NAMAZ / KIBLE |
II. KIBLEYE DÖNME
YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BULUNMADlĞI DURUMLAR
C. YOLCULUKTA FARZ
NAMAZ KILANIN KIBLEYE DÖNME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Kişi binek üzerinde farz
namaz kılsa, kıbleye dönse, rüku ve secdesini tam olarak yapsa, hayvan bu
sırada durmakta ise namaz caiz olur. Hayvan hareket halinde ise namaz caiz
olmaz.
Mümeyyiz bir şahıs binek
üzerinde farz namaz kılsa; hayvan üzerinde hevdec bulunması sebebiyle rüku,
secde ve diğer rükünleri tam olarak yapsa [burada iki durum söz konusudur]
[Birinci durum]: Bu
sırada hayvan -bağlı olmasa bile- durmakta ise namaz caiz olur. Yine kişi
birkaç kişi tarafından taşınan taht, tahtıravelli üzerinde olsa, taşıyanlar
yürümekte olsa bile veya hareket etmekte olan bir sandalda olsa bile bu caiz
olur. EI-Muharrer' de hayvanın bağlı olması şart koşulmuştur. Nevevİ
ed-Dekaik'te "doğru olan, bu kaydı koymamaktır" demiştir.
[İkinci durum]: Bu
sırada hayvan hareket halinde ise namaz caiz olmaz. Çünkü hayvanın hareketi
kişiye nispet edilir. Hayvan üzerinde tavafın caiz olması da hayvanın
hareketinin kişiye nispet edildiğini göstermektedir.
Mütevelli, bununla
"adamların taşıdığı taht üzerinde namaz kılmak" arasında fark
bulunduğunu söyleyerek bu farkı şu şekilde ortaya koymuştur:
Hayvanın tamamen
hareketsiz olarak tek bir durumda beklemesi hemen hemen imkansızdır, bu sebeple
kıble yönüne dönmeye riayet edilemez. İnsanların taşıdığı taht ise farklıdır.
Hayvanın gemini elinde bulunduran ve farklı yöne sapmayacak şekilde onu götüren
birisi var ise bunun üzerinde namaz caiz olur.
Bundan anlaşıldığına
göre tahtıravelli / taht gibi şeyleri taşıyan kişi deli vb. gibi temyizi
bulunmayan bir şahıs olsa, belirtilen gerekçe ile namaz sahih olmaz.
Nevevl'nin "farz
namaz" ifadesi adak namazını ve cenaze namazını da kapsamaktadır; çünkü
alimler adak namazını din tarafından farz kılınmış namaz gibi kabul
etmişlerdir. Cenaze namazına gelince; onun en büyük rüknü ayakta durmaktır;
yürüyen hayvan üzerinde bunu kılmak cenaze namazı görüntüsünü ortadan
kaldırmaktadır. Kişinin namazı hayvan üzerinde tam olarak kılabildiği
düşünüldüğünde de alimlerin ifadelerinden anlaşıldığına göre hüküm böyledir.
İmam [Cüveynı] ise bu namazın caiz olduğunu söylemiş ve İsnevı de onu tasvip
etmiştir. Oysa nafile namazın bu şekilde kılınmasına ruhsat tanınmasının sebebi
namazın çokluğu ve sürekli tekrar etmesidir, halbuki cenaze namazı nadir olarak
kılınan bir namazdır.
Gemide namaz kılan
kimsenin baş dönmesi vb. bir özür dışında ayakta durmayı terk etmesi caiz
değildir. Şayet rüzgar geminin yönünü çevirir de kişinin göğsü kıbleden farklı
yöne dönerse göğsü kıble yönüne döndürmek gerekli olur. Kişi derhal kıble
yönüne dönmüşse namazına devam eder, aksi takdirde namazı batıl olur.
Çarmıha gerilen ve suda
boğulmakta olan vb. kimseler, zaruret sebebiyle bulundukları yön üzere
namazlarını kılarlar. [Kurtulmaları halinde] sonradan namazlarını iade ederler.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
III. KABE'DE NAMAZ
KILAN KİMSE İÇİN KIBLEYE DÖNME YÜKÜMLÜLÜĞÜ