ORUÇ – BOZAN ŞEYLER |
Ç. [CİNSEL İLİŞKİ DIŞINDA
BİR YOLLA] BOŞALMAK
Oruçlu menisini
çıkarmaktan da uzak durmalıdır. Meni çıkarması halinde orucu bozulur.
Meninin dokunma, öpme ve
birlikte yatma gibi bir yolla çıkması da böyledir.
Düşünme veya şehvetle
bakma sonucu meni çıkması ise orucu bozmaz.
1. MENİSİNİ ÇIKARMAK
2. MENİNİN BİR FİİL SONUCU ÇiKMASI
3. DÜŞÜNME VE BAKMA SONUCU MENİ GELMESİ
4. ERKEKTEN MENİ GELMESİNE İLİŞKİN ÇEŞİTLİ
MESELELER
5. ORUÇLU İKEN ÖPMEK
1. MENİSİNİ ÇIKARMAK
Orucu n şartlarından
biri de cinsel ilişki dışında bir yolla meniyi çıkarmaktan uzak durmaktır. Bu
ister "kendi eliyle çıkarması" durumunda olduğu gibi haram bir
şekilde olsun, ister "karısının veya cariyesinin eliyle" çıkarma
durumunda olduğu gibi haram olmasın fark etmez. Bu durumda oruç bozulur. Çünkü
meni gelmesi söz konusu olmadığı halde erkeğin cinselorganını kadının
cinselorganına sokması orucu bozduğuna göre şehvet duyarak boşalma orucu haydi
haydi [evleviyetle] bozar.
2. MENİNİN BİR FİİL
SONUCU ÇiKMASI
Yine dokunma, öpme veya
arada engelolmaksızın [eşi veya cariyesiyle] birlikte yatma sonucunda boşalma
gerçekleşirse oruç bozulur; çünkü bu dokunma sonucu meydana gelen bir
boşalmadır.
3. DÜŞÜNME VE BAKMA
SONUCU MENİ GELMESİ
[Cinsel ilişkiyi düşünme
veya bir kadına şehvetle bakma sonucunda bir erkekten meni gelmesi onun orucunu
bozar mı? Bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
[Mezhepte esas kabul
edilen görüşe göre] düşünme veya şehvetle bakma sonucunda kişiden meni gelse
[boşalma gerçekleşse] yahut arada bir engel varken kadını kucaklama sonucu meni
gelse, bu işlem birden fazla tekrarlanmış olsa bile bununla oruç bozulmaz.
Çünkü bu durum "bir temas söz konusu olmadığından" uykuda iken
boşalmaya benzer. Bununla birlikte -bir boşalma söz konusu olmasa bile- bunları
tekrarlamak haramdır.
[İkinci görüş]
[Zayıf bir görüşe göre]
kişinin bakma sonucu boşalma gibi bir alışkanlığı varsa bu durumda orucu
bozulur.
[Üçüncü görüş]
[Zayıf] bir başka görüşe
göre tekrar tekrar bakma sonucunda boşalma meydana gelmişse orucu bozulur.
4. ERKEKTEN MENİ
GELMESİNE İLİŞKİN ÇEŞİTLİ MESELELER
> Bir erkek bir
kadının saçına dokunsa ve bunun sonucunda kendisinden meni gelse bunun orucu
bozup bozmadığı konusunda -Mütevelli' den- iki görüş nakledilmiştir. O, bu iki
görüşü "kadının saçına dokunmanın abdesti bozup bozmadığı"
konusundaki iki görüşe dayandırmıştır. Bu, orucun bozulmamasını gerektirir ki
doğru olan da budur.
> Bir erkek bir
kadını öpse ve bıraktıktan sonra bir süre geçse, ardından meni gelse daha doğru
olan görüşe göre öpme fiiline bitişik olarak şehvet bulunuyorsa ve cinselorgan
kalkmış durumda ise oruç bozulur. Şayet öpme fiiline bitişik olarak bunlar
yoksa oruç bozulmaz. Bu görüş el-Bahr' da ifade edilmiştir. Orada şöyle
denilmiştir: "Erkek, kadının bedeninden ayrılmış olan bir organına
dokunduğunda boşalırsa bu orucunu bozmaz." Hocamız Zekeriya el-Ensarı
şöyle demiştir: "Kanın sıcaklığı sebebiyle zahir olan odur ki kadından
koparılmış olan organ daha sonra kadına iliştirilmiş olsa bile hüküm yine
böyledir."
> Mütevelli'nin
yukarıdaki meseleyi "saça dokunmanın abdesti bozup bozmaması" konusundaki
görüş ayrılığına dayandırmasına kıyasla bir kadının cinselorganı kadının
bedeninden ayrıldıktan sonra bir erkek ona dokunsa ve boşalsa, dokunduğu organa
"cinselorgan" adı verilebilecek durumda ise oruç bozulur, aksi
takdirde oruç bozulmaz. Hocam Remli bu şekilde fetva vermiştir.
> Nevevi el-Mecmu'da
şöyle demiştir: Kişi cinselorganına bulaşan bir siyahlığı gidermek sebebiyle
veya uyuz olması [kaşınması] sebebiyle cinselorganını kaşırken boşalsa -daha
doğru olan görüşe göre- orucu bozulmaz; çünkü bu boşalma dinen mübah olan bir
dokunma sebebiyle gerçekleşmiştir.
