmede kullanılan kip [sıga] ile teyemmümde yüzü meshetmeyi
emreden kip aynıdır. O halde niçin abdestte de başın tümünü meshetmeyi farz
görmediniz?
[Cevap]: Abdestte başın
bir bölümünün meshedilebileceği sünnetle sabit olmuştur. Ayrıca teyemmümde
yüzün meshedilmesi zorunlu hallerde abdest yerine yapılan bir fiil olduğundan,
bedeli olduğu şeyesas alınmıştır. Başı meshetmek ise kendi başına bir asıl
olduğundan bu konuda ayetin lafzı esas alınmıştır.
[Soru]: Mestler üzerine
meshetmek de ayağı yıkamanın bedelidir.
O halde ayağı yıkamada
olduğu gibi meshetmede de tümünü yapmayı niçin farz görmediniz?
[Cevap]: Mestlerin
bütününü meshetmenin farz olmadığı konusunda icma vardır. (İcma 9) Ayrıca
mestin bütününü meshetmek meshi bozar; çünkü mestlere meshetmek bir tür
hafiftetmedir. Ayağı yıkamaya gücü yetenin de mesh yapabilmesi bunu
göstermektedir. Teyemmüm ise böyle olmayıp -yukarıda geçtiği üzere- zorunlu
hallerde yapılan bir temizliktir.
Nevevi'nin sözünden deri
ve saçın her birinin bir asılolduğu anlaşılmaktadır; çünkü Nevevi "veya"
demek suretiyle ikisi arasında muhayyer bırakmıştır. Doğru olan da budur.
[Soru]: Doğru olan
görüşe göre kişi yüzünün derisini yıkayıp yüzündeki tüyleri yıkamasa bu yeterli
olmaz.
[Cevap]: Halk arasındaki
kullanımda "baş" sözcüğünün kapsamına hem deri hem de saçlar girer.
Çünkü "baş", başta gelen ve yüksekte olan şey için kullanılır. Yüz
ise başkaları ile yüzleşmenin yapıldığı organ için kullanılır. Yüzdeki tüyler
de buna dahildir.
[Soru]: Hacda ihramdan
çıkma sırasında saçları keserken, baştan sarkan saçların kesmesi yeterli
olmaktadır. Abdestte de başın sınırından inen saçları meshetmek niçin yeterli
olmamaktadır?
[Cevap]: Sarkan saça
mesheden kişi başı meshetmiş olmaz. İhramdaki saç kesmede emredilen ise başın
saçını kesmektir. Bu baştan sarkan saç hakkında da geçerlidir.
b. Başı yıkamak ve
Meshederken eli çekmeksizin yalnızca dokundurmak
[Bu konuda iki görüş
vardır]
[Birinci görüş]: Daha
doğru olan görüşe göre -er-Ravda'daki ifadeyle doğru olan görüşe göre-;
(a) başı meshetmek yerine
yıkamak da caizdir. Çünkü yıkamak meshetmenin ötesinde bir fiildir. Bu sebeple
evleviyetle [haydi haydi] yeterli olur.
(b) Yine eli çekmeksizin
dokundurmak da yeterlidir; çünkü ıslaklığın başa ulaşması amacı böyle de
gerçekleşmektedir. Nevevl'nin "caizdir" ifadesi, bunun müstehap
olmayıp mekruh olduğunu göstermektedir.
[İkinci görüş]: Her iki
durumda da yapılan fiil yeterli olmaz; çünkü buna meshetme denmez.
İlk görüşe göre kişinin
başına su damlasa veya kişi yağmurun altında beklese, niyeti şart koşan
İbnü'l-Mukrl'nin görüşünün aksine kişi meshe niyet etmese bile mesh
gerçekleşmiş olur.
Yine belirtilen sebeple
kişinin başına yağan erimemiş dolu ve kar ile de mesh yerine gelir.
Erimiş dolu ve karla
başı yıkadığında ve bunlar organ ın üzerinde aktığında, meshin amacı
gerçekleştiğinden bu durum mesh yerine geçer.
Kişi başını meshettikten
sonra kazıtsa -elin kesilmesi konusunda zikredilen sebeple- meshi tekrarlaması
gerekmez.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
E- ABDESTİN BEŞİNCİ FARZI: AYAKLARI YIKAMAK