TAHARET / ABDEST’İN FARZLARI |
E- ABDESTİN BEŞİNCİ
FARZI: AYAKLARI YIKAMAK
Abdestin farzlarının
beşincisi ayakları, ayak bileğindeki çıkıntılarla birlikte yıkamaktır.
Abdestin farzlarının
beşincisi ayakları, ayak bileğindeki çıkıntılarla birlikte yıkamaktır. Bu konu,
icma'da görüşüne değer verilecek kimselerin icmaı ile sabittir. (İcma 10)
Şayet bu çıkıntılar
yoksa -dirsekler konusunda geçtiği üzere- bunlar miktarınca bir yeri yıkar.
Bunlar ayak ile bacağın birleştiği mafsaldaki çıkıntılardır. Her bir ayak
bileğinde iki çıkıntı vardır.
Bu çıkıntıiarı yıkamanın
farz olmasının sebebi şudur:
[*] - Numan b. Beşir'in
rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) "saflarınızı düzgün yapın"
buyurmuştur. Bu hadisi aktaran Numan şöyle demiştir: [Peygamberimizin bu
sözünden sonra] bizden birinin [cemaatle namazda] omuzlarını arkadaşının
omuzuna, ayaklarını onun ayaklarına bitiştirdiğini görüyordum. (Buhari, Ezan,
719)
Ayette geçen [ve bizim
ayak bileğindeki çıkıntılar diye ifade ettiğimiz] "Ka'b" sözcüğünün
ayak tarağının üzerindeki bölüm olduğuna dair bir görüş varsa da bu şazz ve
zayıf bir görüştür.
Yüce Allah
"ayaklarınızı, ayak bileğindeki çıkıntılara kadar yıkayın" [Maide, 6]
buyurmuştur. Bu ayetteki (.......) ifadesi mütevatir yedi kıraatte
"ercüleküm" şeklinde ve "ercüliküm" şeklinde okunmuştur.
"Ercüleküm" şeklinde okunduğunda "vucuheküm / yüzleriniz"
ifadesine atıf olur. "Ercüliküm" şeklinde okunduğunda da buna
atfedilmiş olmakla birlikte yanındaki kelime olan "ruusikum" esreli
olduğundan ona bağlı olarak [cerr-i civar Mide si gereğince] esreli okunmuştur.
Abdestte ayak
bileğindeki çıkıntıların yıkamaya dahil olduğunu gösteren delil, dirseklerin
kollara dahil olduğunu gösteren delilin aynısıdır. Bu, yukarıda geçmişti.
Alimlerimizin
"abdestte ayakları yıkamak farzdır" şeklindeki genel ifadeleri,
Rafii' nin dediği üzere "mest giymeyen kimseler" hakkında geçerlidir.
Yahut da bunun anlamı "aslolan ayakları yıkamaktır, mestler üzerine
meshetmek onun bedelidir" şeklindedir.
Ayak yarıklarında olan
mum, kına gibi nesneleri gidermek gere-
kir.
Cüveyni "şayet su
ete ulaşmıyorsa" demiştir. Bu söz yukarıda el-Mecmu'dan nakledilen gerekçe
sebebiyle "ette bir derinlik olduğunda" anlamına yorulmuştur.
Erimiş haldeki yağ ve
kına renginin bir zararı olmaz.
Tırnakların altında olup
da suyun geçmesini engelleyen kirlerin giderilmesi gerekir.
Ayağın bir bölümü kopsa
kalan kısmın yıkanması gerekir. Şayet ayak, bilek kemiklerinin üzerinden
kopmuşsa yıkama farzı düşer, kolu yıkama konusunda geçtiği gibi burada da kalan
kısmın yıkanması müstehaptır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
F- ABDESTİN ALTINCI FARZI: TERTİBE [SIRAYA] UYMAK