TAHARET / SULAR |
6. SUYUN NECİS OLDUĞUNU
BİR ŞAHSIN BİLDİRMESİ
[Su ile abdest almak
isteyen kişiye] rivayeti kabul edilecek durumda olan bir şahıs suyun necis
olduğunu söylese ve bunun sebebini de belirtse veya aynı görüşte olan bir fakih
bunu bildirse kişi bu görüşe güvenir.
ŞERH: [Burada iki mesele
ele alınmaktadır]
[Birinci mesele]
Su veya başka bir
maddenin necis olduğunu rivayeti kabul edilecek durumda olan bir şahıs söylese
köle ve kadının rivayeti kabul edilir. Fasık, deli, [güvenilirlik] durumu
bilinmeyen şahıs ve mümeyyiz bile olsa küçüğün rivayeti ise kabul edilmez.
El-Mühezzeb şerhinde
"ezan" bölümünde şu ifadeler yer almaktadır:
Gözleme dayalı konularda
mümeyyiz küçüğün vereceği haber kabul edilir, nakletmeye dayalı konularda ise
kabul edilmez. (Genel kural)
Ancak Ziyadetü'r-ravda
adlı eserde sahıh görüldüğü ve alimlerin çoğunluğundan aktarıldığı üzere, esas
alınacak olan görüş bunun hiçbir şekilde kabul edilmemesidir. Bununla birlikte
yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayacak kadar kalabalık bir fasıklar
topluluğu haber verirse haberleri kabul edilir. Yine fasık bir kimse kendi
fiilini haber verdiğinde, örneğin "kabın içine işedim" dediğinde sözü
kabul edilir. Bu görüş Zerkeşı'ye aittir. Bazı son dönem alimlerinin dediğine
göre mümeyyiz küçük de böyledir. Alimler boğazlanmış olarak bulunan bir koyun
hakkında (kestiğinin yenilmesi helal olan bir) zimmı -fasık olduğu apaçık belli
olduğu halde- "onu ben boğazladım" dediğinde onu yemenin helal
olduğunu söylemişlerdir.
(Bunun sebebini de
belirtse) : Köpeğin yalaması vb. hangi sebeple necis olduğunu belirtse.
(veya aynı görüşte olan
bir fakih bunu bildirse kişi bu görüşe güvenir.) Neyin suyu necis kıldığını
bilen, mezhebi haber verilen şahıs ile aynı olan kimse, suyun hangi sebeple
necis olduğunu belirtmese bile bu görüşe güven ir. Çünkü bu haber, söz konusu
nesnenin necis olduğu kanaatini uyandırır.
Bu ifadelerden
anlaşıldığına göre haber veren şahsın, mezhebin tercihlerini bildiği izlenimi
veren bir şahıs olması gerekir.
Şu halde "ağzı
necis olduktan sonra ortadan kaybolan sonra az miktardaki bir suyu yalayan
kedi" ve "içine fare veya kedi düşüp canlı olarak çıkarılan az
miktarda su" gibi konularda mezhepte görüş ayrılığı bulunduğu yönündeki
görüş de geçersiz olmuş olur. Haber verilen şahıs ile aynı mezhepte olan fakih,
daha üstün görüşü bilmediği için zayıf görüşün tercih edilmiş görüş olduğunu
zannedebilir.
[İkinci mesele]
İki veya daha fazla
şahıs bir nesnenin necis olup olmadığı konusunda birbiri ile çelişen haberler
verseler; örneğin biri "şu kaptaki suyu köpek yaladı" derken bir
diğeri "hayır onu değil şunu yaladı" dese, şayet ikisinin tasdik
edilmesi mümkün ise her ikisi de tasdik edilir. Köpeğin farklı vakitlerde her
iki kabı da yalamış olması ihtimaline binaen iki suyun da necis olduğuna
hükmedilir.
Bu iki şahıs köpeğin ya
lama vakti konusunda da ihtilaf etseler; örneğin iki şahıstan biri "bu
köpek bu kabı şu vakitte yaladı" derken bir diğeri "o vakitte köpek
şuradaydı" derse daha güvenilir olanı tasdik edilir; ikisi eşitse sayısı
daha çok olan grup tasdik edilir, sayıları eşitse tercih etme imkanı ortadan
kalktığı için onların haberi dikkate alınmaz, her iki kabın temiz olduğuna
hükmedilir.
Bazı detaylar:
[1] - Kişi her ikisinde
de az miktarda su veya başka bir sıvı bulunan iki testiye bir kap daldırarak
alsa, kabın içinde ölü bir fare bulsa, bu farenin hangi kaptan geldiğini
bilemese; şayet ilk kaptan geldiği kanaatine sahip olursa ve kabı daldırma aynı
anda yapılmışsa, kap iki daldırma arasında yıkanmamışsa her iki testinin
içindekinin necis olduğuna hükmedilir. Şayet farenin ikinci kaptan geldiği
kanaatine sahip ise ve kabı daldırma farklı zamanlarda yapılmışsa veya aynı
zamanda yapılmakla birlikte arada kap yıkanmışsa, farenin geldiği kanaatini
uyandıran testinin necis olduğuna hükmedilir.
[2] - İçinde idrar
bulunan kap, şehirdeki diğer kaplarla karışsa veya ölü hayvan boğazlanmış
hayvanlarla karışsa inceleme / araştırmaya gerek olmaksızın bu kaplardan -bir
tane hariç- diğerlerini alabilir. Bu şuna benzer: Kişi belirli bir meyveyi
yemeyeceğine yemin etse, bu meyve diğerleri arasına karışsa, kişi biri dışında
diğer meyvelerin tümünü yese yemini bozulmuş olmaz. (Kıyas)
[3] - Köpek vb. bir
hayvan bir kapta bulunan necaseti kaldırsa; aslolan o kabın temiz olmasıdır.
Örneğin içki düşkünü birinin elbiseleri veya ateşperestler, deliler ve çocuklar
gibi necasetle içli dışlı olanların elbiseleri yahut kasapların elbiseleri
böyledir.
[4] - Yine insanların
sıkça karşılaştığı (umum-ı belva); binek hayvanlarının terleri ve salyaları,
çocuğun salyası, öküzün düvenle ekinleri sürerken işemesi, domuzun içyağı ile
yapılan ince pamuklu kumaş da böyledir.
El-Ubab adlı eserde
belirtildiği ne göre; yeni elbiseyi yıkamak, ekini yıkamak, ekmek vb. bir şey
yiyince ağzı yıkamak, çocuğun salyasını necis sayarak onunla birlikte bir şey
yememek yerilen bidatlardandır.
[5] - Necaset içinde yetişen
ve yetiştiği yerden yükselmemiş olan bitki temizdir. Ateşe tapan kimsenin
bulunmadığı bir bölgede bir kap veya bez içinde bir parça ekmek bulunsa bunlar
temizdir. Şayet açıkta ve atılmış ise necistir. Ateşe tapan şahıs / şahısların
müslümanlar içinde yaşadığı, müslümanların sayı olarak çoğunluk olmadığı bir
bölgede bir kap veya bez içinde bulunan yiyecek de necistir. Şayet müslümanlar
çoğunlukta olursa yiyecek temiz kabul edilir. Anlaşıldığı kadarıyla sayıları
eşit olduğunda da hüküm böyledir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
7.
KULLANILMASI CAİZ OLAN VE OLMAYAN KAPLAR