ZEKAT / HAYVANLARIN |
B. İKİNCİ ŞART: HAYVAN
SAYISININ NİSAP MİKTARINA ULAŞMIŞ OLMASI
1. DEVELERİN ZEKATI
Develerin sayısı beşe
ulaşıncaya kadar devede zekat yoktur.
Deve sayısı beşe
ulaştığında bir koyun, on devede iki koyun, on beş devede üç koyun, yirmi
devede dört koyun zekat vardır.
Yirmibeş devede bir tane
bir yaşında [bir yaşını bitirmiş iki yaşına basmış] dişi deve,
Otuz altı devede bir
tane iki yaşında [iki yaşını bitirmiş üç yaşına basmış] dişi deve,
Kırk altı devede bir
tane üç yaşında [üç yaşını bitirmiş dört yaşına basmış] dişi deve,
Altmış bir devede bir
tane dört yaşında [dört yaşını bitirmiş beş yaşına başmış] dişi deve,
Yetmiş altı devede iki
tane iki yaşında dişi deve,
Doksanbir devede iki
tane üç yaşında dişi deve,
Yüz yirmi bir devede üç
tane iki yaşında dişi deve verilir.
Daha sonra her kırk
devede bir tane iki yaşında dişi deve, her elli devede bir tane üç yaşında dişi
deve verilir.
Deve zekatında verilecek
koyunun bir yaşını doldurmuş olması gerekir, bir görüşe göre altı aylık da
olur. Keçinin ise iki yaşını doldurmuş olması gerekir, bir görüşe göre bir
yaşını doldurduğunda da olur.
Daha doğru olan görüşe
göre;
a) Nisap sahibi kişi bir
yaşını doldurmuş bir koyun yahut iki yaşında bir keçi verme şıklarından
dilediğini seçebilir. O beldede yaygın olan davar sürüsü neyse ona göre vermesi
gerekli değildir.
b) Erkeğinden de
verebilir.
Yirmibeşin altındaki
deve zekatı da böyledir.
[Deve zekatı verecek olan
kişi] bir yaşında dişi deve bulamıyorsa iki yaşında erkek deve verir. Kusurlu
olan deve yok gibi kabul edilir [hesaba katılmaz].
Kişi, iki yaşına basmış
develerden değerlisini vermekle yükümlü tutulmaz. Ancak elinde bulunan [iki
yaşındaki dişi] değerli deve daha doğru olan görüşe göre iki yaşını tamamlamış
erkek deve vermesine engelolur.
[Zekat olarak verilmesi
gereken] iki yaşına basmış dişi deve yerine [zekat memuru tarafından] dört
yaşına basmış erkek deve alınabilir.
Daha doğru görüşe göre
[zekat olarak verilmesi gereken] üç yaşına basmış dişi deve yerine [zekat
memuru tarafından] dört yaşına basmış erkek deve alınamaz.
İki yüz deveye sahip
olan kişinin durumunda olduğu gibi iki zekat farzı ittifak ettiğinde mezhepte
esas kabul edilen görüşe göre dört tane dört yaşına basmış deve vermek farz
değildir; kişi bunu verebileceği gibi beş tane üç yaşına basmış dişi deve de
verebilir.
Şayet kişinin malları
arasında bu ikisiniden biri bulunursa bu develer kendisinden alınır, bulunmazsa
zekat memuru dilediğini alır. [Zayıf] bir görüşe göre fakirlerin en çok
isteyeceği hangisi ise onu alır. Şayet her ikisi de varsa doğru olan görüşe
göre "fakirlerin en çok isteyeceği yaştaki deveyi alması" şarttır.
Şayet zekat verecek kişi
tedlisde bulunursa [yani fakirler için daha yararlı olan develeri gizlerse]
veya zekat memuru ihmalkar davranarak fakirler için daha yararlı olanı almazsa,
[daha yararlı olan dururken verilen başka develer] zekattan hesap edilmez, aksi
takdirde hesap edilir.
Daha doğru olan görüşe göre
bu durumda aradaki farkı vermek hayvan sahibi üzerine farzdır. Aradaki farkı
dirhemler [paralar] üzerinden verebilir. [Zayıf] bir görüşe göre aradaki fark
oranında deveden pay vermesi gerekli olur.
1-İki yaşına basmış dişi
bir deve vermesi gereken ancak elinde bu şekilde devesi olmayıp üç yaşına
basmış dişi devesi olan kişi bunu verir, geriye iki koyun veya yirmi dirhem
alır.
2- Üç yaşına basmış dişi
deve vermesi gereken ancak elinde olmayan kişi;
a) Bir tane iki yaşına basmış
dişi deveyle birlikte iki koyun veya yirmi dirhem verir.
b) Yahut da bir tane
dört yaşına basmış dişi deve verir geriye iki koyun veya yirmi dirhem alır.
[Telafi alırken veya
verirken] iki koyun ve yirmi dirhem arasında seçim yapma hakkı [telafiyi]
verene aittir.
Develerin kusurlu olması
durumu hariç daha üstte olanın mı yoksa daha altta olanın mı verileceği
konusunda ise -daha doğru görüşe göre- seçim hakkı hayvan sahibine aittir.
Deve sahibi iki derece
daha üstten hayvan verebilir, bu durumda [iki koyun veya yirmi dirhemli]
telafinin iki katını alır. Daha doğru görüşe göre bir alt dereceden ödeme
imkanı yoksa deve sahibi iki derece alttan hayvanı iki derece telafi ödeyerek
de verebilir.
İki vecihten daha iyi
olanına göre dört yaşını bitirmiş bir deve yerine beş yaşını bitirmiş bir deve
verip [zekat memurundan geriye] herhangi bir telafi almak caiz değildir.
Ben [NevevI] derim ki:
Alimlerin çoğunluğunun daha doğru kabul ettiği görüşe göre bu caizdir. Allah
daha iyi bilir.
Bir telafi için bir
koyun ve on dirhem yeterli olmaz.
İki telafi için iki
koyun ve yirmi dirhem yeterlidir.
a. Develerde zekatın
olmadığı durum
Develerin sayısı beşe
ulaşıncaya kadar devede zekat yoktur.
b. Develerde zekat
olarak koyun verileceği durumlar
[1] •Deve sayısı beşe
ulaştığında bir koyun verilir.
Develerin sayısı beşe
ulaştığında zekat olarak bir koyun verilmesi farz olur.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim' de yer alan hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Beş
deveden daha azında zekat yoktur. (Buhari, Zekat, Müslim, Zekat, 2271)
Bir hayvan cinsinin
zekatı olarak başka bir hayvanın verilmesi aslında genel kurala aykırı olduğu
halde burada beş devede bir koyunun farz olmasının sebebi her iki grubun da [hem
zekatı verecek olana hem de alacak olana] menfaatini gözetmektir. Çünkü beş
devesi olan kişinin bir deve vermesini farz kılmak deve sahibine zarar verir.
Bir devenin beşte birlik
kısmının verilmesini farz kılmak da hem ona hem de fakirlere zarar verir.
[2] - On deve de iki
koyun zekat vardır.
[3] - On beş devede üç
koyun zekat vardır.