Yukarıdaki hükümlerin
tümü cinsiyeti belirli olan şahısla ilgilidir. Çift cinsiyetli olan ve
cinsiyeti belirlenememiş olan şahsa gelince CV onun iki organından biri ile
cinsel ilişkide bulunması veya kendisin! den meni gelmesi durumunda orucu
bozulmaz; çünkü bu organın [asıl organ değil] fazlalık olma ihtimali vardır. Bu
hüküm, daha önce geçen "meninin normalolmayan yoldan çıkması normal yoldan
çıkması gibidir" hükmü ile çelişmez; çünkü söz konusu durum asli organ
kapandığında geçerlidir.
5. ORUÇLU İKEN ÖPMEK
Öpmek kişinin şehvetini
harekete geçiren kişinin [oruçlu iken] öpmesi mekruhtur.
Öpmekle şehveti harekete
geçmeyen kişinin de öpmeyi terk etmesi daha iyidir.
Ben [Nevevi] derim ki:
Daha doğru görüşe göre [yukarıdaki] mekruhluk tahrimen mekruhluktur. Allah daha
iyi bilir.
1. Öpme ile tahrik olan
kişinin öpmesinin hükmü
Öpmek kişinin şehvetini
harekete geçiriyor ve bunun sonucunda kişinin cinsel ilişkide bulunması veya
boşalması ihtimali söz konusu oluyorsa -el-Mühimma,t'ta daha güçlü görülen
görüşe göre- öpen kişi erkek olsun, kadın olsun, ağız veya başka bir yerden
öpmek mekruhtur.
Zikredilen hüküm
bakımından arada engelolmaksızın kucaklaşma, dokunma vb. fiiller de öpme
gibidir.
2. Öpme ile tahrik
olmayan kişinin öpmesinin hükmü
Genç bile olsa öpme
sonucu kişinin şehveti harekete geçmiyorsa [tahrik olmuyorsa] cinsel ilişkiye
veya boşalmaya giden yolu baştan kapatmak amacıyla bunu terk etmek daha iyidir.
Çünkü kişinin tahrik olmayacağı zannedildiği halde tahrik olabilir. Ayrıca
oruçlu olan kişinin genelolarak şehvet duyulan şeyleri terk etmesi istenmiştir.
[Yukarıdaki birinci
mesel ed e geçen mekruhluğun hangi tür mekruhluk olduğu konusunda iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
[Nevevi şöyle demiştir:]
Daha doğru olan -ve İmam Şafii (r.a.) tarafından açık olarak ifade edilen
görüşe göre- bu mekruhluk tahrimen mekruhluktur.
Çünkü bu, ibadeti
bozmaya maruz bırakmaktadır.
[*] - Ayrıca Buhari ve Müslim'de
şu hadis yer almaktadır: Bir koruluğun etrafında dolaşan kişinin her an oraya
girmesi ihtimali vardır. (Müslim, musakat 4181)
[*] - Beyhakı, Hz.
Aişe'den sahih bir senetle şu hadisi rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (s.a.v.)
yaşlı kişinin oruçlu iken öpmesine izin vermiş, genç kişinin ise öpmesini
yasaklamış ve şöyle demiştir: O Yaşlı kendini tutabilir, genç ise [kendisini
tutamaz] orucunu bozar. (Beyhaki, Sıyam, IV, 232)
Alimlerimiz hadiste
geçen gerekçeden hükmün -yukarıda zikredilen şekilde- şehveti harekete
geçirmeyle ilgili olduğunu söylemişlerdir.
Şarih Celaleddin
el-Mahalli şöyle demiştir: Nevevi burada ve er-Ravda' da asıl metinlerde [yani
el-Muharrer ve eş-Şerhu'l-kebir] geçen "öpme sonucu şehveti harekete geçse
[teharreke]" ifadesini bırakıp "öpmek şehvetini harekete geçirirse
[harreket]" ifadesini kullanmıştır. Bunun sebebi açıktır. Yani şehveti
öpme sonucu şehveti harekete geçen kimsenin öpmesinin mekruh olduğunu
söylediğimizde bu öpmenin şehvetini harekete geçirdiği kişiyi kapsadığı gibi
şehveti harekete geçmeyen kişiyi de kapsar. Oysa ikincisi kastedilmemiştir.
"Öpme, şehvetini harekete geçiren kişi" dediğimizde -zahir olduğu
üzere- bu ibare ikinci kişiyi kapsamamış olur. Zahir olan odur ki
"şehvetin harekete geçmesi" ile kastedilen öpme sonucu şehvetin
harekete geçmesidir. Bu, tahrik anlamındadır.
(not:) Bir adam İmam Şafii (r.a.)'ye bir şiir
şeklinde şu soruyu sordu: "Mekke'li alime sor bakalım: Karşılıklı ziyaret
ve kalbi müştak aşığın sarılmasında bir günah var mıdır?" Şafii şu şekilde cevap verdi: "Şöyle
cevap verdim: Yaralı ciğerlerin [kalplerin] birleşmesinin Allah korkusunu
gidermesinden Allah'a sığınırım"
Rebi şöyle demiştir:
Şafii'ye bu adama nasıl fetva verdiğini sordum. İmam Şafii (r.a.) şöyle cevap
verdi: "Buadam Ramazan ayında evlenen bir adam ve yaşı genç. Bana karısını
öpmesinde ve cinsel ilişkide bulunmaksızın kucaklamasında bir günah olup
olmadığını sordu, ben de bu şekilde fetva verdim." Öyle anlaşılıyor ki
İmam Şafii (r.a.)'de bu durumda adamın şehvetinin harekete geçmeyeceğine dair
güçlü bir kanaat oluştuğundan böyle bir fetva verdi. (Şirbinl)
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN