ORUÇ - KEFFARET |
7. KEFFARETİN MAHİYETİ
Keffaret bir mümin köle
azat etmektir. Şayet kişi bunu bulamazsa iki ay peşpeşe oruç tutar. Şayet buna
gücü yetmezse altmış miskini doyurur.
Bunların hiçbirini
yapamazsa -daha güçlü görüşe göre- keffaret kişinin zimmetinde [borç hanesinde]
borç olarak bulunur, yukarıdaki üç şeyden herhangi birini yapma gücüne
kavuşunca onu yapar.
Daha doğru olan görüşe
göre kişi cinsel ilişkiye karşı aşırı istekli ise oruç tutma yerine fakirleri
doyurma seçeneğine yönelebilir.
A. KEFFARET
SEÇENEKLERİ VE BUNLARIN SIRALANIŞI
B. KEFFARET
SEÇENEKLERİNİ YERİNE GETİREMEYECEK DURUMDA OLAN KİŞİNİN HÜKMÜ
C. CİNSEL İLİŞKİ
ARZUSU ŞİDDETLİ OLAN KİŞİNİN ORUÇ TUTMA YERİNE FAKİR DOYURMASI
A. KEFFARET
SEÇENEKLERİ VE BUNLARIN SIRALANIŞI
Oruç keffaretinin bir
sıralaması vardır:
1. İlk sırada mümin bir
köle az at etmek gelir.
2. Şayet kişi bunu
bulamazsa iki ay ardarda oruç tutar.
3. Şayet iki ay oruç
tutmaya gücü yetmezse altmış miskini veya
fakiri doyurur.
[*] - Bunun delili
konunun başında geçen hadistir.
Bu üç maddenin niteliği
ileride "zıhar" bahsinde zikredilecektir.
Kişi keffareti oruç
tutarak yerine getirmeye başladıktan sonra köle azat etme imkanı bulsa köle
azat etmesi mendup olur.
Kişi fakirleri doyurmak
suretiyle keffareti yerine getirmeye başladıktan sonra oruç tutma gücüne
kavuşsa oruç tutması mendup olur.
B. KEFFARET
SEÇENEKLERİNİ YERİNE GETİREMEYECEK DURUMDA OLAN KİŞİNİN HÜKMÜ
Kişi yukarıda belirtilen
maddelerin hiçbirini yerine getiremeyecek durumda olursa [ne olur? Bu konuda
İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır: ]
[Birinci görüş]
Daha güçlü olan görüşe
göre keffaret borcu kişinin zimmetine yerleşir.
[*] - Çünkü [cinsel
ilişkide bulunarak orucunu bozan] bedevi keffareti yerine getirebilecek
imka.nının olmadığını belirttiğinde Hz. Peygamber (s.a.v.) ona verdiği hurmayı
keffaret olarak vermesini emretmiştir.
Bu da gösteriyor ki
keffaret kişinin zimmetinde [borç hanesinde] bulunur. Çünkü Allah hakları kişi
üzerine gerekli olduğunda kişi bunları yerine getiremeyecek durumdaysa; şayet
bu imkansızlık -fitrede olduğu gibi- kişiden kaynaklanmıyorsa bu hak kişinin
zimmetinde [borç hanesinde] bulunmaz. Şayet kişiden kaynaklanıyorsa borç
hanesine yerleşir. Bu, -avlanma cezası veya ihramiz iken başInI tıraş etme
fidyesinde olduğu gibi- ister başka bir şeyin bedeli olarak olsun isterse
-zıhar, adam öldürme, yemin, oruçlu iken cinsel ilişkide bulunma keffaretleri,
temettu ve kıran haccının kurbanları gibi- başka bir şeyin bedeli olmasın fark
etmez.
[Soru] Fidye kişinin zimmetinde yerleşmiş olsaydı,
Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisine durumunu arz eden bedevıye daha sonra fidyeyi
vermesini emrederdi.
[Cevap] Açıklamanın ihtiyaç anına kadar
geciktirilmesi caizdİr. Bu meselede ihtiyaç anı da kişinin keffareti yerine
getirebileceği imkanı elde ettiği andır.
[Bu kişi daha sonradan]
keffaret seçeneklerinden herhangi birini yapmaya güç yetirebilirse -keffaret
ilk olarak gerekli olduğunda yapma gücünün bulunması durumunda olduğu gibi- onu
yapar.
Bu, kişinin zimmetinde
[borç hanesinde] keffaret seçeneklerinden birinin bulunmasını ve kişinin de
bunlar arasında seçim hakkına sahip olmasını gerektirir ki Kadı Ebu't-Tayyib de
bu görüştedir.
Et-Tenbih'teki ifade ise
kişinin zimmetinde yalnızca son seçeneğin bulunduğu şeklindedir.
Alimlerin çoğunluğunun
görüşünden anlaşılan ise, bu durumda son seçeneğin keffaret olduğu ve
keffaretin kendi içinde bir tertibinin bulunduğu şeklindedir. İbn Dakik el-Id
bunu açıkça belirtmiştir. Hocamız Zekeriya el-Ensarl'nin belirttiğine göre
itimad edilecek olan görüş de budur.
Buna göre kişi keffaret
seçeneklerinden yalnızca birini yapabilecek duruma gelirse onu yapar, birden
fazla seçeneği yapabilecek duruma gelirse tertibe riayet eder.
[İkinci görüş]
Bu durumda keffaret
kişinin zimmetine [borç hanesine] yerleşmez, kişi üzerinden -tıpkı fitrede
olduğu gibi- düşer.
C. CİNSEL İLİŞKİ
ARZUSU ŞİDDETLİ OLAN KİŞİNİN ORUÇ TUTMA YERİNE FAKİR DOYURMASI
Cinsel ilişki arzusunun
şiddetli olması durumunda oruç tutmak yerine fakir doyurma seçeneğine gidilmesi
[caiz midir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre bu durumda kişi oruç tutmak yerine fakir doyurma seçeneğini uygulayabilir;
çünkü -[iki ay ardarda oruç tutma durumunda] bu günlerin birinde bile olsa- bir
yandan orucun sıcaklığı diğer yandan cinsel ilişki isteği kişiyi cinsel
ilişkiye götürebilir. Bu ise "peşpeşe" olma özelliği ortadan kalktığı
için keffaretin yeniden başlanmasını gerektirir. Bu, büyük bir zorluktur.
[İkinci görüş]
Bu durumda kişi [oruç
tutmayı bırakıp fakir doyurma seçeneğine] yönelemez; çünkü kişi nasıl ki
ramazan orucununda [orucu tutma gücü bulunduğunda bunu bırakıp fidyeye]
yönelemiyorsa burada da oruç tutma gücü olduğundan orucu bırakıp yemek
yedirmeye yönelemez.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
8. FAKİR KİŞİNİN,
KEFFARETİNİ KENDİ AİLESİNE VERMESİ CAİZ MİDİR?