[4] - Yirmi devede dört
koyun zekat vardır.
c. Develerde zekat
olarak deve verileceği durumlar
Develerin zekat
cetveli:
Nisap Verilecek zekat
5-9 deve 1 koyun
10-14 deve 2 koyun
15-19 deve 3 koyun
20-24 deve 4 koyun
25-35 deve bir yaşını bitirmiş iki yaşına basmış bir
dişi deve (bint-i mehad)
36-45 deve iki yaşını bitirmiş üç yaşına basmış bir
dişi deve (bint-i lebun)
46- 60 deve üç yaşını bitirmiş dört yaşına basmış bir
dişi deve (hikka)
61-75 deve dört yaşını bitirmiş beş yaşına basmış
bir dişi deve (cezea)
76 -90 deve iki yaşını bitirmiş üç yaşına basmış iki
dişi deve (bint-i lebun)
91-120 deve üç yaşını bitirmiş dört yaşına basmış iki
dişi deve (hikka) 121'den fazla olan kısımda her kırk tanede bir tane "iki
yaşını bitirmiş, üç yaşına basmış dişi deve", her elli tanede bir tane
"üç yaşını bitirmiş, dört yaşına basmış bir dişi deve" verilir.
ca. Sayıları
[1] - Yirmibeş devede
bir tane bir yaşında [bir yaşını bitirmiş iki yaşına basmış] dişi deve,
[2] - Otuz altı devede
bir tane iki yaşında [iki yaşını bitirmiş üç yaşına basmış] dişi deve,
[3] - Kırk altı devede
bir tane üç yaşında [üç yaşını bitirmiş dört yaşına basmış] dişi deve,
[4] - Altmış bir devede
bir tane dört yaşında [dört yaşını bitirmiş beş yaşına başmış] dişi deve,
[5] - Yetmiş altı devede
iki tane iki yaşında dişi deve,
[6] - Doksanbir deve de
iki tane üç yaşında dişi deve,
[7] - Yüz yirmi bir
devede üç tane iki yaşında dişi deve verilir.
Daha sonra bu yüz otuz
deveye kadar böyle devam eder. Yüz otuz devede ve bundan sonraki her on devede
verilecek olan deve değişir. Şöyle ki;
[8] - Daha sonra her
kırk devede bir tane iki yaşında dişi deve, her elli devede bir tane üç yaşında
dişi deve verilir.
[*] - Bunun delili
Buhari'nin Enes'ten rivayet ettiği şu hadistir: Hz. Ebu Bekir (r.a.), Enes'i
Yemen'e zekat memuru olarak gönderdiğinde kendisine şu mektubu yazmıştır:
Bismillahirrahmanirrahim
Burada yer alan
miktarlar, Resulullah (s.a.v.)'ın müslümanlar üzerine farz kıldığı ve Allah'ın
da resulüne emrettiği zekat nisaplarıdır. Müslümanlardan her kimden bu zekat
usulüne uygun bir şekilde istenirse onu versin. Kimden, kendisine farz olanın
üzerinde bir şey istenirse vermesin.
> Yirmi dört ve daha
aşağısındaki develerde her beş devede bir küçükbaş hayvan verilir.
> Deve sayısı yirmi
beşe ulaştığında otuz beş deveye kadar bir tane iki yaşına basmış dişi deve
verilir. Şayet develer içinde iki yaşına basmış dişi deve yoksa bir tane üç
yaşına basmış erkek deve verilir.
> Deve sayısı otuz
altıdan kırk beşe kadar olduğunda bir tane üç yaşına basmış dişi deve verilir.
> Deve sayısı kırk
altıdan altmışa kadar olduğunda artık erkek develerle birleşebilecek çağa
gelmiş olan bir tane dört yaşına basmış dişi deve verilir.
> Deve sayısı altmış
birden yetmiş beşe kadar olduğunda bir tane beş yaşına basmış dişi deve
verilir.
> Deve sayısı yetmiş
altıdan doksana kadar olduğunda iki tane üç yaşına basmış dişi deve verilir.
> Deve sayısı doksan
birden yüz yirmiye kadar olduğunda iki tane erkek develerle birleşebilecek çağa
gelmiş olan dört yaşına basmış dişi deve verilir.
> Deve sayısı yüz
yirmiyi geçtiğinde her kırk devede bir tane üç yaşına basmış dişi deve, her
elli deve de bir tane dört yaşına basmış dişi deve verilir{Buhari, zekat, 1454)
Bu hadiste -birazdan
dikkat çekileceği üzere- bazı eklemeler söz konusudur. Çünkü mana bozulmadığı
sürece hadisi ayırarak vermek sahihtir.
Hadisteki
"vermesin" ifadesi kendisine farz olanın üzerinde bir şey vermesin,
yalnızca farz olanı versin anlamındadır.
Not: Nevevi "sonra her kırk devede"
ifadesini kullanmıştır. Bu ifade benim yukarıda yaptığım açıklama olmasa
"hesabın bu şekilde düzeltilmesi yalnızca yüz yirmi bir deveden sonra
olur" şeklinde anlaşılabilir. Oysa bu kastedilmemiştir. Aksine -benim
yaptığım açıklamada yer aldığı gibi- verilmesi gere~en miktar dokuz deve sonra
da on devenin eklenmesi ile değişir.
Kırk altı devesi olan
kişi dört yaşına basmış deve yerine üç yaşına basmış iki deve verse ve altmış
bir devesi olan kişi bir tane beş yaşına basmış deve yerine iki tane dört
yaşına basmış veya iki tane üç yaşına basmış deve verse Ziyadetü'r-Ravda'da
sahih olarak görülen görüşe göre bu caiz olur; çünkü söz konusu iki deve artan kısım
için yeterli olur.
cb. Yaşları
[Araplarda develere
yaşları ve cinsiyetleri itibarıyla farklı isimler verilmiştir. Zekat
meselesinde bunların önemi bulunduğundan aşağıda bunlar açıklanacaktır.]
"bintü'l-mehad"
bir yaşını doldurup iki yaşına basmış devedir.' Bu deveye bu ismin verilmesinin
sebebi annesinin onu doğurduktan sonra tekrar doğum yapmaya elverişli hale
gelmesidir. Çünkü "mehad" hamile anlamına gelmektedir.
"bintü'I-lebun"
iki yaşını bitirip üç yaşına basmış devedir. Bu şekilde isimlendirilmesinin
sebebi annesinin doğum yapmış ve süt emzirme dönemine girmiş olmasıdır.
"el-hikka" üç
yaşını tamamlayıp dördüne girmiş dişi devedir. Bu şekilde isimlendirilmesini n
sebebi artık üzerine binmenin ve yük vurmanın hak olduğu döneme girmiş olmasıdır.
Ayrıca o, erkek devenin kendisi ile birleşmesine elverişli bir duruma gelmiş,
erkek devenin onunla birleşmesi hak olmuştur.
"el-cezea"
dört yaşını bitirip beşine basmış dişi devedir. Ön dişlerini döktüğü için
kendisine bu isim verilmiştir. Diğer bir görüşe göre dişlerinin tamamı çıktığı
için bu isim verilmiştir. Bir başka görüşe göre bundan sonra dişi düşmeyeceği
için kendisine bu isim verilmiştir. Bu son görüşün garip olduğu söylenmiştir.
Zekat ödemede en son verilecek deve yaşı budur.
Bu develerin tümünün
dişi olması dikkate alınmıştır; çünkü dişinin süt vermesi ve üremesi söz konusu
olduğundan [bu devenin verilmesinde zekatı alacak olan kişiye] iyilik etme söz
konusudur.
d. Deve zekatı olarak
verilecek küçükbaş hayvanlara ilişkin hükümler
Deve zekatında verilecek
koyunun bir yaşını doldurmuş olması gerekir, bir görüşe göre altı aylık da
olur. Keçinin ise iki yaşını doldurmuş olması gerekir, bir görüşe göre bir
yaşını doldurduğunda da olur.
