MUĞNİ’L-MUHTAC

GASP

 

GASIBIN GASP EITİĞİNİ GERİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

 

Gasıp, gaspettiği şeyi geri vermekle yükümlüdür; şayet elinde iken telef olursa onu tazmin eder.

 

1. Gasıp imkan bulduğu ilk anda gaspettiği şeyi derhal sahibine geri vermelidir. Geri vermek büyük masrafı gerektirse bile hüküm böyledir. Yine gasp edilen şey bir buğday tanesi, edinilmesine izin verilen köpek vb. gibi mal edinilmeye elverişli bir şeyolmasa bile hüküm böyledir.

 

[*] - Bunun delili daha önce geçen şu hadistir: Başkasına ait bir malı alan kimse onu geri verinceye kadar tazmin yükümlülüğü altındadır.(Tirmizi, Buyu', 1266)

 

Gasp eden kimse, mal sahibi ile boş bir arazide karşılaşsa ve gasp edilen mal da yanında olsa, mal sahibi malın geri verilmesini istemişse, gasıp, malı geri götürme ücretini ödemekle yükümlü tutulmaz. Şayet malın geri götürülmesi masrafı gerektirmiyarsa, mal sahibi malı almaktan kaçındığında gasıp malı onun önüne koysa tazmin yükümlülüğünden kurtulmuş olur.

 

Mal sahibi malını alıp, geri gö~asrafını gasıbın karşılamasını istese bu caiz olmaz; çünkü mal sahibi kendi mülkünü nakledecektir. Bunu Beğavı belirtmiştir.

 

Eş-Şerhu'l-Kebir ve er-Ravda'da konunun sonunda Mütevellt'den şu nakledilmiş ve Rafii ve Nevevi tarafından da onaylanmıştır:

 

Atı gasp eden kimse atı, sahibinin ahırına bağlasa, sahibi bunu gördüğünden yahut da güvenilir bir kimsenin haber vermesinden dolayı öğrense gasıp tazminden kurtulur. Sahibi bunu öğrenmeden önce tazmin yükümlülüğünden kurtulmaz.

 

2. Kişi, malı emanet veya rehin almış olan kişiden yahut kiracıdan malı gasp ederse, bunlara geri vermekle tazmin yükümlülüğünden kurtulur, ancak malı, bulan kimseden gasp edip sonra ona geri vermekle tazminden kurtulmaz; çünkü bulan kişinin malı elinde bulundurmasına mal sahibi izin vermemiştir.

 

Malı ödünç almış veya satın alıp almamaya karar vermek için elinde bulunduran kimseden malı gasp eden kimse onu bunlara geri verse tazminden kurtulup kurtulmayacağı konusunda iki görüş vardır. Bunların daha uygun olanına göre tazminden beri olur; çünkü bunların malı elinde bulundurmalarına mal sahibi izin vermiştir. Bununla birlikte bu iki şahıs malın tazmin yükümlülüğünü üstlenerek ellerinde bulundururlar.

 

3. Bir kimse köleden bir şeyalıp sonra onu geri verse bakılır: Şayet kölenin elbisesi veya iş aleti vb. gibi efendisi tarafından verilen bir şey ise veren kişi tazminden kurtulur. Aynı şekilde bir kimse bir aleti işçiden alıp daha sonra kendisine geri verse tazminden kurtulur; çünkü mal sahibi malın işçide olmasına razı olmuştur. Bunu

BeğaVi fetvalarında belirtmiştir.

 

Not:       a. Nevevi'nin sözünden şu anlaşılmaktadır: "Bir şeyi gasp (' eden kimse onu geri verdiğinde başka bir şeyle yükümlü tutulmaz."

 

Bundan bir durum istisna edilir ki bu durumda gasp edilen şeyin kendisini geri vermekle birlikte kıymetini de vermek gerekir. Bu da şu durumdur: Bir kimse başkasının cariyesini gasp etse, bu dıriye onun elinde iken hür bir çocuğa hamile kalsa, gasp eden kimse cariyeyi geri verse, cariyenin satımına engel bir durum meydana geldiği için cariyenin değerini de ödemesi gerekir; çünkü hür bir çocuğa hamile olan cariye satılamaz. Bunu Muhibbü't-Taberi zikretmiş ve şöyle demiştir: "Gasıba, Allah hakkı olarak tazir cezası verilmesi gerekir. Bunu uygulamak devlet başkanının yetkisindedir. Mal sahibinin gasıbı ibra etmesiyle bu ceza düşmez."

 

b. Bulkini, "gasp edilen malın geri verilmesinin gerekli olduğu" şeklindeki hükümden şu durumları istisna etmiştir:

 

1. Gasp eden kimse, gasp sebebiyle mala sahip olduğunda onu geri vermesi gerekmez. Bunun örneği harbinin, harbiye ait malı gasp etmesidir. Bir kimsenin gasp yoluyla mala sahip olduğu tek durum budur; çünkü harbinin malı korunma altında değildir.

 

2. Bir kimse bir ipi gasp ederek, dokunulmazlığı bulunan bir hayvanın yarasını dikse, hayvan hayatta olduğu sürece -sökülmesi durumunda acı çekecekse- iplik sökülmez.

 

3. Şarap yapılmak amacıyla sıkılmış bir meyve suyu gasıbın elinde iken şaraba dönüşse bunu geri vermeyip dökmesi gerekir.

