MUĞNİ’L-MUHTAC

HAC-UMRE / MUHSAR

 

F. ALACAKLI ŞAHSIN BORÇLUNUN HAC-UMREYİ TAMAMLAMASINA ENGEL OLMASI

 

Haccı-umreyi tamamlamayı engelleyen durumlardan altıncısı borçtur. Borçludan alacağı bulunan şahsın borçluyu ihramdan çıkarma hakkı yoktur; çünkü borçlunun ihramda olmasının alacaklıya bir zararı yoktur. Bununla birlikte borçlunun borcunu ödeme imkanı varsa ve borç da peşin ödenmesi gereken bir borç ise alacaklı hakkını tahsil edebilmek amacıyla borçlunun hac-umre için yola çıkmasına engelolabilir. Ancak borçlu olan kişinin maddi durumu kötü ise veya maddi durumu iyi olmakla birlikte borç vadeli ise alacaklı onun hacumre yolculuğuna çıkmasına engelolamaz; çünkü borcun o esnada ödenmesi gerekli hale gelmemiştir.

 

Şayet borcun vadesi kişinin yokluğunda dolacaksa, borçlunun, vade dolduğunda borcunu ödemesi için birini vekil tayin etmesi müstehaptır.

 

 

HACCI-UMREYİ TAMAMLAMASI ENGELLENEN KİŞİNİN KAZA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

 

Nafile hac-umre yapıp muhsar kalan kişinin bu ibadetini kaza yükümlülüğü yoktur.

 

Kişinin haccı-umresi üzerine yerleşmiş bulunan bir farz ise bu farz onun zimmetinde olmaya devam eder, şayet üzerine yerleşmiş bir farz değilse daha sonra güç yetirebilmenin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılır.

 

1. Nafile hac-umre yapan kişi genel veya özel bir engellenme sebebiyle ibadetini tamamlayamayıp ihramdan çıkarsa ibadetini kaza etme yükümlülüğü yoktur.

 

[*] - Hz. Peygamber (s.a.v.) Hudeybiye'de bin dört yüz ashabı ile birlikte muhsar kaldılar, ertesi yılonunla birlikte az sayıda kişi umre yaptı. Bu konuda zikredilen en yüksek rakam yediyüz kişidir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ertesi yıl gelmeyenlere kazayı emrettiği nakledilmemiştir.

 

2. İbnü'r-Rif'a "kaza yoktur" şeklindeki genel hükümden "kişinin ibadetini bozduktan sonra muhsar kalması" durumunu istisna etmiştir. Ancak bunu istisna etmeye gerek yoktur; çünkü burada kaza, haccın bozulmasından kaynaklanmakta olup bizim şu an bahsettiğimiz muhsar olmaktan kaynaklanmamıştır.

 

3. Kişinin ihramdan sonra hac-umreden herhangi bir şey yapmasıyla yapmaması arasında, muhsar olmaya haccı kaçırmanın da eklenip eklenmemesi arasında bir fark yoktur.

 

Bununla birlikte kişi muhsarlık durumunun ortadan kalkmasını ümit etmediği halde ihramda kalsa ve vakfeyi kaçırsa muhsarlık durumunun ortadan kalkmasını

ümit etmesi halinin aksine ibadetini kaza etmesi gerekir.

 

4. Kişinin haccı-umresi onun üzerine yerleşmiş bir farz ise [bu hac-umrenin tamamlanarnaması halinde] kişinin zimmetinde borç olarak kalmaya devam eder.

 

Kişinin üzerine yerleşmiş hac-umre farzı şunlardan birisidir:

 

> Kişinin hacca gitme imkanı elde ettiği yıldan daha sonra yapacağı farz hac,

> Kaza haccı-umresi,

> Adak haccı-umresi.

 

Bu hac-umre kişinin üzerinde borç olarak kalmaya devam eder.

Bu hüküm, kişinin tamamlamamış olduğu farz namaz gibidir, zimmetinde kalmaya devam eder.

 

5. Hacc-umre kişinin üzerine yerleşmiş bir farz değilse, örneğe in haccın farz olduğu yıl hemen gidilmiş bir hac ise, hacca-umreye engelolan durumun ortadan kalkmasından sonra hacca-umreye güç yetirebilme durumunun bulunup bulunmadığına bakılır. Şayet hacca gitme imkanı varsa farz olur, aksi takdirde farz olmaz.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

2. HACCI KAÇIRMA