Daha doğru olan görüşe
göre;
a) Nisap sahibi kişi bir
yaşını doldurmuş bir koyun yahut iki yaşında bir keçi verme şıklarından
dilediğini seçebilir. O beldede yaygın olan davar sürüsü neyse ona göre vermesi
gerekli değildir.
b) Erkeğinden de
verebilir.
da. Koyun ve keçinin
yaşı
Yirmibeş taneden daha az
devesi olan kişinin vermesi gereken küçükbaş hayvan[ın yaşı ne olmalıdır?]
1. [Koyunun yaşı
konusunda iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
[Mezhepte genel kabul
gören görüşe göre] bir yaşını doldurmuş bir koyun veya -Rafiı'nin kurban
konusunda belirttiğine göre- bir yaşını doldurmasa bile bir yaşındaymış gibi
gösteren bir koyundur. Bu konu "tabii alametlerle" veya
"yaşla" ergenlik dönemine girme meselesine benzetilmiştir. Ezrai'nin
dediği üzere iki konu arasında fark yoktur.
[İkinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
altı aylık koyun da verilebilir.
2. [Keçinin yaşı
konusunda da iki görüş vardır]
[Birinci görüş]
İki yaşında bir keçi
verilmelidir.
[İkinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
bir yaşında bir keçi de verilebilir.
Yukarıda belirtilen
yaşlardan daha küçük yaşta bir hayvanın ye-
terli olmayacağı
konusunda delil icma dır.
Daha doğru görüşe göre
-er-Ravda'da "doğru görüş" diye belirtilmiştir- zeka.tını verecek
olan kişi bu ikisinden dilediğini seçer.
db. Küçükbaş hayvanın
cinsi
[Yirmibeşten az devesi
olan ve zekat olarak koyun-keçi verecek olan kişi, hayvanlarının bulunduğu
beldede yaygın olan cinsten vermek zorunda mıdır? Bu konuda iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
[Daha doğru olan görüşe göre]
beldede yaygın olan küçükbaş hayvan cinsinden vermesi gerekli değildir.
[*] - Çünkü hadiste
"her beş devede bir davar zekat vardır" şeklinde genel bir ifade
kullanılmıştır. "Davar" ifadesi koyun için de keçi için de
kullanılmaktadır. Bununla birlikte başka bir beldede bulunan davar cinsinden
verecekse değer bakımından ona benzer olan veya daha değrli olan cinsten
vermelidir.
[Ikinci görüş]
O beldede yaygın olan
hayvan türü ne ise ondan vermesi gerekir.
Bu, kefaret ödenirken
kişinin bulunduğu yerdeki yaygın gıda türünün dikkate alınmasına benzer.
(kıyas)
dc. Hayvanların sağlam
olması
Develer hasta olsa bile
zekat olarak verilecek küçükbaş hayvanların sağlam olması şarttır.
EI-Mecmu'daki ifadenin
zahirinden zekat olarak verilen koyunun kamil [kusursuz] olması gerektiği
anlaşılmaktadır ki başka bazı alimler bunu tek görüş olarak belirtmişlerdir.
[Zayıf] bir görüşe göre
ise develerin durumuna uygun olması yeterlidir.
Şayet sağlam küçükbaş
hayvan bulunmazsa onun değerini dirhem üzerinden verir.
dd. Zekat olarak
verilecek küçükbaş hayvan cinsiyeti
[Zekat olarak verilecek
davar erkek olabilir mi? Bu konuda mezhep içinde üç görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Erkek davar yeterlidir. Yani
kişinin tamamen dişi deve sürüsü bulunsa bile; -kurban keserken olduğu gibi-
bir yaşında koç [toklu] veya iki yaşında teke vermesi yeterlidir. Çünkü
"davar" sözcüğü bunları da kapsar.
[İkinci görüş]
Kesinlikle erkek davar
yeterli olmaz. Bunun delili dişi davarda bulunan süt verme ve üreme
özelliğidir.
[Uçüncü görüş]
Erkek deve sürüsü
bulunanın erkek davar vermesi yeterlidir, dişi devesi olan için yeterli
değildir.
e. Deve zekatında
verilecek develere ilişkin hükümler
ea. Yirmibeş taneden az
devesi olan kişinin koyun yerine deve vermesi
Daha doğru olan görüşe
göre Yirmibeş taneden az devesi olan kişi [koyun yerine] zekat devesinden de
verebilir.
[Yirmi beş taneden az
devesi olan kişi koyun yerine zekat devesinden verebilir mi? Bu konuda mezhep
içinde üç farklı görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre yirmibeşten az devesi olan kişi bir veya birkaç koyun vermek yerine
-değeri koyunla eşit olmasa bilezekat develerinden verebilir. Çünkü yirmibeş
deveye ulaştığında deve vermek yeterli olduğuna göre yirmibeşin altında
evleviyetle [öncelikle] geçerli olur.
[İkinci görüş]
Geçerli olmaz, her beş
deve de bir davar vermek şarttır.
[Üçüncü görüş]
Beş deve de bir koyun değerinden
daha az değeri olan deve vermek, on devede iki koyun değerinden daha az değeri
olan deve vermek ... yeterli olmaz.
Not: "Zekat devesinden" ifadesi
Nevevi'nin el-Muharrer metnine eklediği bir fazlalıktır. EI-Mecmu'da
belirtildiği üzere ["zekat devesi" şeklindeki] isim tamlaması şu iki
şeyin göz önünde bulundurulduğunu ifade eder:
a) Devenin iki yaşına
basmış veya daha büyük bir dişi deve olması,
b) Söz konusu devenin
yirmi beş devenin zekatı olarak verilebilecek durumda olması. Şayet yirmibeş
devesi olan bir kişinin zekat olarak vermesine elverişli olmayan bir deve söz
konusu olursa [yirmi beşten az devesi olan kişinin] koyunun bedeli olarak bu
deveyi vermesi kabul edilmez.
Beş devenin zekatı
olarak verilen devenin bütünü zekat olarak mı yoksa zekatın beşte biri olarak
mı kabul edilir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır. Bu iki görüş şu
meselelerde de bulunmaktadır:
a) Temettu haccı yapan
kişi koyun yerine deve veya sığır kestiğinde bunun tümü hedy kurbanı yerine
geçer mi yoksa yedide biri mi geçer?
b) Abdest alan kişi
başının bütününü meshettiğinde [bunun tümü farz mesh yerine geçer mi yoksa bir
kısmı mı geçer?]
c) Secde ve rükuyu farz
olan miktardan fazla uzatan kişinin [secde ve rükuunun bütünü farz yerine mi
geçer yoksa bir kısmı mı farz yerine geçer?]
Sonraki alimlerden
kimileri zekat devesi gibi bölünmesi mümkün olmayan şeylerde malın tümünün
zekat yerine geçtiğini, başın meshedilmesi gibi bölünebilen fiillerde ise bir
ısmının farz kalanının nafile olduğunu söylemiştir. Hocam Remli bu görüşe
itimad etmiştir.
Bu güçlü bir görüştür.
eb. Zekat olarak verilme
yaşında devenin bulunmaması
[Deve zekatı verecek
olan kişi] bir yaşında dişi deve bulamıyorsa iki yaşında erkek deve verir.
[Devesi olan ve zekat
olarak deve verecek olan] kişi iki yaşına basmış bir deve bulamazsa, yani zekat
ödemesi gerekli olduğunda mülkiyetinde yoksa, -kıymeti vermesi gereken deveden
daha düşük olsa bile veya çift cinsiyetli bir devesi bulunsa bile yahut da iki
yaşına basmış dişi bir deve satın alabilcek durumu bulunsa bile- bir tane üç
yaşına basmış erkek deve verir.
