CUMA GÜNÜ SENNETLERİ |
E. İNSANLARIN ÜZERİNDEN
ATLAYIP GEÇMEMEK
Cuma namazına giden kişi
[camide oturan] insanların üzerinden atlayarak geçmez.
[*] - Çünkü Nebi
(s.a.v.) insanların üzerinden atlayan bir adam gördü ve ona şöyle buyurdu:
Bulunduğun yere otur. Hem geç kalıyorsun hem de insanları rahatsız
ediyorsun!(İbn Hibban, Salat, 2790; Müstedrek, Cuma, 1,288. İbn Hibban ve Hakim
bu hadisin sahih olduğunu söylemişlerdir. )
El-Ümm'de İmam Şafii
(r.a.)'nin açık olarak ifade ettiğine göre bunu yapmak mekruhtur.
[Zayıf] bir görüşe göre
bu haramdır. Zevaidü'r-Ravda adlı eserin şahitlik bölümünde bu görüş tercih
edilmiştir.
İnsanların üzerinden
atlayıp geçmenin mekruh olması hükmünden bazı durumlar istisna edilir. Bunların
bir kısmını şu şekilde belirtebiliriz: İmam minbere veya mihraba ancak
insanların üzerinden atlayarak geçebiliyorsa bunu yapması zorunlu olduğundan
mekruh olmaz.
> Kişi önündeki
saflarda boşluk görür ve ancak bir veya iki kişinin üzerinden atlayarak burayı
doldurabiliyorsa, başka bir boşluk olsa bile oraya gitmesi mekruh olmaz; çünkü
geridekiler öndeki safı boş bırakarak kusurlu davranmışlardır. Ancak [kimsenin
üzerinden atlamadan] başka bir boşluğa geçmesi mümkün olduğunda oraya geçmesi
müstehaptır. Şayet [birden fazla kişinin üzerinden atlaması ve hatta] bir safı
atlayarak öndeki boşluğu doldurması söz konusu olsa, öndeki safın kamet
getirildiğinde boşluğu dolduracağını ümit etse insanların üzerinden atlaması
onları rahatsız edeceğinden bu mekruh olur.
> İnsanların gözünde
saygın bir yeri bulunan bir kimse mescidin belirli bir yerinde namaz kılmayı
adet edinse, o şahsın söz konusu yere gitmesi için insanların üzerinden
atlaması mekruh olmaz. Bu konuda Hz. Osman'ın insanların üzerinden atlayarak
ilerlemesi ile ilgili meşhur bir hikayesi vardır. Onun bu hareketi tepki
çekmemiştir. Bunu Kaffal ve Mütevelli belirtmiştir. Ezrai'nin dediği üzere
bunun "salih ve velayet sahibi kimselerin hareketi" ile ilgili olarak
düşünülmesi gerekir. Çünkü insanlar böyle bir kimsenin kendilerinin üzerinden
geçmesinden mutlu olur, bundan bereket umarlar. Şayet insanların üzerinden
atlayan kişi toplum nezdinde saygın birisi değilse, -Bendenici'nin dediği gibi-
mescidin belirli bir yerinde namaz kılma adeti olsa bile oraya gitmek için
insanların üzerinden atlayamaz.
> Köleler, çocuklar
veya belirli bir yerde oturmayan [yani Cuma namazı kendisine farz olmayan]
kişiler camiye daha önce gitmişlerse, Cuma namazı kendilerine farz olan
kimselerin camiye geldiğinde, şayet hutbeyi uzaktan duyamıyorlarsa öndekilerin
üzerinden atlayarak ileri gitmeleri gerekir.
> Camiye giren kişi
insanların yolu üzerine oturmuşsa onun üzerinden atlanabilir.
> Kişinin atlayıp geçmesine
orada bulunanlar müsaade etmişse atlayabilir. Üzerinden atlanan kişilerin kendi
zararına olan bu izni vermeleri ve buna razı olmaları mekruh değildir. Ancak bu
bir başka açıdan mekruhtur ki o da "Allah'a yaklaştıran ibadetlerde
başkasını kendine tercih etmek mekruhtur". (Genel kural)
İbnü'l-İmad böyle
söylemiştir. Alimlerin şu ifadeleri de bunu desteklemektedir: "Kişinin
başkasını kaldırıp onun yerine oturması haramdır. Bunun yerine "yer açın,
genişleyin" der. Şayet oturan kişi kendi isteği ile kalkar da yerine
başkasını oturtursa o kişinin oturmasında bir mekruhluk yoktur. Başkasını
oturtan kişiye gelince; şayet o imama daha yakın bir yere veya aynı yakınlıkta
bir yere giderse bu mekruh olmaz. Aksi takdirde -özür yoksa- mekruh olur. Çünkü
Allah'a yaklaşma amaçlı fiillerde başkasını kendine tercih etmek mekruhtur.
"Başkalarını kendilerine tercih ederler" [Haşr, 9] ayetinde
kastedilen kişinin nefsine özgü hazIarı konusunda başkasını tercih etmesidir.
Güçlü olan görüş bu olduğu halde el-Mecmu'daki ifadenin zahirinden
anlaşıldığına göre "izin verme durumunda da oturan kişi açısından
mekruhluk ortadan kalkmaz".
> Önde oturan
şahıslar kişinin köleleri veya çocukları olsa onların üzerinden atlayabilir. Bu
sebeple kişinin ilk safta yer tutması için kölesini önceden mescide gönderme si
caizdir. Efendi geldiğinde köle geri çekilir. Bunu İbnü'l-İmad söylemiştir.
Kişinin kendisi için yer tutmak ve kendisi geldiğinde orayı terk etmek üzere
bir başkasını mescide göndermesi caizdir. Bir kimse için yere yaygı vb. bir şey
serilmiş olsa, başka birisi bu yaygıyı kaldırıp onun yerinde namaz kılabilir,
yaygı sahibinin izni olmadan onun üzerine oturamaz. Bu yaygıyı -tazmin
yükümlülüğünü üstlenmemek için- eliyle veya başka bir şeyle kaldırmaz.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ
LİNK’E TIKLAYIN