 

4. Malda meydana gelen değişiklik sebebiyle gasıba tazmin ettirdiğimiz bir malın mal sahibine geri verilmesi gerekmez. Örneğin gasp edilen bir buğday ıslanarak telef olmaya doğru yaklaşsa gasıp bunun değerini tazmin eder, kendisini geri vermez.

 

c. "Gasp edilen malın derhal geri verilmesinin gerekliliği" hükmünden şu iki durumistira edilir:

 

1. Bir kimse bir tahtayı ga~p ederek bunu gemisine çaksa ve gemi de deniz ortasında bulunuyor olsa, tahta söküldüğünde gemide bulunan ve dokunulmaz olan bir şeyin zarar görmesinden korkulsa -daha doğru görüşe göre bu dokunulmaz olan mal gasıba ait bile olsa- tahta gemiden sökülmez .

 

2. Mal sahibi gasıptan malını geri istediği halde gasıp malı geri verdiğine dair şahit bulana kadar malı elinde tutabilir.

 

[İtiraz]:  Bu [ikinci] hüküm, bazı alimlerin de belirttiği üzere problemlidir; çünkü şahit tutuncaya kadar malı gasp etmeye devam etmektedir.

 

[Cevap]:  Bu, kısa bir zaman devam eden bir durumdur ve zorunluluk sebebiyle göz yumulmuştur; zira [gasıp malı geri verdiğine dair şahit tutmazsa] mal sahibi malının geri verildiğini inkar edebilir, gasıbın da geri verdiğine dair sözü kabul edilmemektedir.

 

4. Mal edinilmeye elverişli olan bir şeyonu gasp eden kimsenin elinde iken bir afet sebebiyle yahut tümünü veya bir kısmını itlaf etme sebebiyle telef olursa, gasıbın bu malı tazmin etmesi gerekir. Bu konuda icma vardır.

 

Mal edinilmeye elverişli olmayan "bir buğday tanesi" veya "edinilmesine izin verilen köpek", "gübre" ve "haşerat" vb. şeylerin telef olması halinde kişi bunları tazmin etmez. Şayet gübre üzerinde haksahibi olan kimse bunu taşımak için ücret ödemişse, gasıb gübreyi gaspettiğinde bu ücreti ödemeyi ona gerekli kılmayız.

 

Not:       a. "Mal edinilmeye elverişli olan bir şey telef edildiğinde bunun tazmin edilmesi" hükmünden şu meseleler istisna edilir:

 

1. Harbı bir Müslüman veya zımmınin malını gasp edip sonra Müslüman olsa veya malın telef edilmesinden sonra kendisiyle zimmet akdi yapılsa bu durumda tazmin gerekmez. Mal mevcut ise geri verilmesi gerekir.

 

2. Bir kimse irtidat vb. bir sebepten Allah hakkı olarak öldürülmesi gereken bir köleyi gasp edip öldürse, daha doğru görüşe göre tazminle yükümlü olmaz.

 

3. MükMep dışında bir köle, efendisinin malını gasp edip telef etse bunu tazmin etmez.

 

4. Gasp edilen köle gasp edenin elinde [üçüncü bir şahıs tarafından] öldürülse, kölenin sahibi öldüren şahsa kısas uygulasa, gasp eden kimsenin herhangi bir şey ödemesi gerekmez; çünkü kölenin sahibi, bedelini almıştır. Bu, el-Bahr adlı eserde geçmektedir.

 

İsnevi şöyle demiştir: "Nevevi'nin telef olsa ifadesi, gasıbın veya yabancı bir şahsın malı telef etmesini kapsamamaktadır, bununla birlikte bu hüküm evleviyet yoluyla bunlar hakkında da geçerlidir." Bu yüzden ben NevevI'nin ifadesini açıklarken ,. veya telef etse" ifadesini kullandım.

 

Gasp edilen mal gasıbın elinde iken mal sahibi tarafından telef edilse veya malı aklı olmayan biri / bir hayvan telef etse yahut da mal sahibine itaat etmeyi zorunlu kabul eden bir kimse mal sahibinin emriyle telef etse, gasıp tazminden kurtulur. Ancak, gasp edilen köle, sahibine saldırdığında sahibi kendisini korumak için onu öldürse, onun kendi kölesi olduğunu bilsin ya da bilmesin gasıp tazminden kurtulamaz; çünkü bu şekilde telef etmek, kölenin kendini telef etmesi gibidir.

 

Nevevl'nin "elinde iken" ifadesi "malın sahibine geri verilmesinden sonra telef olması" durumunu dışarıda bırakmaktadır ki bu durumda tazmin gerekmez. Bundan şu durumlar istisna edilmiştir:

 

1. Gasıp, gaspettiği malı mal sahibine kira ile veya rehin olarak yahut emanet olarak geri erse, mal sahibi de durumu bilmese, mal, sahibini linde telef olsa, malı tazmin etmek gasıbın yükümlülüğüdür.

 

2. Köle, gasıbın elindeyken irtidat etse veya adam öldürse, gasıp köleyi sahibine geri verdikten sonra bu suçlar sebebiyle köle öldürülse, gasıp tazminle yükümlü olur .

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

GASP DIŞINDA TAZMİNİ GEREKTİREN DİĞER DURUMLAR