[*] - Çünkü Ebu Davud'un
rivayet ettiği hadiste şu ifadeler yer almaktadır:
Şayet develer içinde iki
yaşına basmış dişi deve yoksa bir tane üç yaşına basmış erkek deve verir. (Ebu
Davud, Zekat, 1567)
Çift cinsiyetli devesi
varsa onu vermesi [erkek deve vermesinden] daha iyidir.
Dişi devesi bulunduğu
halde çift cinsiyetI i deve vermek isterse, onun erkek deve olma ihtimali
bulunduğundan bu yeterli olmaz.
Kusurlu olan deve yok gibi
kabul edilir [hesaba katılmaz].
Kişinin devesi;
a) Kusurluysa,
b) Başkası tarafından
gasp edilmiş ve geri alınamıyarsa,
c) vadeli veya peşin bir
borca karşılık rehin bırakılmış ve geriye alma gücü yoksa,
Bu develer yok
hükmündedir. Bu deve yerine o mevcut olmakla birlikte yukarıda zikredilen diğer
develer alınır; çünkü kusurlu deve yeterli olmaz. Bundan önce zikredilen kişi
tahsil etmeye kadir olmayan kişidir.
ec. Zekatın kıymetli
olan deveden verilmesi
Kişi, iki yaşına basmış
develerden değerlisini vermekle yükümlü tutulmaz. Ancak elinde bulunan [iki
yaşındaki dişi] değerli deve daha doğru olan görüşe göre iki yaşını tamamlamış
erkek deve vermesine engel olur.
1. [Develeri olan zekat
yükümlüsü] kişi -develeri zayıf olduğunda- iki yaşına basmış kıymetli bir deve
vermekle yükümlü tutulamaz.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Muaz'a şöyle
buyurmuştur: Zekat topladığın kimselerin değerli mallarını almaktan kaçın.
(Buhari, Zekat, 1395; Müslim. iman, 121)
Ancak kişinin bütün
develeri değerli ise -er-Ravda'da da belirtildiği üzere- değerli bir deve
vermesi gerekir; çünkü bunda [normalin üzerinde bir şeyle] yükümlü tutma söz
konusu değildir.
2. Kişinin elinde iki
yaşında değerli bir dişi deve varsa bu devenin varlığı onun yerine üç yaşına
basmış bir erkek deve vermesine [engelolur mu? Bu konuda iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru görüşe göre
engelolur. Çünkü malları arasında zekat olarak yeterli olan iki yaşında dişi
deve bulunmaktadır.
[İkinci görüş]
El-Ümm'de İmam Şafil
(r.a.)'nin açıkça belirttiğine göre bu durumda erkek deve verebilir; çünkü
değerli olan dişi deveyi vermek gerekli olmadığından böyle bir deve sanki yok
gibi kabul edilir.
ed. iki yaşına basmış dişi
deve yerine dört yaşına basmış erkek deve alınması
İki yaşına basmış deve
yerine dört yaşına basmış erkek deve alınabilir.
İki yaşına basmış dişi
deve bulunmadığında onun yerine dört yaşına basmış erkek deve alınabilir. Çünkü
üç yaşına basmış erkek bir deve almaktansa onu almak daha iyidir.
[Zayıf] bir görüşe göre
bu yeterli olmaz; çünkü zekat ödemede dört yaşına basmış erkek deve hiç
kullanılmaz.
ef. Üç yaşına basmış
dişi deve yerine dört yaşına basmış erkek deve alınması
Daha doğru görüşe göre
üç yaşına basmış dişi deve yerine dört yaşına basmış erkek deve alınamaz.
[Zekat develeri
arasında, zekat olarak verilmesi gereken üç yaşına basmış dişi deve
bulunmadığında bunun yerine dört yaşına basmış erkek deve alınabilir mi? Bu
konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru görüşe göre
üç yaşına basmış dişi bir deve bulunmadığında bunun yerine dört yaşına basmış
erkek bir deve alınamaz; yani bunun verilmesi yeterli olmaz. Aslü'r-Ravda'da
belirtildiği üzere alimlerin çoğunluğu bunu tek görüş olarak nakletmiştir.
Çünkü [bir önceki meselede] dört yaşına basmış erkek devenin iki yaşına basmış
dişi deveden [iki yaş] büyük olması onun suya gitme, atlama, yırtıcı hayvanlara
karşı kendini koruma bakımından dişi deveden daha güçlü olmasını gerektirir.
Ancak [bu meselede] üç yaşına basmış dişi deve ile dört yaşına basmış erkek
devenin her ikisinde de bu güç bulunmaktadır.
[İkinci görüş]
Bunun verilmesi
yeterlidir; çünkü -iki yaşına basmış bir dişi deve yerine üç yaşına basmış bir
erkek deve verilmesinde olduğu gibidevenin dişi olmasından kaynaklanan
üstünlüğü burada yaşla telafi edilmektedir.
Birinci görüşte
olanların bu ikinci görüşe cevabı yukarıda geçmişti, ayrıca onlar ikinci
görüşte belirtilen diğer meselede nas bulunduğunu belirtmişlerdir.
Nevevi ["daha doğru
görüşe göre" demek yerine] "doğru görüşe Ü göre" demiş olsa daha
iyi olurdu; çünkü burada [ilk görüşün karşısında yer alan] ikinci görüş son
derece zayıftır.
f. İki zekat farzının
bir arada bulunması [ittifak etmesi]
İki yüz deveye sahip
olan kişinin durumunda olduğu gibi iki zekat farzı ittifak ettiğinde mezhepte
esas kabul edilen görüşe göre dört tane dört yaşına basmış deve vermek farz
değildir; bu verebileceği gibi beş tane üç yaşına basmış dişi deve de verebilir.
Iki yüz deveye sahip
olan kişinin ya dört tane dört yaşına basmış dişi deve veya beş tane üç yaşına
basmış dişi deve vermesi gerekir. İşte bu durumda olduğu gibi iki zekat farzı
ittifak etse [yani zekat olarak verilebilecek develer için iki seçenek meydana
gelse ne yapmak gerekir? Bu konuda iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Mezhepte genelolarak
kabul edilen görüşe göre kişinin dört tane dört yaşına basmış deve vermesi
zorunlu değildir, [isterse bunun yerine] beş tane üç yaşına basmış dişi deve de
verebilir. Çünkü 200 sayısı 4 tane 50 veya 5 tane 40'tan oluşur.
[*] - Bu görüşün delili
Ebu Davud ve diğer hadisçilerce rivayet edilen Hz. Peygamber (s.a.v.)'in
gönderdiği zekat mektubunda yazan şu ifadedir: [Deve sahibinin]deve sayısı iki
yüz olduğunda [zekdt memuru tarafından] dört tane dört yaşına basmış dişi deve
veya beş tane üç yaşına basmış dişi deve alınır. Bu iki yaştaki develerden
hangisi mevcutsa onlar alınır. (Buhari, zekat, 1455; Ebu Davud, zekat, 1570;
Tirmizı, zekat, 621; İbn Mace,
zekat, 1805)
Bu görüş, İmam Şafii
(r.a.)'nin yeni görüşüdür.
[Ikinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
bu durumda dört yaşına basmış dişi deve leri n verilmesi zorunludur; çünkü
develerin fazla olmasında dikkate alınacak olan şey mümkün olduğunda yaşın
büyük olmasıdır.
Alimlerin bazıları İmam
Şafil (r.a.)'nin yeni görüşünü tek görüş olarak aktarmışlar, onun eski görüşünü
de "kişinin yanında dört yaşına basmış dişi develerden başka deve
bulunmadığında" şeklinde yorumlamışlardır.
Bil ki bu meselede beş
durum söz konusudur. Çünkü;
1. Durum: [ikiyüz deveye
sahip olan] kişinin elinde her iki deve türünden de zekatın bütünü kadar deve
bulunur.
