MUĞNİ’L-MUHTAC

ZEKAT’I KİM ALIR?

 

4. MÜELLEFE-İ KULUB (Kalpleri İslama Isındırılacak Kimseler)

 

Nevevi daha sonra zeka.tın verileceği dördüncü sınıfı ele almaya başlayarak şöyle demiştir:

 

Müellefe [kalpleri İslam'a ısındırılacak olan kimseler]; Müslüman olduğu halde niyeti zayıf olan veya [kabilesi içinde] şerefli bir mevkii bulunup kendisine zekat verilmesi halinde [onu görerek] başkasının da Müslüman olması ümit edilen kimsedir. Mezhepte esas alınan görüşe göre onlara zekat verilir.

 

18. "Müellefe" kelimesi "telif etmek" kökünden olan "müellef" kelimesinin çoğulu olup "kalpleri toplamakibir araya getirmek / ısındırmak" anlamına gelir.

 

19. Müellefe [şu kimselerden oluşur];

 

> Müslüman olduğu halde niyeti zayıf olan kişi: Bu gibi kimselere imanı güçlensin ve Müslümanlara ısınsın diye zekat verilir. Kişinin niyetinin zayıf olduğu konusunda yaptığı açıklama yemine gerek olmaksızın kabul edilir.

 

> Müslüman olup Müslümanlık konusunda niyeti sağlam olan, bununla birlikte kavmi içinde şerefli bir yere sahip olduğu için kendisine zekattan verilmesi halinde onun emsali olan kişilerin de onu görerek Müslüman olması ümit edilen kimselerdir.

 

Mezhepte esas alınan görüşe göre ayette geçen "müellefe-i kulüb" ifadesi sebebiyle bu durumda olan kimselere [günümüzde de] zekattan verilir. Zira bu iki sınıfa zekattan pay vermezsek o zaman ayetteki müellefe-i kulübün kimler olduğuna dair bir yorum bulamayız.

 

Diğer bir görüşe göre ise bunlara zekattan pay verilmez; çünkü Allah İslam dinini yüceltmiş ve mal vermek suretiyle insanları İslam'a ısındırmaya ihtiyaç bırakmamıştır.

 

Üçüncü bir görüşe göre bunlara, beşte birin beşte biri verilir; çünkü bu fon Müslümanların maslahatı için bekletilmekte olup bahsi geçen mesele de böyle bir maslahattır.

 

Nevevi'nin [ilk görüş hakkında] "daha güçlü görüş" demesi gerekirdi; çünkü burada görüş ayrılığı İmam Şafii'ye ait görüşler arasındadır.

 

20. "Müslüman olan" ifadesi kafirleri dışarıda bırakmaktadır. Bunlar Müslüman olması ümit edilen ve şerrinden korkulan kimseler olup kendilerine zekattan kesinlikle verilmez. Bu konuda icma vardır. Daha güçlü görüşe göre zekat dışındaki maddı gelirlerden de verilmez. Çünkü Allah, İslam'ı ve Müslümanları üstün kılmış, onları [kafirleri] İslam'a ısındırmaktan müstağnı kılmıştır.

 

Ayrıca Buharıve Müslim'de rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.), [Yemen'e ehl-i kitabın yanına gönderdiği] Muaz b. Cebel' e şöyle buyurmuştur:

 

> "Onlar üzerine zenginlerinden alınıp fakirlerine verilecek şekilde zekatın farz kılındığını bildir. "(Buhari, Zekat, 1395; Müslim, lman, 121)

 

Not:  Nevevi, "müellefe-i kulub"u bu iki sınıfla sınırlamışsa da bu kastedilmemiştir. Aslında müellefe-i kulub dört sınıftır. Bunların ikisi yukarıdakilerdir.

 

Üçüncüsü: Düşman sınırında olup onlarla savaşanlardır.

 

Dördüncüsü: Zekat vermeyenlerin sınırında olup onlarla savaşanlardır.

 

Uzaklık ve masraf çokluğu vb. sebeplerle bunlar üzerine ordu göndermemizden daha kolayolduğunda bu şahıslara zekat verilir.

 

Maverdı ve başkaları şöyle demiştir: "Müellefe-i kulub'a zekat vermemiz hususunda onlara olan ihtiyacımız dikkate alınır."

 

el-Kifaye adlı eserde bu görüş, el-Muhtasar'dan nakledilmiştir. Bana göre bu, ilk iki sınıf için geçerlidir. Diğer iki sınıfa gelince alimlerin sözünden anlaşıldığına göre bu, şart değildir.

 

Kadın da müellefe-i kulub'tan olabilir mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır. Doğru görüşe göre olabilir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

5. MUKATEB KÖLELER