2. Durum: Kişinin elinde
zekatın verilmesi gereken deve türlerinden bir türün bütünü kadar deve bulunur.
3. Durum: Kişinin elinde
her iki deve türünün de bir kısmı bulunur.
4. Durum: Kişinin elinde
bir deve türünün bir kısmı bulunur.
5. Durum: Kişinin elinde
iki deve türünün hiçbiri bulunmaz.
Nevevı'nin sözünden
bunların tümü anlaşılmaktadır. Nevevı bu sözlerini açıklamaya şöyle
başlamıştır:
fa. Kişinin elinde
zekiltın ödeneceği deve türlerinden birinin bulunması
Şayet kişinin malları
arasında bu ikisinden biri bulunursa bu develer kendisinden alınır.
İmam Şafii (r.a.)'nin yeni
görüşüne göre [ikiyüz devesi olan] kişinin develeri arasında zekatın verileceği
[dört tane dört yaşına basmış veya beş tane üç yaşına basmış] deve türlerinden
herhangi birisi tam olarak bulunursa kendisinden bu alınır. Kişinin elinde
olmayan deve türü daha çok istenilen ve tahsil edilmesi daha kolayolan
develerden olsa bile hüküm böyledir. Bunun delili yukarıda geçen hadistir. Yine
diğer deve türünden eksik bulunması halinde de böyledir; çünkü eksik olan veya
kusurlu olan, yok hükmündedir.
Telafi yapmak mümkün
olduğu halde daha üst yaştaki deveyi almak veya daha alt yaştaki deveyi almak
dı.iz değildir.
Not: Nevevl'nin "alınır" sözünden
anlaşıldığına göre kendisinde zekatın verileceği develerden bulunmayan kişi bu
develeri bir yerden temin ederek zekat memuruna verse bu ondan alınmaz.
Er-Ravdo ve
el-Muharrer'deki ifade ise şöyledir: "Deve sahibi, kendisinde bulunmayan
zekat devesi fakirlerin daha çok rağbet edeceği bir deve bile olsa bunu başka
yerden temine zorlanmaz." Bu ifadelerden anlaşıldığına göre kişi
-fakirlerin daha çok rağbet edeceği türde olsa bile- kendisinde bulunmayan deve
türünü tahsil etmekle yükümlü tutulmaz. Cüveyni ve Gazali gibi bir grup alimin
sözleri de bunu göstermektedir. Onlar bunu "iki yaşına basmış dişi deve
bulunmadığında onun yerine üç yaşına basmış erkek devenin yeterli
olması"na kıyas etmişlerdir. Bir grup alim aksine görüş belirtmiş olsa da
zahir olan görüş budur; bu durumda farz olan zekat tek seçenek şeklinde ödenir.
fb. Zekat verilecek deve
yaşından her ikisinin de bulunmaması
[Zekat yükümlüsünün
develeri arasında zekat ödemeye elverişli yaştaki iki deve cinsinden bir tanesi
tam olarak] bulunmazsa zekat memuru dilediğini alır. [Zayıf] bir görüşe göre
fakirlerin en çok isteyeceği hangisi ise onu alır.
Zekat yükümlüsünün
develeri arasında zekat ödemeye elverişli yaştaki iki deve cinsinden bir tanesi
tam olarak bulunmazsa yani;
a) ya hiç bulunmaz,
b) veya her iki türden
eksik bir şekilde bulunur,
c) veya bir türden eksik
bir şekilde bulunur,
d) Her ikisinden yahut
birinden bulunsa bile yeterli olmayacak nitelikte bulunursa [bu durumda zekat
memuru ne yapacaktır? Bu konuda iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Zekat memuru her iki
türden dilediğini bütün olarak alabileceği gibi her ikisinden bir bölümünü satın
alma yahut başka yollarla alabilir. Bu şekildeki alımı fakirin daha çok
isteyeceği şekilde olmasa bile böyledir; çünkü "fakirin daha çok
isteyeceği deveyi tahsil etmek" yerine getirilmesi zor olan bir fiildir.
[İkinci görüş]
Zayıf bir görüşe göre
fakirler için en faydalısını tahsil etmek gerekir; çünkü her iki deve türünün
kişide bulunmadığı durum her iki deve türünün de bulunduğu durumla eşittir.
Not: Nevevı "zekat memuru dilediğini
alır" demekle her ikisini de almamasının caiz olduğuna işaret etmiştir. Bu
durumda zekat memuru, telafi ödemek veya telafi tahsil etmekle birlikte bir üst
yaştaki veya alt yaştaki develerden tahsil eder. Zekat memuru dilerse dört
yaşına basmış dişi develeri asıl kabul eder [bunları bulamadığında] dört tane
beş yaşına basmış deve tahsil eder ve bu durumda deve sahibine beş tane telafi
öder.
Dilerse üç yaşına basmış
dişi develeri asıl kabul edip bunların yerine beş tane iki yaşına basmış deve
alır. Mal sahibi bunlarla birlikte beş tane telafi öder.
Zekat memuru üç yaşına
basmış develeri asıl kabul ederek bunun yerine beş tane beş yaşına basmış deve
ve on tane telafi alamaz. Yine dört yaşına basmış develeri asıl kabul edip
bunun yerine dört tane iki yaşına basmış deve ve sekiz tane telafi alamaz,
çünkü telafi sayısını azaltmak mümkün olduğu halde daha fazlasını almaktadır.
Zekat borçlusu iki deve
türünün her birinden bir kısmına sahip olsa örneğin üç tane dört yaşına basmış
dişi deve ve dört tane üç yaşına basmış dişi devesi olsa bu durumda dört yaşına
basmış dişi develeri asıl kabul edip bunları ve bunlarla birlikte bir tane üç
yaşına basmış dişi deve ve üç tane de telafi ödeyebilir. Çünkü din, üç yaşında
dişi deve ile birlikte iki telafiyi dört yaşında dişi deve yerine koymuştur.
Deve sahibi verilecek
develerin bir kısmını bulsa, örneğin bir tane dört yaşında dişi devesi olsa onu
ve onunla birlikte üç tane beş yaşına basmış dişi deve verir buna karşılık üç
tane telafi alır.
Deve sahibi beş tane iki
yaşında deveyi beş tane telafi ile birlikte zekat memuruna verebilir.
fc. Zekatın alınacağı
her iki deve yaşının da kişide bulunması
Şayet her ikisi de varsa
doğru olan görüşe göre "fakirlerin en çok isteyeceği yaştaki deveyi
alması" şarttır.
Deve sahibinin develeri
arasında [zekatın ödenmesi gereken develerden] her ikisi de yeterli miktarda
varsa [ne yapması gerekir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Doğru olan -ve İmam
Şafiı (r.a.)'nin bizzat ifade ettiği, alimlerin çoğunluğunca da kabul edilen-
görüşe göre fakirlerin en çok rağbet edeceği [onlar için en faydalı olan]
hangisi ise o deve üzerinden zekatını verir.
[*] - Çünkü Allah (c.c.)
şöyle buyurmuştur: Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden
sizin için çıkardıklarım~zdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan
alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her
bakımdan zengindir, övülmeye layıktır. (Bakara, 267]
Ayrıca bu develerin her
biri ayrı ayrı olsa her birini zekat olarak vermesi gerekirdi.
Zekat ibadeti, hak sahiplerinin
[fakirlerin] himaye edilmesi esasına dayalı bir ibadettir.
"Fakirlerin daha
çok rağbet edeceği i isteyeceği" ifadesi ile kastedilen değerinin daha
fazla olması vb. sebeplerle hak sahipleri için daha faydalı olan develerin
verilmesidir.
Ezrai ise "kıyasa
göre bu durumda değerli develer yok gibi kabul edilir, deve sahibi fakirler
için daha yararlı olmayan develerden zekatını verir" demiş olsa bile
El-Minhac ve onun aslındaki [yani el-Muharrer'deki] ve başka kitaplardaki
ifadelerin mutlak olmasından "değerli develerden bile olsa fakirler için
daha faydalı olanların verilmesi gerektiği" anlaşılmaktadır ki bu
doğrudur.
[İkinci görüş]
Bu ikinci görüşü İbn
Süreye tahrle yoluyla ortaya koymuştur: Şayet zekat hacr altına alınmış [malı
tasarruflarına kısıtlama getirilmiş] bir kimsenin malından ödeniyorsa bu
durumda "zekatta hak sahibi olanlar için daha faydalı olmayan [değerli
olmayan] deveden ödenmesi" dikkate alınır. Şayet kişi kendi malından zekat
ödüyorsa -kendisinin elinde her iki deve türünün bulunmadığı zamanda olduğu
gibi- ikisi arasından dilediğini seçebilir.
Şayet zekat verecek kişi
tedlisde bulunursa [yani fakirler için daha yararlı olan develeri gizlerse]
veya zekat memuru ihmalkar davranarak fakirler için daha yararlı olanı almazsa,
[daha yararlı olan dururken verilen başka develer] zekattan hesap edilmez, aksi
takdirde hesap edilir.
İlk görüşe göre;
1. a) Zekat veren kişi
aldatmada bulunursa, yani fakirlere daha yararlı olan deveyi gizleyerek
vermezse,
b) veya zekat memuru ihmalkar
davranırsa yani durumu bildiği ~ halde fakirler için daha yararlı olanı almaz
yahut fakirler için daha yararlı olanın hangisi olduğunu incelemeksizin ve
araştırmaksızın diğer develeri alırsa [daha az yararlı olan deve leri n zekat
olarak verilmesi] yeterli olmaz.
2. Şayet zekat veren
kişi aldatmada bulunmazsa veya zekat alan memur ihmalkar davranmazsa verilen
develer yeterli olur, yani zekattan hesap edilir. Çünkü bunları geri vermekte
bir zorluk söz konusudur. Burada kastedilen, verilen deve leri n zekatı tamamen
karşıladığı anlamında değildir. Nitekim Nevevı şöyle demiştir:
Daha doğru olan görüşe
göre bu durumda aradaki farkı vermek hayvan sahibi üzerine farzdır.
[Fakirler için daha
yararlı olan develer değil de başka develer verilmiş olursa, aradaki farkı
vermek hayvan sahibi üzerine gerekli midir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş
vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre başka develerin verilmesi yeterli olmakla birlikte bununla birlikte
"fakirler için daha yararlı olan develer" ile bu develer arasındaki
farkı da vermesi gerekir. Çünkü farzı tam anlamıyla vermemiştir, buradaki
eksikliği telafi etmesi gerekir.
Rafii'nin belirttiği
üzere bu hüküm, "fakirlere daha yararlı olan deve leri n verilmesi"
değerde bir artışı gerektiriyorsa söz konusudur. Aksi takdirde deve sahibinin
başka bir şey vermesi gerekmez.
[İkinci görüş]
Deve sahibinin aradaki
farkı vermesi farz değil sünnettir. Verdiği kısım da zekattan hesap edilir.
Bunun dışında bir şey vermesi gerekmez.
Bu şuna benzer:
Zekat memuru hanefi
mezhebine mensup olsa ve onun ictihadı devenin kendisinin değil kıymetinin
alınması yönünde olsa deve sahibinin başka bir şey vermesi gerekmez. (kıyas)
Aradaki farkı dirhemler
[paralar] üzerinden verebilir.
[Zayıf] bir görüşe göre
aradaki fark oranında deveden pay vermesi gerekli olur.
"Fakirler için daha
yararlı olacak develer" ile "kişinin kendi verdiği develer"
arasındaki farkı [nasıl vermek gerekir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Aradaki fark zekatın
verildiği yerleşim biriminde geçerli para birimi üzerinden verebilir.
Buna göre; mesela dört
yaşına basmış dişi develerin değeri dört yüz dirhem olsa, üç yaşına basmış dişi
develerin değeri dört yüz elli dirhem olsa, zekat memuru dört yaşına basmış
dişi develeri alsa, aradaki fark elli dirhemdir. Bu durumda ya zekat borçlusu
olan kişi elli dirhem verir veya bir tane üç yaşına basmış devenin 5/9'unu
verir. Çünkü aradaki fark elli dirhemdir. Üç yaşına basmış her bir dişi devenin
değeri doksan dirhemdir.
Dirhemler, verilmesi
gereken deve ile aynı cinsten mal olmadığı halde ve deve sahibinin verilmesi
gereken devenin bir bölümünü başkasından satın alıp vermesi mümkün olduğu halde
bunun farz olmamasının sebebi "ortaklık sebebiyle karşılaşılabilecek
zararı gidermek"tir. Ayrıca zaruret sebebiyle, verilmesi gereken cinsten
başka bir cinse dönmek mümkündür.
[İkinci görÜş]
[Zayıf bir görüşe göre]
aradaki fark oranınca deveden pay verilmesi zorunludur; çünkü bize göre zekatta
verilmesi farz olan cins bırakılıp başka bir cinse gidilmesi mümkün değildir.
Bu görüşe göre kişi
"fakirler için daha yararlı olan yaştaki deve" hangisi ise elindeki
paralarla devenin o kadarını satın alır. Çünkü üzerine vermesi farz olan asıl
şey devedir.
[Zayıf] bir görüşe göre
ise kişinin zekat memuruna verdiği develer hangi yaştan ise o yaştaki develerin
benzerinden pay satın alarak zekatını öder. Böylece -mezhebin genel kurallarına
göre- vermesi gerekli olan zekat bölünmemiş olur.
Not: Kişinin develerinin sayısı dört yüz olsa ve
zekat olarak dört tane dört yaşına basmış dişi deve ve beş tane üç yaşına
basmış dişi deve verse bu caiz olur. Çünkü iki yüz deve olduğunda bu şekilde
yapmanın yasak olmasının sebebi "zekatın bölünmesi" idi. İki yüz
devesi olan kişi üç tane üç yaşına basmış deve ve iki tane dört yaşına basmış
deve verse veya dört tane üç yaşına basmış deve ve bir tane dört yaşına basmış
deve verse bu yeterli olur.
g. Kişinin elinde
vermesi gereken yaşta deve bulunmaması
Zekat olarak belirli yaşta
develer vermesi gereken kimsenin elinde bu yaşta deve bulunmasa bir derece
üstten deve verip bunun karşılığında [zekat memurundan] telafi alması
mümkündür. Yine bir derece aşağıdan deve verip bunun karşılığında [zekat
memuruna] telafi ödemesi de mümkündür.
Bir telafi -birazdan
geleceği üzere- yukarıda anlatılan özelliklerde iki koyun veya halis
[katışıksız] kalıba dökülmüş şekilde yirmi dirhemdir. Burada kastedilen
dirhemler -Rajif ve Nevevi'nin başkalarından aktarıp onayladıklarına göre- şer'
ı dirhemlerdir.
Buna göre: İki yaşına
basmış dişi bir deve vermesi gereken ancak elinde bu şekilde devesi olmayıp üç
yaşına basmış dişi devesi olan kişi bunu verir, geriye iki koyun veya yirmi
dirhem alır.
Üç yaşına basmış dişi
deve vermesi gereken ancak elinde olmayan kişi;
a) Bir tane iki yaşına
basmış dişi deve ve iki koyun yahut yirmi dirhem verir.
b) Yahut da bir tane
dört yaşına basmış dişi deve verir geriye iki koyun veya yirmi dirhem alır.
Kişinin elinde devesinin
olmaması hakikaten veya hükmen olabilir.
[*] - Bu hükümlerin
delili Buharl'nin Enes'ten "Hz. Ebu Bekir'in zekatla ilgili yazdığı
mektup" konusunda rivayet ettiği hadistir.(Buhari, zekat, 1448)
Aynı şekilde belirli bir
yaşta deve vermesi gerekli olduğu halde elinde bulunmayan ve elinde Şari'nin
[hüküm koyucu Allah'ın] verilmesi gereken deveyle eşit saydığı deve de
bulunmayan kimse;
[a] - Vermesi gerekenden
daha üstte deve verip telafi alabilir.
[b] - Yahut vermesi
gerekenden daha az verip telafi de ödeyebilir.
Bunu yapmasının şartı
daha aşağı olarak verdiği devenin zekat vermeye elverişli yaşta bir deve
olmasıdır. Buna göre mesela bir tane iki yaşına basmış dişi deve vermesi
gereken ancak elinde olmayan kişi telafi ödemekle birlikte bundan daha küçük
yaşta bir deve veremez.
Daha üst yaşta deve
verirken böyle bir şart yoktur. Buna göre kişinin zekat olarak bir tane beş
yaşına basmış dişi deve vermesi gerekli olsa ancak elinde bulunmasa altı yaşına
basmış dişi deve verip bunun karşılığında [zekat memurundan] telafi alabilir.
Develeri arasında zekat
yaşına uygun devesi bulunan kimse kesinlikle daha alt yaştaki deveyi veremez.
Daha üst yaştaki deveyi de veremez, ancak telafi almayı isterse verebilir.
Çünkü [yapması gerekenden] daha fazla iyilik yapmıştır.
Zekat olarak iki yaşına basmış
bir dişi deve vermesi gereken kimsenin elinde üç yaşına basmış bir erkek deve
varsa [bu kişinin bunu vermeyip] üç yaşına basmış bir dişi deve vermesi ve
telafi alması hakkı yoktur. Çünkü -daha önce geçtiği üzere- [zekat konusunda]
üç yaşına basmış erkek deve iki yaşına basmış dişi deve gibi kabul edilmiştir.
Develer arasında iki
yaşına basmış değerli bir dişi devenin bulunması -daha doğru olan görüşe göre-
üç yaşına basmış bir erkek deve verilmesine engel teşkil etse bile, zekat
olarak verilecek yaşta deve bulunmakla birlikte bu deve kusurlu olsa veya çok
değerli olsa bu devenin var olması, kişinin daha üst yaşta veya daha alt yaşta
deve vermesine engel teşkil etmez. Ruyanı iki meseleyi birbirinden şu açıdan
farklı görmüştür: "Zekatta farz olarak verilmesi gereken develer arasında
erkek devenin hiçbir fonksiyonu bulunmadığından [dişi deve dururken] erkek
deveyi vermek, belirli bir yaştaki dişi deveden daha büyük veya küçük dişi deve
vermekten daha olumsuz [ağır] bir durumdur."
ğ. Zekat verilecek yaştaki
deveden daha büyük veya küçük yaşta deve verme durumunda geçerli olan telafiye
ilişkin hükümler
ğa. Telafinin koyun
vererek mi yoksa para verilerek mi olacağı konusunda seçim hakkı kime aittir?
[Telafi alırken veya
verirken] iki koyun ve yirmi dirhem arasında seçim yapma hakkı [telafiyi]
verene aittir.
Enes'in (r.a.)rivayet
ettiği daha önce geçen hadisteki ifadelerden ilk anda anlaşıldığına göre
telafiyi veren kişi ister develerin sahibi isterse zekat memuru olsun seçim
hakkı ona aittir. Ancak zekat memurunun, hak sahipleri için en yararlı olan
seçimi yapması gerekir. Deve sahibi telafiyi ödüyorsa onun da fakirler için en
yararlı olan şeyi ödemesi sünnettir. Hacr altına alınmış [tasarruflanna
kısıtlama getirilmiş] kişinin velisi veya gaip olan şahsın yerini alan kişi
onun zekatını öderken mal sahibi adına ihtiyatla hareket eder [yani onun
yarannı gözetir].
ğb. [Zekat olarak
verilmesi gereken deveden] yaşı daha büyük veya küçük olan deveyi verme
konusunda seçim hakkı kime aittir?
[Verilmesi gereken zekat
devesinden yaşı] daha üstte olanın mı yoksa daha altta olanın mı verileceği
konusunda ise -daha doğru görüşe göre- seçim hakkı hayvan sahibine aittir.
[Kişinin elinde zekat
olarak verilmesi gereken yaşta deve bulunmasa ancak bundan daha büyük veya
küçük yaşta develer bulunsa, daha büyük yaştaki develerin mi yoksa daha küçük
yaştaki develerin mi verileceğini belirleme hakkı kime aittir? Bu konuda mezhep
içinde iki görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre [verilmesi gerekenden daha] üst veya alt yaştaki develeri verme konusunda
seçim hakkı deve sahibine aittir. Çünkü üst yaştan veya alt yaştan deve vermek,
deve sahibi elinde olmayan yaştaki deveyi satın almakla yükümlü tutulmasın diye
onun için bir hafifletici hüküm olarak konulmuştur. Bu yüzden onun seçim
hakkına sahip olması uygundur.
[İkinci görüş]
Bu konuda seçim hakkı
zekat memuruna aittir. İmam Şafii (r.a.) el-Ümm adlı eserinde bunu açık olarak
ifade etmiştir. Iraklı alimlerimizin çoğunluğu da bu görüştedir. Bunun gerekçesi
"hak sahibi olan kimselerin daha çok yararına olan şeyin alınması
için" şeklindedir.
Görüş ayrılığı
"deve sahibi, fakirlerin daha yararına olanı vermediğinde ne
yapılır?" konusu ile ilgilidir. Şayet fakirler için daha yararlı olanı
verirse zekat memurunun bunu alması gerekir. Bu konuda görüş ayrılığı yoktur.
[Soru] İlk görüşe göre seçim hakkı deve sahibine ait
olduğu halde zekat memurunun "fakirlerin en çok yararına olacak şeyi
alması" nasıl mümkün olabilir?
[Cevap] Zekat memuru deve sahibinden "fakirlerin
daha çok yararına olanı" ister. Şayet deve sahibi bunu kabul ederse ne
ala, etmezse deve sahibinin verdiğini alır.
Ancak develer kusurlu
ise o zaman seçim hakkı deve sahibine ait olmaz.
Şayet [verilmesi gereken
yaşta olan] develer hastalık vb. sebeple kusurlu olursa [daha üst yaştaki veya
daha alt yaştaki develeri verme konusunda seçim hakkı kime aittir:]
[a] - Daha üst yaştaki
develeri verme konusunda
Deve sahibinin daha üst
yaştaki develeri verme konusunda seçim hakkı yoktur. Çünkü verilmesi gereken
deve kusurludur. Zekatta telafi her ikisi de sağlam olan iki deve arasındaki
farkı kapatmak için verilir. Bu ikisi arasındaki fark, kusurlu iki hayvan
arasındaki farktan daha fazladır. Zekatın amacı hak sahiplerine yarar
sağlamaktır, onlardan yarar elde etmek değildir.
Ancak -Cüveynı'nin
işaret ettiği üzere- zekat memuru bunda bir yarar görürse bunu yapabilir.
İsnevı "bu, yerinde bir görüştür".
Zekat memuru, telafiyi
almakla birlikte sağlam olan develeri alırsa -yukarıdaki gerekçelendirmeden
çıkan sonuca göre- bunun caiz olması gerekir, ki bu güçlü bir görüştür. Oysa
el-Minhac metninin genel ifadesi bunun olamayacağını göstermektedir; çünkü buna
dair mezhep içinde bir görüş [vecih] bulunmamaktadır.
[b] - Daha alt yaştaki
develeri verme konusuna
Deve sahibinin telafi
ödeyerek daha alt yaştaki develerden vermesi caizdir; çünkü bu durumda yaşı
fazla olan develeri kendiliğinden [kendi isteğiyle] vermiş olmaktadır.
ğc. Deve sahibinin
vermesi gereken zekat devesi yerine ondan iki derece daha üstten veya alttan
hayvan vermesi
Deve sahibi iki derece
daha üstten hayvan verebilir, bu durumda [iki koyun veya yirmi dirhemli]
telafinin iki katını alır.
Orneğin kişinin bir tane
üç yaşına basmış dişi deve vermesi gerekse, elinde böyle bir deve
bulunmadığından dört yaşında dişi deve vermek yerine beş yaşında bir dişi deve
verse bu caiz olur.
Daha doğru görüşe göre
bir alt dereceden ödeme imkanı yoksa deve sahibi iki derece alttan hayvanı iki
derece telafi ödeyerek de verebilir.
Örneğin deve sahibi bir
tane dört yaşına basmış dişi deve yerine iki yaşına basmış dişi deve ve bununla
birlikte iki tane telafi ödese bu caiz olur.
[Yukarıdaki şekilde iki derece
üstten ve alttan vermek hangi şartla caiz olur? Bu konuda mezhep içinde iki
görüş vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru görüşe göre
bu, yalnızca, bir derece alttan veya üstten deve verme imkanı olmadığında ca.iz
olur.
Buna göre iki yaşına
basmış bir dişi deve vermesi gereken kişi ancak üç yaşında dişi devesi yoksa
dört yaşında bir dişi deve verebilir. Yine dört yaşında bir dişi deve vermesi
gereken kişi ancak elinde üç yaşında bir dişi devesi yoksa iki yaşında dişi
deve verebilir. Çünkü elinde bir derece alttan veya üstten deve verme imkanı
varsa o zaman fazladan telafi ödemesine gerek yoktur. Bu "vermesi gereken
deve elinde olduğu halde bir derece üstten veya alttan deve ile zekat
ödeme"ye benzer. (Kıyas)
[İkinci görüş]
Bu caizdir; çünkü [normalde]
vermesi gerekene en yakın olan deveyi vermek farz değildir. Bu sebeple öyle bir
devesinin varlığı ile yokluğu birbirine eşittir.
Şayet kişi bir derece
yukarıdan öder ve telafi vermeye de razı olursa bunun caiz olduğu konusunda
görüş ayrılığı yoktur.
ğd. Üç derece yukarıdan
veya aşağıdan deve vermek
Üç derece yukarıdan veya
aşağıdan deve vererek zekat ödemenin hükmü iki derecenin hükmü gibidir. Örneğin
bir kişinin, beş yaşına girmiş bir deve vermesi gerekirken elinde beş, dört ve
üç yaşında dişi develeri bulunmasa bu kişi iki yaşında dişi deve ve bununla
birlikte üç tane telafi öder. Yahut da bir tane iki yaşına girmiş dişi deve
yerine, elinde iki, üç ve dört yaşına girmiş dişi deve bulunmadığından beş
yaşına girmiş dişi deve verir ve geriye üç tane telafi alır.
Şayet vermesi gereken
devenin yaşına daha yakın olan deve, zekatını verdiği yönde bulunmazsa; örneğin
bir tane üç yaşına basmış dişi deve vermesi gereken kişinin elinde üç yaşına ve
dört yaşına basmış dişi deve bulunmayıp iki yaşına basmış dişi deve bulunsa bir
telafi ile birlikte bu iki yaşındaki deveyi vermesi gerekmez; -el-Mecmu'da açık
olarak ifade edildiği ne göre- iki telafi almakla birlikte beş yaşına basmış
dişi deve vermesi caizdir. Çünkü iki yaşına basmış deve her ne kadar üç yaşına
basmış deveye daha yakın ise de bunun yakınlığı beş yaşına basmış deve ile aynı
yönden değildir.
ge. Telafi alma ve
vermenin caiz olup olmadığı konusunda ihtHafın olduğu durum
İki vecihten daha iyi
olanına göre dört yaşını bitirmiş bir deve yerine beş yaşını bitirmiş bir deve
verip [zekat memurundan geriye] herhangi bir telafi almak caiz değildir.
Ben [NevevI] derim ki:
Alimlerin çoğunluğunun daha doğru kabul ettiği görüşe göre bu caizdir. Allah
daha iyi bilir.
Mezhep içindeki iki
görüşten daha iyi olanına göre; beş yaşına basmış dişi bir deveyi zekat olarak
vermesi gereken kişi [elinde böyle bir deve bulunmadığından] beş yaşını bitirip
altı yaşına basmış dişi bir deve verip buna karşılık telafi alamaz. Çünkü
zekatta verilen deve yaşları arasında "altı yaş" yoktur. Bu, bir tane
iki yaşına basmış deve yerine daha bir yaşını doldurmamış deve yavrusu ve bir
telafi vermeye benzer. Rafii eş-Şerhu's-sağir'de bunun "daha güçlü
görüş" olduğunu söylemiştir. Eş-Şerhu'l-kebir'de ise herhangi bir görüşün
sahih olduğunu belirtmemiştir.
Nevevı ise
"Alimlerin çoğunluğuna göre bu caizdir" demiştir.
Çünkü d(ğer mertebelerde
olduğu gibi burada da yaşı büyük olan deve verilmektedir. Zira dört yaşına basan
deve yerine beş yaşına basan deve verme durumunda olduğu gibi burada da bir yaş
büyük deve verilmektedir. Zekatın aslen altı yaşına basan deve ile öden memesi,
bu devenin başkası yerine verilmesine engel değildir.
Kişi altı yaşına basmış
deveyi vermekle birlikte herhangi bir telafi istemese bunun caiz olduğu
kesindir; çünkü fazladan bir iyilik yapmıştır.
ğf. Telafinin bir koyun
ve on dirhem şeklinde ödenmesi
Bir telafi için bir
koyun ve on dirhem yeterli olmaz.
Bir telafi için
"bir koyun ve on dirhem" yeterli olmaz; çünkü hadisteki ifadeden
"iki koyun ile yirmi dirhem arasında seçim yapılması"
anlaşılmaktadır. Dolayısıyla buna üçüncü bir özellik eklemek caiz değildir.
Nitekim yemin keffaretinin yerine getirilmesi beş fakiri yedirip beş fakiri giydirmekle
yerine gelmez.
Telafiyi alacak olan
kişi develerin sahibi ise ve bu şekilde telafinin bölünmesine razı olmuşsa caiz
olur; çünkü hak ona aittir ve onun hakkını bütünüyle bile düşürme yetkisi
vardır.
gg. İki telafi için iki
koyun ve yirmi dirhem verilmesi
İki telafi için iki
koyun ve yirmi dirhem caizdir.
Bu şuna benzer: Bir
yemin keffareti için on fakiri yedirmek, bir başka yemin keffareti için on
fakiri giydirmek caizdir.
Kişi üç telafi ödemek
durumunda kalsa bu telafilerin biri için iki koyun, diğeri için yirmi dirhem
bir diğeri için ise ya iki koyun veya yirmi dirhem verse bu caiz olur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN